Hocam merhaba;
Öncelikle bilgilendiri mesajınız için çok teşekkürler. Hocam ben de avukatım aracılığıyla aynı sizin edindiğiniz bilgileri edindim. Şimdi Savcılığa ÜAK'a dosyamın kapandığına dair verilmesi için bir dilekçe vereceğim sizin söylediğiniz üzere. Bu savcılığa yazdığınız dilekçenin bir örneğini benimle de paylaşabilir misiniz? Bir de bu dilekçeyi siz mi verdiniz?Avukatınız mı? dönüş yapabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Hocam merhaba;
Öncelikle bilgilendiri mesajınız için çok teşekkürler. Hocam ben de avukatım aracılığıyla aynı sizin edindiğiniz bilgileri edindim. Şimdi Savcılığa ÜAK'a dosyamın kapandığına dair verilmesi için bir dilekçe vereceğim sizin söylediğiniz üzere. Bu savcılığa yazdığınız dilekçenin bir örneğini benimle de paylaşabilir misiniz? Bir de bu dilekçeyi siz mi verdiniz?Avukatınız mı? dönüş yapabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Birikimci , 4 ay önce
Benim ekranım 36 gün sonra açıldı ve jüri inceleme aşamasına geçti. Yaşadığım süreçten çıkarttıklarımı özet olarak burada paylaşıyorum:
Bildiğim bir dava/kovuşturma/soruşturma ?olmadığı? için önce ?bir yanlışlık olmalı? diye düşünüp ÜAK?tan bilgi almaya çalıştım. Bazıları ?bilgi gelmemiştir? derken bazıları ?mutlaka bir soruşturma bilgisi gelmiştir? dedi. Kurumumun hukuk müşavirliğine sorduğumda kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığı yanıtını aldım. Ekranda belirmesinden bir hafta sonra ÜAK?tan resmi tebligat da geldi: ?? başvurunuz 7085/4. Madde uyarınca durdurulmuştur?. Bir avukat aracılığıyla önce Ankara adliyesinden sonra da ÜAK?tan bilgi almaya çalıştım ve süreci durduran bilginin İstanbul?dan geldiğini öğrendim. İstanbul adliyesindeki bilgi bankolarından adıma herhangi bir soruşturma/kovuşturma olup olmadığını sorgulattım. Burada kilit nokta ?Anayasal suç?lara ait kaydınız olup olmadığını sorgulatmak. Bu durumda adınızla bir tarama yapıp farklı bir çıktı veriyorlar ve normal sorgulatmada görünmeyen dosyalar ortaya çıkıveriyor! Adımın soruşturmada geçtiği bir dosya olduğunu, üstelik dosyanın yıllar önce açılıp, 3 yıl önce başka bir dosyayla birleştirildiğini öğrendim. Bu bilgiler E-devlette vb. görünmüyor. Soruşturmayı yürüten savcılıktan bilgi almaya çalıştığımda ?gizli? olduğu gerekçesiyle konuyla ilgili hiçbir bilgi verilmedi.
Soruşturmayı yürüten savcılığa dilekçe vererek durumun Doçentlik başvuru sürecimi durdurduğunu belirterek konunun sonuca ulaştırılmasını ve bana ve ÜAK?a bilgi verilmesini talep ettim. Dilekçeyi verdikten 15 gün sonra tekrar savcılığa gidip dilekçemle ilgili bir işlem olup olmadığını sordum ve takipsizlik kararı verildiğini öğrendim. Ancak, 5 gün geçmesine karşın ÜAK?a yollanmadığını anladım. İkinci bir dilekçeyle hem bunu hem de kararın bir kopyasının bana verilmesini talep ettim. Bu dilekçeden 2 gün, sürecin durdurulmasından 36 gün sonra ÜAK?tan hem e-posta hem sms geldi ve jüri aşamasına geçtim.
Ben bu sayede üzerimdeki ?cam tavanı? da ilk kez görmüş oldum. Farkında olmasanız bile, üzerinize atılı suçlarla önünüze görünmez bir engel konmuş olabilir. ?Neden yükselemiyorum??, ya da ?bana neden böyle davranılıyor?? sorularının cevapları burada olabilir. Dosyamdan, haklarında yıllardır süren bu soruşturmadan benim gibi hiç haberdar olmayan kaç tane akademisyenin adının çıktığını tahmin edemezsiniz. Bana verilen takipsizlik yazısında, böyle bir suç için şüpheli ne yaptığıma dair tek satır bilgi yok, ve talep etseniz de bilgi vermiyorlar. Ama -birileri için- adli sicilimde bir ?leke? var artık.
Konunun hukuki boyutunun yanında bir de bilimsel yönü var. Doçentlik doktor ünvanından sonra yapılan çalışmalarla 'kazanılması' gereken en son akademik ünvan. Bir üniversitede çalışıyor olmakla, kadroyla ya da kamu görevlisi olmakla ilgisi yok. Profesörlük, yardımcı doçentlik gibi bir yükseltme, 'verilen' bir ünvan değil. Ortada bir hüküm ya da suçlama olsa bile, bunun 'Doçentlik' ünvanıyla bir ilgisi olmamalı. Kadro vermezsiniz, o ayrı. Böyle bir uygulamayı kanunlaştırmak doçentliğin ne olduğunu bilmemenin, akademiden, bilimden anlamamanın vesikasıdır, diye düşünüyorum. 2023 Türkiye'sinde akademik bir unvan için önce suçsuzluğunuzu kanıtlamanız gerekiyor, hatta önce kendinize! Süreç boyunca yaşadığınız şok ve çaresizliğe istemsiz bir suçluluk duygusu eşlik ediyor.
Elbette herkesin durumu farklı olabilir. Süreci durdurulanlara tavsiyem, savcılıklara başvurarak bilgi istemeleri ve süreci takip etmeleri. Benim örneğimde olduğu gibi yıllardır var olan bir soruşturmanın kendiliğinden kapanmasını beklemek gerçekçi değil. Umarım akademik bir unvan için hiçbir anlamı olmayan bu uygulama en kısa sürede kaldırılır.