İçinden gelenler

Şöyle bir düşündüm de hayatta tek başımayım,bunu zaman zaman farkediyorum,özellikle hasta olduğum za

yalnızlık dediler kalabalıklara karışarak

bir se aradılar sessizliğin çığlığında

varlığını sorguladı insan kıymet bilinmez bir kaç ruhun ızdırabında

bulamadı

bulunamadı

kayıp ilanı verdik televziyonların izlenmeyen bir kaç programına

yalnızdık anadan üryan doğduğumuzdan beri..

hıdo türküsünü dinleyenler vardır genelde kısa kliplerde birini gömmek yermek için kullanırlar bende geçenlerde merak edip dinledim hıo kimdir böyle de napmış güzel türkü bu arada..

baktım toplumun aynası bir türkü kim bilir kaç yıl evvel yazılmış ama aramızda o kadar çok hıdo var ki hem de okumuş kravatlı yüksek yüksek eğitim seviyesinde olan hıdolar..

İnsanları birbirne salanlar o kadar fazla ki dedikodu kazanına kürek kürek malzeme taşıyıp yürek yürek ağlamalar eşliğinde hem de..

çalan çırpanları söylemiyorum toplum kendi dolandırıcılığı başkasına yüklüyor kaç zamandır

her ay biri çıkıyor aldı gitti çaldı çırptı, şimdi diyenler olacak insanlar saftı kandı yooo bence değildi.. insanlar 1 verip 5 almayı düşünürken saf değildir kördür.. paranın körü.. egonun körü.. açgözlülüğün körü.. yoksa hepimizden çakal onlar.. sülün osman ne demişti bilenler bilir " 1000 liralık bilezikleri karım hastanede yatıyor acil satmam deyince 300 liraya almayı akıl bilenler saf değildi onlar dolandırıcı idi ben değil" haklı idi birinin zaafından faydalanacak biri saf değil dolandırıcıdır.

neyse sülün osmanlar bitmeyecek bizde ki bu açgözlülük para hırsı kefene dikeceğimiz iki cepte son bulmayacak..

bir başka saçmalama faslında görüşmek üzere..

birçok amacım var.

ev almak, borcumu bitirmek, öğretimimden kaynaklanan kariyerimi tamamlamak, stressiz hayat, araba almak, kırlara gitmek, durakta beklememek...sınırsız mutluluk, misafir ağırlamak en huzurlu günlerimde...beni ben yapan ne varsa hislendiğim...az biraz mizah, biraz aşk en olası...hikaye yazmak, kitap okumak...kurgulu bir düş oluşturmak...amiri ben olduğum iş kurmak...sevene gitmek, sevmek...azılı suçlarla mücadele eden ülke olmamak...sınırsız olmak, duvarda iz olmak...ben şimdi sensiz bir hiçim...peki sen kimsin?

dezerformasyona uğramış düşler ülkesinde lastik ayakkabı giyenlerin kül prens ve kül kedisi hikayelerine çok şahit olmuşuzdur.

geçenler bir sürü ünlü fenomen kime göre fenomen o ayrı çoğunu ilk defa duydum lüks arabalar evler villalar dolarlar yurolar Allah yuro kulum demiş bunlar evde basmış gibi bir kaç yılda büyümüşlerde büyümüş.. sonrası hep özenti cocuklarımız okumak istemiyor youtuber yok influencer(googleden baktım dilim dönmedi bi türlü )

olmak istiyor içerik üretiyorlar mı hayır ne içeriği kimi bir tarafını açıp peşkeş çekecek ay düğmem koptu bakmayın yok anasına danasına etek giydirecek ailesiyle dalga geçecek eee para kazanacak 30 saniyeliğine ünlü olacak 50 kişi alkışlayıp 1000 kişi taşlayacak ki taşlayanlar da onu dahi beceremeyenlerde oluşacak çoğu.. kısa yoldan ünlü olmak günümüzün modası sosyal medya da kendini pazarlama yönünde yeni nesil de o yolda ilerlemek istiyor doğal olarak bak saçmalıyor para kazanıyoz ben daha iyi saçmalarım uleyn açılın ben battalın torununu torunu berkecanım..

yani demek o ki tiktok indirsem mi acaba bende para kazanacam banane neyim eksik diye bakıyorum da hiç bir yanım uymadı yine dönüp dolaşıp işimi yapayım bari bak bunları yazarken bile kaç tane iş geldi aldığım maaşın hakkını vereyim :)

bir başka saçmalama faslında görüşürüz..

100 kişiye sordular en popüler cevabı birinci sçetiler oysa asıl cevap arada kalanlarda değilmiydi

gerçi hiç bir zaman o sorulan 100 kişiden biri de olmadım kimse bana bir şey sormadı kimdi arkadaş bunlar çete miydi kabile miydi

benim fikrim hep yok hükmünde mi oldu hep onların cevapları benimmiş gibi mi örneklemlerde süründü..

neyse demem o ki toplumun arada kaynayanlarıyız şayet size de sormadılarsa yada sortdular ve o popüler cevap sizden çıkmadı ise hoşgeldiniz popüler olma adayı sevgili arkadaşlarım:)

canım bugun de böyle saçmalamak istedi :)

çok şey var dile gelmeyen manalı manasız kırık düşler manifestosu gibi konuşsan olmuyor sussan kimsenin umrunda değil gibi bir şey.. bilimyorum tek ibldiğim yıkık bir limanı andırıyorum hiç kimseyi sen kadar sevmeyeceğim kimsede ben gibi sevmeyecek seni.. bütün hislerin karmaşası bir hayali kurulan egenin bir kasabasında küçük bir gölette yaşanan med cezir gibi yüreğinin kıyısından değip değip gidecek.. kimse geçemeyecek yerine gözlerine öyle deli deli bakamayacam.. hissetmeyecem hiç bir öpücüğü yüreğimin derinliklerinde.. hiç bir nefes benzemyecek nefesine.. ben kaybolacam hep sende ışıksız kalacağım günün en aydınlık saatlerinde..

öyle işte sensiz olmayacak ama sensiz yaşanacak çoğu şey..

demek o ki işte böyle diyordu şair yazma aşamasında olduğu vakitlerde kitabı hakkında

sonra ne mi oldu o kitap basılıp okunmadı..

suskun dilin yaban otları kitabı sayfa 37..

bir başka saçmalama faslında see you later..

Ne gururla geldi dünyaya bor babanın kabaran göğsünde..oğlum oldu kimi kurban kesti kimi adaklarini yerine getirdi..vatanına milletine hayırlı bir evlat olsun diye söylendi.. yıllarca uykusuz kaldı bir anne oğlu için saçını yeri geldi süpürge etti..o ağlayan anne değil mi..oğlunu ugurlarken tez gel kinan kurumadan diyen..o baba degil mi dağ gibi durup ici yerle yeksan olan..o abla deil mi kardeşinin elinden tutup okula götürüp getiren..şimdi tabutunun başında dik duruşun haklı isyaniyla..

Kaç şehit verildi kaç şehit daha verilecek yetmez mi o kadar dökülen kan..kaç çocuk daha babasiz büyüyüp kaç kadın gelmeyecek eşini bekleyecek..

Ama en yürek yakanı ne biliyor musunuz Bi anne demisti' bu helva sizin ocaginizda kavrulmadikca size tatlı gelecek' evet öyle yüreğimiz yanıyor ve unutacağız kaç güne yine gülüp eğleneceğiz.. diğer şehitleri de unuttuk çünkü..

Rabbım bir daha göstermesin..

Günümüz de yaşam standardı git gide düşüyor aldığımız para miktarı arttıkça aldığımız kalem sayısı nedense azalıyor

Peki neden işçilik maliyeti arttı dersiniz tamam enflasyon dersiniz tamam, peki bütün olay bu mu biz ne kadar aç gözlüyüz bunu hiç düşündünüz mü artık esnaflar şirketler firmalar belli kar marjı ile çalışmak istemiyor

10 liralik bir üründe 2 lira kazanırken neden diyor 5 6 kazanma derdinde yetmiyor çünkü doymak bilmedikleri için

Benim hep bir mantığım vardır dünya rezervleri sabittir genelde..

Birinin cebinden çıkıp birinin cebine giren bir döngü var az çok biri zenginlesirken biri fakirlesiyor... borsada ben 10 lira kazanırken biri 10 lira kaybediyor ben faizden para almak için bankadan para kazanırken biri ihtiyacı vsr diye sana o faizi kendi emeginden veriyor

Bitcoin namı diğer sanal parada biri kazanırken biri kaybeder kimine göre balinasiniz kimine göre küçük balık..

Sen al 40 50 60 bin maaş gidecektir yumurtaya 50 deil 100 verecen ete 300 deil 500 verecen sonucta bir döngü vsr ve sen içinde sadece kendi yağında kavrulup savrulacaksin..

Neyse canım sıkıldı yine başka bir saçma faslına kadar büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim

İçimden geçeni buraya yazmayacağım. Son zamanlarda aklımda kırk fikir ve hepsinin de kuyruğu birbirine değmiyor. Bu kadar kafa karışıklığında sadece kendini dinlemek daha mantıklı gibi dursa da, doğru olan bu da değil.

Gecenin bir yarısı,bom boş bir zihinle kalmışım kendi kendime,ne varsa silmiş atmışım meğer,şaşkınım

Muhtelif zamanların insanları kimdir nedir yada neden öyle söylenir ki değer verilen zamanın muhtelifi mi olur zaman birdir ve birine bir şekilde ayrılır..

Ama yetmez bazen hep ister hep ister doğaldır zamanı yemek biriyle dolu dolu eni konu..

Belkide biz yanlış zamanın yanlış yerinde kalmışız olmaması gereken hersey olmusta olana nispet yaparcasına soylemler birikir dillerimizde..zamanı geri getiremez insan zamanı kim tutabilir ki bugün kırka merdiven dayayıp kırklara karismama ne kaldı ki.. ne çok muhtelif zamanların yedim ömrümde çoğu boşa gidenlerden kocaman bir demet.. papatya falları actim boş dolu boş dolu ve hepsi boşa geldi olan yine papatyalara oldu..

Neyse zaman nedir ki yalnızlığın büyüklüğüdür zaman..

Baska bir sacmalama faslinda görüşmemek üzere sevgili burayı okumayan insanlar..

bir dilber tutturulmuş dillerde gidiyor dilber aşağı dilber yukarı kimi elbisesini alma derdinde kimi ona ev alma derdinde.. ne kadar duyarlı bir toplumuz değil mi.. dışarıda o kadar aç insan varken hergün yitirilen kadın varken çığlık çığlığa yardım isteyen kadın varken.. tek derdimiz dilber oldu.. ha kötülemek için demiyorum dilberi o dilberleri biz yaratmıyor muyuz toplumca.. ben gidip orada burada oynayıp bir kaç sarhoş cümleye meze olmak için gelmedi dünyaya ya.. asıl emekçi onlar değil mi dünyanın tüm pisliğini çekiyorlar.. sarhoşun kokusunu laflarını küfürlerini tehditini dayağını.. bu ülkede her gün resmi kayıtlara en az bir kadın cinayeti geçiyor.. böyle kanlısı davalısı düşmanı değil bunu yapan.. ya kocası yas sevgilisi ya platoniği ya sapığı ya manyağı.. illa birisi öldürüyor emeğini çalıyor yaşamdan koparıyor bir kadını..

bana öyle günler nedense hüzün getiriyor kadın olmak zor geliyor.. erkekliğine b.k sürülmesin diye her şeyin yapan bir toplumda..

başka bir saçmalama faslında buluşmak dileğiyle..

neyse adet yerini bulsun dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun..

son zamanlarda popülaritesi artan dizilere bakıyorum da çoğu din üzerine çoğumuz izlerken yok artık diyoruz eminim tabi olay zenginler arasında cereyan edince normal geliyor demek zenginlerde böyle oluyor diyoruz şaka şaka esra erol müge anlıyı izlemeyen yoktur var diyorsa inan yalandır illa ki bi yerde görüyrodur orada mahalle tren yapmış vagon vagon üstüne kondüktör bilet bulamıyor modunda..

bir de tarikat dizisi var her tarikattan bir parça alıp harmanlamışlar 16 yaşında kız çocuğu evlenecek diye herkes teyakkuzda izleyince vay canısına demek isterdim ama hepimizin belli yaş aralığındakilerin annesi nenesi teyzesi halası 13 16 yaş arasında evlenmiştir nesini eleştiriyoz ki.. yani demem o ki ne bileyim az saçmalama faslına girmek istedim karaladım bir şeyler işte :D

arada sizde saçmalayın iyi oluyor