Türkiye'de bir çok kamu kurumu alım yaparken sağlıkçı, öğretmen veya kolluk kuvvetlerine alım yapmaktadır. Bir çok kişi ise bunun böyle olması gerektiğini sağlıkçı öğretmen veya kolluk kuvvetlerine yoğunluklu ihtiyaç olduğu algısına kapılmaktadır.
Bunlar elbette ki devletimizin işlerliği için gereklidir fakat mühendisler olarak bize yeteri kadar değer verilmemektedir. Depremlerde gördüğümüz üzere mühendislerin yetersizliği müteahhitlerin denetimsiz binalar yapmasına olanak sağlamıştır. Bu da yetmezmiş gibi denetim yetersizliği sebebiyle zemin etüdü alınmamış yerlere oturtulmuş binalar, uygunsuz inşaatlardan ötürü yetersiz malzeme kullanılmış binalar hat safhaya çıkmıştır. Bugün bile İstanbul dahil olmak üzere bir çok ilimizde ne zemin etütü yapılıyor ne de inşaat mühendisleri bu binaları denetim altında tutabiliyor. Yeni bina diye insanımıza müteahhitlerce yutturulan ara binaların hiçbiri yeni binada olsalar denetimsiz oldukları için yasaya uygun yapılıp yapılmadığı gizemini korumaktadır.
Kamuda elektrik elektronik mühendisi, inşaat mühendisi , jeofizik mühendisi, jeoloji mühendisi, mimar ve diğer bir çok mühendislik alanında açık mevcuttur.
İdari birimlerde 2 mühendis yeterli safsatası yüzünden denetimsiz binalar, çarpık kentleşme, denetimsiz köprü, kamu kurumları binaları, yollar sürekli artmaktadır.
Bugün ülkemizde bu problemler yetersiz mühendis sayısı ve mühendislerin denetim kadrolarında olmayışının ana sebebi olmuştur.
Sadece depremde değil, uzay ajansı gibi kurumlarımızda hala uçak mühendisi vb. mühendislik alanlarında, ağır sanayi gibi malzeme metalurji bilgisi gerektiren özel sektör kurumları devlet denetimine tabii olmasına rağmen ahbap-çavuş ilişkisiyle bugünlere kadar gelerek denetimsiz bir şekilde devletimiz veya hükümetimiz ısrarla mühendislere kuş kadar kadrolar vermektedir.
Mühendisler sırf bu yüzden 4001 kodlu alımlarla diğer bölüm mezunlarının kadrolarına itilmektedir. Bu durum çığ etkisi yaparak denetimsizliği artırmakta mühendislik gerektiren tüm kamu kurum ve kuruluşlarında açık büyüdükçe anlamsız uygulamalar işlevselliğini korumaktadır.
Bu yüzden kamuda her kuruma maliye kadro izni verirken mühendis istendiğinde kayıplara karışmaktadır.
MÜHENDİSLER OLARAK KADRO İSTİYORUZ!!
Türkiye'de bir çok kamu kurumu alım yaparken sağlıkçı, öğretmen veya kolluk kuvvetlerine alım yapmaktadır. Bir çok kişi ise bunun böyle olması gerektiğini sağlıkçı öğretmen veya kolluk kuvvetlerine yoğunluklu ihtiyaç olduğu algısına kapılmaktadır.
Bunlar elbette ki devletimizin işlerliği için gereklidir fakat mühendisler olarak bize yeteri kadar değer verilmemektedir. Depremlerde gördüğümüz üzere mühendislerin yetersizliği müteahhitlerin denetimsiz binalar yapmasına olanak sağlamıştır. Bu da yetmezmiş gibi denetim yetersizliği sebebiyle zemin etüdü alınmamış yerlere oturtulmuş binalar, uygunsuz inşaatlardan ötürü yetersiz malzeme kullanılmış binalar hat safhaya çıkmıştır. Bugün bile İstanbul dahil olmak üzere bir çok ilimizde ne zemin etütü yapılıyor ne de inşaat mühendisleri bu binaları denetim altında tutabiliyor. Yeni bina diye insanımıza müteahhitlerce yutturulan ara binaların hiçbiri yeni binada olsalar denetimsiz oldukları için yasaya uygun yapılıp yapılmadığı gizemini korumaktadır.
Kamuda elektrik elektronik mühendisi, inşaat mühendisi , jeofizik mühendisi, jeoloji mühendisi, mimar ve diğer bir çok mühendislik alanında açık mevcuttur.
İdari birimlerde 2 mühendis yeterli safsatası yüzünden denetimsiz binalar, çarpık kentleşme, denetimsiz köprü, kamu kurumları binaları, yollar sürekli artmaktadır.
Bugün ülkemizde bu problemler yetersiz mühendis sayısı ve mühendislerin denetim kadrolarında olmayışının ana sebebi olmuştur.
Sadece depremde değil, uzay ajansı gibi kurumlarımızda hala uçak mühendisi vb. mühendislik alanlarında, ağır sanayi gibi malzeme metalurji bilgisi gerektiren özel sektör kurumları devlet denetimine tabii olmasına rağmen ahbap-çavuş ilişkisiyle bugünlere kadar gelerek denetimsiz bir şekilde devletimiz veya hükümetimiz ısrarla mühendislere kuş kadar kadrolar vermektedir.
Mühendisler sırf bu yüzden 4001 kodlu alımlarla diğer bölüm mezunlarının kadrolarına itilmektedir. Bu durum çığ etkisi yaparak denetimsizliği artırmakta mühendislik gerektiren tüm kamu kurum ve kuruluşlarında açık büyüdükçe anlamsız uygulamalar işlevselliğini korumaktadır.
Bu yüzden kamuda her kuruma maliye kadro izni verirken mühendis istendiğinde kayıplara karışmaktadır.
MÜHENDİSLER OLARAK KADRO İSTİYORUZ!!