Editörler : E.Kayı Han
31 Ocak 2023 14:55

MEKFON
Şef

7. madde l bendi tam olarak şöyle :

l) Rektörlerin disiplin işlemlerini kovuşturmak ve karara bağlamak, öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek

Bu l bendi çok açık. Rektörlerin disiplin işerine bakacak bu belli.

"Yanıldığın konu şu; o madde de "ile" yazan kusma kadar bir atıf, "ile" den sonra başka atıf var."

"İle" den sonraki tüm atıf öğretim elemanlarına burası da çok açık. Bunun gerçekten böyle olmadığını yani yani "ile" den sonraki atıfın öğretim elamanları ile ilgili olmadığını düşünüyorsan git bir hukukçuya sor. Çok belli. Orada öğretim elamanlarının şu fiillerinden bahsediyor :

*** "öğretim elemanlarından bu kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile" Bu ibare ile öğretim elamanlarının 2547 sayılı kanunda belirtilen görevleri yapmasında yetersizliği görülmesi durumundan bahsediliyor

*** sonraki ile bağlacı yine öğretim elamanı ile ilgili .öğretim elamanlarının " bu kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilke ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları" diyor.

Diyorsun ki :

"Kanun da memur geçmediği iddiası; kanunda hademelere, işçilere, sözleşmelilere de atıf yapılmamış o zaman bunu da mı böyle değerlendirelim. Hatta geniş bir değerlendirme yapalım. Anayasaya baktım benim adımı yazararak hergün zamanında işe gitmem gerektiği yazmıyor. O zaman gitmeyeyim ama maaşı tam alayım."

Bu cümlen hukuki konularda bilgisiz olduğunu gösteriyor. Sen hukuk eğitimi aldın mı? Disiplin cezası olan fiiller ve bu fiillerden kimler sorumlu bunlar kanunda açıkta gösterilmeli. Buna suçta ve cezada kanunilik ilkesi denir. Yaptığın benzetme çok yanlış. Hukuktan hiç anlamadığın burdan belli. Anayasa'da senin adın yazacakmış işe gitme zorunluluğun için. Kanunda anayasada özel isimler yazmaz yani senin adın soyadın yazmaz konumun yazar. İşçi der, sözleşmeli personel der, güvenlik görevlisi der, memur, öğretim elamanı der. kanunda öğretim elamanı ile ilgili bir madde varsa bu maddenin memurları da kapsadığını kimse söyleyemez. bana inanmıyorsan git bir hukukçuya sor.

Bilmediğin bir konu daha var. Daha önce üniversitede çalışan memurların ve öğretim üyelerinin disiplin soruşturmaları "Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elamanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği" ne göre yapılıyordu. Bak yönetmeliğin isminden bile bu yönetmeliğin öğretim elemanı ve memurlarla ilgili olduğu çok açık. VE bu yönetmeliğin maddeleri de çok açıktı. memurlar hangi disiplin suçlarından sorumlu, öğretim elamanı hangi disiplin suçlarından sorumlu açıkça yazıyordu.

Sonra Anayasa Mahkemesi disiplin suçlarının ve bu disiplin suçlarına verilecek cezanın yönetmelikle gösterilmesi anayasaya aykırı dedi. Disiplin suçlarının ve bu disiplin suçlarına verilecek cezalar kanunla belirlenmeli şeklinde karar verdi.

Bunun üzerine YÖK bu yazdığım yönetmeliği iptal etti. Yapması gereken bu sefer "Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Kanunu" hazırlayıp bunu mevcut hükümete veya TBMM ye gönderip yasalaşmasını istemek iken böyle yapmadı gitti disiplinle ilgili hükümleri de 2547 sayılı kanunun içine attı. Bu konuda Anayasa Mahkemesine götürüldü. Anayasa mahkemesi 2547 sayılı kanunun içine atılan bazı hükümlerle ilgili yine iptal kararı verdi.

