Editörler : Kubil ay
28 Eylül 2023 10:34

bende bu söylentilerin problemlerin çoğunu öngörebildiğim için öğretmenliğe geçmek istemiyorum haa bu demek değil ki polislik güllük gülistanlık ben şarkımı yaptım istediğim şehirde çalışma imkanım öğretmenlikten daha çok, bu saatten sonra eve gel ders çalış sınav yap hiç bana göre değil şimdilik yuvarlanıp gidiyoruz bakalım
Yaoda, 2 ay önce

Başlıktaki mesajları buraya kadar okumuş olanlara farklı şeyler de duymaları için, daha önce yazılmamış şeylerden bahsedeceğim. Başlık sahibi zaten çoktan öğretmen olmuş, bu yazdıklarım onu ilgilendirmiyor. Burayı okuyup polislikten öğretmenliğe geçmeyi düşünenlere ithafen yazıyorum.

2 yıllık öğretmenim. Esenyurt'tayım. Öncelikle, öğretmenlerin disiplin gücü yok. 12 yaşında bebe ananıza söver ama bir şey yapamazsınız. Dersine girmeye devam etmek zorundasın. Polislikten gelme birinin bunu siniye çekmesi kolay mı acaba?

Tatili boldur ama kağıt üstündedir çünkü yaz tatili hariç, her tatilde mutlaka evrak işi olur. Ya sınav hazırlarsın ya sınav okursun. Sosyal kulüpleri bilgisayardan e okula islersin. 250 öğrenciye adil sözlü notu vermek için saatlerini harcarsın. Yıl sonu raporu sunarsın veya sene başındaysan yıllık plan hazırlamak zorundasın. Sınıfında özürlü öğrenci varsa bireysel eğitim planı hazırlamak zorundasın. Bunların parasal bir karşılığı yoktur. Evde kendi bilgisayarınla nasıl halledersen hallet. Bilgisayarın mı yok? Kimsenin umurunda değil, git kredi çekip bilgisayar al evine :)

Resmi tatillerde polisler çalışırken sen bir iki saat okula gidip kutlama yapıp dönersin, evet baktığın zaman çok rahat. Ama o kutlamanın programı sana verildiyse öncesinde 1 hafta boyunca evde program hazırlarsın, okulda derslerinden artan zamanda öğrencileri çalıştırıp programda yer almalarını sağlamak zorundasın. Bunun için de yine eve iş götürürsün. Parasal karşılığı yine yoktur.

Öğretmenin yıllık izni yoktur, hasta olduğunda rapor almaktan başka çaren yok. Veya evinde musluk patlasa, badana yaptıracak olsan veya ne bileyim kargo gelecek olsa okuldan izin alıp başında bekleyemezsin. Rapor almak için hastaneye gidersin ama o da ne? Öğretmen olduğunu öğrenen hiçbir doktor rapor vermek istemez çünkü fesatlanır, içten içe nefret eder. Özel hastaneye gider 500 liraya rapor alırsın. Rapor aldığın için o haftaki tüm ek derslerin kesilir. Evet 1 gün çalışmazsan 4 günlük ek ders kesilir. 1500 lira da oradan gider. Yani haftada 1 gün rapor almanın maliyeti 2000 lira olur. Corona testim pozitif çıktığı halde Başakşehir Çam Sakura Hastanesindeki acil servis doktoru rapor yazmadı :)

Ek ders alabilmen için idareye yalakalık yapman, sürekli angarya işlere koşturman, proje yapıp 6 ayını evde proje yaparak geçirmen gerekir. İdare seni sevmiyorsa haftada 21 saat dersin bile olsa 1 gününü boşaltmaz. Yani öyle 4 gün okula gidip 3 gün tatil yapmak falan ancak laftadır. Haftada 5 gün okula gidersin. Sabah 2 saat ders, sonra 2 saat boşluk olur. Bu esnada öğretmenler odasında boş boş duvara bakarsın, öğleden sonra 2 saat daha ders koyar etti mi sana 6 saat? Haftada 35 saatin okulda geçer ama görünürde programın 21 saatlik olduğu için aslında gizli mesai yapmış olursun ve evet, yine para alamazsın.

Yemek, su, yol vb. hiçbiri için para alamazsın. Okulda içtiğin çayın bile parasını senden isteyecekler. Evden yiyecek götürmek zorundasın yoksa maaşın her gün dışarıdan yemeye zaten yetmez. Mutfak masrafın sanki tüm gün evdeymiş gibi yüksek olacaktır. Eşin varsa söyle kumanya hazırlasın her akşam :) İlk atandığın okul görece kötü olacağı için okulda tuvalet kağıdı bile olmayabilir, evden götürürsün artık, ne güzel değil mi :)

Müdür, kanuni olarak seni hiçbir şeye zorlayamaz, mobbing yapamaz ama ders programın ile oynayarak, sana en dandik yeri nöbet görevi yazarak, 1 saatinin olduğu güne nöbet koyup o gün seni 7 saat mesaisiz çalıştırarak aslında seninle psikolojik harbe girişir. Hukuki olarak hiçbir şey yapamazsın. İpler okul müdürünün elinde, isterse seninle cambaz gibi oynayabilir. O gün derse gelmeyen raporlu öğretmenlerin dersine seni gönderir, bunun için para almazsın. 35 kişilik sınıfta 40 dakika kafana sıçar öğrenciler. Sonra tüm gün baş ağrısıyla dolaşırsın.

Veliler gece 12'de Whatsapp'tan görüntülü arar. Engellersin, başka numaradan yine arar. Bunun sonu yoktur. Telefonda engelli 400 kişi var, her gün tanımadığım o kadar çok numara arıyor ki bir yerden önemli telefon gelse onu bile açamıyorum. Hakkımda soruşturma açıldığını bu yüzden 4 ay sonra öğrendim. Müfettişler aramış ama açmadığım için ulaşamamışlar. (yaz tatilinde)

Yazın ek ders yok, kurslar zaten kalıcı olarak kapatıldı. Mem, hangi öğretmenin kurs vereceğini artık kendi tayin ediyor (torpil)

Toplumda öğretmenliğin bir saygınlığı yok. Ev sahibin gelir tehdit eder, yolda veli görür sen benim çocuğuma düşük sözlü notu vermişsin der tehdit eder, sınıfta öğrenciler ağza alınmayacak laflar ederler yine susup sineye çekmek zorundasın. En düşük memur maaşını sen alırsın (22300 lira yattı) çünkü senin tatilin var diye bir açıklama yapıp daha ne parası istiyorsun? derler. Tahta kalemi, a4 kağıdı, sınav çıktıları vs. hepsinin parasını cebinden karşılarsın, aslında her ay okuldaki rutin işler için cebinden 500 lira para gider, bunun karşılığında sana yıllık 1400 lira ödenir. 9x500=4500-1400 = cebinden 3000 lira haybeye gitmiş olur.

Son olarak, benim branşım İngilizce, Esenyurt'ta 10 sene çalışsam 330 hizmet puanım olacak, onunla bile Antalya, İzmir, Afyon, Uşak, Konya, Ankara, Eskişehir, Bursa vb. yerlerin merkezine tayin isteyemem. Doğru düzgün bir şehirde merkezde çalışmak için Doğu hizmeti sayılan, suç oranı yüksek ve veli profili bozuk bir yerde en az 15 sene çalışmak zorundasın. Hele sınıf öğretmeniysen veya ataması az olan bir branş öğretmeniysen zaten ilk atamada Doğu?nun ücra bir köy okulunda, dağın birinde 15 öğrencili bir sınıfta en az 15 senen geçer. Ne kız bulup evlenebilirsin ne de sosyal hayatın olur. Sobayı yakmayı ihmal etmeyin, o görev de sizde 

Tüm bunlara rağmen niye mi öğretmenliğe devam ediyorum? Almanca öğrenip Almanya?ya çalışmaya gideceğim, onun için şimdilik geçimimi sağlamak için öğretmenlik yapıyorum. Bu ülkede öğretmenlik mesleği artık çocuk bakıcılığına döndü. Çocuk bakıcılığı yapmak beni mutlu ediyor diyorsanız öğretmenliği sizden iyi kimse yapamaz. Hayır, ben ders anlatıp iyi bir nesil yetiştirmek istiyorum diyorsanız anca hayal kırıklığı yaşarsınız. O sınıfta o gün yeni bir şeyler öğrenmek için gelen bir öğrenci bile bulamayacaksınız. Öğretmenlikte zorunlu yer değiştirme olmadığı için kaliteli okulların çoğunun kadrosu 20 yıldır zaten aynı, hiçbir öğretmen tayin isteyip o kadroları boş bırakmıyor.

Gecenin bu saatinde uzun bir yazı yazdım çünkü yarın okul var ve şimdiden migrenim kendini gösterdi. Sabahın köründe derse 20 dk geç gelenler ?beni niye yok yazdınız? diye başınıza çemkirecek. Okul müdürü ?okul kıyafeti giymeyenlerin velilerini ara? diye başıma ekşiyecek ama velilerle yüz göz olmaktan da bıktım. Bir sonraki gün nöbet günüm, teneffüs bile yapamayacağım, tuvalete bile gidemeden tüm gün koridorda oğlum koşma, kızım dur diyerek tüm gün 500 öğrencinin peşinden koşacağım. Tüm bunların ödülü de işte 22300 lira maaş. Sanki nüfus memurları veya tapu kadastroda çay dağıtan memurdan daha basit bir iş yapıyormuş gibi aynı maaşı alıyoruz.

Öğretmenler odasında kafası çalışan, arkadaş canlısı birini bulmak zordur. Çoğu, kırsalda okumuş ve 200 bin küsür sıralamalarla öğretmenlik okuyup atanmış kimselerdir. Ne muhabbetleri sarar ne de doğru düzgün kendilerini geliştirmişlerdir. Eğer kafası çalışan, entelektüel biriyseniz öğretmenler odasında 5 dk. bile duramazsınız, yüksek doz cehalete maruz kalıp hayatı sorgularsınız. Herkese meslek yaşantısında başarılar dilerim, hesabı kapatıyorum. Özelden boşu boşuna mesaj atmayın


crabnet355
Müsteşar
28 Eylül 2023 13:25

bunları anlatmaya çalışıyoruz ama anlamıyorlar..Öğretmenlik o kadar iyi bir meslek madem akın akın herkesin öğretmenliğe koşması eğitim fakültesi puanlarının rekor kırması lazımdı.Aöfde bile var üstelik.. Her şey bir yana polislikte atama sistemi belli.Doğudaysan batıya geleceğin zaman belli..Mebde yıllardır ücra sapa yerlerde doğuda çalış çalış yine memleketin ücra sapa yerlerine gelirsin ancak.. merkezler hayal..Büyük şehirler dışında tanıdığım polisler işinden memnun. pmyo mezunu olup sonradan eğitim fakültesi okuyan stajyerim derslere girdikten sonra polislik daha iyi öğretmen olmayacağım dedi..Üstelik büyük şehirde çalışmasına ve karakol polisi olmasına rağmen.. Aynen bende merak ediyorum, eski polis yeni öğretmenimiz veli ve öğrenci yüzüne sövünce kendini nasıl hissedecek bakalım..
Yaoda, 2 ay önce

Başlıktaki mesajları buraya kadar okumuş olanlara farklı şeyler de duymaları için, daha önce yazılmamış şeylerden bahsedeceğim. Başlık sahibi zaten çoktan öğretmen olmuş, bu yazdıklarım onu ilgilendirmiyor. Burayı okuyup polislikten öğretmenliğe geçmeyi düşünenlere ithafen yazıyorum.

2 yıllık öğretmenim. Esenyurt'tayım. Öncelikle, öğretmenlerin disiplin gücü yok. 12 yaşında bebe ananıza söver ama bir şey yapamazsınız. Dersine girmeye devam etmek zorundasın. Polislikten gelme birinin bunu siniye çekmesi kolay mı acaba?

Tatili boldur ama kağıt üstündedir çünkü yaz tatili hariç, her tatilde mutlaka evrak işi olur. Ya sınav hazırlarsın ya sınav okursun. Sosyal kulüpleri bilgisayardan e okula islersin. 250 öğrenciye adil sözlü notu vermek için saatlerini harcarsın. Yıl sonu raporu sunarsın veya sene başındaysan yıllık plan hazırlamak zorundasın. Sınıfında özürlü öğrenci varsa bireysel eğitim planı hazırlamak zorundasın. Bunların parasal bir karşılığı yoktur. Evde kendi bilgisayarınla nasıl halledersen hallet. Bilgisayarın mı yok? Kimsenin umurunda değil, git kredi çekip bilgisayar al evine :)

Resmi tatillerde polisler çalışırken sen bir iki saat okula gidip kutlama yapıp dönersin, evet baktığın zaman çok rahat. Ama o kutlamanın programı sana verildiyse öncesinde 1 hafta boyunca evde program hazırlarsın, okulda derslerinden artan zamanda öğrencileri çalıştırıp programda yer almalarını sağlamak zorundasın. Bunun için de yine eve iş götürürsün. Parasal karşılığı yine yoktur.

Öğretmenin yıllık izni yoktur, hasta olduğunda rapor almaktan başka çaren yok. Veya evinde musluk patlasa, badana yaptıracak olsan veya ne bileyim kargo gelecek olsa okuldan izin alıp başında bekleyemezsin. Rapor almak için hastaneye gidersin ama o da ne? Öğretmen olduğunu öğrenen hiçbir doktor rapor vermek istemez çünkü fesatlanır, içten içe nefret eder. Özel hastaneye gider 500 liraya rapor alırsın. Rapor aldığın için o haftaki tüm ek derslerin kesilir. Evet 1 gün çalışmazsan 4 günlük ek ders kesilir. 1500 lira da oradan gider. Yani haftada 1 gün rapor almanın maliyeti 2000 lira olur. Corona testim pozitif çıktığı halde Başakşehir Çam Sakura Hastanesindeki acil servis doktoru rapor yazmadı :)

Ek ders alabilmen için idareye yalakalık yapman, sürekli angarya işlere koşturman, proje yapıp 6 ayını evde proje yaparak geçirmen gerekir. İdare seni sevmiyorsa haftada 21 saat dersin bile olsa 1 gününü boşaltmaz. Yani öyle 4 gün okula gidip 3 gün tatil yapmak falan ancak laftadır. Haftada 5 gün okula gidersin. Sabah 2 saat ders, sonra 2 saat boşluk olur. Bu esnada öğretmenler odasında boş boş duvara bakarsın, öğleden sonra 2 saat daha ders koyar etti mi sana 6 saat? Haftada 35 saatin okulda geçer ama görünürde programın 21 saatlik olduğu için aslında gizli mesai yapmış olursun ve evet, yine para alamazsın.

Yemek, su, yol vb. hiçbiri için para alamazsın. Okulda içtiğin çayın bile parasını senden isteyecekler. Evden yiyecek götürmek zorundasın yoksa maaşın her gün dışarıdan yemeye zaten yetmez. Mutfak masrafın sanki tüm gün evdeymiş gibi yüksek olacaktır. Eşin varsa söyle kumanya hazırlasın her akşam :) İlk atandığın okul görece kötü olacağı için okulda tuvalet kağıdı bile olmayabilir, evden götürürsün artık, ne güzel değil mi :)

Müdür, kanuni olarak seni hiçbir şeye zorlayamaz, mobbing yapamaz ama ders programın ile oynayarak, sana en dandik yeri nöbet görevi yazarak, 1 saatinin olduğu güne nöbet koyup o gün seni 7 saat mesaisiz çalıştırarak aslında seninle psikolojik harbe girişir. Hukuki olarak hiçbir şey yapamazsın. İpler okul müdürünün elinde, isterse seninle cambaz gibi oynayabilir. O gün derse gelmeyen raporlu öğretmenlerin dersine seni gönderir, bunun için para almazsın. 35 kişilik sınıfta 40 dakika kafana sıçar öğrenciler. Sonra tüm gün baş ağrısıyla dolaşırsın.

Veliler gece 12'de Whatsapp'tan görüntülü arar. Engellersin, başka numaradan yine arar. Bunun sonu yoktur. Telefonda engelli 400 kişi var, her gün tanımadığım o kadar çok numara arıyor ki bir yerden önemli telefon gelse onu bile açamıyorum. Hakkımda soruşturma açıldığını bu yüzden 4 ay sonra öğrendim. Müfettişler aramış ama açmadığım için ulaşamamışlar. (yaz tatilinde)

Yazın ek ders yok, kurslar zaten kalıcı olarak kapatıldı. Mem, hangi öğretmenin kurs vereceğini artık kendi tayin ediyor (torpil)

Toplumda öğretmenliğin bir saygınlığı yok. Ev sahibin gelir tehdit eder, yolda veli görür sen benim çocuğuma düşük sözlü notu vermişsin der tehdit eder, sınıfta öğrenciler ağza alınmayacak laflar ederler yine susup sineye çekmek zorundasın. En düşük memur maaşını sen alırsın (22300 lira yattı) çünkü senin tatilin var diye bir açıklama yapıp daha ne parası istiyorsun? derler. Tahta kalemi, a4 kağıdı, sınav çıktıları vs. hepsinin parasını cebinden karşılarsın, aslında her ay okuldaki rutin işler için cebinden 500 lira para gider, bunun karşılığında sana yıllık 1400 lira ödenir. 9x500=4500-1400 = cebinden 3000 lira haybeye gitmiş olur.

