Editörler : E.Kayı Han
28 Mart 2021 09:25

Hadis karşıtları ne yapmak istiyor?

Gerek sanal, gerek televizyon ortamında veya etrafımızdaki nice insanların, hadislere riayet etmediklerini, güvenmediklerini, birilerin yazmış ve uydurmuş olduklarını söyleyip, sadece Kuran'a iman edip bağlanılması gerektiğini, hadis ve sahabelere ise itibar edilmemesini gerektiğini söylemekteler.

Rasulullah'a gönülden bağlı olan bir mü'min, peygamberinin hayatını okuyan, sözlerine kulak verip hayatına idrak etmeye gayret eden biri nasıl olur da, "bana sadece Kur'an yeter, Rasulullah fıtratı gereği bir insan ve onun sözleri Kur'an gibi anlaşılmamalıdır." gibi anlamsız bir tezi savunur, akıl işi değil doğrusu!

Kaldı ki iki çeşit hadis (haber) türü vardır:

1) Mütevatir Hadis: Sözlükte "araya zaman girmekle beraber kesintiye uğramaksızın devam etmek, birbiri ardınca gelmek" anlamındaki vetr kökünden türeyen mütevâtir kelimesi kelâm ve fıkıh usulünde konusunun doğruluğu bilgisini bizzat kendisi veren haberi ifade eder; böyle bir haber için gerekli görülen şartlar çerçevesindeki nakil keyfiyetine de tevâtür denir. Haberi nakledenlerin aynı anda ve birlikte değil farklı zamanlarda ve birbiri ardınca nakletmiş olmaları sebebiyle böyle bir adlandırma yapılmıştır.

2) Ahad Hadis: Âhâd kelimesi "bir" anlamına gelen "ehad" kelimesinin cemisidir. Istılahta bu kelime, haber-i vâhid manasında kullanılır. Haber-i vâhid, tevatür mertebesine varmayan hadisler demektir. Tevatürde aranan şartlar kendisinde bulunmayan hadislere genel olarak Haber-i Vahid, Haber-i Âhâd ve Âhâd Haberler gibi isimler verilir. Buna göre râvî sayısı, ilk tabakadan itibaren, yalan söyleme ihtimallerini ortadan kaldıracak kesrete ulaşmayan haberler her ne olursa olsun Haber-i Vahid'dir. Çoğunluk hadis mecmualarında bir veya birkaç senetle nakledilen hadisler hep Haber-i Vâhid'dir.

diyerek kısa bir tanım vermekle beraber, hadis hakkında doğruluklarından şühpe edenleri, iftira atmak, inanmamak için direnmek gibi duygular içerisinde olmalarından ziyade, Hadis Tarihi ve Usulü kitaplarını okumalarını, kaynak olarak Talat Koçyiğit'in Hadis Tarihi ve Hadis Usulü adlı iki kitaplarını tavsiye ederim.

Bu bilgiyle beraber bugün içerisinde bulunduğumuz ve hadisleri inkar edip inanmayanları görmek bizi şaşırtmıyor doğrusu. Dün de bu tür düşünenler vardı, bugün de var, yarında muhakkak olacaktır. Bizim temennimiz ve gayemiz tartışmak değil, dini İslam olduğunu söyleyen kardeşlerimizin Rasulullah'ın sözlerini rivayet eden sahabeye güvenmemeleri, sözlerinin bugüne ulaşmasının imkansız olduğunu düşünüp hadislerin uydurma olduklarını iddia etmeleridir. Bu durum büyük bir hatadır ve insanın imanının gitmesine vesile olabilecek şeytanın bir tuzağıdır. Müslüman, uyanıktır. Okuyan, bilen, araştıran ve Peygamberine bağlı olandır, tereddüt eden değildir.

Peygamber Efendimiz'in bir nasihatiyle beraber olayın ne kadar ciddi bir durum olduğunu gelin bir de Peygamber Efendimiz'den dinleyelim. Rasulullah aleyhisselatü vesselam buyurdular ki:

"Herhangi birinizi rahat koltuğuna yaslanıp da kendisine benim emrettiğim ve yasakladığı bir şey geldiği zaman:

"Biz Kur'an'dan başka bir şey bilmeyiz. Allah'ın Kitabı'nda ne bulursak ona uyarız!" derken kesinlikle bulmayayım."

(Ebu Davud, Sünnet 5, nr.4605; Tirmizi, İlim 10, nr. 2663, İbn Mace Mukaddime 2 , nr.12, 13)

diyerek,

Dikkat buyur, sadece Kur'an diyenleri çok net bir şekilde uyarılıyor!

Dikkat et, sen de biliyorsun ki, yaptığın ibadetleri Kur'an'dan değil, Rasulullah'ın hayatından ve tavsiyelerinden öğreniyorsun. (Namaz, abdest, oruç, kurban, hac vb.)

Dikkat et ve hayatınla beraber istişare yap, sen sadece nefes alarak yaşamıyorsun. Aldığın nefesi hem de vermek zorundasın. Yani insan, nefes alıp vermekle hayatta kalırken, Kur'anı nefes almak, sünneti ise nefesi vermekle beraber örneklendirdiğinde birbirini tamamlayan hakikat olduğunu kavramalısın.

Rabbim Allah Azze ve Celle,

Bizleri hakkıyla kul olmayı,

Peygamber Efendimiz'e hayırlı bir ümmet olabilmeyi,

Göndermiş olduğu Kur'ana göre yaşamayı nasip eylesin.


EGN-
Daire Başkanı
28 Mart 2021 23:11

Hadis ve sünnetin görevleri:

1) Kur'an-ı Kerim'i ??beyan?? edip açıklar.

2) Kur'an-ı Kerim'de belirtilen ilke ve esasları destekler.

3) Genel hükümleri belirgin hale getirir.

4) Sınır getirilmeyen bazı buyruklara sınır getirir.

5) Kısa ve özlü ayetleri açıklar


EqEhAn
Genel Müdür
29 Mart 2021 09:44

Hadislerin bu zamana kadar gelmesi, akılda tutulması ve doğru olması imkansız diyerek, hep uydurulmuş olduğunu söyleyenler, hadisler doğru olsa da Rasulullah'ın sözüne değil, Kuran'a tabi olunur diyerek haddi aşanlar, büyük bir yanılgı içindeler.

Şöyle ki:

Gerek Türkiye'de gerekse dünyanın dört bir tarafında milyonlarca hafızım, 6.000 küsür ayet-i kerimeyi zorlanmadan ezberlerken, hadisleri uzun yıllar boyunca Peygamber aleyhisselamdan ve diğer ashab-ı kiramdan duyup öğrenmek ve öğretmek neden bu kadar mesele yapılıyor?!

Gerçekten de hadis karşıtları ne yapmak istiyor?


EGN-
Daire Başkanı
04 Nisan 2021 06:09

Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme sünnetin de vahyedildiğini belirten şu âyet-i kerîmeye ve benzeri âyetlere nasıl mânâ veriyorsunuz?

"Eğer Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, o insanlardan bir kısmı vereceğin hükümde seni şaşırtmaya yeltenecekti. Onlar ancak kendilerini şaşırtırlar; sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana kitâbı indirdi, hikmeti verdi ve bilmediklerini öğretti. Allah'ın sana olan lütfu çok büyüktür."

Veya başka bir ayet ile devam edelim ve şöyle bir sual yöneltelim.

Şayet Kur'an-ı Kerîm varken hadise ihtiyaç yoksa , Allah'ın Resûlü'ne muhâlefet etmekten sakındıran şöyle âyetlerin manası nedir?

"Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir belâ gelmesinden veya elem verici bir azâba uğramaktan sakınsınlar!" (Nûr 24/63.)

ayetin manası nedir acaba?

Peki, yine kitabımız Kur'an-ı Kerim üzerinden hareket ederek,

Peygamber Efendimiz'in sadece bir beşer olduğu, O'nun söylemiş olduklarının dinimiz hakkında bir belirleyici vasfının olmadığını söyleyip, sadece Kur'an yeter diyenler, şimdiki bu ayete ne diyorlar peki?

"O Peygamber kendi heva-hevesine göre konuşmaz. Onun söyledikleri kendisine vahyolunandan başka bir şey değildir."

ayeti bu kadar açık ve nettir. Aslında hadisleri inkar edenler hadislerin doğruluğunu bilmektedirler. Fakat, bu sözler hem nefislerinin işine gelmemekte, hem de kendi gibi birilerine saptırmayı bir vazife olarak bilmektedirler. Yoksa, elhamdülillah müslümanım diyen birinin hadislere bu şekilde cephe alması akıl işi değildir.

Numan bin Sabit, yani İmam-ı Azam Ebu Hanife rahmetullahi aleyh ne kadar güzel ifade etmiş ve demiştir ki:

"Sünnet olmasaydı, hiçbirimiz Kur'an'ı anlamazdık."

sözü sözün bittiği yerdir.


