Editörler : E.Kayı Han
06 Nisan 2021 09:49

Aynı gerekçelerle önce il içi sonra il dışı atama (Bölge İdare Kararı)

T.C.

SAMSUN

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ

1. İDARİ DAVA DAİRESİ

ESAS NO : 2020/427

KARAR NO : 2021/140

İSTEMİN ÖZETİ :

.................. İdare Mahkemesi nin .............. gün ve ...................... sayılı kararıyla tüm dosya kapsamında yapılan incelemede davacının görev yaptığı .............. ilinde yaşadığı soruşturmaya konu fiilin adli yönden suç teşkil edecek boyuta ulaşmadığı görülmekle birlikte, davacının eylemi dolayısıyla yürüttüğü kamu hizmetinin bu süreçten sonra daha sağlıklı ve sorunsuz icra edilebilmesi için idare tarafından görev mahallinin değiştirilmesi yerinde ise de yaşanan olayın münferit bir olay olması, eylemin yaratacağı etkinin kısıtlı olması ve niteliği gözetildiğinde davacının il içerisinde görev yerinin değiştirilmesi suretiyle amacın hasıl olacağı, nitekim davacının önce ................. il merkezinden .............. ilçesine atandığı ve burada görev yapmakta iken soruşturmaya konu olayla ilgili somut herhangi yeni bir gelişme yaşanmaksızın tamamen varsayımsal gerekçelere ve öngörülere istinaden atamasının ............... İline yapılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare tarafından davacı rütbesine uygun olarak görevlendirildiğinden hak kaybının bulunmadığı, davacı hakkında düzenlenen teklif yazısı doğrultusunda ............. aynı hizmet bölgesinde yer alan bir ile atandığı ileri sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukarıda anılan ............. İdare Mahkemesi nin ................... günlü, ......................... sayılı karar, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, istinaf istemlerine ilişkin dilekçelerde ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın kaldırılmasını gerektiren mahiyette bulunmadığından 2577 sayılı Yasanın 45/3. maddesi uyarınca istinaf istemlerinin reddine, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Fatih1706
Aday Memur
07 Nisan 2021 00:14

Yol gösteren mrb. Aynı konudan muzdaribim. Özelden görüşebilir miyiz?


Fatih1706
Aday Memur
07 Nisan 2021 00:33

Yol gösteren konu şu : Bir konudan dolayı 16 ay uzun süreli durdurma cezası aldım. Bu cezayı aldıktan sonra 11/Ç maddesi gerekçe gösterilerk il içi tayin yapıldı ve bende hemen idare mahkemesine başvurdum. İlk olarak disiplin davasını dava ettim akabinde il içi atamayı dava ettim. Tayinim çıkan ilçeye gittiğim gün ise 34. Maddeden il dışı tayin tebliği yapıldı ve ilişik kestim. Tabi bu il dışı tayinide dava ettim. Birkaç ay sonra idare mahkemesi tayinler hakkında idareyi haklı buldu ve bende bölge idareye itiraz ettim. Tam bu esnada disiplin davası ile ilgili idare mahkemesi kararını açıkladı ve disiplin cezamı esastan iptal etti ve ben bu kararıda hemen bölge idare mehkemesindeki tayin davalarına ek olarak gönderdim. Bu durumda sence bölge idareden nasıl bir sonuç çıkar? İl dışı İl içi tayinim iptal olur mu? Tşk ederim


Yol Gösteren
Daire Başkanı
07 Nisan 2021 18:53

Geçmiş olsun.. Bölge İdare Mahkemesinden çıkabilecek kararlar hakkında yorum yapabilmek için idare mahkemelerinin esastan verdiği RED kararlarının gerekçesini bilmem lazım... Davalı idarenin mahkemeye sunduğu savunmaları bilmem lazım..

İl Dışı atamada Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 34. maddesinde, Kendisinin ve/veya aile fertlerinin tutum, davranış ve fiilleri nedeniyle bulunduğu yerde görev yapma niteliğini kaybettiği değerlendirilen personelin yer değişikliği, gerekçeleri ile birlikte teklif edilebilir... hükmüne istinaden atama yapıldığına göre Davalı İdare mahkemeye gerekçe ne sundu da mahkeme RED kararı verdi... Davalı idarenin atama işlemlerinde personelin görev yapma niteliğini kaybettiği konusunda mevcut yeterli delillerin elverdiği ölçüde dikkate alması ve kamu hizmetinin düzenli bir biçimde yürütülmesi gereği ile personelin durumu arasında bir denge kurulması gerektiği açıktır. İstinaf başvuru dilekçesinde avukatın veya kendin ne şekilde, nasıl mahkeme kararının ve davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğunu Bölge İdare Mahkemesine anlatması lazım.. İstinaf başvuru dilekçesini bilmeden bu konuda da yorum yapamam..