Son olarak, benim branşım İngilizce, Esenyurt'ta 10 sene çalışsam 330 hizmet puanım olacak, onunla bile Antalya, İzmir, Afyon, Uşak, Konya, Ankara, Eskişehir, Bursa vb. yerlerin merkezine tayin isteyemem. Doğru düzgün bir şehirde merkezde çalışmak için Doğu hizmeti sayılan, suç oranı yüksek ve veli profili bozuk bir yerde en az 15 sene çalışmak zorundasın. Hele sınıf öğretmeniysen veya ataması az olan bir branş öğretmeniysen zaten ilk atamada Doğu?nun ücra bir köy okulunda, dağın birinde 15 öğrencili bir sınıfta en az 15 senen geçer. Ne kız bulup evlenebilirsin ne de sosyal hayatın olur. Sobayı yakmayı ihmal etmeyin, o görev de sizde 

Tüm bunlara rağmen niye mi öğretmenliğe devam ediyorum? Almanca öğrenip Almanya?ya çalışmaya gideceğim, onun için şimdilik geçimimi sağlamak için öğretmenlik yapıyorum. Bu ülkede öğretmenlik mesleği artık çocuk bakıcılığına döndü. Çocuk bakıcılığı yapmak beni mutlu ediyor diyorsanız öğretmenliği sizden iyi kimse yapamaz. Hayır, ben ders anlatıp iyi bir nesil yetiştirmek istiyorum diyorsanız anca hayal kırıklığı yaşarsınız. O sınıfta o gün yeni bir şeyler öğrenmek için gelen bir öğrenci bile bulamayacaksınız. Öğretmenlikte zorunlu yer değiştirme olmadığı için kaliteli okulların çoğunun kadrosu 20 yıldır zaten aynı, hiçbir öğretmen tayin isteyip o kadroları boş bırakmıyor.

Gecenin bu saatinde uzun bir yazı yazdım çünkü yarın okul var ve şimdiden migrenim kendini gösterdi. Sabahın köründe derse 20 dk geç gelenler ?beni niye yok yazdınız? diye başınıza çemkirecek. Okul müdürü ?okul kıyafeti giymeyenlerin velilerini ara? diye başıma ekşiyecek ama velilerle yüz göz olmaktan da bıktım. Bir sonraki gün nöbet günüm, teneffüs bile yapamayacağım, tuvalete bile gidemeden tüm gün koridorda oğlum koşma, kızım dur diyerek tüm gün 500 öğrencinin peşinden koşacağım. Tüm bunların ödülü de işte 22300 lira maaş. Sanki nüfus memurları veya tapu kadastroda çay dağıtan memurdan daha basit bir iş yapıyormuş gibi aynı maaşı alıyoruz.

Öğretmenler odasında kafası çalışan, arkadaş canlısı birini bulmak zordur. Çoğu, kırsalda okumuş ve 200 bin küsür sıralamalarla öğretmenlik okuyup atanmış kimselerdir. Ne muhabbetleri sarar ne de doğru düzgün kendilerini geliştirmişlerdir. Eğer kafası çalışan, entelektüel biriyseniz öğretmenler odasında 5 dk. bile duramazsınız, yüksek doz cehalete maruz kalıp hayatı sorgularsınız. Herkese meslek yaşantısında başarılar dilerim, hesabı kapatıyorum. Özelden boşu boşuna mesaj atmayın


crabnet355
Müsteşar
28 Eylül 2023 13:27

ehveni şer hocam.kötü var daha kötü var demek istiyorsunuz ki haklısınız
tilkiandrei, 2 ay önce
bende bu söylentilerin problemlerin çoğunu öngörebildiğim için öğretmenliğe geçmek istemiyorum haa bu demek değil ki polislik güllük gülistanlık ben şarkımı yaptım istediğim şehirde çalışma imkanım öğretmenlikten daha çok, bu saatten sonra eve gel ders çalış sınav yap hiç bana göre değil şimdilik yuvarlanıp gidiyoruz bakalım

diyorumki06
Memur
28 Eylül 2023 15:26

bir öğretmen yorumu bu. hocam hşç duydun mu öğretmenliği bırakıp polis olan ama çevremde o kadar çok ki polisliği bırakıp öğretmenliğe geçen.
crabnet355, 2 ay önce
bunları anlatmaya çalışıyoruz ama anlamıyorlar..Öğretmenlik o kadar iyi bir meslek madem akın akın herkesin öğretmenliğe koşması eğitim fakültesi puanlarının rekor kırması lazımdı.Aöfde bile var üstelik.. Her şey bir yana polislikte atama sistemi belli.Doğudaysan batıya geleceğin zaman belli..Mebde yıllardır ücra sapa yerlerde doğuda çalış çalış yine memleketin ücra sapa yerlerine gelirsin ancak.. merkezler hayal..Büyük şehirler dışında tanıdığım polisler işinden memnun. pmyo mezunu olup sonradan eğitim fakültesi okuyan stajyerim derslere girdikten sonra polislik daha iyi öğretmen olmayacağım dedi..Üstelik büyük şehirde çalışmasına ve karakol polisi olmasına rağmen.. Aynen bende merak ediyorum, eski polis yeni öğretmenimiz veli ve öğrenci yüzüne sövünce kendini nasıl hissedecek bakalım..

brkklgs
Şef
28 Eylül 2023 16:22

onlarda öğretmenliği bir bk zannedip geçenler istisnasiz hepsi pişman
diyorumki06, 2 ay önce
bir öğretmen yorumu bu. hocam hşç duydun mu öğretmenliği bırakıp polis olan ama çevremde o kadar çok ki polisliği bırakıp öğretmenliğe geçen.

diyorumki06
Memur
28 Eylül 2023 18:25

yanlış tahmin hocam. istatislikle konuşuyorum son 7 yılda öğretmenliğe geçenlerde memnuniyet yüzde seksen onlarca tanıdık var. senin yaş şartı tutuyorsa kpss ye gir dene. bakmışsın ki öğretmenliğin zorluklarından bahsediyorsun devrelerine.
brkklgs, 2 ay önce
onlarda öğretmenliği bir bk zannedip geçenler istisnasiz hepsi pişman
30 Eylül 2023 12:07

8 yıllık öğretmenim. Meslek lisesinde çalışıyorum hatta. Buradaki yazılanlardan birini bile yaşamadım. Severek, isteyerek gidiyorum. Mutsuz olduğum gün sayısı çok nadirdir. Hocamız neredeyse ütopik olacak kadar karamsar yazmış. Var mıdır? evet. Ama anca %2 filan. Öğretmenler odasında kafa dengi bulacak kişi zor yazmış arkadaş ama genelliyor. Biz 6 arkadaş beraber Avrupa tatili bile yaptık. O yüzden bu kadar uç örnekler çok az varken güzel kısımların sayısı daha fazla inanın.

1 hafta bile polislik yapamazdım. Hem bana göre değil hem de çok zor. Haftaya doğum günüm mesela, öğrencilerin kendi aralarında parti planı yaptığını biliyorum. Her sene kutlamayın lütfen desem de kutluyorlar. Mezun öğrencilerimi güzel yerlerde gördüğümde mutlu oluyorum. Sokakta, caddede gördüklerinde bile hemen bağırarak koşarak yanıma geliyorlar. Bu yüzden öğretmenliğe geçme gibi bir fırsatınız varsa bir dakika bile durmayın arkadaşlar. Direkt geçin, mutlu olun.

Yaoda, 2 ay önce

Başlıktaki mesajları buraya kadar okumuş olanlara farklı şeyler de duymaları için, daha önce yazılmamış şeylerden bahsedeceğim. Başlık sahibi zaten çoktan öğretmen olmuş, bu yazdıklarım onu ilgilendirmiyor. Burayı okuyup polislikten öğretmenliğe geçmeyi düşünenlere ithafen yazıyorum.

2 yıllık öğretmenim. Esenyurt'tayım. Öncelikle, öğretmenlerin disiplin gücü yok. 12 yaşında bebe ananıza söver ama bir şey yapamazsınız. Dersine girmeye devam etmek zorundasın. Polislikten gelme birinin bunu siniye çekmesi kolay mı acaba?

Tatili boldur ama kağıt üstündedir çünkü yaz tatili hariç, her tatilde mutlaka evrak işi olur. Ya sınav hazırlarsın ya sınav okursun. Sosyal kulüpleri bilgisayardan e okula islersin. 250 öğrenciye adil sözlü notu vermek için saatlerini harcarsın. Yıl sonu raporu sunarsın veya sene başındaysan yıllık plan hazırlamak zorundasın. Sınıfında özürlü öğrenci varsa bireysel eğitim planı hazırlamak zorundasın. Bunların parasal bir karşılığı yoktur. Evde kendi bilgisayarınla nasıl halledersen hallet. Bilgisayarın mı yok? Kimsenin umurunda değil, git kredi çekip bilgisayar al evine :)

Resmi tatillerde polisler çalışırken sen bir iki saat okula gidip kutlama yapıp dönersin, evet baktığın zaman çok rahat. Ama o kutlamanın programı sana verildiyse öncesinde 1 hafta boyunca evde program hazırlarsın, okulda derslerinden artan zamanda öğrencileri çalıştırıp programda yer almalarını sağlamak zorundasın. Bunun için de yine eve iş götürürsün. Parasal karşılığı yine yoktur.

Öğretmenin yıllık izni yoktur, hasta olduğunda rapor almaktan başka çaren yok. Veya evinde musluk patlasa, badana yaptıracak olsan veya ne bileyim kargo gelecek olsa okuldan izin alıp başında bekleyemezsin. Rapor almak için hastaneye gidersin ama o da ne? Öğretmen olduğunu öğrenen hiçbir doktor rapor vermek istemez çünkü fesatlanır, içten içe nefret eder. Özel hastaneye gider 500 liraya rapor alırsın. Rapor aldığın için o haftaki tüm ek derslerin kesilir. Evet 1 gün çalışmazsan 4 günlük ek ders kesilir. 1500 lira da oradan gider. Yani haftada 1 gün rapor almanın maliyeti 2000 lira olur. Corona testim pozitif çıktığı halde Başakşehir Çam Sakura Hastanesindeki acil servis doktoru rapor yazmadı :)

Ek ders alabilmen için idareye yalakalık yapman, sürekli angarya işlere koşturman, proje yapıp 6 ayını evde proje yaparak geçirmen gerekir. İdare seni sevmiyorsa haftada 21 saat dersin bile olsa 1 gününü boşaltmaz. Yani öyle 4 gün okula gidip 3 gün tatil yapmak falan ancak laftadır. Haftada 5 gün okula gidersin. Sabah 2 saat ders, sonra 2 saat boşluk olur. Bu esnada öğretmenler odasında boş boş duvara bakarsın, öğleden sonra 2 saat daha ders koyar etti mi sana 6 saat? Haftada 35 saatin okulda geçer ama görünürde programın 21 saatlik olduğu için aslında gizli mesai yapmış olursun ve evet, yine para alamazsın.

Yemek, su, yol vb. hiçbiri için para alamazsın. Okulda içtiğin çayın bile parasını senden isteyecekler. Evden yiyecek götürmek zorundasın yoksa maaşın her gün dışarıdan yemeye zaten yetmez. Mutfak masrafın sanki tüm gün evdeymiş gibi yüksek olacaktır. Eşin varsa söyle kumanya hazırlasın her akşam :) İlk atandığın okul görece kötü olacağı için okulda tuvalet kağıdı bile olmayabilir, evden götürürsün artık, ne güzel değil mi :)

Müdür, kanuni olarak seni hiçbir şeye zorlayamaz, mobbing yapamaz ama ders programın ile oynayarak, sana en dandik yeri nöbet görevi yazarak, 1 saatinin olduğu güne nöbet koyup o gün seni 7 saat mesaisiz çalıştırarak aslında seninle psikolojik harbe girişir. Hukuki olarak hiçbir şey yapamazsın. İpler okul müdürünün elinde, isterse seninle cambaz gibi oynayabilir. O gün derse gelmeyen raporlu öğretmenlerin dersine seni gönderir, bunun için para almazsın. 35 kişilik sınıfta 40 dakika kafana sıçar öğrenciler. Sonra tüm gün baş ağrısıyla dolaşırsın.