EGN-
Daire Başkanı
05 Nisan 2021 06:22

Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir:

İslâm karşıtlarının asıl derdi hadîs-i şerîfler değil, Kur'an'ı Kerîm'dir. Onlar şunu çok iyi biliyorlar ki, doğrudan Allah'ın kitâbına hücum etmek şimdilik uygun değildir. Elbet onun da bir zamanı vardır. Zamanı gelmeden Kur'an'ı Kerim'e dil uzatmak, taraftar kaybına sebep olur. Hadisler ise Kur'an'ı Kerîm'in önünde ki en büyük 'engel'dir. Öncelikle Müslümanların ona duyduğu güveni sarsmak gerekir.

Hal böyleyken ve böylesi bir düşünceye sahip olanlara siz gelip, Kur'an'ın ayetlerini hak görüp, aynı kitabın sayfalarında yer alan nice ayetleri göz göre göre inkar eden, görmemezlikten gelen bu tür insanlara hiçbir şey anlatamazsınız. Çünkü,

İftira atıp, yalan konuştuklarını kendileri zaten biliyorlar. Zaten böyle bildikleri için, müslümanların sinir damarlarıyla oynayarak:

"Hadis, kaynak değildir!" diyerek iftira atarlar.

Hadisleri aktaranların kendi kafalarına göre yazdıklarını iddia ederler!

"Ölçü Kur'an'dır!" diyerek, Rasulullah'ın sözlerini itibarsız hale getirmeye çalışırlar.

Yani ilk hedef, Rasulullah'ın sözleri ve O'na koşulsuz bağlı olan ashabı kiramdır. Rasulullah'ın sözlerini itibarsız hale getirmeyi başardıklarında ise asıl gaye olan Kur'an'ı hedef alıp, "Bu Kur'an, Peygamber Efendimizin hak kitabı değil, ondan sonra ki insanların uydurduğu kitaptır, asıl olan kitap kaybolmuştur!" yaygarasını çıkarıp Kur'an-ı Kerim'i hedef almaktır.

Hem şöyle bir hakikat vardır. Gözlemlerinizi göz önünüzde bir canlandırma yaparsanız göreceksiniz ki,

Siz, bu tür şahıslarla konuşmaya başlayıp, doğruyu bulmak için onlara bir şey sorduğunuz da, sizin sorularınıza cevap vermez, hemen farklı bir konudan size sualler yönetirler veya alakasız alakasız şeylerden bahsederek sorduğunuz hiçbir soruya cevap vermezler.

Örnek vermek gerekirse,

1) "Hadislere ihtiyacım yok, çünkü onlar uydurmadır. Namazı Kur'an'dan öğreniyorum." derler, böyle diyen bir insana da sorarlar:

"Abdestsiz namaz olur mu? Olmaz ise namaz için abdestin şart olduğu hangi ayette geçmekte ve o abdesti, namaz kıldığını iddia eden biri olarak, aldığın abdestte niyet etmeyi, elleri, burnu, ağzı, yüzü, kolları, mesh yapmayı, ayakları yıkamayı hangi ayetten, nasıl öğrendin uygulamasını?" cevabını vermezler, kaçamak yolu seçerler.

2) "Namazı ben Kur'an'dan öğreniyorum." derler. Pekala, niyet edip tekbir getirmeyi, kıyamda durup kıraatı yerine getirerek, fatiha ve sonrasında okuduğu zamm-ı sureyi, rüküya eğilmeyi, orada sübhane rabbiyel azim demeyi, dedikten sonra doğrulmayı ve o esnada semiAllahu limen hamide diyerek Rabbena lekel hamd demeyi, sonra secdeye gitmeyi ve orada da sübhane rabbiyel a'la demeyi, secdeden kalkıp oturup tekrar secdeye giderek sübhane rabbiyel a'la demeyi, namaz bittiğinde önce sağa, sonra sola selam vermeyi hangi surenin hangi ayetinde öğrendiler acaba?

gibi bu soruları zekat konusunda, oruç, hac, nikah ve bir çok konularda örneklendirmenin mümkün olduğunu, Kur'an bize net bir şekilde emir ve yasakları beyan ederken, bu emir ve yasakları bize izah ederek uygulamalı olarak gösterenin de Peygamber Efendimiz olduğunu bildirip,

"Kim Allah'a itaat ederse Rasulu'ne itaat etmiş olur. Kim Rasule itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur." ayeti de bu hakikati net bir şekilde açıklamaktadır.

Son söz olarak,

Bildiklerini iddia eden bu şahıslar, birilerini dinleyerek veya belli kitapları okuyarak, o okuduğu veya dinlediklerini delil olarak görüp doğru bir bilgi olduklarını savunurlar da, göz göre göre Rasulullah'ın ashabına, ashabın bilgilerini aktaran tabiun efendilerimize bu şekilde saldırmak, ahlaksızlıktır, haddi aşmaktan başka bir şey değildir.

Öyle ki,

Mi'rac'a inanmiyorsun, inanmadığın kadar da çoğu insanın inandığını biliyorsun da, ne diye insanların inancını tehdit edip, hassas noktalarıyla oynuyorsun?

Hadislerin doğruluğuna inanmıyorsun. Hadislerin doğruluğuna inanan ve elhamdülillah müslümanım diyen insanları neden taciz ediyorsun? Neden kafirlerin, yahudilerin gavurluklarıyla değil de, hadislerde zina yapmayın, hırsızlık yapmayın, komşunuzun hakkına riayet edin, yalan konuşmayın gibi gibi insanı ve toplumu doğruya sevk eden bu güzide sözlere düşmanlık yapıyorsun?

Böylesi bir mücadeleye giren ve bu tür başlıkları açanlar asla masum ve cahil değildir. Bu kinlerini bile bile kusuyor ve müslümanların sinir damarlarıyla oynamak istiyorlar. Müslümanların da Allah ve Rasulu'ne böylesi şeytanın tuzağına düşüp düşmanlık yapanların oyununa gelmemesi için temenni ediyor,

"Ey Rasulum de ki:

Hak geldi, bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur."

ayeti ve Rasulullah'ın sözleri bizler için her zaman umut olmuş, Allah ve Rasulu'ne kimler düşmanlık ediyor, öyle veya böyle ya da ima yoluyla itibarsız hale getirmeye çalışanlara karşı, hangi ortamda olursa olsun, Allah'ı, peygamberini ve dinini savunacak halifeler yeryüzünün her yerinde var diyorum elhamdülillah.


enngineer87
Memur
05 Nisan 2021 10:06

Ayetlerle peygamberimizin sünnet ve hadislerini birbirinden ayırmak isteyenler tamamıyla fitne içindedirler.Hadis koaynakları bu yüzden çok iyi irdelenmeli ve de kötü zihnyetli kişilerce muhafazası yapılmalıdır


enngineer87
Memur
05 Nisan 2021 10:55

yazım hatası olmuş zihniyeti bozuk kişilerden ciddiyetle muhafazası yapılmalıdır

enngineer87, 3 yıl önce

Ayetlerle peygamberimizin sünnet ve hadislerini birbirinden ayırmak isteyenler tamamıyla fitne içindedirler.Hadis koaynakları bu yüzden çok iyi irdelenmeli ve de kötü zihnyetli kişilerce muhafazası yapılmalıdır


EGN-
Daire Başkanı
05 Nisan 2021 15:50

Delikanlı, şimdi laklak etme de, niyetin samimi ise adam gibi cevap ver bakalım hakaret, alay veya laubali bir üslup kullanmadan! Şimdi söyle bakalım:

1) Buhari, Müslim veya diğer sahih hadis kaynaklarına itimat etmiyor, yalan uydurma sözler olduğunu iddia ediyorsunuz! Pekala, İhsan Eliaçık kimdir ki, onun sözlerine, verdiği bilgilere itimat ediyorsunuz? Bu adama vahiy mi geliyor yoksa, bizim okuduğumuz kaynaklar gibi o da kendine göre bu güvenilir kaynaktır diye bilgisi(zliği)ni mi kullanıyor?!

2) Emeviler'den dem vurup duruyorsun, o dönemde yazılan ve aktarılan hadislere riayet edilmiyor da, aynı dönemde hadislerin uydurma olduğunu söyleyen diğer kesimin sözlerine itimat etmekte ki ölçün nedir?

3) Kur'an bana yeter diyorsun. Kıldığın namazın şekli ve şemalini hangi surenin hangi ayetinde öğrenip namazı kılmayı öğrenmişsin?

4) Kıldığın namazda, fatiha ve zamm-ı süre okumanı sana öğreten ayet hangisi? Veya tam tersine bir cevap vereceksen, "namazınızı kılın" emrini bildiğin açıkken, namaz içinde hiçbir süre okunmasına gerek yoktur gibi öğretiyi hangi ayette öğreniyorsun mesela?

5) Yazdıklarını görmüyor ve kaale almak istemedikçe, açtığım konulara yazıp duruyor, "Kur?an-ı Kerim'de salat'ın dua anlamında kullanıldığını iddia ediyorsun tek anlam olarak. Oysa hadis ilmine bakarsak "Vücuh ve Nezair" diye bir bab vardır. Hadis Usulü kitaplarını araştırırsan, bu babın ne anlamana geldiğini çok daha iyi anlar, ne kadar da saçmaladığını görmemek için kör olman gerektiğini anlarsın. Kısa ve net olarak, ayette bir kelime başka ayetlerde başka manalarına geldiği gibi, bir çok kelime de tek bir manaya gelmektedir. Örnek vermek gerekirse,

Nar, hutame, sakar, sair gibi farklı kelimelerin hepsi Kur'an'da cehennem olarak ifade edilir.

