Tarih sahnelerine baktığınızda, bir takım insanlar ve topluluklar, birilerini hep ön planda tutmuş, bu tutumlarında haddi aşmış ve özünü kaybetmiş bir hale gelmiş olan nice toplulukların varlığından haberdar olursunuz. Bundan sebeptir ki, Peygamberler tarihine ve peygamberlerin yaşantılarına baktığımızda, topluluklara dini tebliğ ederken, kendilerini öven değil, tam tersine onlarında bir insan olduklarını dile getirdiklerine ve "yalnızca Allah'a kulluk yap"maya davet ettiklerini görmekteyiz.
Bu hakikatlere rağmen, hakikatin maneviyatını kaybetmiş, nefsine göre yaşayan insanların özünden uzaklaştığını ve bir takım insanları kahramanlıktan çok,
"Eğer o olmamış olsaydı!" gibi şirk koşulmaya sebebiyet veren, tehlikeli suların içinde yüzen insanları geçmiş ve yakın tarihimizde görmek mümkündür.
Haliyle,
İnsanlığın vazifesi, insanlığın özüne dönmesidir. Neden yaratıldığının bilincinde olup, nereden gelip nereye gittiğinin muhasebesini yapabilmektir. Çünkü bir gerçek var ki:
Tarih sahnelerinde nice yer alan peygamberler, kahramanlar bugün toprağın altındadırlar! Aynı tarih sahnesinden yer alan nice putlar, Firavun ve Allah düşmanları da, toprağın altında yerlerini almış bir bekleyişin içinde yer almaktadırlar! Bugün senin yaşamın, alıp verdiğin nefes, yürüyüp yol aldığın mesafede, seni elbette toprağın altına doğru yaklaşmaktadır.
O halde,
İnsanları övmek için değil, yaratanına kulluk yapmak için yaşamalı insan!
Tarih sahnelerine baktığınızda, bir takım insanlar ve topluluklar, birilerini hep ön planda tutmuş, bu tutumlarında haddi aşmış ve özünü kaybetmiş bir hale gelmiş olan nice toplulukların varlığından haberdar olursunuz. Bundan sebeptir ki, Peygamberler tarihine ve peygamberlerin yaşantılarına baktığımızda, topluluklara dini tebliğ ederken, kendilerini öven değil, tam tersine onlarında bir insan olduklarını dile getirdiklerine ve "yalnızca Allah'a kulluk yap"maya davet ettiklerini görmekteyiz.
Bu hakikatlere rağmen, hakikatin maneviyatını kaybetmiş, nefsine göre yaşayan insanların özünden uzaklaştığını ve bir takım insanları kahramanlıktan çok,
"Eğer o olmamış olsaydı!" gibi şirk koşulmaya sebebiyet veren, tehlikeli suların içinde yüzen insanları geçmiş ve yakın tarihimizde görmek mümkündür.
Haliyle,
İnsanlığın vazifesi, insanlığın özüne dönmesidir. Neden yaratıldığının bilincinde olup, nereden gelip nereye gittiğinin muhasebesini yapabilmektir. Çünkü bir gerçek var ki:
Tarih sahnelerinde nice yer alan peygamberler, kahramanlar bugün toprağın altındadırlar! Aynı tarih sahnesinden yer alan nice putlar, Firavun ve Allah düşmanları da, toprağın altında yerlerini almış bir bekleyişin içinde yer almaktadırlar! Bugün senin yaşamın, alıp verdiğin nefes, yürüyüp yol aldığın mesafede, seni elbette toprağın altına doğru yaklaşmaktadır.
O halde,
İnsanları övmek için değil, yaratanına kulluk yapmak için yaşamalı insan!