ömrüm gelip geçiyor.
geçen kasım kaça bastımdı
mayısta da bir şey olmuş olmalıydı.
şimdi hatırlamam
ağlamak istiyorum
inlemekli mi yoksa of çekerek mi içini.
ömrüm kasım ile mayıs arasında bir gün dönümü.
bir yaz bir kış gibi.
birinde çocuk oluyorum.
oyuncaklarımı aramakla meşgulüm.
bulduklarımla sinirle kırıyorum.
okulda fotoğrafımı çekmişler eve gönderdiler
öfkeyle onları da yırtmışım.
annem çok kızdı bana o kadar para verdik diye söylendi
o zamanlar üzüleceğim bir kaç şey daha söyledi.
benim aslında öfkem annemle babama.
beni dünyaya getirdikleri için.
beni mutlu bir çocuk yapmadıkları için.
ben okula gitmek istemiyorum, oysa onlar büyük bir adam olmamı istiyorlar benden.
akranlarımın alaylı sözlerinden kaçarak geçiyor günüm.
okulda böyle de çarşılar..
dedim ya kalabalıklara hiç girmiyorum diye.
nerede kendimle kalabileceğim yer varsa orası benim yerim.
evde sedirin altı. dışarıda boş harabe yapılar..
ötekinde kendi yaşımın çağında biri.
ya çok seviyorum ya hiç sevilmiyorum.
sevilmediklerim içime sıkıntı gibi çöküyor.
sevdiklerimin hatırasını yazıyorum.
unutmayayım diye unutmasınlar diye
unutulmayalım diye.
ömrüm geçip gidiyor
bu sene de bir aksilik olmazsa buradayım.
biraz daha aranızda dolaşacağım.
metrolarda sıkışmasınlar diye büzüşüp oturan da benim.
yürüyen merdivenlerin solundan kolunu boşluğa çıkaran da.
başka türlüsü olmaz.
kimseye dokunmak yanından geçerken değmek istemiyorum.
kimsenin nefesini üzerimde hissetmek istemiyorum.
kimseden bir yardım dilediğim de yok.
Bana Allah için kimse yakın durmasın.
bu yalnızlık sadece benim.
başkasıyla paylaşamam.
söz verdim çocukluğumdan beri benimle.
en güçlü yanım.
ben bu yalnızlıkla çok kavgalar ettim.
barıştık sonra.
size başka türlü şeyler de yazmak isterdim.
bugün kalktım bunu yazdım.
bana içimdeki ses şunları oku bu parçayı dinle
bir tane daha çay iç.
sonra yap hadi..
ömrüm gelip geçiyor.
geçen kasım kaça bastımdı
mayısta da bir şey olmuş olmalıydı.
şimdi hatırlamam
ağlamak istiyorum
inlemekli mi yoksa of çekerek mi içini.
ömrüm kasım ile mayıs arasında bir gün dönümü.
bir yaz bir kış gibi.
birinde çocuk oluyorum.
oyuncaklarımı aramakla meşgulüm.
bulduklarımla sinirle kırıyorum.
okulda fotoğrafımı çekmişler eve gönderdiler
öfkeyle onları da yırtmışım.
annem çok kızdı bana o kadar para verdik diye söylendi
o zamanlar üzüleceğim bir kaç şey daha söyledi.
benim aslında öfkem annemle babama.
beni dünyaya getirdikleri için.
beni mutlu bir çocuk yapmadıkları için.
ben okula gitmek istemiyorum, oysa onlar büyük bir adam olmamı istiyorlar benden.
akranlarımın alaylı sözlerinden kaçarak geçiyor günüm.
okulda böyle de çarşılar..
dedim ya kalabalıklara hiç girmiyorum diye.
nerede kendimle kalabileceğim yer varsa orası benim yerim.
evde sedirin altı. dışarıda boş harabe yapılar..
ötekinde kendi yaşımın çağında biri.
ya çok seviyorum ya hiç sevilmiyorum.
sevilmediklerim içime sıkıntı gibi çöküyor.
sevdiklerimin hatırasını yazıyorum.
unutmayayım diye unutmasınlar diye
unutulmayalım diye.
ömrüm geçip gidiyor
bu sene de bir aksilik olmazsa buradayım.
biraz daha aranızda dolaşacağım.
metrolarda sıkışmasınlar diye büzüşüp oturan da benim.
yürüyen merdivenlerin solundan kolunu boşluğa çıkaran da.
başka türlüsü olmaz.
kimseye dokunmak yanından geçerken değmek istemiyorum.
kimsenin nefesini üzerimde hissetmek istemiyorum.
kimseden bir yardım dilediğim de yok.
Bana Allah için kimse yakın durmasın.
bu yalnızlık sadece benim.
başkasıyla paylaşamam.
söz verdim çocukluğumdan beri benimle.
en güçlü yanım.
ben bu yalnızlıkla çok kavgalar ettim.
barıştık sonra.
size başka türlü şeyler de yazmak isterdim.
bugün kalktım bunu yazdım.
bana içimdeki ses şunları oku bu parçayı dinle
bir tane daha çay iç.
sonra yap hadi..