"kanunda hademelere, işçilere, sözleşmelilere de atıf yapılmamış o zaman bunu da mı böyle değerlendirelim." cümlende yanlış. İşçilerin sözleşmelilerin ayı bir disiplin mevzuatı var. Hademe yardımcı Hizmetler Sınıfında değerlendiriliyor ve onun adı hademe değil kanunda hizmetli. Disiplin mevzuatının hangi konumda olanlara uygulanacağının açıkça belirtilmesi hem anayasa gereği hem de Türkiye' nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin gereği.

aym yılda 180 bin dosya ya bakıyor. Anladın mı??? demişsin AYM nin birçok bölümleri var ve AYM de kaç hakim var bilmiyorum ama çok sayıda hakim var. Bunlar dosyaları paylaşıyorlar. AYM de kararları AYM nin Hukuk Müşavirliği bürosu yazmıyor. Hakimler yazıyor. Yükseköğretim kurulunda kararları üst düzey bir yetkili alıyor sonra bu karara uygun metni YÖK Hukuk Müşavirliği avukatları yazıyor ve o 20 kişilik Yükseköğretim Kurulu da imzalayıp geçiyor. Yukarıda yazdım tekrar yazıyorum YÖK bana gönderdiği memurluktan çıkarıldın anlamına gelen yazısında kurumun 2547 sayılı kanunun hangi maddesi uyarınca böyle bir karar alma yetkisi olduğunu yazmadı. Artı yukarıda yazdım. YÖK te bulunan disiplin dosyamın fotokopisini alırken bana nezaret eden YÖK Hukuk Müşavirliği avukatı sormam üzerine Yükseköğretim Kurulunun üniversitede bulunan memurların disiplin dosyalarına bakacağına dair 2547 sayılı kanunda bir hüküm bulunmadığını söyledi ve İdare mahkemesine başvurup Yürütmeyi Durdurma yani YÖK'ün benim disiplin dosyamı inceleme ve karar verme yetkisi olmadığı için Yürütmeyi Durdurma talepli iptal davası açmamı önerdi. Bir avukatla bu konuda anlaştım sonra avukat vekalet ücreti ile ilgili bir sorun çıkarınca anlaşmamız bozuldu bende dava açamadım.

Forumdaki paylaşımlarından anladığım kadarı ile KHK ile çıkarılmışsın git kendi konularınla ilgilen senin mevzuatın ile benim tabi olduğum mevzuat çok farklı.

31 Ocak 2023 20:59

MEKFON
Şef

Yukarıda :

Bunun üzerine YÖK bu yazdığım yönetmeliği iptal etti. Yapması gereken bu sefer "Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Kanunu" hazırlayıp bunu mevcut hükümete veya TBMM ye gönderip yasalaşmasını istemek iken böyle yapmadı gitti disiplinle ilgili hükümleri de 2547 sayılı kanunun içine attı.

şeklinde bir cümlem var. Bu cümleme ek olarak YÖK'ün bu yaptığının kanun yapma tekniği açısından çok yanlış olduğunu, 2547 sayılı kanunu adeta bir yamalı bohçaya döndürdüğünü belirtmem gerekiyor.

YÖK'ten birileri bu paylaşımları okuyorsa disiplin hükümlerini muğlak bir şekilde 2547 sayılı kanuna serpiştimek yerine net bir şekilde "Yükseköğretim Kurumları Yönetici Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Kanunu"

hazırlamalarını öneriyorum. Eski Yönetmeliği birkaç küçük değişikle kanunlaştırmaları yeterli.

01 Şubat 2023 12:47

Berzeee
Aday Memur

Nasıl bir şey yaptın ki, memurluktan atıldın... Merak ettim... Cevaplar mısınız ? Nasıl bir anlaşmazlık içine düştün başka bir üniversite personeliyle...

01 Şubat 2023 18:18

MEKFON
Şef

Nasıl bir şey yaptın ki, memurluktan atıldın... Merak ettim... Cevaplar mısınız ? Nasıl bir anlaşmazlık içine düştün başka bir üniversite personeliyle...