Salat kısmına gelince,

Kur'anda toplam olarak on ayrı anlamının bulunduğu ifade edilmektedir.

Bunları da şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Namaz: "Onlar ki namazı kılar ve zekatı verirler." (Maide, 5/55) Kur'anda zekat ile yan yana kullanılan bütün "salat" ifadeleri bu anlama gelir.

2. Mağfiret: "Allah ve melekleri Nebi'ye salat ederler." (Ahzab, 33/56), Bunun bir benzeri de "Allah size salat eder ve melekler de." (Ahzab, 33/43) Bu ayetlerdeki Allah'ın salatı mağfireti demektir.

3. İstiğfar: Ahzab suresinde geçen meleklerin salatı bu manadadır. (Ahzab, 33/43, 56)

4. Dua: "Ey Peygamber onlara salat et!" (Tevbe, 9/103). Yani dua et demektir.

5. Kıraat: "Salatını cehri yapma ve gizleme de." (İsra, 17/110)

6. Din: "Senin salatın mı bize bunları terk etmemizi emrediyor?" (Hud, 11/87)

7. İbadet yeri (manazgâh): "(Savami, biye, salavat ve mesacit) manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılırdı." (Hacc, 22/40)

8. Cuma namazı: "Cuma günü salat için nida edildiğinde." (Cuma, 62/9)

9. İkindi namazı: "Onları salattan sonra alıkoyarsınız." (Maide, 5/115)

10. Cenaze namazı: "Onlardan ölen hiçbiri için artık salata durma!"

Şimdi,

Bir şeyler yazıp duruyorsunuz ama yazdıklarınıza siz zaten kendiniz inanmıyor, burada bu şekilde şeyler yazıp çizmekle zaman öldürmeyi bilgi olarak sanıyorsunuz. Gayeniz kesinlikle ilmi konuşmak değil. Hakaret, alaycı ve dalga geçen bir üslup ile yazıp çizmeyi bir ahlak zannediyorsunuz ama zandan başka bir şey değil, çünkü o uslup ahlaksızlıktır ve hoş değildir.

O kadar derdin ve bilgin var. Üstte sormuş olduğum sorulara cevap vermeni bekliyorum sadece. Merak ediyorum, cevapların hangi sure ve ayet destekli olacak!

Cevap vermek yerine, farklı şeyler yazacak, anlamsız sözler sarf edecek, hatta cevap vermeden bana sualler yöneteceksen, ki daha önceki arkadaşlara o şekilde yazıp atmışsın, benim o tür muhabbetlere cevap verip kaale alacak zamanım yok bilesin. Ona göre, adamsan adam gibi cevap verirsin. Aksi takdir de "çamur at izi kalsın" ahlakını uygulamaya devam edersin.

Baba Janga, 3 yıl önce

https://www.youtube.com/watch?v=T3PF_vNXhoE


Baba Janga
Yasaklı
05 Nisan 2021 17:16

buram buram cehalet kokan hangi soruna cevap yazayım ?

hadislerin köküne kibrit suyu diyorum adam kalkmış bana buhariden örnek veriyor.

bana kurandan hadisler kılavuzunuzdur diye ayet getir burdan sen haklısın diyim.

kalkmışsın peygamberden tam 180 sene sonra doğan bir adamın adına da hadis kitabı bir kitabı islamın referansı olarak gösteriyorsun.

kimdir bu buhari ? sıradan bir insan.

dinde yeri sıfır.

peygamber değil, sahabe değil 4 halife zamanında yaşamamış.

ordan burdan şurdan duyduğunu hadis diye toplamış.

tapındığınız hadislerin bir çoğuda muaviye zamanında uydurulmuş.

aman isyan etmeyin, aman soru sormayın, bu sizin kaderiniz temelli sahih olmayan hadisler türetilmiş.

enam suresi 38. ayetde biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık diyor. Kuran bundan daha açık olarak senin gibilere ne söyleyebilir ?

namaz kelimesi farsca diyorum anlamıyorsun

kuranda karşılığı salat diyorum anlamıyorsun

salatın içinde namaz, oruç, hac gibi nüsuklar var diyorum anlamıyorsun

salatın amacı yaratanı övmek diyorum yine anlamıyorsun

dua kul ile yaratan arasındadır yine anlamıyorsun

anlamıyorsun aslında anlamak istemiyorsun

binlerce yıldır papağan gibi ezberettirilen emevi islamından kopamıyorsun

binlerce yıl kader diye taptırılan emevi islamını bırakamıyorsun


EGN-
Daire Başkanı
05 Nisan 2021 18:18

İhsan Eliaçık kimdir ki, bana Emeviler döneminden bahsediyor ve sen de bunu örnek alıp delil diye önüme koyuyorsun!

Emeviler zamanında mı yaşamış ki, gelmiş bu adamın videosunu benimle paylaşıyor, "aaa evet bak, adam meğersem geçmişte verdiği örnekler ve tarihi bilgiler doğruymuş!" dememi(zi) bekliyorsun da, bu delilleri biz ayet ve hadis olarak nakledince, bizimkiler, yalan, iftira, ama ilahiyatçı hocamız İhsan Eliaçık söyleyince her şey net ve pürüzsüz öyle mi?

Sorularıma cevap veremeyeceğini, kıvırıp kıvırıp başka şeyler yazacağını zaten biliyordum. Bir kez daha sen ve senin gibiler bu şekilde kendinizi ele verirsiniz. Ama üzülmeyerek bir şey itiraf etmek zorundayım ki, "kesinlikle kaale alınacak ve muhatap alıp konuşulacak bir kimse değilsin(iz)! O yüzden sen kendi kafana göre takıl.


Baba Janga
Yasaklı
05 Nisan 2021 20:08

Peki senin resmo din dedigim diyanet neyin nesi oluyor ?
EGN-, 3 yıl önce

İhsan Eliaçık kimdir ki, bana Emeviler döneminden bahsediyor ve sen de bunu örnek alıp delil diye önüme koyuyorsun!

Emeviler zamanında mı yaşamış ki, gelmiş bu adamın videosunu benimle paylaşıyor, "aaa evet bak, adam meğersem geçmişte verdiği örnekler ve tarihi bilgiler doğruymuş!" dememi(zi) bekliyorsun da, bu delilleri biz ayet ve hadis olarak nakledince, bizimkiler, yalan, iftira, ama ilahiyatçı hocamız İhsan Eliaçık söyleyince her şey net ve pürüzsüz öyle mi?

Sorularıma cevap veremeyeceğini, kıvırıp kıvırıp başka şeyler yazacağını zaten biliyordum. Bir kez daha sen ve senin gibiler bu şekilde kendinizi ele verirsiniz. Ama üzülmeyerek bir şey itiraf etmek zorundayım ki, "kesinlikle kaale alınacak ve muhatap alıp konuşulacak bir kimse değilsin(iz)! O yüzden sen kendi kafana göre takıl.


EGN-
Daire Başkanı
05 Nisan 2021 21:42

Diyanetin başkanı, başkan yardımcıları, kurul üyeleri vs. hepsi kendi alanında bir unvana gelmiş, kimi doktor, kimi doçent, kimi profesör olmuşlar, bunların söyledikleri yalan, liyakatsız, uydurma bilgilerle insanları aldatıyorlar da!

İş senin İhsan Elaçık'a gelince bütün yelkenler fora, "vay be, adamlar neler neler anlatıyor, hepsi doğru!" oluyor öyle mi?

Zaten, bu tür zihniyetleri dinleyerek, beyni sulanmış bir tip olduğun aşikardı. Hem ben sana başka dinlediğin elemanları da sayayım mı?

Caner Taslaman!

Yaşar Nuri Öztürk!

Bayraktar Bayraklı!

Mehmet Okuyan gibiler de, diğer saz grubunun birer üyeleridir.

Sen var ya, Hagi gibi zerre kadar hiçbir şey bilmiyor, böyle sanal ortamda saçmalayıp duruyorsunuz işte. Güzelim saf müslüman kardeşlerimde sizi kısmen kaale alıyor, adam zannediyor, doğruyu anlatayım diyerek yazma gereği hissediyor ama ne kadar boş olduğunuzu belli bir zaman sonra anlıyorlar.

Kardeş, ben senin gibileri çok gördüm, çok muhatap oldum. Unutma, insanın elinde var olan bir idare vardır. Hadisleri kabul edip etmemek senin kendin bileceğin bir iştir. Fakat, ilmi konuşmadan, iftira ve hakaret tavrı konuşmak, inançtan öte insanlığa yakışmayacak hal ve davranış içinde bulunmak demektir. Ki, buna asla gerek yoktur.

Tabi ki dediğimi kaale alıp almamak senin bileceğin bir iştir. Ama sorulan sorulara cevap vermeden, soru sormak ise acizlik ve kaçamak bir tavırdır.

