https://www.aa.com.tr/tr/egitim/turk-universitelerinin-dunya-ligindeki-yeri-aciklandi/2489746
Değerli Hocalarım, üniversitelerimizin dünya sıralamalarında gerilemesi tartışmasıyla ilgili önemli olduğunu düşündüğüm bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedim. ODTÜ University Ranking by Academic Performance Laboratuvarı (URAP) Koordinatörü Prof.Dr.Ural Akbulut AA?da yer alan haberde (https://www.aa.com.tr/tr/egitim/turk-universitelerinin-dunya-ligindeki-yeri-aciklandi/2489746) şunları ifade etmiş: ?Bunun temel nedeni, etki değeri yüksek dergilerdeki bilimsel makale sayılarımızın gereken hızlarda artırılamayışı ve etki değeri en düşük Q4 grubu dergilerdeki makalelerin azaltılamayışıdır.? Ayrıca hocamız Çin?in 2020?de AR-GE için ayırdığı bütçenin ciddi bir miktar olduğunu ve bizim de gerekli adımları atarak benzer ilerlemeler kaydedebileceğimizi söylemiştir: ?Bu nedenle Çin?in araştırma üniversiteleri, başta mühendislik, uzay ve havacılık ile metalürji gibi çok sayıda bilim alanında dünya birincisi olup ABD üniversitelerini geriye düşürdü. Çin?in maddi destekleri sonucunda Çin üniversiteleri, dünyanın en iyileri arasına girdi. Araştırma üniversitelerimiz, sabırla yayınlarının sayı ve kalitesini artırarak, yeni laboratuvarlar kurarak ve yurt dışındaki yetenekli araştırmacıları kadrolarına katarak başarıya ulaşabilir.?.
Yine bu vesileyle -özellikle doktoranadolu Hocamıza böyle bir başlık açtığı için yeniden teşekkürlerimi ileterek- üniversitelerimizin dünya sıralamalarında en iyi yerlerde olabilmesi için gerektiğini düşündüğüm bazı noktaları giriş mahiyetinde paylaşıyorum ve birlikte daha güzel fikirlere ulaşacağımıza da inanıyorum:
1. Dünya sıralamalarında ilerleme kriterleri ile ilgili yetkin bilginin YÖK vasıtasıyla akademisyenlerimize (halihazırdaki çalışmaların daha da geliştirilmesi suretiyle) kazandırılması doğru olacaktır. Alan dinamik bir özellik arz etmekte sıralamayı yapan organizasyonlar değişebilmektedir. Yukarıdaki haberde 11 farklı sıralama kuruluşunun ismi verilmektedir: ODTÜ URAP, ARWU, CWUR, LEIDEN, NTU, QS, RUR, SCIMAGO, THE, USNEWS ve WEBOMETRICS. Ayrıca sıralama metotları da farklılaşabilmektedir. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi, Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS?in hazırladığı Alanlarına Göre En İyi Üniversiteler Sıralaması?nın 2022 sayısında, Elektrik-elektronik mühendisliğinde 251-300 sıra bandından 151-200?e; istatistik ve yöneylem araştırmalarında 201-220 sıra bandından 151-200?e ve bilgisayar bilimleri ve bilgi sistemlerinde 251-300 sıra bandından 201-250?ye yükselmiştir. Bu farklılıklar yeni akademik stratejiler geliştirebilme yönünden ihmal edilmemelidir. Toptancı bir yaklaşımdan -bilhassa canla başla çalışan başarılı akademisyenlerimizin hak ve hukukları gözetilerek- kaçınılmalıdır.
2. Akademisyenlerimize sıralamada üst sıralara çıkmamıza imkan verecek ilerleme kriterlerini sağlamaları yönünde özgün ve özgür ortamlar/imkanlar (fiziksel ve maddi imkanlardan akademik özerklik ve katılımcı süreçlere) temin edilmesi büyük fayda sağlayacaktır. Onların (doçentlik sürecindekiler de dahil olmak üzere) tüm enerji kayıplarından, (phd?nin eşitleyici olduğu kabulüyle) unvan kaprislerinden, idari kadroların üstlenebileceği görevlere maruz kalmaktan, verimsizlik doğuracak işlem ve proseslerden (dergipark üzerinden tek ve Türkiye?ye özgün bir kural sistemine geçiş vb. yeniliklerle) kurtulmalarının (arınabilmelerinin) sağlanması yerinde olacaktır. Üzerinde düşünülen basitleştirici, belirsizlikleri ortadan kaldırıcı ve kolaylaştırıcı yeni uygulamalar zaman tasarrufu, verimlilik ve daha önemlisi gönül rahatlığı ile zihin berraklığı sağlayacaktır. Akademisyenlerimize verilen değer, onlara duyulan güven ve sağlanan teşvik yeni ufuklara ulaşmamızı beraberinde getirecektir. İnsan sorunumuzun değil sistemsel bazı sorunlarımızın olduğunu Uğur Şahin ve Özlem Türeci Hocalarımızın (nobel-üstü) başarıları çok net bir şekilde kanıtlamaktadır.
3. Sadece devlet üniversitelerinin değil yönetimleri son derece özerk olan özel üniversitelerin dahi sıralamalarda gerileyebildikleri görülmektedir. Bu nedenle ideolojik/geçici değerlendirmeler hariç tutularak tüm faktörlerin iyi analiz edilmesi faydalı olacaktır. Örneğin Uzak Doğu Üniversitelerindeki akademik yükselişin analizi (pandemi etkilerinden arındırılmış bir şekilde) ve bu üniversitelerle çok boyutlu işbirliği süreçlerinin geliştirilmesi de zenginleştirici faktör olabilecektir.
4. Dikkatle bakıldığında üniversitelerimizin sıralamalarının da yıldan yıla yukarı-aşağı değişebildiği görülecektir. Üniversitelerimizi sıralamalarda doğa bilimleriyle daha öne çıktığı görülürken (Örneğin Quacquarelli Symonds tarafından belirlenen alan bazlı dünya üniversite sıralamasının 2022 yılı verilerinde İTÜ ?Mühendislik ve Teknoloji? alanında dünyada 142. sırada yer aldı; ODTÜ, THE World University Rankings by Subject sıralamasına göre Eğitim alanında dünyada 101-125, Bilgisayar Bilimleri ve Psikoloji alanlarında dünyada 251-300 bandında yer aldı ), beşeri bilimler alanına yeni bir vizyonla bakmak gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bu alandaki mevcut yerleşik paradigmaların/ekollerin neden bazı tıkanmalara sebep olduğu da dikkatle analiz edilmelidir.
5. Yukarıdaki maddeler istikametinde YÖK tarafından swot analizinin titizlikle ve multidisipliner bakış açısıyla -tüm paydaşlarla eğitimin baştan itibaren, tüm kademelerde bütünleşik bir yaklaşımla ele alınmasıyla- yapılması, Türkiye?nin akademik vizyonunun ? stratejik alanlarının ve amaçlarının belirlenmesi, bu bağlamda da 1 ? 5 ? 10 yıllık ilk planlamaların demokratik süreçlerle ve özenle yapılması değerli olacaktır. Bu değer öğrencilerimizin gözlerindeki ışığın sönmemesi hep parlaması ve akademisyenlerimizin çalışma aşklarını kaybetmeyip heyecanlarını sürdürmesi olarak topluma ve insanlığa yansıyacaktır.
Herkese selamlar ve saygılar?
https://www.aa.com.tr/tr/egitim/turk-universitelerinin-dunya-ligindeki-yeri-aciklandi/2489746
Değerli Hocalarım, üniversitelerimizin dünya sıralamalarında gerilemesi tartışmasıyla ilgili önemli olduğunu düşündüğüm bazı bilgileri sizinle paylaşmak istedim. ODTÜ University Ranking by Academic Performance Laboratuvarı (URAP) Koordinatörü Prof.Dr.Ural Akbulut AA?da yer alan haberde (https://www.aa.com.tr/tr/egitim/turk-universitelerinin-dunya-ligindeki-yeri-aciklandi/2489746) şunları ifade etmiş: ?Bunun temel nedeni, etki değeri yüksek dergilerdeki bilimsel makale sayılarımızın gereken hızlarda artırılamayışı ve etki değeri en düşük Q4 grubu dergilerdeki makalelerin azaltılamayışıdır.? Ayrıca hocamız Çin?in 2020?de AR-GE için ayırdığı bütçenin ciddi bir miktar olduğunu ve bizim de gerekli adımları atarak benzer ilerlemeler kaydedebileceğimizi söylemiştir: ?Bu nedenle Çin?in araştırma üniversiteleri, başta mühendislik, uzay ve havacılık ile metalürji gibi çok sayıda bilim alanında dünya birincisi olup ABD üniversitelerini geriye düşürdü. Çin?in maddi destekleri sonucunda Çin üniversiteleri, dünyanın en iyileri arasına girdi. Araştırma üniversitelerimiz, sabırla yayınlarının sayı ve kalitesini artırarak, yeni laboratuvarlar kurarak ve yurt dışındaki yetenekli araştırmacıları kadrolarına katarak başarıya ulaşabilir.?.
Yine bu vesileyle -özellikle doktoranadolu Hocamıza böyle bir başlık açtığı için yeniden teşekkürlerimi ileterek- üniversitelerimizin dünya sıralamalarında en iyi yerlerde olabilmesi için gerektiğini düşündüğüm bazı noktaları giriş mahiyetinde paylaşıyorum ve birlikte daha güzel fikirlere ulaşacağımıza da inanıyorum:
1. Dünya sıralamalarında ilerleme kriterleri ile ilgili yetkin bilginin YÖK vasıtasıyla akademisyenlerimize (halihazırdaki çalışmaların daha da geliştirilmesi suretiyle) kazandırılması doğru olacaktır. Alan dinamik bir özellik arz etmekte sıralamayı yapan organizasyonlar değişebilmektedir. Yukarıdaki haberde 11 farklı sıralama kuruluşunun ismi verilmektedir: ODTÜ URAP, ARWU, CWUR, LEIDEN, NTU, QS, RUR, SCIMAGO, THE, USNEWS ve WEBOMETRICS. Ayrıca sıralama metotları da farklılaşabilmektedir. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi, Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS?in hazırladığı Alanlarına Göre En İyi Üniversiteler Sıralaması?nın 2022 sayısında, Elektrik-elektronik mühendisliğinde 251-300 sıra bandından 151-200?e; istatistik ve yöneylem araştırmalarında 201-220 sıra bandından 151-200?e ve bilgisayar bilimleri ve bilgi sistemlerinde 251-300 sıra bandından 201-250?ye yükselmiştir. Bu farklılıklar yeni akademik stratejiler geliştirebilme yönünden ihmal edilmemelidir. Toptancı bir yaklaşımdan -bilhassa canla başla çalışan başarılı akademisyenlerimizin hak ve hukukları gözetilerek- kaçınılmalıdır.
2. Akademisyenlerimize sıralamada üst sıralara çıkmamıza imkan verecek ilerleme kriterlerini sağlamaları yönünde özgün ve özgür ortamlar/imkanlar (fiziksel ve maddi imkanlardan akademik özerklik ve katılımcı süreçlere) temin edilmesi büyük fayda sağlayacaktır. Onların (doçentlik sürecindekiler de dahil olmak üzere) tüm enerji kayıplarından, (phd?nin eşitleyici olduğu kabulüyle) unvan kaprislerinden, idari kadroların üstlenebileceği görevlere maruz kalmaktan, verimsizlik doğuracak işlem ve proseslerden (dergipark üzerinden tek ve Türkiye?ye özgün bir kural sistemine geçiş vb. yeniliklerle) kurtulmalarının (arınabilmelerinin) sağlanması yerinde olacaktır. Üzerinde düşünülen basitleştirici, belirsizlikleri ortadan kaldırıcı ve kolaylaştırıcı yeni uygulamalar zaman tasarrufu, verimlilik ve daha önemlisi gönül rahatlığı ile zihin berraklığı sağlayacaktır. Akademisyenlerimize verilen değer, onlara duyulan güven ve sağlanan teşvik yeni ufuklara ulaşmamızı beraberinde getirecektir. İnsan sorunumuzun değil sistemsel bazı sorunlarımızın olduğunu Uğur Şahin ve Özlem Türeci Hocalarımızın (nobel-üstü) başarıları çok net bir şekilde kanıtlamaktadır.
3. Sadece devlet üniversitelerinin değil yönetimleri son derece özerk olan özel üniversitelerin dahi sıralamalarda gerileyebildikleri görülmektedir. Bu nedenle ideolojik/geçici değerlendirmeler hariç tutularak tüm faktörlerin iyi analiz edilmesi faydalı olacaktır. Örneğin Uzak Doğu Üniversitelerindeki akademik yükselişin analizi (pandemi etkilerinden arındırılmış bir şekilde) ve bu üniversitelerle çok boyutlu işbirliği süreçlerinin geliştirilmesi de zenginleştirici faktör olabilecektir.
4. Dikkatle bakıldığında üniversitelerimizin sıralamalarının da yıldan yıla yukarı-aşağı değişebildiği görülecektir. Üniversitelerimizi sıralamalarda doğa bilimleriyle daha öne çıktığı görülürken (Örneğin Quacquarelli Symonds tarafından belirlenen alan bazlı dünya üniversite sıralamasının 2022 yılı verilerinde İTÜ ?Mühendislik ve Teknoloji? alanında dünyada 142. sırada yer aldı; ODTÜ, THE World University Rankings by Subject sıralamasına göre Eğitim alanında dünyada 101-125, Bilgisayar Bilimleri ve Psikoloji alanlarında dünyada 251-300 bandında yer aldı ), beşeri bilimler alanına yeni bir vizyonla bakmak gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bu alandaki mevcut yerleşik paradigmaların/ekollerin neden bazı tıkanmalara sebep olduğu da dikkatle analiz edilmelidir.
5. Yukarıdaki maddeler istikametinde YÖK tarafından swot analizinin titizlikle ve multidisipliner bakış açısıyla -tüm paydaşlarla eğitimin baştan itibaren, tüm kademelerde bütünleşik bir yaklaşımla ele alınmasıyla- yapılması, Türkiye?nin akademik vizyonunun ? stratejik alanlarının ve amaçlarının belirlenmesi, bu bağlamda da 1 ? 5 ? 10 yıllık ilk planlamaların demokratik süreçlerle ve özenle yapılması değerli olacaktır. Bu değer öğrencilerimizin gözlerindeki ışığın sönmemesi hep parlaması ve akademisyenlerimizin çalışma aşklarını kaybetmeyip heyecanlarını sürdürmesi olarak topluma ve insanlığa yansıyacaktır.
Herkese selamlar ve saygılar?