İl içi atamada da aynı hususlar geçerli.. İl içi atama da il Emniyet Müdürlüğü Valilik makamına görev yerinin değişmesi konusunda gerekçe olarak ne gösterdi de mahkeme RED cevabı verdi..

KAL SAĞLICAKLA...

Fatih1706, 3 yıl önce

Yol gösteren konu şu : Bir konudan dolayı 16 ay uzun süreli durdurma cezası aldım. Bu cezayı aldıktan sonra 11/Ç maddesi gerekçe gösterilerk il içi tayin yapıldı ve bende hemen idare mahkemesine başvurdum. İlk olarak disiplin davasını dava ettim akabinde il içi atamayı dava ettim. Tayinim çıkan ilçeye gittiğim gün ise 34. Maddeden il dışı tayin tebliği yapıldı ve ilişik kestim. Tabi bu il dışı tayinide dava ettim. Birkaç ay sonra idare mahkemesi tayinler hakkında idareyi haklı buldu ve bende bölge idareye itiraz ettim. Tam bu esnada disiplin davası ile ilgili idare mahkemesi kararını açıkladı ve disiplin cezamı esastan iptal etti ve ben bu kararıda hemen bölge idare mehkemesindeki tayin davalarına ek olarak gönderdim. Bu durumda sence bölge idareden nasıl bir sonuç çıkar? İl dışı İl içi tayinim iptal olur mu? Tşk ederim


Fatih1706
Aday Memur
08 Nisan 2021 19:17

Yol gösteren mrb. İdare mahkemesi Red kararında gerekçe 16 ay uzun süreli durdurma kararı almış olmam. Ama bu 16 ay uzun süreli durdurma esastan iptal edildi.

Ayrıca İl içi atamada da ildışı atamada da İdare hemen hemen aynı savunmayı yapmış, Disiplin cezası almış olmamı öne sürmüş. Sadece İl içi atama için İdarenin takdir yetkisi var İl içi atamayı asayişin temini için her daim yapabiliriz minvalinde açıklamalar yapmış, kanunen atamaya yetkili olduklarını belirtmiş.


alii55
Aday Memur
09 Nisan 2021 01:58

Yol gosteren bu konu ile ilgili ozele bakma imkaniniz varmi

Yol Gösteren
Daire Başkanı
09 Nisan 2021 08:40

İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇENLE BERABER YEREL MAHKEME KARARININ İÇERİĞİNİ BİLMEMEKLE BİRLİKTE MUHTEMELEN YEREL MAHKEMENİN RED KARARINDA ;

Yerel Mahkeme kararında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, Yer değiştirme suretiyle atanma başlıklı 72. maddesinde Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır. hükmüne, Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi başlıklı 76. maddesinde Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. hükümlerine yer vererek davacının yukarıda belirtilen durumlar nedeniyle bulunduğu yerde görev yapmaya devam etmesinin, kamu hizmetinin verimli, sağlıklı ve etkin yürütülmesi ile çalışma huzuru ve barışının korunması yönünden güçlük oluşturabileceği anlaşıldığından, ........... Valiliği tarafından getirilen teklif doğrultusunda, davacının kamu yararı ve hizmet gerekleri ile kadro ve unvanı gözetilerek ...................,,,, İl Emniyet Müdürlüğüne naklen atanmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır şeklinde hüküm kurmuştur.

Memurların aynı kurum içinde farklı görevlere atanmalarında temel norm 657 s. Kanun md. 76 dır. Memurun başka şehre atanması durumunda aynı zamanda 72. madde hükümleri ile yönetmelik vb. alt hükümler de dikkate alınacaktır. Kazanılmış hak gibi kavramlar dolayısıyla ilgili maddenin lafzı idarenin takdir yetkisini fazlasıyla sınırlar gibi gözükse de esasında ilgili maddenin özü pek de bu sonucu doğurmamaktadır. 76. maddeye göre evvela memurların atanmasında idarenin unvan eşitliği gözetmeme imkanı bulunmaktadır ki esasında bir görevin önemini/konumunu belirten özellik, çoğu zaman o görevi ifa edenin unvanı olabilir. Yine maddeye göre idarenin görev eşitliği gözetmeme imkanı da bulunmaktadır ki görev hususu da bir mesleğin ifasındaki en önemli noktalardan biridir. Hatta mesleğin görevle özdeşleşmiş bir kavram olduğu söylenebilir. Zira pratikte de bir kimseye mesleği sorulduğunda çoğu zaman memur sıfatı yerine görevini söyleyebilmektedir. İşbu norma göre memurların naklen atamalarında korunacak olan tek hususun kazanılmış hak aylık dereceleri ve bu dereceye eşit dereceli bir göreve atanma hakkı olduğunu söyleyebiliriz. Bilindiği üzere bir disiplin cezası almamışlar ise; görevlerini ifa ettikleri süre boyunca 657 s. Kanun?daki düzenlemeler dahilinde memurların kademe ve derecelerinde çoğu zaman direkt olarak ilerleme olmaktadır. Böylelikle belirli bir kıdeme ulaşmış memurlar, eğer eğitim durumları vb. sebeplerden dolayı ilerleyebilecekleri bir derece sınırı yoksa zaten en nihayetinde birinci dereceli memur olmaktadırlar. İşte 76. maddede belirtilen husus, memurların mevcut derecesi ile aynı dereceli kadroya görev ve unvan eşitliği gözetmeksizin atanabilecekleridir. Kurumlardaki mevcut kadroların neler olduğu ve bunların dereceleri ile kaç adet oldukları hususları düzenleyici işlemlerin cetvel vb. isimli çeşitli içerikleriyle ilan edilmekte, bunlardaki değişiklikler de aynı şekilde yayımlanmaktadır. Örneğin yıllar içinde 2. dereceye yükselmiş ??şef?? unvanlı bir memur, kendi isteği olmaksızın ancak ve ancak ilgili kurumda mevcut olan 2. dereceli bir kadroya atanabilecek, fakat görev ve unvan eşitliği gözetmek gerekmediğinden bu kadronun şef kadrosu olması gerekmeyecektir.

Öyleyse ilgili 76. maddenin salt lafzından çıkan sınırlamalar, yalnızca memurun kazanılmış hak aylık derecesi ile ilgili olmaktadır. Lakin bir atama işleminin hukuka uygun olabilmesi için aranacak tek şart, bu lafzi şartlar değildir. İdare hukukunda bir idari işlemin hukuka uygun olabilmesi için bütün unsurlarının hukuka uygunluk vasfını taşıması gerekir. Bu sebeple memurun kazanılmış hak aylık derecesine uygun bir kadroya atanabilmesi için işlemin salt 76. maddenin lafzına uygun olması yetmemekte ilgili atama işleminin aynı zamanda yetki-şekil-konu-sebep-amaç unsurları bakımından da hukuka uygun olması gerekmektedir.

MÜVEKKİLE, ATAMA BİLGİSİ VE TALEBİ DIŞINDA ATAMA İŞLEMİ UYGULANMIŞTIR. DAVALI İDARE, YEREL MAHKEMEYE EGM ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ MADDE 34. GEREKÇE GÖSTERİLMİŞTİR.

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 34. maddesiyle de; davranış ve fiilleri nedeniyle bulunduğu yerde görev yapma niteliğini kaybettiği değerlendirilen personelin yer değişikliğinin yapılabileceği, yer değişikliği teklifi uygun görülen personelin yerinin, hizmet sürelerine ve yer değiştirme zamanına bakılmaksızın aynı bölge içinde veya başka bir bölgede olmak üzere değiştirilebileceği açıkça hüküm altına alınmıştır. İlgili madde açıktır. Maddede belirtilen değerlendirmeler objektif esas ve kriterlere dayanmalıdır. Başka bir anlatımla İl Emniyet Müdürü teklifi iletirken gerekçesini açıkça belirterek sübut esaslara dayandırmalıdır. İdarecilik ben yaptım oldu anlayışı ile değil hukuk devletinin gerektirdiği şekilde olmalıdır. Davalı İdare, müvekkile istek dışı atama yaparak, Anayasal bir hak olan yerleşme hürriyeti kısıtlanmaktadır. Müvekkil hakkında herhangi bir sübut delil ve gerekçe olmadan, objektif esasa dayanmadan yapılan atama hukuka aykırıdır.

Atama işleminin şekil ve yetki unsurlarının hukuka uygunluğu için ilgili kurum mevzuatına yani normatif düzenlemelere bakmak gerekirken, sebep-amaç unsurları için hem normatif düzenlemelere hem de yargı içtihatlarına-doktrine bakmak gerekmektedir. İlgili 76. maddede atama işleminin sebep ve amaç unsuru yönünden bir düzenleme yapılmadığı için bu unsurların hukuka uygunluk değerlendirmesi kökleşmiş Danıştay içtihatları ve doktrin çerçevesinde yapılmalıdır ki bunlar aynı zamanda idarenin takdir yetkisinin de sınırlarını çizmektedirler.

Somut Delillere Dayanan; Başarısızlık, Verimsizlik, İhtiyaç vb. Haklı Sebepler Bulunmalıdır. Danıştay içtihatlarına göre naklen atama işlemlerinde kamu yararını gerçekleştirmek amacına yönelik olarak bulunması gereken sebepler; somut bilgi ve belgelere dayanan başarısızlık, kusur, sakınca, disiplinsizlik, verimsizlik, kadro açığı, hizmet gerekleri gibi sebeplerdir. Artık kökleşmiş denilebilecek bu Danıştay kararlarında, naklen atama işleminin hukukiliği için aranan bu sebepler şu şekilde belirtilmektedir;

??? daire başkanı olarak görev yapan davacının bu görevinden alınarak uzman olarak atanmasında davalı idarece herhangi bir gerekçe ileri sürülmediği gibi davacının görevinde başarısızlığı ya da yetersizliği hususunda somut bir neden de ortaya konulmamıştır. Bu durumda, daire kararında da belirtildiği üzere; daire başkanı olarak görev yapan davacı hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma veya verilmiş bir disiplin cezasının olmadığı görüldüğünden, somut bir neden ortaya konulmaksızın salt takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu idari işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. ??(Danıştay İDDK 2018/844 e. 2019/2099k. )

??? davacının vekaleten yürütmüş olduğu görevden alınmasını gerektirir bir disiplin cezasının bulunmadığı, vekaleten görev yaptığı süre içinde görevinde başarısız olduğu veya verimli olamadığının açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, ayrıca yerine de asaleten değil yine vekaleten atama yapıldığı hususu da dikkate alındığında, dava konusu işlemin tesisinde takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılmadığı, dolayısıyla, davaya konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.??(Danıştay İDDK 2018/128 e. 2019/1467 k.)

''... mahkemece uyuşmazlığın esasına girilmek suretiyle, atama işleminin sebebi olarak gösterilen Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 34. maddesinin uygulanmasının gerekli kıldığı durumların mevcut olup olmadığı hususlarının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın incelenmeksizin reddine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.''(Danıştay 16. Daire 2015/14810 e. 2016/486 k.)

''...yukarıda yer verilen Anayasa'nın 11, 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri uyarınca dava konusu atama işleminin sebep unsurunu oluşturan davacının idare ile devam eden davası bulunduğuna yönelik gerekçenin davacının Hak Arama Hürriyetini de ihlal ettiği açıktır. Ayrıca, mahkeme kararında ve idarenin savunma dilekçesinde, davacı hakkında devam eden disiplin soruşturması bulunduğu belirtilmişse de, söz konusu disiplin soruşturmasının zamanaşımı nedeniyle sona erdiği görülmektedir. Açıklanan nedenlerle Antalya 3. İdare Mahkemesin'ce verilen 08/10/2019 tarih ve 2018/1205 Esas; 2019/859 Karar sayılı kararın, dava konusu işlemin iptali isteminin reddine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmaktadır.'' (Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi 18/09/2020 tarih ve 2019/1162 Esas; 2020/1120 Karar)

Dava dosyasına sunduğumuz belgeler ve istinaf dilekçesi ile birlikte yukarıda belirtiğimiz ve Arz ettiğimiz yargı kararlarındaki hususların da dikkate alınmasını Saygılarımızla Arz ve talep ederiz.

KONUSU : Ek belge ve beyanlarımızın sunulmasıdır.

TAHMİN ETTİĞİM GİBİ YEREL MAHKEME BİR KARAR VERDİ İSE YUKARDAKİ DİLEKÇE ÖRNEĞİNİ İSTİNAF MAHKEMESİNE VEREBİLİRSİN.. KAL SAĞLICAKLA...

Fatih1706, 3 yıl önce

Yol gösteren mrb. İdare mahkemesi Red kararında gerekçe 16 ay uzun süreli durdurma kararı almış olmam. Ama bu 16 ay uzun süreli durdurma esastan iptal edildi.

Ayrıca İl içi atamada da ildışı atamada da İdare hemen hemen aynı savunmayı yapmış, Disiplin cezası almış olmamı öne sürmüş. Sadece İl içi atama için İdarenin takdir yetkisi var İl içi atamayı asayişin temini için her daim yapabiliriz minvalinde açıklamalar yapmış, kanunen atamaya yetkili olduklarını belirtmiş.


Fatih1706
Aday Memur
09 Nisan 2021 13:29

Yol gösteren mrb. Basit bir söylem olacak ama SEN NASIL BİR KRALSIN. Emeğine eline koluna sağlık. Teşekkürü borç bilirim.


Yol Gösteren
Daire Başkanı
03 Ağustos 2021 17:37

güncel

Toplam 8 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi