Sevgi, saygı, rahmet ve minnetle.. #dünyalideri
"Türkiye Cumhuriyetini kuran insanlar basit maceracılar, küskünler veya kendine yer arayanlar değildir. Her birinin imparatorlukta komutan olarak, bürokrat olarak, münevver olarak seçkin bir yeri zaten var idi. Örneğin Halide Edip Hanım sıradan bir entelektüel değildir. İstanbulda kalsa da kendisine iltifat edilirdi. Okunurdu. 1930 larda İngilterede basılan kitaplarıyla sadece Türkiyeyi anlatmamıştır; Hindistan davasına bile mihenk olmuş insanlardan biridir. Yani bugünkü Müslüman Pakistanın doğuşu onun fikirlerindendir. Eşi Dr. Adnan Beyin öğrencileri ünlü Türkologlar olmuşlardır: Bernard Lewisten İrene Melikoffa kadar uzanan bir liste ve hepsi de hocalarına hayrandılar. Onun için 'Doğuyu da Batıyı da bilen adam' diyorlar.
Peki, bu insanlar neden Anadoluya geçtiler? Mustafa Kemalin kendisi Birinci Dünya Savaşında ismini duyurmuş, saygın komutanlardan biriydi. Bilgili, kültürlü? Saray bile ona karşı saygılı davranıyordu. Makamı, mevkii ve itibarı vardı. O halde tekrar soralım: Neden Anadoluya geçti? Tarihî bir macera mı arıyordu? Ya Kazım Karabekir neden geçti? Aynı şekilde Doktor Refik Saydam? Keza Ali Fuat Paşa, neden gidiyor?
Hepsinin yerleri, mevkileri var; Osmanlıda kariyerleri söz konusu. Ama onlar büyük bir kavga için gidiyorlar. Dünyada birçok idareci var. Birinci Dünya Savaşını yürüten büyük liderler, komutanlar içinde çok azı kalıcı olabilmiştir. Hepsi kariyerleri itibariyle sonradan tartışılmıştır. Bazıları ise ters işler yapmış, Birinci Dünya Savaşındaki kariyerlerine kendileri çamur sıçratmışlardır. Bütün bu kalabalığın içinden sivrilen, temiz bir şekilde ortada kalanlar Türkiyedeki cumhuriyeti kuran insanlardır. Böyle bir yakın tarihe malik olduğumuz için onlara şükran duymalıyız.
Biz, paraları az olsa da onurlu babaların çocuklarıyız. Gösterdikleri yollarla bize iyi kapılar açtılar. Açtıkları yoldan gidemiyorsak bu kendi kabahatimizdir."
#ilberortaylı
#cumhuriyetindoğuşu kitabından alıntı.
Sevgi, saygı, rahmet ve minnetle.. #dünyalideri
"Türkiye Cumhuriyetini kuran insanlar basit maceracılar, küskünler veya kendine yer arayanlar değildir. Her birinin imparatorlukta komutan olarak, bürokrat olarak, münevver olarak seçkin bir yeri zaten var idi. Örneğin Halide Edip Hanım sıradan bir entelektüel değildir. İstanbulda kalsa da kendisine iltifat edilirdi. Okunurdu. 1930 larda İngilterede basılan kitaplarıyla sadece Türkiyeyi anlatmamıştır; Hindistan davasına bile mihenk olmuş insanlardan biridir. Yani bugünkü Müslüman Pakistanın doğuşu onun fikirlerindendir. Eşi Dr. Adnan Beyin öğrencileri ünlü Türkologlar olmuşlardır: Bernard Lewisten İrene Melikoffa kadar uzanan bir liste ve hepsi de hocalarına hayrandılar. Onun için 'Doğuyu da Batıyı da bilen adam' diyorlar.
Peki, bu insanlar neden Anadoluya geçtiler? Mustafa Kemalin kendisi Birinci Dünya Savaşında ismini duyurmuş, saygın komutanlardan biriydi. Bilgili, kültürlü? Saray bile ona karşı saygılı davranıyordu. Makamı, mevkii ve itibarı vardı. O halde tekrar soralım: Neden Anadoluya geçti? Tarihî bir macera mı arıyordu? Ya Kazım Karabekir neden geçti? Aynı şekilde Doktor Refik Saydam? Keza Ali Fuat Paşa, neden gidiyor?
Hepsinin yerleri, mevkileri var; Osmanlıda kariyerleri söz konusu. Ama onlar büyük bir kavga için gidiyorlar. Dünyada birçok idareci var. Birinci Dünya Savaşını yürüten büyük liderler, komutanlar içinde çok azı kalıcı olabilmiştir. Hepsi kariyerleri itibariyle sonradan tartışılmıştır. Bazıları ise ters işler yapmış, Birinci Dünya Savaşındaki kariyerlerine kendileri çamur sıçratmışlardır. Bütün bu kalabalığın içinden sivrilen, temiz bir şekilde ortada kalanlar Türkiyedeki cumhuriyeti kuran insanlardır. Böyle bir yakın tarihe malik olduğumuz için onlara şükran duymalıyız.
Biz, paraları az olsa da onurlu babaların çocuklarıyız. Gösterdikleri yollarla bize iyi kapılar açtılar. Açtıkları yoldan gidemiyorsak bu kendi kabahatimizdir."
#ilberortaylı
#cumhuriyetindoğuşu kitabından alıntı.