Editörler : "eskiyara"Pangaea

jajacoelho
Genel Müdür
12 Ağustos 2022 22:16

Suyu kaynatın. Siyah çay için suyun çok sıcak olması gereklidir; fokur fokur kaynamasını bekleyin. ...

Çayı ekleyin. Yaprakların iyice "karışması" için suyu çayın üstüne dökün. ...

Demleyin. ...

Çayı Çıkarın Çay yapraklarını demlikten çıkarın. ...

Servis yapın.

Alper884, 2 yıl önce

Destek


jajacoelho
Genel Müdür
12 Ağustos 2022 22:35

ÇÇÇÇÇÇÇÇÇ

AAAAAAAAA

YYYYYYYYY

İlk kez Çin?de ortaya çıkan çayın tarihi M.Ö. III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre, M.Ö. 2700?lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç yaprak çay yaprağı düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung?un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin?de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur haline gelir. M.S. VIII. Yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya?ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremonisi bile yapılmaya başlanır. Japonya?dan Hindistan ve İran?a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. Yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleri olurken; Rusya da Çin?den gelen ticaret kervanlarıyla aynı dönemlerde çayla tanışır. Böylece XVIII. Yüzyıla gelindiğinde çok sayıda millet çayla tanışmıştır arttık?

Çayı ilk içen Türk?ün Hoca Ahmet Yesevi?nin olduğu birçok kaynakta bildirilmekle beraber, Türklerin çay ile tanışması ise XIX. Yüzyılda mümkün olur? 1879 yılında, Basra Valiliği?nde bulunmuş Hacı Mehmet İzzet Efendi yayımladığı ?Çay Risalesi? adlı eserde, çayın faydalarından bahseder ve sıklıkla tüketilmesini tavsiye eder.

II. Abdülhamit döneminde ilk kez çay zirai bir ürün olarak düşünülür. 1894 yılında, Orman, Madenler ve Tarım Bakanlığı?ndan dönemin sadrazamına bir belge yazılır. Belgede çayın ticari değerinin yanı sıra şifa kaynağı olduğu belirtilerek, tarımının yapılması amacıyla ?uygundur? onayı istenir. Konuyla ilgili onayın kısa süre içinde çıkmasıyla beraber Japonya?dan tohum tedarik edilir. Çayın ekimi ile ilgili ilk girişimler Bursa?da gerçekleşir, ancak ekolojik koşulların elverişsizliği sebebiyle bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanır.

1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyet, çay yetiştirilen bölgeyi incelemek üzere Batum?a gider. Doğu Karadeniz?de Rize ve çevresinin toprak ve iklim koşulları itibariyle Batum?la benzerlik gösterdiğini anlatan bir rapor hazırlar ve dönemin Ekonomi Bakanlığı?na sunar. Rapor, I. Dünya Savaşı nedeniyle askıya alınsa da 1924 yılında Rize ve çevresindeki sosyo-ekonomik sorunların tartışıldığı bu dönemde tekrar gündeme alınır. Böylece 1924 tarihli çay, mandalina ve portakal yetiştirilmesine ilişkin 407 Sayılı Kanun çıkartılır. Dönemin Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin tarafından başlatılan ilk çalışmalar, Gürcistan?dan getirtilen ilk tohumlarla mümkün olur. Rizeli üreticilere dağıtılan bu tohumlarla Borçka?da ilk deneme üretimleri başlar. Deneme üretimlerinin başarılı sonuçlanmasıyla, 1937?de Batum?dan 20 ton çay tohumu ithal edilir ve ilk mahsul 1938 yılında alınır. Rize?ye ilk çay tohumunu getiren Hulusi Karadeniz ile ilk çay kanununun hazırlanmasında emeği geçen Esat Özoğuz?da bölgede saygıyla anılan unutulmaz isimlerdir. 1930?lu yılların sonunda bölgede birçok küçük ölçekli fabrika kurulmasından sonra çay bugün Rize'nin ekonomisinin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye?nin de yer aldığının da unutmadan altını çizelim. 1900?lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir ?kahve tiryakisi? olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il Rize'dir

Alper884, 2 yıl önce

Bursa Mihraplı Abdülkadir Can Anadolu İmam Hatip musiki projesi öğrencilerinin öğretmenlerinin de desteğiyle, Şehit Eren Bülbül için yazıp besteledikleri "İyi ki Eren" adlı eseri Şehit'in ailesine armağan etmek istemeleri, hiç öyle pis ağızlarin eleştirilerini hakedecek nitelikte bir paylaşım değildir.Memurlar Nette bu eser ve video paylaşılmış, ve öğrencilerin hallerinde, yazdıkları eserin sözlerinde abesle iştigal bir durum söz konusu dahi değildir.Memurlar net ögretmenler forumu **otomobil savaşları** nickli kendini bilmez kişinin yaptığı ağır eleştirilere hiç kimse duyarsız kalmamalıdır


jajacoelho
Genel Müdür
12 Ağustos 2022 22:36

İlk kez Çin?de ortaya çıkan çayın tarihi M.Ö. III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre, M.Ö. 2700?lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç yaprak çay yaprağı düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung?un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin?de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur haline gelir. M.S. VIII. Yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya?ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremonisi bile yapılmaya başlanır. Japonya?dan Hindistan ve İran?a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. Yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleri olurken; Rusya da Çin?den gelen ticaret kervanlarıyla aynı dönemlerde çayla tanışır. Böylece XVIII. Yüzyıla gelindiğinde çok sayıda millet çayla tanışmıştır arttık?

Çayı ilk içen Türk?ün Hoca Ahmet Yesevi?nin olduğu birçok kaynakta bildirilmekle beraber, Türklerin çay ile tanışması ise XIX. Yüzyılda mümkün olur? 1879 yılında, Basra Valiliği?nde bulunmuş Hacı Mehmet İzzet Efendi yayımladığı ?Çay Risalesi? adlı eserde, çayın faydalarından bahseder ve sıklıkla tüketilmesini tavsiye eder.

II. Abdülhamit döneminde ilk kez çay zirai bir ürün olarak düşünülür. 1894 yılında, Orman, Madenler ve Tarım Bakanlığı?ndan dönemin sadrazamına bir belge yazılır. Belgede çayın ticari değerinin yanı sıra şifa kaynağı olduğu belirtilerek, tarımının yapılması amacıyla ?uygundur? onayı istenir. Konuyla ilgili onayın kısa süre içinde çıkmasıyla beraber Japonya?dan tohum tedarik edilir. Çayın ekimi ile ilgili ilk girişimler Bursa?da gerçekleşir, ancak ekolojik koşulların elverişsizliği sebebiyle bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanır.

1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyet, çay yetiştirilen bölgeyi incelemek üzere Batum?a gider. Doğu Karadeniz?de Rize ve çevresinin toprak ve iklim koşulları itibariyle Batum?la benzerlik gösterdiğini anlatan bir rapor hazırlar ve dönemin Ekonomi Bakanlığı?na sunar. Rapor, I. Dünya Savaşı nedeniyle askıya alınsa da 1924 yılında Rize ve çevresindeki sosyo-ekonomik sorunların tartışıldığı bu dönemde tekrar gündeme alınır. Böylece 1924 tarihli çay, mandalina ve portakal yetiştirilmesine ilişkin 407 Sayılı Kanun çıkartılır. Dönemin Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin tarafından başlatılan ilk çalışmalar, Gürcistan?dan getirtilen ilk tohumlarla mümkün olur. Rizeli üreticilere dağıtılan bu tohumlarla Borçka?da ilk deneme üretimleri başlar. Deneme üretimlerinin başarılı sonuçlanmasıyla, 1937?de Batum?dan 20 ton çay tohumu ithal edilir ve ilk mahsul 1938 yılında alınır. Rize?ye ilk çay tohumunu getiren Hulusi Karadeniz ile ilk çay kanununun hazırlanmasında emeği geçen Esat Özoğuz?da bölgede saygıyla anılan unutulmaz isimlerdir. 1930?lu yılların sonunda bölgede birçok küçük ölçekli fabrika kurulmasından sonra çay bugün Rize'nin ekonomisinin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye?nin de yer aldığının da unutmadan altını çizelim. 1900?lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir ?kahve tiryakisi? olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il Rize'dir

Alper884, 2 yıl önce

Bursa Mihraplı Abdülkadir Can Anadolu İmam Hatip musiki projesi öğrencilerinin öğretmenlerinin de desteğiyle, Şehit Eren Bülbül için yazıp besteledikleri "İyi ki Eren" adlı eseri Şehit'in ailesine armağan etmek istemeleri, hiç öyle pis ağızlarin eleştirilerini hakedecek nitelikte bir paylaşım değildir.Memurlar Nette bu eser ve video paylaşılmış, ve öğrencilerin hallerinde, yazdıkları eserin sözlerinde abesle iştigal bir durum söz konusu dahi değildir.Memurlar net ögretmenler forumu **otomobil savaşları** nickli kendini bilmez kişinin yaptığı ağır eleştirilere hiç kimse duyarsız kalmamalıdır


jajacoelho
Genel Müdür
12 Ağustos 2022 22:37

ÇÇÇÇÇÇÇÇÇ

AAAAAAAAA

YYYYYYYYY

İlk kez Çin?de ortaya çıkan çayın tarihi M.Ö. III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre, M.Ö. 2700?lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç yaprak çay yaprağı düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung?un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin?de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur haline gelir. M.S. VIII. Yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya?ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremonisi bile yapılmaya başlanır. Japonya?dan Hindistan ve İran?a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. Yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleri olurken; Rusya da Çin?den gelen ticaret kervanlarıyla aynı dönemlerde çayla tanışır. Böylece XVIII. Yüzyıla gelindiğinde çok sayıda millet çayla tanışmıştır arttık?

Çayı ilk içen Türk?ün Hoca Ahmet Yesevi?nin olduğu birçok kaynakta bildirilmekle beraber, Türklerin çay ile tanışması ise XIX. Yüzyılda mümkün olur? 1879 yılında, Basra Valiliği?nde bulunmuş Hacı Mehmet İzzet Efendi yayımladığı ?Çay Risalesi? adlı eserde, çayın faydalarından bahseder ve sıklıkla tüketilmesini tavsiye eder.

II. Abdülhamit döneminde ilk kez çay zirai bir ürün olarak düşünülür. 1894 yılında, Orman, Madenler ve Tarım Bakanlığı?ndan dönemin sadrazamına bir belge yazılır. Belgede çayın ticari değerinin yanı sıra şifa kaynağı olduğu belirtilerek, tarımının yapılması amacıyla ?uygundur? onayı istenir. Konuyla ilgili onayın kısa süre içinde çıkmasıyla beraber Japonya?dan tohum tedarik edilir. Çayın ekimi ile ilgili ilk girişimler Bursa?da gerçekleşir, ancak ekolojik koşulların elverişsizliği sebebiyle bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanır.

1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyet, çay yetiştirilen bölgeyi incelemek üzere Batum?a gider. Doğu Karadeniz?de Rize ve çevresinin toprak ve iklim koşulları itibariyle Batum?la benzerlik gösterdiğini anlatan bir rapor hazırlar ve dönemin Ekonomi Bakanlığı?na sunar. Rapor, I. Dünya Savaşı nedeniyle askıya alınsa da 1924 yılında Rize ve çevresindeki sosyo-ekonomik sorunların tartışıldığı bu dönemde tekrar gündeme alınır. Böylece 1924 tarihli çay, mandalina ve portakal yetiştirilmesine ilişkin 407 Sayılı Kanun çıkartılır. Dönemin Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin tarafından başlatılan ilk çalışmalar, Gürcistan?dan getirtilen ilk tohumlarla mümkün olur. Rizeli üreticilere dağıtılan bu tohumlarla Borçka?da ilk deneme üretimleri başlar. Deneme üretimlerinin başarılı sonuçlanmasıyla, 1937?de Batum?dan 20 ton çay tohumu ithal edilir ve ilk mahsul 1938 yılında alınır. Rize?ye ilk çay tohumunu getiren Hulusi Karadeniz ile ilk çay kanununun hazırlanmasında emeği geçen Esat Özoğuz?da bölgede saygıyla anılan unutulmaz isimlerdir. 1930?lu yılların sonunda bölgede birçok küçük ölçekli fabrika kurulmasından sonra çay bugün Rize'nin ekonomisinin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye?nin de yer aldığının da unutmadan altını çizelim. 1900?lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir ?kahve tiryakisi? olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il Rize'dir

Alper884, 2 yıl önce

Bursa Mihraplı Abdülkadir Can Anadolu İmam Hatip musiki projesi öğrencilerinin öğretmenlerinin de desteğiyle, Şehit Eren Bülbül için yazıp besteledikleri "İyi ki Eren" adlı eseri Şehit'in ailesine armağan etmek istemeleri, hiç öyle pis ağızlarin eleştirilerini hakedecek nitelikte bir paylaşım değildir.Memurlar Nette bu eser ve video paylaşılmış, ve öğrencilerin hallerinde, yazdıkları eserin sözlerinde abesle iştigal bir durum söz konusu dahi değildir.Memurlar net ögretmenler forumu **otomobil savaşları** nickli kendini bilmez kişinin yaptığı ağır eleştirilere hiç kimse duyarsız kalmamalıdır


Alper884
Yasaklı
13 Ağustos 2022 22:00

Destek


jajacoelho
Genel Müdür
14 Ağustos 2022 00:10

çaylarrrrrrrrrrr

Alper884, 2 yıl önce

Destek


Alper884
Yasaklı
14 Ağustos 2022 07:13

Destek


ahmeterdal91
Kapalı
14 Ağustos 2022 07:28

.


Alper884
Yasaklı
15 Ağustos 2022 00:42

Destek


Alper884
Yasaklı
15 Ağustos 2022 01:33

Destek


Alper884
Yasaklı
15 Ağustos 2022 07:30

Destek


Alper884
Yasaklı
15 Ağustos 2022 07:37

Benim yıllardır söylediğim birşey var.Birgün ebeveyn oldugumda çocuğumu imam hatipte okutacagim.Buna karşı gelen bir eş se onu da boşayacağım.İmam hatip okulları öyle güzel okullar işte.


SINIF54
Şef
15 Ağustos 2022 10:20

Ben de aynısını fen liseliler için düşünüyorum:) imam hatip ne alaka? Her yer imam hatip zaten bir seckinlikleri ve ayrıcalıkları yok

Alper884
Yasaklı
15 Ağustos 2022 21:26

Destek


Alper884
Yasaklı
17 Ağustos 2022 12:18

Bu konu öyle karalama yapılıp kenara atılacak bir konu değil.Bu otomobil savaşları nickli kişi dersini almadan geri çekilmek olmaz diymi. Bundan sonraki süreci hep birlikte izliycez.


melcea
Genel Müdür
17 Ağustos 2022 12:55

Hep birlikte nasil izleyecegiz? Resmi belge var mi? Varsa paylasir misiniz?

Alper884, 2 yıl önce

Bu konu öyle karalama yapılıp kenara atılacak bir konu değil.Bu otomobil savaşları nickli kişi dersini almadan geri çekilmek olmaz diymi. Bundan sonraki süreci hep birlikte izliycez.


Alper884
Yasaklı
17 Ağustos 2022 13:07

Yakın zamanda bekleyin.Neyse biz üsturubumuzu bozmayalım.Benim antenlerim atsada, konunun asıl söz sahipleri, çok kıymetli kişiler, ve benden çok daha ileri görüşlü kişiler.Konu artık bizde değil, o kadarını söyliyeyim.Melcea sizin tutumunuz içinde çok teşekkür ederim.Ben böyle olur, şöyle olur demiyeyim.Bu camiada olan sizlersiniz, siz bunun haberini benden daha çabuk alicaksiniz.Saygılar.


mhmet22
Aday Memur
17 Ağustos 2022 13:10

İmam hatiplerin ülkeye bir faydası yoktur. Din dersleri kaldırılıp yerine pozitif bilimler koyulmali


Alper884
Yasaklı
17 Ağustos 2022 13:17

Mehmet 22 nin yazdığına gülmeyen var mı?


pdrbjk
Kapalı
17 Ağustos 2022 17:29

Mhmet22 kesinlikle çok haklısın.

Alper884 süreli boş yapıyorsun.

Alper884, 2 yıl önce

Mehmet 22 nin yazdığına gülmeyen var mı?

Toplam 43 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi