Söz verilip yerine getirilmemesi yanlış oldu ancak mesele taş atmaksa ekonomi tartışılır. İşin içinden "Hükümet ekonomiyi iyi yönetemedi." diye sıyrılmak kolay. Ancak gerçekten öğrenmek isteyen ekonominin gezi olaylarıyla bozulmaya başladığını, 17-25 aralıkla bozulmaya devam ettiğini, hendek olayları, 6-7 eylül olayları, şehirlerde terör örgütleri tarafından patlatılan bombalar, darbe girişimi, istihbarat örgütlerinin Türkiye'de ki faaliyetlerini yöneten görevlilerinin tutuklanmasıyla (Osman Kavala, Andrew Brunson vs.) devam eden bir süreç olduğunu anlayabilir. Üstelik Donald Trump, Brunson olayında açık bir şekilde Türk ekonomisinin hedef alınacağını söylemişken. Bazı arkadaşlar "dış minnaklar" diye dalga geçerken, ABD Başkanı bunu kendisi dile getirmiştir. Yaşı tutup hakkaniyetli olanlar 2002'den bu yana ekonominin, sağlığın ve sanayinin(üretimin) nereden nereye geldiğini çok iyi bilir. Bana göre hükümetin gerçekleştirmiş olduğu en büyük eylemlerden biri yurtdışı altın rezervlerinin ülkeye çekilmesidir. İleride bunun değeri anlaşılaşacaktır. Dövizin yükselmesi uğruna faizin düşürülmesi de inat olarak algılansa da kısa vadede vatandaşın alım gücünü düşürecek ancak uzun vadede pozitif parabol eğrisi şeklinde kalıcı olarak artıracaktır. Bunun ilk göstergeleri Amerika'da son bir haftada faiz artışı nedeniyle iflas veren bankalardır. Hükümetin yapması gerektiğini düşündüğüm bir konu belediyelerin valiliklere devredilmesidir. En büyük spekülasyonların döndüğü belediyeler kontrol altına alınacak, denetim mekanizmaları artacak ve vatandaşın aldığı hizmet iyileşecektir. Velhasılıkelam eleştirilecek ve takdir edilecek bir çok konu var ancak mesele doğruyu mu öğrenmek yoksa algı mı yürütmek. İşte orada ayrılıyoruz.
Söz verilip yerine getirilmemesi yanlış oldu ancak mesele taş atmaksa ekonomi tartışılır. İşin içinden "Hükümet ekonomiyi iyi yönetemedi." diye sıyrılmak kolay. Ancak gerçekten öğrenmek isteyen ekonominin gezi olaylarıyla bozulmaya başladığını, 17-25 aralıkla bozulmaya devam ettiğini, hendek olayları, 6-7 eylül olayları, şehirlerde terör örgütleri tarafından patlatılan bombalar, darbe girişimi, istihbarat örgütlerinin Türkiye'de ki faaliyetlerini yöneten görevlilerinin tutuklanmasıyla (Osman Kavala, Andrew Brunson vs.) devam eden bir süreç olduğunu anlayabilir. Üstelik Donald Trump, Brunson olayında açık bir şekilde Türk ekonomisinin hedef alınacağını söylemişken. Bazı arkadaşlar "dış minnaklar" diye dalga geçerken, ABD Başkanı bunu kendisi dile getirmiştir. Yaşı tutup hakkaniyetli olanlar 2002'den bu yana ekonominin, sağlığın ve sanayinin(üretimin) nereden nereye geldiğini çok iyi bilir. Bana göre hükümetin gerçekleştirmiş olduğu en büyük eylemlerden biri yurtdışı altın rezervlerinin ülkeye çekilmesidir. İleride bunun değeri anlaşılaşacaktır. Dövizin yükselmesi uğruna faizin düşürülmesi de inat olarak algılansa da kısa vadede vatandaşın alım gücünü düşürecek ancak uzun vadede pozitif parabol eğrisi şeklinde kalıcı olarak artıracaktır. Bunun ilk göstergeleri Amerika'da son bir haftada faiz artışı nedeniyle iflas veren bankalardır. Hükümetin yapması gerektiğini düşündüğüm bir konu belediyelerin valiliklere devredilmesidir. En büyük spekülasyonların döndüğü belediyeler kontrol altına alınacak, denetim mekanizmaları artacak ve vatandaşın aldığı hizmet iyileşecektir. Velhasılıkelam eleştirilecek ve takdir edilecek bir çok konu var ancak mesele doğruyu mu öğrenmek yoksa algı mı yürütmek. İşte orada ayrılıyoruz.