Son olarak şu nasihati verebilirim sana. Hadislere inanma, kendin bilirsin elbet ama hadislere inanan insanlara da saygılı olmayı dene.


misalen
Daire Başkanı
05 Nisan 2021 23:03

İhsan Eliaçık mı o, hani gezi imamlığı yapan ve pkk propagandası yapmaktan hüküm giyen değil mi?


Baba Janga
Yasaklı
06 Nisan 2021 09:39

kulun kula verdiği makam çok mu önemli ?

başında prof olsa ne yazar yazmasa ne yazar ?

çok övündüğün diyanet kara payı olan bankalar helaldir demiyor mu ?

ne zamandır faize kar payı demek helal oldu ?

yada ne zamandır ulemada düşük faizli ihtiyaç kredisi çektirmek helal oldu ?

ha muaviye zamanının uleması

ha şimdi ki başına prof denen din uleması

değişen koca bir sıfır !

hala bana kuranda hadisin yeri neresidir, kaynağı olan ayet nedir gösteremiyorsun

insan ürünü olan bir kitabı işte din budur, boyunduruğu bu diyorsun

hadi ispatla, kanıtla

kuranda hangi ayette kılavuzunun kuran dışı şunlar şunlardır diyor

EGN-, 3 yıl önce

Diyanetin başkanı, başkan yardımcıları, kurul üyeleri vs. hepsi kendi alanında bir unvana gelmiş, kimi doktor, kimi doçent, kimi profesör olmuşlar, bunların söyledikleri yalan, liyakatsız, uydurma bilgilerle insanları aldatıyorlar da!

İş senin İhsan Elaçık'a gelince bütün yelkenler fora, "vay be, adamlar neler neler anlatıyor, hepsi doğru!" oluyor öyle mi?

Zaten, bu tür zihniyetleri dinleyerek, beyni sulanmış bir tip olduğun aşikardı. Hem ben sana başka dinlediğin elemanları da sayayım mı?

Caner Taslaman!

Yaşar Nuri Öztürk!

Bayraktar Bayraklı!

Mehmet Okuyan gibiler de, diğer saz grubunun birer üyeleridir.

Sen var ya, Hagi gibi zerre kadar hiçbir şey bilmiyor, böyle sanal ortamda saçmalayıp duruyorsunuz işte. Güzelim saf müslüman kardeşlerimde sizi kısmen kaale alıyor, adam zannediyor, doğruyu anlatayım diyerek yazma gereği hissediyor ama ne kadar boş olduğunuzu belli bir zaman sonra anlıyorlar.

Kardeş, ben senin gibileri çok gördüm, çok muhatap oldum. Unutma, insanın elinde var olan bir idare vardır. Hadisleri kabul edip etmemek senin kendin bileceğin bir iştir. Fakat, ilmi konuşmadan, iftira ve hakaret tavrı konuşmak, inançtan öte insanlığa yakışmayacak hal ve davranış içinde bulunmak demektir. Ki, buna asla gerek yoktur.

Tabi ki dediğimi kaale alıp almamak senin bileceğin bir iştir. Ama sorulan sorulara cevap vermeden, soru sormak ise acizlik ve kaçamak bir tavırdır.

Son olarak şu nasihati verebilirim sana. Hadislere inanma, kendin bilirsin elbet ama hadislere inanan insanlara da saygılı olmayı dene.


EGN-
Daire Başkanı
07 Nisan 2021 08:16

Cahile hiçbir şey ispatlanmaz.


Baba Janga
Yasaklı
07 Nisan 2021 09:34

Aynen cahile hicbir sey ispatlanamaz katiliyorum
EGN-, 3 yıl önce

Cahile hiçbir şey ispatlanmaz.


EGN-
Daire Başkanı
15 Nisan 2021 09:01

Şayet Kur'an-ı Kerim varken hadise ihtiyaç yoksa , Allah'ın Resulü'ne muhalefet etmekten sakındıran şöyle ayetlerin manası nedir?

"Peygamberin emrine aykırı hareket edenler, başlarına bir bela gelmesinden veya elem verici bir azaba uğramaktan sakınsınlar .

(Nur suresi 63'üncü ayet)

Biz biliyor ve farkındayız ki, Batılı İslam düşmanlarının derdini anlamak kolaydır. Fakat onların ardına düşen ve yöntemlerini aynen uygulayan, hatta onlardan daha ileri giden bizim yerli müsteşrikleri anlamak hiç de kolay değildir.

O yüzden bu tür hadis düşmanlarını anlamak gibi bir derdimiz olmadığı gibi, kaale aldığımız bir durumda söz konusu asla olamaz.


EGN-
Daire Başkanı
16 Nisan 2021 09:46

Sadece Kur'an yeter diyerek, Kur'anın dediklerine kulak vermemek, nefsi ve şeytanın felsefi mantığıyla beraber hareket etmek, bu tür düşünceye sahip olarak hareket edenler sadece hadisleri değil,, aslında maske adı altında güya savundukları ama net bir şekilde hiçe saydıkları Kur'an ayetlerini görmemezlikten, duymamazlıktan ve itaat etmemezlikten başka bir şey yaptıkları yoktur.

Çünkü,

İnsanların aralarındaki anlaşmazlıklarda Peygamber'i hakem yapmalarını ve onun verdiği hükümlere razı olmalarını emreden ayetler ortadayken, Resul-i Ekrem'in hüküm verme yetkisi bulunmadığını ileri sürmek, bu ayetleri inkar etmekten başka bir şey değildir.

Âyetlere gelince,

"Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü'l-emre de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah'a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir."

(Nisa 59'uncu ayet)

"Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Onu tanımamaları kendilerine emredildiği halde tâgutun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları büsbütün saptırmanın yollarını arıyor.

Onlara, "Allah'ın indirdiğine ve peygambere gelin" denildiği zaman münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.

(Nisa 60-61. ayetler)

"Öyleyse nasıl olur da önceden yapıp ettikleri yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen "Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik" diye yemin ederek sana gelirler!

Onlar, kalplerindekini Allah'ın bildiği kimselerdir. Onlara aldırma, kendilerine öğüt ver ve onlara durumları hakkında tesirli söz söyle."

(Nisa 62 ve 63'üncü ayetler)

"Biz her bir peygamberi, Allah'ın izniyle, ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine kötülük ettiklerinde sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileselerdi, peygamber de onlar için mağfiret dileseydi, elbette Allah'ı ziyadesiyle affedici ve esirgeyici bulurlardı.

(Nisa 64'üncü ayet)

"Hayır, Rabbine andolsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar."

(Nisa 65. ayet)


HAGi 10
Daire Başkanı
18 Nisan 2021 12:52

Hadislerde(sahih olmayan) işte peygamberimiz BURAK'a binerek göğe çıktı Allahla arasındaki tüm perdeler kalktı ve hatta Allah'la namaz konusunda pazarlık yaptı

1-Allah'ın mekanı gökler mi? gökleri de Allah yaratmadımı? tüm kainat Allahın eseri değil mi? Alla yeri havayı atmosferi uzayı kısaca tüm kainatı yönetmiyor mu? öyleyse siz Allah'ı nasıl gök yüzüne sığdırıp Allah için Gökyüzü'nü Allaha mekan yapıyorsunuz sizinkisi saçmalık

2-Madem Allah perdeyi kaldırdı kaldı ki bu çok önemli bir olay niye kuranda yazmıyor. Sadece isra yazıyor

3-Allah ile pazarlık yapılır mı?

4-Kuran'da kadir süresinde kadir gecesi, içinde kadir gecesi bulunmayan 1000 aydan daha hayırlıdır diyor miraç bu kadar mı önemsiz o 1000 ayın içine girmiyor

hadi bakalım hadislerinle bunları nasıl açıklayacaksın


HAGi 10
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 04:46

yok mu bu sorularımı cevaplayabilecek biri

HAGi 10, 3 yıl önce

Hadislerde(sahih olmayan) işte peygamberimiz BURAK'a binerek göğe çıktı Allahla arasındaki tüm perdeler kalktı ve hatta Allah'la namaz konusunda pazarlık yaptı

1-Allah'ın mekanı gökler mi? gökleri de Allah yaratmadımı? tüm kainat Allahın eseri değil mi? Alla yeri havayı atmosferi uzayı kısaca tüm kainatı yönetmiyor mu? öyleyse siz Allah'ı nasıl gök yüzüne sığdırıp Allah için Gökyüzü'nü Allaha mekan yapıyorsunuz sizinkisi saçmalık

2-Madem Allah perdeyi kaldırdı kaldı ki bu çok önemli bir olay niye kuranda yazmıyor. Sadece isra yazıyor

3-Allah ile pazarlık yapılır mı?

4-Kuran'da kadir süresinde kadir gecesi, içinde kadir gecesi bulunmayan 1000 aydan daha hayırlıdır diyor miraç bu kadar mı önemsiz o 1000 ayın içine girmiyor

hadi bakalım hadislerinle bunları nasıl açıklayacaksın

Toplam 36 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi