Bir garip durumdayım

Aylıktan kesme almamın sebebi hizmet içi itibar ve güven duygusunu sarsmak iş arkadaşına söylenen kötü sözler herhangi bir vatandaş unsuru yok yada görevle alakalı bir durum değil

İş arkadaşına söylenen kötü sözleri nerede söylediniz. Sözlü olarak mı?

Ben reddettim savunmam da tabiki ama işyerinde söylendi tanıkta iş arkadaşı

Odada kamera yok tabiki. Avukatım var zaten hocam mahkeme devam ediyor sadece dosyam çok karışık aynı gerekçeyle bana resmen 3 yaptırım uygulandı iş arkadaşına edilen kötü sözün yada alınan kınama cezasının görevle bağdaşmayan tarafı ne alaka. Kurum avukatının söylediği şey aldığın kınama veaylıktan kesme cezam yüzünden milletinin canının sıkılması bununda kamu yararı olması diyor. Mesela bir hakim küfür etse küfür etti hakimlik yapmasın demek gibi bir şey değil mi

Madde 56 yı avukatın yanlış yorumlamış. Asalet tasdik olmadı ise, uyarma kınama cezası haricinde crza alır isen madde 57 e göre görev ile ilişiğin kesilir. Madde 56 ya göre ise 57 deki işlemler gerekçe gösterilerek (çünkü 56 bşr sebebe dayanmalı) memur olma durumunu karşılayacak durumda olmadığın kanaati ile (yani avukatın dava açtığı husus bşr ceza sebebinden değil, idare nin belirttiği kanaat) senin ilişiğini kesmişler güzel kardeşim. Yine sana nacşzane tavsiyem. Kimsenin bilgisini az görmüyorum ama senğn anlattıklarından avukat ın idari yargılama hukuk bilgisinin bir derece zayıf olduğu fikri oluştu. Madde 56 ya yaklaşımından bu çıkarıma vardım.

Şimdi asıl konu işlemler iptal olur mu olmaz mı. İşlemlerin iptal olması için öncelikle maaş kesim cezasının iptal olması lazım ve ayrıca hem maaş kesim hem de göreve son verme işlemlerine ayrı ayrı dava açmak lazım. Maaş kesim cezası iptal olursa madde 57 e göre ihraç da iptal olur. Dolayısı ile madde 56 nın sebebi olduğundan bu işlem de iptal olur.

Ama....

Hayır hocam avukatım hem madde 56 ya hemde madde 57 ye ayrı ayrı dava açtı. Ancak idare beni madde 56 da atma gerekçesinde itibar ve güven duygusunu sarsmak olduğunu dedi avukatta aynı gerekçenin farklı maddelere dayandırıldığını bunun hukuksuz olduğunu ama yinede farklı idari işlemler olduğu için ona ayrı dava açtı. Ama idare kınamayı da amir takdiri diye madde 56 ya sundu

Madde 56 için ayrıca bşr ceza gerekmiyor. Avukatın işte bu konuyu yanlış yorumluyor. Madde 56 nın gerekçesi bir disiplin cezası na bağlı yapılan bir şşlem değil aslında. Madde 57 nşn uygulanması na bağlı olarak idare madde 56 yı uygulamış. Aslında idare madde 56 yı hiç uybulamayabilirdi. Ama uyguladı isr bile bu senin avukatın dediği gibi değil. Orada yazan ifade idare nşn srnşn hakkı daki yorumu t

"İş Arkadaşı" kavramı 657 sayılı Devlet Memurları kanununda şu maddelerde geçiyor.

125/B maddesi g ve h bentlerinde. g ve h bentlerini aynen aşağıya yazıyorum.

g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,

h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,

Bu disiplin fiilinin cezası Kınama.

Ayrıca "iş arkadaşı" kavramı 657 sayılı Devlet Memurları kanununda şu madde de geçiyor :

125/D maddesi l bendinde, yani Lüleburgaz' ın l'si olan bentte, oradaki hükümde aynen şu şekilde :

l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

Bunun cezası da " 1 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " veya " 2 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " veya " 3 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması" cezasıdır. Ancak normal şartlarda "" 1 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " verilmelidir.

"İş Arkadaşı" ne demektir. Ben de bu "iş arkadaşı" kavramının bilerek istenerek yanlış yorumlanması yüzünden çok mağdur olmuş biriyim. Bir kurumda çalışan bütün memurlar bir birinin iş arkadaşı değildir. 657 sayılı devlet memurları kanununun yukarıda yazdığım 125/D maddesi l bendi (yani Lüleburgaz' ın L'si olan bent) iş arkadaşı tanımında çok önemli bir ipucu veriyor. Önce tekrar yazıyorum 125/D maddesi l bendini :

l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

Burada "iş arkadaşları veya iş sahiplerine" ibaresi çok önemli bir ipucu veriyor. Türkçe' de "veya" ile "yada" bağlacı aynı anlamlı kelimeler için kullanılır. Mesela ak veya beyaz, siyah veya kara, yıl veya sene, yüzyıl veya asır, hafta veya yedi gün, abartı veya mübalağa, abide veya anıt, acele veya ivedi, ad veya isim, anlam veya mana, avare veya serseri, bacı veya kız kardeş, bağışlamak veya affetmek, barış veya sulh eş anlamlı kelimelerdir.

Kanunda "iş arkadaşları veya iş sahipleri" ibaresi kullanılmış. BU iki kavram eş anlamlı değil ama yakın anlamlı. Yani bu şekilde kanunda kullanılmasından dolayı bir kurumda aynı iş sahibinin işini yapma vazifesi olan kişiler iş arkadaşıdır diyebiliriz. Mesela bir üniversiteye gelen bir baba oğlunun fakültedeki ders notları konusunda bilgi almak istemişse bu babaya o fakültenin öğrenci işleri birimindeki memurlardan birisi bilgi verebilir, işte bu birimdeki kişiler iş arkadaşıdır bence. Yani iş sahibinin kamu kurumundaki işini yapmakla görevli birden fazla memur vardır, ama bunlar aralarında iş bölümü yaparak iş sahibine "sen falanca arkadaşımıza git" derler. Buna göre iş arkadaşı bir iş sahibinin işini yapmakla görevli olan kişilerdir.

Bunun dışında 657 sayılı kanun "iş arkadaşı" ibaresi bakımından bakımından kendi içinde çelişkili bir kanundur. Yukarıda yazdım iş arkadaşına kötü muamelede bulunursan veya iş arkadaşlarına söz veya hareketle şataşırsan kınama cezası alırsın, iş arkadaşına hakaret edersen " 1 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " veya " 2 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " veya " 3 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması" cezası alırsın. Ancak normal şartlarda " 1 Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması " verilmesi lazım.

Peki iş arkadaşına kötü muamele disiplin suçu, iş arkadaşına söz veya hareketle şataşmak disiplin suçu, iş arkadaşına hakaret disiplin suçu, bir memur iş arkadaşını döverse bunun cezası ne?

BUNUN CEZASI 657 SAYILI KANUNDA YOK.

657 sayılı kanun, 125/E maddesi "Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır" deyip Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve durumları tek tek saymış.

BU 125/E maddesi f bendi "f) (Değişik: 13/2/2011 - 6111/111 md.) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak" suçunun cezasının Devlet memurluğundan çıkarma olduğunu yazıyor. Buradaki "fiili tecavüz" kelimesinin anlamının iş arkadaşını dövmek olduğu konusunda tüm hukukçular ve Mahkemeler aynı fikirde.

Amaaaaaa bir bakıyoruz 125/e maddesi f bendinde "iş arkadaşı" ibaresi yok. Yani yukarıda yazdım iş arkadaşına kötü muamele disiplin suçu, iş arkadaşına söz veya hareketle şataşmak disiplin suçu, iş arkadaşına hakaret disiplin suçu, amaaaaaa bir memur iş arkadaşını döverse bu disiplin suçunun karşılığı 657 sayılı kanunda yok.

Tabi burada dövmeden kasıt ufak çapta dövme, hafif bir yumruk, hafif bir tokat gibi. Kişi iş arkadaşını ciddi biçimde döver ve yaralarsa Ceza mahkemesi de bu kişiye "bir yıl hapis cezası" verir ve bu cezayıda bir yıl cezaevinde kalarak çekmesine karar verirse 657 sayılı kanunun Devlet memuruluğuna giriş şartlarından birini sonradan kaybettiği için yine memurluktan çıkarılır.

İş arkadaşını dövene hiçbir disiplin cezası verilmez iken, darp fiiline nazaran daha hafif olan kötü muamele, şataşma, hakaret fiillerine disiplin cezası verilmesi adalet kavramıyla açıklanabilecek bir durum değildir. Bu nedenle iş arkadaşına kötü muamele, şataşma, hakaret fiilerinden disiplin cezası almış iseniz, daha ağır bir fiil olan iş arkadaşını dövme fiiline 657 sayılı kanunun disiplin hükümlerinde hiçbir ceza verilmemesinin bir çelişki olduğunu savunup, iş arkadaşını dövmek bile disiplin suçu değil iken " iş arkadaşına kötü muamele, şataşma, hakaret fiillerinden disiplin cezası olması anayasanın şu şu maddelerine aykırıdır" şeklinde İdare Mahkemesinde bir savunma yapıp Mahkemeden "iş arkadaşına kötü muamele, şataşma, hakaret" fiillerine verilen cezaları düzenleyen maddelerin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmasını isteyebilirsiniz.

Ayrıca bu konuyla ilgili memurlar.net forumunda açtığım şu linkleri de siz ve avukatınızın incelemesinin çok yararlı olacağını düşünüyorum.

https://forum.memurlar.net/konu/2520143/

https://forum.memurlar.net/konu/2516192/

https://forum.memurlar.net/konu/2512537/

1 iki ceza almanı gerektirecek fiilerin nelerdi. yada kaç tane fiilin için soruşturma açıldı.

2 aday memurun adaylığının sonlandırılabilmesi için 1 memurun göreve devamsızlık etmesi 2 yetkililerin değerlendirmesi sonucunda adayın başarısız olması(sınavda 60 puan altı almak)

yukarıda ki iki durum olmaz ise adaylık sonlandırılamaz.

aday memur devamsızlık nedeniyle aylıktan kesme cezası alırsa kurum ,aday memuru devamsızlık gerekçesiyle görevden atabilir . Bu hukuksuzluktur.

Aslında devamsızlık iddia edilebilmesi için adayın devamsızlığı alışkanlık haline getirmesi gerekir yani aday birden çok gün göreve gelmemesi yada geç kalması gerekir, adayın her devamsızlık ettiği gün için ayrı ayrı tutanak tutulması gerekir.

İşlediğiniz fiillerinizden dolayı ceza alabilirsiniz ,memurluktan atılabilirsiniz de fakat adaylığınızın sonlandırılması imkansız .yukarıdaki iki durum oluşmadıkça adaylığın sonlandırılması hukuken mümkün değildir.

siz 657 dmk 56 ve 57 den atılmışsınız her iki madde de yukarıdaki yazdığım iki maddeye uygun fakat sizin işlediğinin fiiler bu iki madde kapsamında değildir.

zira faz edelim çakır keyiflisiniz müdürün ana avradına söz söylediniz yine de adaylığınız sonlandırılamaz fakat ,657 dmk farklı maddelerinden atılabilirsiniz.

Hocam dmk madde 56 da ki idarenin savunması idarenin taksit yetkisi olduğu yazıyor. Benim anlamadığım kınama alan aday memuru ve soruşturma kapsamında ceza verilmeyen hususları öne sürmek hangi takdir yetkisi anlamadım.

Burada önemli olan sizin işlediğiniz fiillerin ne olduğudur. üzerinize atılı suçları söylerseniz ,sizin yürütmeyi durdurma(yd) talebinizin kabul edilip edilmeyeceğini söylerim.

Yd kararıda 40 ile 45 gün de çıkar.

Hocam kınama cezamda yine iş arkadaşına kötü muamele aslına bakarsan aylıktan kesme cezamla aynı sebep. Kınama kurumun huzur sükununu bozmaktan aldım. Ancak müfettişin ceza önermediği hususları da amir banane ben onuda ceza vermiş gibi kabul ediyorum diyerek öne sürdü. Ancak dmk 56 ya göre atılma sebebiminde itibar ve güvene layık olmadığım yazıyor. Biraz karışık oldu ama böyle. Ayrıca kurum avukatı savunmasında işte ceza aldığım için çalışanları canı sıkıldı buda kamu yararı takdir yetkisi diyor. Yd red geldi 3 ayda yd sonuçlandı. Yani adli birdurumumum yok elimde kınama hiçbir ceza verilmeyen fiiller birde aylıktan kesmem var aylıktan kesme davasını ayrı açtık tabi

Ayrıca baktığım bütün davalarda benimkine benzeyen yiçbir durum yok. Okuduğum davalarda ya yüz kızartıcı fiil işleyenler ya fetö irtibat iltisak olup adli süreci olanlar var. Biz kınama verdik iş ortamında huzursuzluk çıkardı da attık diyen yok

Dosyam böyle değil ama örneğin bir iş arkadışam salak dedim iddiasına kınama diğerine aptal dediğim iddiasına aylıktan kesme aldım. Böylede yaratıcı bir değerlendirme yaptılar

korkutmak istmem ama

vay ki ne vay ,yahu niye böyle konuştun kardeşim.

bu ifadeler bırak idariyi, adli olarak ta adamı sıkıntıya sokar!

Böyle bir hata yaptıysan soruşturma evresinde buradaki yada kurumda tecrubeli iş arkadaşlarına nasıl ifade verilir nasıl savunma yapılır diye danışsaydın iyi olurdu.

avukatına söyle aday olduğun için tecrubesiz olduğun için bilmeden bu fiillerin meydana geldiğini kötü niyetinin olmadığı mahkemede etkili olarak savunsun. aday iken insan hatalı yapabileceğini bir hatanın insanın hayatını etkileyecek bir yaptırıma yol açmasının hukuka aykır olduğunu mevzuatımızda hagb kurumunun olduğunu, hagb kurumu hukukta olan tipiklik kavramı gereği idari hukukta da uygulanmasının hukuk devleti gereği olduğunu yazsın.

Hocam dosyamda adli zamanaşımına girdi zaten adli sicilim temiz. Benim sorunum kınama alıp almamam değil ki kınama alan memurun atılıp atılmayacağı