Veliler gece 12'de Whatsapp'tan görüntülü arar. Engellersin, başka numaradan yine arar. Bunun sonu yoktur. Telefonda engelli 400 kişi var, her gün tanımadığım o kadar çok numara arıyor ki bir yerden önemli telefon gelse onu bile açamıyorum. Hakkımda soruşturma açıldığını bu yüzden 4 ay sonra öğrendim. Müfettişler aramış ama açmadığım için ulaşamamışlar. (yaz tatilinde)

Yazın ek ders yok, kurslar zaten kalıcı olarak kapatıldı. Mem, hangi öğretmenin kurs vereceğini artık kendi tayin ediyor (torpil)

Toplumda öğretmenliğin bir saygınlığı yok. Ev sahibin gelir tehdit eder, yolda veli görür sen benim çocuğuma düşük sözlü notu vermişsin der tehdit eder, sınıfta öğrenciler ağza alınmayacak laflar ederler yine susup sineye çekmek zorundasın. En düşük memur maaşını sen alırsın (22300 lira yattı) çünkü senin tatilin var diye bir açıklama yapıp daha ne parası istiyorsun? derler. Tahta kalemi, a4 kağıdı, sınav çıktıları vs. hepsinin parasını cebinden karşılarsın, aslında her ay okuldaki rutin işler için cebinden 500 lira para gider, bunun karşılığında sana yıllık 1400 lira ödenir. 9x500=4500-1400 = cebinden 3000 lira haybeye gitmiş olur.

Son olarak, benim branşım İngilizce, Esenyurt'ta 10 sene çalışsam 330 hizmet puanım olacak, onunla bile Antalya, İzmir, Afyon, Uşak, Konya, Ankara, Eskişehir, Bursa vb. yerlerin merkezine tayin isteyemem. Doğru düzgün bir şehirde merkezde çalışmak için Doğu hizmeti sayılan, suç oranı yüksek ve veli profili bozuk bir yerde en az 15 sene çalışmak zorundasın. Hele sınıf öğretmeniysen veya ataması az olan bir branş öğretmeniysen zaten ilk atamada Doğu?nun ücra bir köy okulunda, dağın birinde 15 öğrencili bir sınıfta en az 15 senen geçer. Ne kız bulup evlenebilirsin ne de sosyal hayatın olur. Sobayı yakmayı ihmal etmeyin, o görev de sizde 

Tüm bunlara rağmen niye mi öğretmenliğe devam ediyorum? Almanca öğrenip Almanya?ya çalışmaya gideceğim, onun için şimdilik geçimimi sağlamak için öğretmenlik yapıyorum. Bu ülkede öğretmenlik mesleği artık çocuk bakıcılığına döndü. Çocuk bakıcılığı yapmak beni mutlu ediyor diyorsanız öğretmenliği sizden iyi kimse yapamaz. Hayır, ben ders anlatıp iyi bir nesil yetiştirmek istiyorum diyorsanız anca hayal kırıklığı yaşarsınız. O sınıfta o gün yeni bir şeyler öğrenmek için gelen bir öğrenci bile bulamayacaksınız. Öğretmenlikte zorunlu yer değiştirme olmadığı için kaliteli okulların çoğunun kadrosu 20 yıldır zaten aynı, hiçbir öğretmen tayin isteyip o kadroları boş bırakmıyor.

Gecenin bu saatinde uzun bir yazı yazdım çünkü yarın okul var ve şimdiden migrenim kendini gösterdi. Sabahın köründe derse 20 dk geç gelenler ?beni niye yok yazdınız? diye başınıza çemkirecek. Okul müdürü ?okul kıyafeti giymeyenlerin velilerini ara? diye başıma ekşiyecek ama velilerle yüz göz olmaktan da bıktım. Bir sonraki gün nöbet günüm, teneffüs bile yapamayacağım, tuvalete bile gidemeden tüm gün koridorda oğlum koşma, kızım dur diyerek tüm gün 500 öğrencinin peşinden koşacağım. Tüm bunların ödülü de işte 22300 lira maaş. Sanki nüfus memurları veya tapu kadastroda çay dağıtan memurdan daha basit bir iş yapıyormuş gibi aynı maaşı alıyoruz.

Öğretmenler odasında kafası çalışan, arkadaş canlısı birini bulmak zordur. Çoğu, kırsalda okumuş ve 200 bin küsür sıralamalarla öğretmenlik okuyup atanmış kimselerdir. Ne muhabbetleri sarar ne de doğru düzgün kendilerini geliştirmişlerdir. Eğer kafası çalışan, entelektüel biriyseniz öğretmenler odasında 5 dk. bile duramazsınız, yüksek doz cehalete maruz kalıp hayatı sorgularsınız. Herkese meslek yaşantısında başarılar dilerim, hesabı kapatıyorum. Özelden boşu boşuna mesaj atmayın

30 Eylül 2023 16:01

senin tuzun kuru tabi hem meslek lisesi hem döner sermaye hep şehir merkezinde çalışmalar falan herkes meslek lisesinde çalışmıyor hocaaaa ama yine de geçen geçsin bu devirde en iyi iş yatırımcı olup yan gelip yatmak
Tokyoİstanbul, 2 ay önce

8 yıllık öğretmenim. Meslek lisesinde çalışıyorum hatta. Buradaki yazılanlardan birini bile yaşamadım. Severek, isteyerek gidiyorum. Mutsuz olduğum gün sayısı çok nadirdir. Hocamız neredeyse ütopik olacak kadar karamsar yazmış. Var mıdır? evet. Ama anca %2 filan. Öğretmenler odasında kafa dengi bulacak kişi zor yazmış arkadaş ama genelliyor. Biz 6 arkadaş beraber Avrupa tatili bile yaptık. O yüzden bu kadar uç örnekler çok az varken güzel kısımların sayısı daha fazla inanın.

1 hafta bile polislik yapamazdım. Hem bana göre değil hem de çok zor. Haftaya doğum günüm mesela, öğrencilerin kendi aralarında parti planı yaptığını biliyorum. Her sene kutlamayın lütfen desem de kutluyorlar. Mezun öğrencilerimi güzel yerlerde gördüğümde mutlu oluyorum. Sokakta, caddede gördüklerinde bile hemen bağırarak koşarak yanıma geliyorlar. Bu yüzden öğretmenliğe geçme gibi bir fırsatınız varsa bir dakika bile durmayın arkadaşlar. Direkt geçin, mutlu olun.


movadav
Aday Memur
30 Eylül 2023 17:22

Sayılanlardan neyi yaşamadın, sana ne abartılı geldi mesela? 8 yıllık öğretmensin madem, aşağıdaki soruları yanıtlayabilirsin diye düşünüyorum. Her biri 10 puan, toplam 50 puan alırsan geçersin. Kitaptan açıp bakmak serbest. Hadi bol şans

1) İl veya ilçe merkezindeysen sınıfın 30-35 öğrencili değil mi? (Küçük bir ilçenin kırsalında veya köydeysen 15-20 öğrenci olabilir) Girdiğin şubelerde toplam 200-250 öğrenci ve bunların velileriyle muhatap olup ilgilenirken zorlanmıyor musun? (10 puan)

2) Öğrenciye disiplin cezası verebiliyor musun? Yıl sonunda tüm disiplin cezaları öğretmenler kurulu kararıyla müdürün baskısıyla kaldırılmıyor mu? (Hatta geçen sene milli eğitim bakanı mahmut özer'in talimatıyla tüm disiplin cezaları affedildi) (10 puan)

3) Aylık maaşının son 8 yıllık ortalaması 650$ değil mi? Bundan kira, fatura, mutfak vb. masraflarını düştükten sonra eline aylık kalan 100$ la mı yurt dışı tatili yaptın yoksa babadan anneden var olan mal mülk ile mi? (10 puan)

5) Yaz tatili, kasım ve nisan ara tatilleri ve Şubat'taki 15 günlük tatil olmak üzere yılın 4,5 ayı ek ders, kurs vb. ücretleri olmadan en düşük memur maaşından 1000 lira fazla olan 23 bin lira kazanan bir öğretmen değil misin? (10 puan)

6) Bu sene DYK'ların %80'i kapatılmadı mı? DYK'ların hangi okullarda açılacağını ve hangi öğretmenlerin görevlendirileceğini ilçe milli eğitimler kendileri kararlaştırmıyor mu, yoksa senin ilçede tanıdıkların vardı da sana DYK mı ayarladılar? (10 puan)

7) Şu an çalıştığın meslek lisesinden kaliteli bir anadolu lisesine tayin istemeye hizmet puanın yetiyor mu yoksa bir 8 yıl daha meslek liselerinde sürünmek zorunda mısın? Kaç hizmet puanın var açıkla? (10 puan)

8) 1 yıl için toplam 1400 lira kırtasiye ödeneği yatırılmadı mı? Bununla 1 yıl boyunca hangi kırtasiye giderini karşılayabileceksin? Yoksa öğrenciden fotokopi parası altında yasa dışı şekilde para toplayan öğretmenlerden misin? (10 puan)

9) Sınav soru hazırlığı, sınavları okuma, sözlü notu verme, kulüp çalışmaları, milli bayram çalışmaları, şök raporu vb. evrakları evde hazırlayıp beleşe mesai yapmıyor musun? Yoksa ders esnasında bunlarla uğraşıp dersi mi kaynatıyorsun? (10 puan)

10) Hasta olmadığında ama acil bir işin çıktığında sahte sağlık raporu almaktan başka çaren var mı? Yıllık iznin olmadığı için gidemediğin düğün, kına, asker uğurlaması, cenaze vb. olmadı mı? (10 puan)

Tokyoİstanbul, 2 ay önce

8 yıllık öğretmenim. Meslek lisesinde çalışıyorum hatta. Buradaki yazılanlardan birini bile yaşamadım. Severek, isteyerek gidiyorum. Mutsuz olduğum gün sayısı çok nadirdir. Hocamız neredeyse ütopik olacak kadar karamsar yazmış. Var mıdır? evet. Ama anca %2 filan. Öğretmenler odasında kafa dengi bulacak kişi zor yazmış arkadaş ama genelliyor. Biz 6 arkadaş beraber Avrupa tatili bile yaptık. O yüzden bu kadar uç örnekler çok az varken güzel kısımların sayısı daha fazla inanın.

1 hafta bile polislik yapamazdım. Hem bana göre değil hem de çok zor. Haftaya doğum günüm mesela, öğrencilerin kendi aralarında parti planı yaptığını biliyorum. Her sene kutlamayın lütfen desem de kutluyorlar. Mezun öğrencilerimi güzel yerlerde gördüğümde mutlu oluyorum. Sokakta, caddede gördüklerinde bile hemen bağırarak koşarak yanıma geliyorlar. Bu yüzden öğretmenliğe geçme gibi bir fırsatınız varsa bir dakika bile durmayın arkadaşlar. Direkt geçin, mutlu olun.


crabnet355
Müsteşar
04 Ekim 2023 22:38

Dostum onlar zaten eğitim fakültesi mezunu, atanamayınca polis olmuşlar adam memnun olmasa bile memnunum der tabi o kadar uğraşmış memnun değilim mi diyecek.Büyük şehirler harici tanıdığım polisler işlerinden gayet memnun.Hatta büyük şehirde çalışan stajyerim bile memnun.Hatta bize işiniz çok zor bu öğrencilerle nasıl başediyordunuz diyordu.. Ben değil ama arkadaşlar ara ara geceleri polislerle halı saha maçı yaparlar.Bir tanesinin balık hobisi var, balığa falan gidiyor..Öyle günde 18- 20 saat çalışılan bir durum yok. Dediğim gibi polisliğin şartları öğretmenlikten berbat olsa polisler eğitim fakültesi mezunu olmayan bile gider aöf okur, öğretmen olmaya çalışır, ya da tekrar kpssye girip atanır, emniyette personel açığı olur,istifalar yasaklanırdı.Ama her sene polislik sınavlarına başvurular rekor kırıyor..
diyorumki06, 2 ay önce
bir öğretmen yorumu bu. hocam hşç duydun mu öğretmenliği bırakıp polis olan ama çevremde o kadar çok ki polisliği bırakıp öğretmenliğe geçen.

crabnet355
Müsteşar
04 Ekim 2023 23:17

anlamazlar hocam.Anlamazlar.Benim anneannem vefat etti..gidemiyordum neredeyse.Ama 2. 3. derece çok akraba cenazelerine gidemedim maalesef..Güya memursun ama yıllık izin hakkın yok.Okulun memuru arada şu işim var bu işim var diye tam gün kayıtsız kafa izni alıyor..Şimdi bazı dangalaklar diyecekler yaz tatilin var diyecekler.Sı...yım öyle tatile.Kaç km ötede hastaneye gidiyorsun tahlil tetkik bütün gün gidiyor.Okula gidemiyorsun..Başka memur olsa tahlil tetkik kağıtlarını göstermesi yeterli.Ama idare haklı olarak tam gün okula gelmediysen rapor almak zorundasın diyor.Tahlil tetkik erken bitse de Doktor rapor vermiyor sadece tahlil yaptık, hastalığı bilmiyoruz ki ne raporu diyor haklı olarak...Böyle sıkıntı ancak asker polislerde olur? Asker miyim polis miyim? Hasta olunca doktora gitmek bu kadar sıkıntı olmamalı..Hastaneye giderken zaten stresten hasta oluyorum.Hep düşünüyorum inşallah işim erken biterde son derse bari yetişirim diye dua üstüne dua ediyorum..Şimdi yarın annem köyden hastaneye gelecek tek başına, üzülüyorum ama yapacak bir şey yok..Memurken hiç sıkıntı değildi bu işler, annem hastaneye mi gelecek öğleden sonra kafa izni alırdım bitti gitti.. Geçen 7 saat dersim vardı eve geldim ses toz gürültü stres başıma ağrı girdi perdeleri çektim vurdum kafayı yattım..Aşağı yukarı haftanın 5 günü böyle..Bıktım bıktım.Ben ne ara aileme vakit ayıracağım peki? Okuldaki zümrem formatör.25 akıllı tahtası olan büyük bir okula gidiyor..Sınıfları dolaşıyor akıllı tahtalar için bütün gün in çık in çık yapıyorum, ama inan derse girmek kadar beni yormuyor diyor..Bedenen belki evet ama kafam çok rahat diyor..Veli ile ayrı uğraş öğrenci ile ayrı uğraş idare ile ayrı uğraş bıktım vallahi bıktım.Geçen bayan bir öğretmen arkadaş ağlayacaktı nerdeyse rehberlik ettiği sınıfla onların dertleri sıkıntıları ile uğraşmaktan kendi kızıma zaman ayıramıyorum onunda dertleri var sıkıntıları var diyordu.Evet akşamları da veliler rahat bırakmıyor arıyor..En çok kahreden hiç bir etki yetkimizin olmaması.Karar verdim açılacak ilk sınava girip şef olacağım.Bu ne ya yeter..
movadav, 2 ay önce

Sayılanlardan neyi yaşamadın, sana ne abartılı geldi mesela? 8 yıllık öğretmensin madem, aşağıdaki soruları yanıtlayabilirsin diye düşünüyorum. Her biri 10 puan, toplam 50 puan alırsan geçersin. Kitaptan açıp bakmak serbest. Hadi bol şans

1) İl veya ilçe merkezindeysen sınıfın 30-35 öğrencili değil mi? (Küçük bir ilçenin kırsalında veya köydeysen 15-20 öğrenci olabilir) Girdiğin şubelerde toplam 200-250 öğrenci ve bunların velileriyle muhatap olup ilgilenirken zorlanmıyor musun? (10 puan)

2) Öğrenciye disiplin cezası verebiliyor musun? Yıl sonunda tüm disiplin cezaları öğretmenler kurulu kararıyla müdürün baskısıyla kaldırılmıyor mu? (Hatta geçen sene milli eğitim bakanı mahmut özer'in talimatıyla tüm disiplin cezaları affedildi) (10 puan)

3) Aylık maaşının son 8 yıllık ortalaması 650$ değil mi? Bundan kira, fatura, mutfak vb. masraflarını düştükten sonra eline aylık kalan 100$ la mı yurt dışı tatili yaptın yoksa babadan anneden var olan mal mülk ile mi? (10 puan)

5) Yaz tatili, kasım ve nisan ara tatilleri ve Şubat'taki 15 günlük tatil olmak üzere yılın 4,5 ayı ek ders, kurs vb. ücretleri olmadan en düşük memur maaşından 1000 lira fazla olan 23 bin lira kazanan bir öğretmen değil misin? (10 puan)

6) Bu sene DYK'ların %80'i kapatılmadı mı? DYK'ların hangi okullarda açılacağını ve hangi öğretmenlerin görevlendirileceğini ilçe milli eğitimler kendileri kararlaştırmıyor mu, yoksa senin ilçede tanıdıkların vardı da sana DYK mı ayarladılar? (10 puan)

7) Şu an çalıştığın meslek lisesinden kaliteli bir anadolu lisesine tayin istemeye hizmet puanın yetiyor mu yoksa bir 8 yıl daha meslek liselerinde sürünmek zorunda mısın? Kaç hizmet puanın var açıkla? (10 puan)

8) 1 yıl için toplam 1400 lira kırtasiye ödeneği yatırılmadı mı? Bununla 1 yıl boyunca hangi kırtasiye giderini karşılayabileceksin? Yoksa öğrenciden fotokopi parası altında yasa dışı şekilde para toplayan öğretmenlerden misin? (10 puan)

9) Sınav soru hazırlığı, sınavları okuma, sözlü notu verme, kulüp çalışmaları, milli bayram çalışmaları, şök raporu vb. evrakları evde hazırlayıp beleşe mesai yapmıyor musun? Yoksa ders esnasında bunlarla uğraşıp dersi mi kaynatıyorsun? (10 puan)

10) Hasta olmadığında ama acil bir işin çıktığında sahte sağlık raporu almaktan başka çaren var mı? Yıllık iznin olmadığı için gidemediğin düğün, kına, asker uğurlaması, cenaze vb. olmadı mı? (10 puan)

Toplam 131 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi