Editörler : E.Kayı Han

EGN-
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 09:14

Ayette açık bir şekilde "kendi heva ve isteğine göre o konuşmaz, onu konuşturan biziz!" ayeti net bir şekilde Rasulullah aleyhisselatü vesselama tam bir bağlılığın şart olduğunu ifade ederken, Peygamber Efendimizin sözlerine baktığımızda,

"Benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir." sözündeki,

"Benden değildir" demek, benim dinimden, şerîatımdan yüz çeviriyor demektir. Bunun ne korkunç bir tehdit olduğu son derece açıktır.

Bu sözden sonra,

"Kur'an bize yeter, hadis ve sünnete ihtiyacım yok!" diye bir bid'at çıkaranlar, şayet Müslüman iseler, oturup bu sözlerini yeniden gözden geçirmelidirler.


HAGi 10
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 13:12

demagoji (laf ebeliği ) yappma sorularıma cevap ver bunu mantığın ,hadislerinle nasıl açıklayacaksın?

EqEhAn, 3 yıl önce

Hadislerin bu zamana kadar gelmesi, akılda tutulması ve doğru olması imkansız diyerek, hep uydurulmuş olduğunu söyleyenler, hadisler doğru olsa da Rasulullah'ın sözüne değil, Kuran'a tabi olunur diyerek haddi aşanlar, büyük bir yanılgı içindeler.

Şöyle ki:

Gerek Türkiye'de gerekse dünyanın dört bir tarafında milyonlarca hafızım, 6.000 küsür ayet-i kerimeyi zorlanmadan ezberlerken, hadisleri uzun yıllar boyunca Peygamber aleyhisselamdan ve diğer ashab-ı kiramdan duyup öğrenmek ve öğretmek neden bu kadar mesele yapılıyor?!

Gerçekten de hadis karşıtları ne yapmak istiyor?


EGN-
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 16:12

Hadis karşıtları, Medineli dindar ve muttaki alimlerin Emevi halifeleri aleyhinde hadis uydurduklarını söylüyorlar. Genellikle şarkiyatçıların kullandığı "dindar ve muttaki alim" ifadesine dikkat buyurunuz.

Medineli alimlerin hem dindar ve muttaki kimseler olduğunu söylemek, hem de onları hadis uydurmakla suçlamak nasıl bir mantık ve nasıl bir senaryodur diye sorabilirsiniz.

Aslında onlar, hadis uydurmakla suçladıkları alimleri "dindar ve muttaki" diye nitelerken onları yüceltmiyor, aksine aşağılıyorlar. "Dindar ve muttaki olanlar bile hadis uydurduklarına göre, gerisini siz düşünün" demeye getiriyorlar.

"Dilin kemiği yok" diyenler ne kadar da haklı değil mi?

Böyle ilmi bir keşifte (!) bulunanların hadis uyduran dindar alimlerin kimler olduğunu da tesbit etmesi gerekir. O zaman biz de hadis uyduran bu müttaki ve dindar alimleri cerh ve ta'dil ölçülerine vurur, foyolarını meydana çıkarırız.

Ne yazık ki bu iddia sahipleri bize o alimlerden hiçbirinin ismini veremiyor.


HAGi 10
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 18:51

VEREMEYECEĞİNE EMİNDİM

EGN-, 3 yıl önce

Hadis karşıtları, Medineli dindar ve muttaki alimlerin Emevi halifeleri aleyhinde hadis uydurduklarını söylüyorlar. Genellikle şarkiyatçıların kullandığı "dindar ve muttaki alim" ifadesine dikkat buyurunuz.

Medineli alimlerin hem dindar ve muttaki kimseler olduğunu söylemek, hem de onları hadis uydurmakla suçlamak nasıl bir mantık ve nasıl bir senaryodur diye sorabilirsiniz.

Aslında onlar, hadis uydurmakla suçladıkları alimleri "dindar ve muttaki" diye nitelerken onları yüceltmiyor, aksine aşağılıyorlar. "Dindar ve muttaki olanlar bile hadis uydurduklarına göre, gerisini siz düşünün" demeye getiriyorlar.

"Dilin kemiği yok" diyenler ne kadar da haklı değil mi?

Böyle ilmi bir keşifte (!) bulunanların hadis uyduran dindar alimlerin kimler olduğunu da tesbit etmesi gerekir. O zaman biz de hadis uyduran bu müttaki ve dindar alimleri cerh ve ta'dil ölçülerine vurur, foyolarını meydana çıkarırız.

Ne yazık ki bu iddia sahipleri bize o alimlerden hiçbirinin ismini veremiyor.


EGN-
Daire Başkanı
19 Nisan 2021 21:46

"Bize sadece Kur'an yeter!" diyenler, Kur'an'ın içinden bir habersiz yaşamakta ve Rasulullah aleyhisselatü vesselamın sözlerinin kıymetini bilmeyen, haddi aşarak sözlerinin sıradan bir insan sözü olarak iddia edenler, şeytandan daha büyük bir düşmanlık yapmaktadırlar.

Öyle ki,

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme sünnetin de vahyedildiğini belirten şu âyet-i kerîmeye ve benzeri âyetlere nasıl mânâ veriyorsunuz? diye sorduğunuzda sadece Kur'an diyenlere, verecekleri hiçbir cevapları yoktur. Zira Nisa suresinin 113'üncü ayetinde,

"Eğer Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, o insanlardan bir kısmı vereceğin hükümde seni şaşırtmaya yeltenecekti. Onlar ancak kendilerini şaşırtırlar; sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana kitâbı indirdi, hikmeti verdi ve bilmediklerini öğretti. Allah'ın sana olan lütfu çok büyüktür."

ayeti çok açık ve Peygamber Efendimizin sözlerini, bizzat Rabbimiz tarafından imza atıldığı ifade edilirken, hadis düşmanlarının gayesi aslında hadisleri değil, Allah'ın ayetlerini itibarsız hale getirmeye çalışmaktır ama yarın bu düşmanlıkları sebebiyle çok büyük bir pişmanlık yaşayacaklar, son pişmanlık ise zerre kadar fayda vermeyecektir.


EGN-
Daire Başkanı
28 Nisan 2021 10:14

Kur'ân-ı Kerîm anayasa hükmündedir.

Bu sebeple de genel kaideler ortaya koyar. Sünnet ise, Kur'ân-ı Kerîm'in temas etmediği konularda hüküm verir. Böylece Kur'an ve Sünnet bütünlüğü oluşur.

Kur'an da sünnet de aynı kaynaktan, yani vahiyden beslendiği için aralarında bir zıtlık bulunmaz.

Hadis ve sünnet inkârcıları Kur'ân-ı Kerîm'e inandıklarını söylüyor, fakat onun Rasülullah'a itaat ve ittibâ edilmesine dâir onlarca emrine uymuyorlar. Bu da onların dâvâlarında samimi olmadıklarını gösteriyor.


HAGi 10
Daire Başkanı
28 Nisan 2021 17:50

madem öyle hala hadislerinle şu soruma cevap veremedin

Hadislerde(sahih olmayan) işte peygamberimiz BURAK'a binerek göğe çıktı Allala arasındaki tüm perdeler kalktı ve hatta Allah'la namaz konusunda pazarlık yaptı

1-Allah'ın mekanı gökler mi? gökleri de Allah yaratmadımı? tüm kainat Allahın eseri değil mi? Alla yeri havayı atmosferi uzayı kısaca tüm kainatı yönetmiyor mu? öyleyse siz Allah'ı nasıl gök yüzüne sığdırıp Allah için Gökyüzü'nü Allaha mekan yapıyorsnuz sizinkisi saçmalık

2-Madem Allah perdeyi kaldırdı kaldı ki bu çok önemli bir olay niye kuranda yazmıyor.Sadece isra yazıyor

3-Allah ile pazarlık yapılır mı?

Bu sorularıma mantıklı bir cevap verecek yiğit göremiyorum

EGN-, 3 yıl önce

Kur'ân-ı Kerîm anayasa hükmündedir.

Bu sebeple de genel kaideler ortaya koyar. Sünnet ise, Kur'ân-ı Kerîm'in temas etmediği konularda hüküm verir. Böylece Kur'an ve Sünnet bütünlüğü oluşur.

Kur'an da sünnet de aynı kaynaktan, yani vahiyden beslendiği için aralarında bir zıtlık bulunmaz.

Hadis ve sünnet inkârcıları Kur'ân-ı Kerîm'e inandıklarını söylüyor, fakat onun Rasülullah'a itaat ve ittibâ edilmesine dâir onlarca emrine uymuyorlar. Bu da onların dâvâlarında samimi olmadıklarını gösteriyor.


HAGi 10
Daire Başkanı
28 Nisan 2021 17:52

4-Kuran'da kadir süresinde kadir gecesi, içinde kadir gecesi bulunmayan 1000 aydan daha hayırlıdır diyor miraç bu kadar mı önemsiz o 1000 ayın içine girmiyo

HAGi 10, 3 yıl önce

madem öyle hala hadislerinle şu soruma cevap veremedin

Hadislerde(sahih olmayan) işte peygamberimiz BURAK'a binerek göğe çıktı Allala arasındaki tüm perdeler kalktı ve hatta Allah'la namaz konusunda pazarlık yaptı

1-Allah'ın mekanı gökler mi? gökleri de Allah yaratmadımı? tüm kainat Allahın eseri değil mi? Alla yeri havayı atmosferi uzayı kısaca tüm kainatı yönetmiyor mu? öyleyse siz Allah'ı nasıl gök yüzüne sığdırıp Allah için Gökyüzü'nü Allaha mekan yapıyorsnuz sizinkisi saçmalık

2-Madem Allah perdeyi kaldırdı kaldı ki bu çok önemli bir olay niye kuranda yazmıyor.Sadece isra yazıyor

3-Allah ile pazarlık yapılır mı?

Bu sorularıma mantıklı bir cevap verecek yiğit göremiyorum


EGN-
Daire Başkanı
30 Nisan 2021 05:25

Ahzap suresinde,

"Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı uman ve Allah'ı çok anan kimseler için, Allah'ın elçisinde size güzel bir örnek vardır."

ayetini okuyarak, "bana sadece Kur'an yeter" diyerek, bu ayet gibi diğer Peygamber efendimize olan itaatkar emirleri görmemezlikten gelmek, O'nu sıradan bir insan olarak görmek, hadisleri birilerin uydurduğu sözler diyerek iftira atmak, "benim Rabbim Allah" diyen bir müslümanın ahlakıyla örtüşmeyen ahlaksızlıktır.

Hem şöyle bir hakikat var ki:

Kur'ân-ı Kerîm karşısında hadis ve sünnetin üç görevi vardır:

Biri, Kur'ân-ı Kerîm'in bir konuda verdiği hükmü destekleyip teyit etmek.

İkincisi, Kur'an-ı Kerîm âyetlerini tefsir etmek, Allah Teâlâ'nın murâdını beyân etmek.

Üçüncüsü de Kur' ân-ı Kerîm'de temas edilmeyen bir şeyi emretmek veya yasaklamak.


EGN-
Daire Başkanı
30 Nisan 2021 11:04

Hadis inkârcıları Kur'ân-ı Kerîm'de bazı hükümlerin kitapta geçmediğini, geçmeyen hususları Peygamber Efendimiz söylediğinde ise, bu sözleri Peygamber Efendimizin söyleyemeyeceğini, bu sözlerin uydurma ve yalan olduklarını iddia ederek küfre giriyorlar. Oysa hadis ilmini küçük bir araştırmayla yaparak, detayına girerek,

Hadis kitaplarımızdaki hadisleri üç bölüme ayırabileceğimizi görürüz ve deriz ki:

1) Bazı hadisler Kur'ân-ı Kerîm'deki hükümleri destekler.

Meselâ ana-babaya itaat etmeyi, onlara karşı gelmemeyi emreden hadîs-i şerîfler böyledir.

2) Bazı hadisler de Kur'ân-ı Kerîm'de özet halinde verilen bilgileri açıklar.

Oradaki genel hükümleri belirgin hâle getirir ve Kur'ân-ı Kerîm'in kapalı bıraktığı bazı yönleri açığa çıkarır.

3) Kur'ân-ı Kerîm'in hiç temas etmediği, olumlu veya olumsuz bir şey söylemediği konular vardır.

İşte bu konularda tamamen hadîs-i şerîfler söz sahibidir. Kâinâtın Rabbi kitabında temas etmediği hususlarda, hüküm koyma (teşri) yetkisini Rasûlüne bırakmıştır. Kullarına da Rasûlünün koyduğu bu hükümlere kayıtsız şartsız uymalarını emretmiştir.


HAGi 10
Daire Başkanı
10 Mayıs 2021 13:35


EGN-
Daire Başkanı
30 Haziran 2021 23:29

Bir devrin âlimlerini târihî gerçekleri dikkate almadan karalamak ucuz bir iştir. Hadis düşmanlarının yaptığı da budur.


HAGi 10
Daire Başkanı
01 Temmuz 2021 00:05

1-BİRBİRİ İLE ÇELİŞEN HADİSLER

http://www.kurandakidin.com/2011/10/7-hadis-hadis-celiskileri/

2-MANTIK İLE ÇELİŞEN HADİSLER

Peygamberimizin zehirlemesi, miraca çıkması ve miraçta Allah ile namaz konusunda pazarlık yapması

3-KURANLA ÇELİŞEN HADİSLER

http://www.kurandakidin.com/2017/03/hadis-kuran-celiskileri/

Toplam 36 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi