AKYURT
Eski adı RAVLI olan, ilçenin Oğuz Türkçesinde karşılığı Avlu, Evli, İvli olarak verilmiştir.
Cumhuriyet döneminde Akyurt isminin ortaya çıkışı ve ilçeye verilişi
geçmişten gelen güzel bir geleneğin bugünkü Türkçemizde yaşatılması şeklinde ortaya çıkmış;
Alka'nın Ak, Ravlı'nın da yurt olması şeklinde yerini bulmuştur.
AYAŞ
1071 Malazgirt savaşı sonrası Oğuz Türklerinin Ayaş oymağı ilçeye yerleşmiş ve parlak, aydınlık gece anlamına gelen AYAŞ ilçeye ismini vermiştir.
BALA
Bala ilçesi tarih boyunca '' Kasaba-i Bala, Bozulus Sancağı, Tabanlı Kazası'' olarak adlandırılmıştır.
İlçe ve köylerinin halkı çoğunlukla ''Bozulus Türkmenleri''dir.
İlçeye Bala ismi verilirken bozulus aşireti isminden esinlenerek verilmiştir.
BEYPAZARI
İlk adı LAGANİA'dır.
Osmanlı Devleti döneminde ilçede ekonomik faaliyetlerin çok arttığı ve bu sebeple bölgeye Bağ Pazarı denilmiştir.
Beğ Pazarı zamanla Beypazarı olmuştur.
ÇANKAYA
Çankaya hakkında birkaç rivayet var,
üzeri tamamen yeşil yosunlarla kaplanmış büyükçe bir kaya ve kayanın koltuğundan pırıl pırıl akan bir su kaynağı.
Asırlar önce bu akan su dertlere deva, onulmaz hastalara şifa, canlara can verirmiş.
Bu yüzden buraya ''Can kaya'' demişler. Can kaya ismi zamanla Çankaya'ya dönüşmüş
Bir başka rivayet ise
''Çankaya''' ismi, Yazar Mehmet Kemal'in bir araştırmasına göre ''Çankayası'' isminden gelmektedir.
Zamanla sonundaki ''SI'' hecesi düşerek bugünkü şeklini almıştır.
Mehmet Kemal bu konuda şunları yazıyor: ''Papazın Bağı denen bölgede bir kilise varmış. Tapınma saatlerinde bu çan durmadan çalarmış''
ÇUBUK
Çubuk ve civarı Anadolu'nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçen yerlerdendir.
Bu bölgeyi, Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey ele geçirmiştir. Çubuk isminin buradan gelmiş olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır.
ELMADAĞ
Elma ağaçları ile dolu olan tepe ve dağlarından bu adı aldığı rivayet edilmektedir.
ETİMESGUT
Tarihi kaynaklarda Etimesgut değişik adlar almıştır. Amaksyz, Amaksis, Amaksuz, Akmasuz, Ahi Mesud, Etimesud ve Etimesgut olarak en son halini almıştır
Etimesgut ile ilgili bilgilere ulaşılan diğer önemli bir kaynak ise Osmanlı arşivleridir.
Osmanlı arşivlerinde bulunan 1840 tarihli Ankara Temettuat DefterİN'de Ahi Mesud olarak geçer,
Ahi Mesud'dan dilimize en son geliş biçimi Etimesgut olmuştur.
GÜDÜL
İlçe, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından I. Mesut'un eniştesi ve Ankara Emiri olan Şehabüldevle Güdül Bey tarafından şimdiki yerinde tahminen 850 yıl evvel kurulmuş ve adını Güdül Bey'den almıştır.
HAYMANA
Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Gazi'nin annesinin adının Hayme Ana olduğu, şimdi İlçe merkezinin bulunduğu yerde vefat ettiği ve buraya defnedildiği;
mezarının burada bulunması nedeniyle de Hayme Ana adının değişerek Haymana olduğuna inanılmaktadır.
KIZILAY
Kızılay Meydanı ismini; 1929 yılında meydana bakan bir noktada Türk Kızılayı için inşa edilen genel merkez binasından almıştır.
KEÇİÖREN
Tarihte Keçiören adının nereden geldiği hakkında beş rivayet bulunmaktadır.
Birinci rivayet: Keçiören ismi söylenip yazıldığı gibi ''keçi'lerin ören yeri'' kelimelerinin birleşmesiyle oluşur.
Ankara Keçisi'nin otlak yeridir ve daha önceleri kullanılan tarihi yerleşim yeri anlamında ören kelimesiyle birleşmiştir.
İkinci rivayet: Tarihçi Heredot, Pers imparatoru'nun M. Ö. 6. yy da Anadolu'nun içlerine kadar uzanan tarihi kral yolundan bahseder.
Doğudan gelen bu yol Ankara'dan da geçer. Ankara'ya geliş istikameti Pursaklar, Keçiören üzerindendir ve Ankara'da yaşayan halk, doğuya ve kuzeye;
Bağlum üzerinden batıya gidilen yer anlamında yöresel ağzıyla ''geçivermek'' ''gidivermek'' fiilinin değişimiyle ''geçiveren'' olarak adlandırılmış ve günümüze Keçiören şeklinde ulaşmıştır.
Üçüncü rivayet: Ankara ve Orta Anadolu'nun en güzel keçeleri buralarda dökülürmüş. Keçe dökülen bu yerlere zamanla Keçiören denilmiştir.
Dördüncü rivayet: Bilindiği gibi tarihi Ankara şehrinin etrafı dağlarla, meşhur zümrüt yeşili alanlarla kaplıymış ve Ankaralılar bu bağlarda otuzun üzerinde üzüm çeşidi yetiştirirlermiş.
Ankara'nın en geç olgunlaşan üzüm çeşitleri burada yetiştiği için ''geç veren'' bağları denile denile bugünün Keçiören'ine dönüşmüş.
Beşinci rivayet: Ankara Mufassal Tahrir Defteri H.867/M. Tarihli kayıtlarda Karye - i Kiçi viran Tabi - i Kasaba olarak geçmektedir.
Bu kayıtlar rivayetten öte belgeli bir kayıttır ve eski Türkçede ''Kiçi'' küçük demektir. Kiçiviran da küçük viran yer anlamındadır.
Zamanla dağ Kiçiviran Keçiören'e dönüşmüştür.
POLATLI
Polatlı adının doğuşu ile ilgili çeşitli efsaneler ve hikayeler vardır.
Ancak bunların içerisinde en çok mantığa yatkın olan şöyledir: Polatlı'da yerleşim yeri olarak ilk önce küçük bir mahalle varken insanlar ulaşımda dönemin önemli aracı olan at' a değer verirler ve fazlasıyla at beslerlermiş.
Bu atların sayısı yasayan insanların sayısından çok daha fazlaymış. Bu fazlalık nedeniyle de çevredeki insanlar buraya genellik- le ''Bol atli'' derlermiş.
Bu söz halk arasında kullanıla kullanıla daha sonra '' Polatlı '' şekline dönüşmüş. 1926 yılında Belediye kurulduğunda da bu isim resmileşmiş.
PURSAKLAR
Ankara Savaşı'nın yapıldığı yer olarak da bilinir. 1402'de Yıldırım Bayezid ile Timur arasında geçen tarihi Ankara savaşında Timur fillerini burada saklamıştır.
Pursaklar adınıda burdan almaktadır. Önceleri ''filsaklar '' olan adı zamanla değişerek ilk önce ''Pirsaklar'' daha sonra da günümüzdeki adı olan ''Pursaklar'' adını almıştır.
SOLFASOL
Ankara'nın eski semtlerinden birinin ismidir.
Ayrıca, Hacı Bayram Veli'nin doğup büyüdüğü semt olduğu için de Ankaralılar için çok önemlidir.
Solfasol semtinin gerçek adı ''Zülfazıl''dır. Ankara'da Hacı Bayram Veli'nin köyü ''Zülfazıl( Çok faziletli) '' ın ismini de '' Solfasol '' diye değişmiştir.
Zülfazıl-Sulfasol- Solfasol
ETLİK (Keçiörende semt)
Zamanında Rumlara ait bağ evlerinin hayli fazla olduğu bu semte bu ismin verilmesinin nedeni,
Rumların sık sık bağevlerinde kuzu çevirme,kavurma yapıp eğlenmelerinden ileri geliyor.
Bu eğlencelerinden dolayı aşağı kısma Aşağıeğlence, yukarı kısma Yukarıeğlence demişler.Halen bu bağevlerinin çoğu duruyor.
ESENBOĞA
Esenboğa aslında bir şahıs ismidir.
Ankara Savaşı'nda başarı gösteren Timur'un generallerinden İsen Buga'nın (mutlu, kutlu, güzel, iyi ve sağlıklı öküz) ismi zaman içerisinde Esenboğa olarak günümüze gelmiştir.
ERYAMAN,
Emir Yaman isimli komutandan almıştır adını.
AKYURT
Eski adı RAVLI olan, ilçenin Oğuz Türkçesinde karşılığı Avlu, Evli, İvli olarak verilmiştir.
Cumhuriyet döneminde Akyurt isminin ortaya çıkışı ve ilçeye verilişi
geçmişten gelen güzel bir geleneğin bugünkü Türkçemizde yaşatılması şeklinde ortaya çıkmış;
Alka'nın Ak, Ravlı'nın da yurt olması şeklinde yerini bulmuştur.
AYAŞ
1071 Malazgirt savaşı sonrası Oğuz Türklerinin Ayaş oymağı ilçeye yerleşmiş ve parlak, aydınlık gece anlamına gelen AYAŞ ilçeye ismini vermiştir.
BALA
Bala ilçesi tarih boyunca '' Kasaba-i Bala, Bozulus Sancağı, Tabanlı Kazası'' olarak adlandırılmıştır.
İlçe ve köylerinin halkı çoğunlukla ''Bozulus Türkmenleri''dir.
İlçeye Bala ismi verilirken bozulus aşireti isminden esinlenerek verilmiştir.
BEYPAZARI
İlk adı LAGANİA'dır.
Osmanlı Devleti döneminde ilçede ekonomik faaliyetlerin çok arttığı ve bu sebeple bölgeye Bağ Pazarı denilmiştir.
Beğ Pazarı zamanla Beypazarı olmuştur.
ÇANKAYA
Çankaya hakkında birkaç rivayet var,
üzeri tamamen yeşil yosunlarla kaplanmış büyükçe bir kaya ve kayanın koltuğundan pırıl pırıl akan bir su kaynağı.
Asırlar önce bu akan su dertlere deva, onulmaz hastalara şifa, canlara can verirmiş.
Bu yüzden buraya ''Can kaya'' demişler. Can kaya ismi zamanla Çankaya'ya dönüşmüş
Bir başka rivayet ise
''Çankaya''' ismi, Yazar Mehmet Kemal'in bir araştırmasına göre ''Çankayası'' isminden gelmektedir.
Zamanla sonundaki ''SI'' hecesi düşerek bugünkü şeklini almıştır.
Mehmet Kemal bu konuda şunları yazıyor: ''Papazın Bağı denen bölgede bir kilise varmış. Tapınma saatlerinde bu çan durmadan çalarmış''
ÇUBUK
Çubuk ve civarı Anadolu'nun Türkler tarafından fethi sırasında ilk ele geçen yerlerdendir.
Bu bölgeyi, Selçuklu komutanlarından Çubuk Bey ele geçirmiştir. Çubuk isminin buradan gelmiş olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır.
ELMADAĞ
Elma ağaçları ile dolu olan tepe ve dağlarından bu adı aldığı rivayet edilmektedir.
ETİMESGUT
Tarihi kaynaklarda Etimesgut değişik adlar almıştır. Amaksyz, Amaksis, Amaksuz, Akmasuz, Ahi Mesud, Etimesud ve Etimesgut olarak en son halini almıştır
Etimesgut ile ilgili bilgilere ulaşılan diğer önemli bir kaynak ise Osmanlı arşivleridir.
Osmanlı arşivlerinde bulunan 1840 tarihli Ankara Temettuat DefterİN'de Ahi Mesud olarak geçer,
Ahi Mesud'dan dilimize en son geliş biçimi Etimesgut olmuştur.
GÜDÜL
İlçe, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından I. Mesut'un eniştesi ve Ankara Emiri olan Şehabüldevle Güdül Bey tarafından şimdiki yerinde tahminen 850 yıl evvel kurulmuş ve adını Güdül Bey'den almıştır.
HAYMANA
Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Gazi'nin annesinin adının Hayme Ana olduğu, şimdi İlçe merkezinin bulunduğu yerde vefat ettiği ve buraya defnedildiği;
mezarının burada bulunması nedeniyle de Hayme Ana adının değişerek Haymana olduğuna inanılmaktadır.
KIZILAY
Kızılay Meydanı ismini; 1929 yılında meydana bakan bir noktada Türk Kızılayı için inşa edilen genel merkez binasından almıştır.
KEÇİÖREN
Tarihte Keçiören adının nereden geldiği hakkında beş rivayet bulunmaktadır.
Birinci rivayet: Keçiören ismi söylenip yazıldığı gibi ''keçi'lerin ören yeri'' kelimelerinin birleşmesiyle oluşur.
Ankara Keçisi'nin otlak yeridir ve daha önceleri kullanılan tarihi yerleşim yeri anlamında ören kelimesiyle birleşmiştir.
İkinci rivayet: Tarihçi Heredot, Pers imparatoru'nun M. Ö. 6. yy da Anadolu'nun içlerine kadar uzanan tarihi kral yolundan bahseder.
Doğudan gelen bu yol Ankara'dan da geçer. Ankara'ya geliş istikameti Pursaklar, Keçiören üzerindendir ve Ankara'da yaşayan halk, doğuya ve kuzeye;
Bağlum üzerinden batıya gidilen yer anlamında yöresel ağzıyla ''geçivermek'' ''gidivermek'' fiilinin değişimiyle ''geçiveren'' olarak adlandırılmış ve günümüze Keçiören şeklinde ulaşmıştır.
Üçüncü rivayet: Ankara ve Orta Anadolu'nun en güzel keçeleri buralarda dökülürmüş. Keçe dökülen bu yerlere zamanla Keçiören denilmiştir.
Dördüncü rivayet: Bilindiği gibi tarihi Ankara şehrinin etrafı dağlarla, meşhur zümrüt yeşili alanlarla kaplıymış ve Ankaralılar bu bağlarda otuzun üzerinde üzüm çeşidi yetiştirirlermiş.
Ankara'nın en geç olgunlaşan üzüm çeşitleri burada yetiştiği için ''geç veren'' bağları denile denile bugünün Keçiören'ine dönüşmüş.
Beşinci rivayet: Ankara Mufassal Tahrir Defteri H.867/M. Tarihli kayıtlarda Karye - i Kiçi viran Tabi - i Kasaba olarak geçmektedir.
Bu kayıtlar rivayetten öte belgeli bir kayıttır ve eski Türkçede ''Kiçi'' küçük demektir. Kiçiviran da küçük viran yer anlamındadır.
Zamanla dağ Kiçiviran Keçiören'e dönüşmüştür.
POLATLI
Polatlı adının doğuşu ile ilgili çeşitli efsaneler ve hikayeler vardır.
Ancak bunların içerisinde en çok mantığa yatkın olan şöyledir: Polatlı'da yerleşim yeri olarak ilk önce küçük bir mahalle varken insanlar ulaşımda dönemin önemli aracı olan at' a değer verirler ve fazlasıyla at beslerlermiş.
Bu atların sayısı yasayan insanların sayısından çok daha fazlaymış. Bu fazlalık nedeniyle de çevredeki insanlar buraya genellik- le ''Bol atli'' derlermiş.
Bu söz halk arasında kullanıla kullanıla daha sonra '' Polatlı '' şekline dönüşmüş. 1926 yılında Belediye kurulduğunda da bu isim resmileşmiş.
PURSAKLAR
Ankara Savaşı'nın yapıldığı yer olarak da bilinir. 1402'de Yıldırım Bayezid ile Timur arasında geçen tarihi Ankara savaşında Timur fillerini burada saklamıştır.
Pursaklar adınıda burdan almaktadır. Önceleri ''filsaklar '' olan adı zamanla değişerek ilk önce ''Pirsaklar'' daha sonra da günümüzdeki adı olan ''Pursaklar'' adını almıştır.
SOLFASOL
Ankara'nın eski semtlerinden birinin ismidir.
Ayrıca, Hacı Bayram Veli'nin doğup büyüdüğü semt olduğu için de Ankaralılar için çok önemlidir.
Solfasol semtinin gerçek adı ''Zülfazıl''dır. Ankara'da Hacı Bayram Veli'nin köyü ''Zülfazıl( Çok faziletli) '' ın ismini de '' Solfasol '' diye değişmiştir.
Zülfazıl-Sulfasol- Solfasol
ETLİK (Keçiörende semt)
Zamanında Rumlara ait bağ evlerinin hayli fazla olduğu bu semte bu ismin verilmesinin nedeni,
Rumların sık sık bağevlerinde kuzu çevirme,kavurma yapıp eğlenmelerinden ileri geliyor.
Bu eğlencelerinden dolayı aşağı kısma Aşağıeğlence, yukarı kısma Yukarıeğlence demişler.Halen bu bağevlerinin çoğu duruyor.
ESENBOĞA
Esenboğa aslında bir şahıs ismidir.
Ankara Savaşı'nda başarı gösteren Timur'un generallerinden İsen Buga'nın (mutlu, kutlu, güzel, iyi ve sağlıklı öküz) ismi zaman içerisinde Esenboğa olarak günümüze gelmiştir.
ERYAMAN,
Emir Yaman isimli komutandan almıştır adını.