Berzeee, 2 ay önce - Alıntıya git

Bi ara ayrıntılarıyla yazarım. "Burası Türkiye" anlayışıyla kayırma kollama yapan ve kamuyu babalarının çiftliği zanneden, öyle zannettiği için sevmediği personeli atma hakkı olduğunu düşünen üniversite yönetimi ve bu üniversite yönetimini kayıran YÖK tarafından çıkarıldım. YÖK anayasal savunma hakkımı gasp etti.

Anayasa?nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, ?Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.? hükmü yer almaktadır.

Şu anki hukuk tanımaz YÖK yönetimi bu hakkımı bile gasp etti. YÖK te savunma yapmam gereken gün hasta idim. hasta olduğumu doktor raporuyla ispatladım. Buna rağmen Hukuk tanımaz YÖK bana yeni bir savunma için süre vermedi.

Diğer personelle anlaşmazlık konusunda da ben yüzde yüz haklıydım. Ama ben torpilsizdim, ben objektif KPSS sınavında derece yapıp memur oldum. O personel önce kamu bankasına torpille girmiş, kamu bankasının hesap kitap işleri ağır gelmiş yine torpille üniversiteye girmiş. Üniversitede vermişler bir masa çayını kahvesini için, bilgisayar oyunları oynayıp keyfine bakıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın "Türkiye'de üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü egemen olacak" sözüne ihanet eden bir kişinin rektör olduğu Üniversite beni yüzde yüz suçlu ilan edip, hukuk kurallarına ters takla attırıp ve YÖK de bu ters takla attırılmış hukuk kurallarını doğru bulup beni memurluktan çıkardı. Benim anayasal savunma hakkımı gasp eden ve bana YÖK Başkanı adına yolladığı yazı ile savunma hakkı bile tanımayan YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Halil İbrahim Ayçiçek 'e hakkımı helal etmiyorum, haram olsun, oda benim uğradığım haksızlığın bir benzerine uğrasın inşallah.

01 Şubat 2023 18:21

MEKFON
Şef

Yukarıda yazdığım "Üniversitede vermişler bir masa çayını kahvesini için, bilgisayar oyunları oynayıp keyfine bakıyor." cümlesindeki için kelimesi içip olacaktı yani cümle :

"Üniversitede vermişler bir masa çayını kahvesini içip, bilgisayar oyunları oynayıp keyfine bakıyor." olacaktı.

01 Şubat 2023 18:29

Berzeee
Aday Memur
Yani objektif olmaya çalışıyorum büyük bir sebeb olmadan kimseyi atmazlar, atamazlar. Belli ki bir şeyler olmuş ve anlatmak istemiyorsun. Senin de hatan var ki kamu görevinden çıkarmışlar. Umarım en kısa zamanda dönersin. Vatana ihanet hariç atılman haksızlık olur bence...
01 Şubat 2023 18:40

MEKFON
Şef
Yani objektif olmaya çalışıyorum büyük bir sebeb olmadan kimseyi atmazlar, atamazlar. Belli ki bir şeyler olmuş ve anlatmak istemiyorsun. Senin de hatan var ki kamu görevinden çıkarmışlar. Umarım en kısa zamanda dönersin. Vatana ihanet hariç atılman haksızlık olur bence...
Berzeee, 2 ay önce - Alıntıya git

Benim hatam yok. Varsa bile bunun cezası memuriyetten çıkarma değil. Benim bir hatam var kabul karşı tarafın bana karşı yaptığı beş altı hata var.

Olayı yazması uzun bir ara elim boş olursa karşı tarafın adını vererek bile yazarım.

Kamu kurumlarında torpil kayırma olur. Bunu herkes bilir. Ama benim başıma bunun en aşırısı geldi. Ekmeğimi rızkımı gasp etti haramzade Üniversite rektörü ve onun yardımcısı. Twitter daki hesaplarına bana yaptıkları haksızlıkları makul bir şekilde yazıyorum. heme engel koyuyor Rektör ve rektör yardımcısı. Başka hesap açtım gene engel. Başka hesap açtım gene engel koydular. Ben de yazmaktan vazgeçtim.

02 Şubat 2023 00:06

MEKFON
Şef
Yani objektif olmaya çalışıyorum büyük bir sebeb olmadan kimseyi atmazlar, atamazlar. Belli ki bir şeyler olmuş ve anlatmak istemiyorsun. Senin de hatan var ki kamu görevinden çıkarmışlar. Umarım en kısa zamanda dönersin. Vatana ihanet hariç atılman haksızlık olur bence...
Berzeee, 2 ay önce - Alıntıya git

Yukarıda yazdıklarımda somut bir bilgi de verdim. Dedim ki :

Anayasa'nın 129. maddesinin ikinci fıkrasında, "Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez." hükmü yer almaktadır.

Şu anki YÖK yönetimi bu hakkımı bile gasp etti. YÖK te savunma yapmam gereken gün hasta idim. hasta olduğumu doktor raporuyla ispatladım. Buna rağmen YÖK bana yeni bir savunma için süre vermedi. Bu konudaki talebimi ret eden kişinin ismini de yazdım. "YÖK Başkanı adına" ibaresi ile bana resmi yazı yollayarak talebimi redden YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Halil İbrahim Ayçiçek.

Bak Anayasa 129. maddesinin ikinci fıkrasındaki hüküm çok açık. Savunma alınmadan bir uyarı cezası bile veremezsin. Adamlar hem en ağır disiplin cezasını veriyorlar hem de savunma yapmamı engelliyorlar.

Bana bu "YÖK Başkanı adına" ibaresi ile yazı yollayarak talebimi reddeden Halil İbrahim Ayçiçek bana cebinden birşey vermeyecek, anayasal savunma hakkımı verecek. Ama vermiyor. Hem suç bu hem de çok büyük hukuksuzluk.

02 Şubat 2023 00:29

MEKFON
Şef
Yani objektif olmaya çalışıyorum büyük bir sebeb olmadan kimseyi atmazlar, atamazlar. Belli ki bir şeyler olmuş ve anlatmak istemiyorsun. Senin de hatan var ki kamu görevinden çıkarmışlar. Umarım en kısa zamanda dönersin. Vatana ihanet hariç atılman haksızlık olur bence...
Berzeee, 2 ay önce - Alıntıya git

Bana yapılan suçlama vatana ihanet falan değil. Yukarıda yazdığım gibi kayrılan kollanan Üniversiteye akademisyen torplli ile kapağı atmış ve üniversitede üç buçuk yıl çalışmış bir personel var. Ve Üniversiteye KPSS sınavı ile çalışma hakkı kazanmış, Allah'tan başka bir güvencesi ve torpili olmayan ben varım Ve ben onaltıbuçuk sene o üniversitede çalıştım. " Burası Türkiye" anlayışı devreye girdi böyle oldu. "Ben burada Rektörüm, Rektör Yardımcısıyım, kamu kurumu benim babamın çiftliğidir." zihniyeti devreye girdi böyle oldu. "Adamına göre muamele" zihniyeti devreye girdi böyle oldu. Üniversitede üçbuçuk sene çalışmış (çalıştığı da şüpheli) bir personelin hatırına üniversitede onaltıbuçuk sene çalışmış beni harcadılar.

Somut bir bilgi daha vereyim sana, Üniversitede soruşturmamı yapan soruşturma komisyonu tanıkların dinlenmesine karar veriyor ve bunu tutanağa geçiriyorlar. Ama daha sonra o tanıkları dinlemiyorlar. Çünkü dinleyecekleri tanıklar dürüst insanlar, yalan söylemeyecek insanlar. Muhtemelen yukarıdan bir talimat geldi ve dinlemediler.

Toplam 29 mesaj