Aynen öyle. Öğretmenliği o kadar zor bir meslek haline getirdiler ki. Özellikle lise, meslek lisesi, varoşlarda...
Bıraksak ne iş yapacağız, emekli olsak çığumuzun daha vakti çok, vakti gelen nasıl geçinecek.
Forumun içi memuriyete, geri hizmete nasıl geçeriz ile dolu. Nereye kaçsa, hangi taşa başını vursa acep!
20 m2 sınıfa 30-40-50 öğrenci ile tıkışıp kalmışız. Eskiden öğretmenin toplumda, ailede, öğrencide bir saygınlığı vardı. En azından astığı astık kestiği kestik idi. Eğitim mecburi değil idi. Öğretmen hiçbir şey yapmasa sınıfta bırakır idi. Bu da olmasa idereciye, disiplin kuruluna gönderir idi.
Şimdi o sınıfta öğretmen, affedersiniz bir şebeğe döndü. Bir maymuna desen ki, bu 10 - 15-20 yaş arasıhdaki 40 kişiyi akşama kadar burada tutman içih şaklabanlık yapacaksın, sıkılmalarına, izin vermeyeceksin, ne yapsa sıkılır bu nesil. Maymun yine sadece komiklikten sorumlu. Gardiyana desen ki, bunları akşama kadar dövmeden, sövmeden, kızmadan, hatta sesini bile yükseltmeden sınıfta tut desen şaşar kalırdı.
Öğretmen bunları hem eğlendirmeli, hem sınıfta tutmalı, hem de eğitim öğretim vermeli. Bu arada yarışma, proje, kutlamalara hazırlamalı. Bu arada, velisi ile, idareci ile, diğer branş öğretmenler ile geçinebilmeli. Ve kendi ailesinin.geçindirip kendi sosyal çevresi ile iyi kötü bir irtibatı gerçekleştirebilmeli. Yoksa sırada 1 milyon kişi beklyor, ne maaşı bu sana çok bile, hezeyanları ile karşılaşıyor. Yapamıyor musun bu şartlar altında... Bırak git, biz bu işi milyonlarca üniversite mezununa yaptırırız, diyen liyakatsizler ve bunların başlarına getirdiği zübüklere tosluyor.
Azıcık sinirine hakim olamasa, toplumun günah keçisi olmak zorunda kalan öğretmene tek nefes verecek birim olarak bu son 20 yılda Rehberlik Servisini gösteriyorlar.
Bu servisin olduğu yerlerde, öğretmenin işi kolaylaşacağı yerde daha da zorlaşıyor. Acep neden.
Deli gömleği mi giysin bu öğretmen ya?
Ondan sana gel öğretmene kibir yap ey Rehberlikçi. Kesenlikle bu kibirleri aldıkları yüksek maaştan veya yaptıkları kritik işlerden değil. Çünkü puanlar aşağı yukar aynı. Yaptıkları ne ya. 1 öğrenciyi bile kurtürabilir misiniz, diyorum ses yok.
Kibirleri sadece diğer öğretmenlere. Çünkü derse giren öğretmen çok zor durumda. Çanakkale'de batağa saplanıp kalmış, çırpınan Mehmetçiğe benziyor. Hiçbir çıkış yolu yok öğretmenin. Ne sertlik ne yumuşaklık, ne siyaset ne vurdumduymazlık, ne çalışmak ne tambellik, ne yalakalık ne ön plana çıkmak onu kurtarmıyor. Boynun 100 kiloluk altın lale asılmış maratono zorlanan atlet gibi. Çok mu abartım. Bunlar benim bakışımla değil. RAM'ın böyle görüyor olduğu tahmini ile yazdığım şeyler. Böyle sefil gördüklerine kibir yapıyorlar. Bence tabi.
Aynen öyle. Öğretmenliği o kadar zor bir meslek haline getirdiler ki. Özellikle lise, meslek lisesi, varoşlarda...
Bıraksak ne iş yapacağız, emekli olsak çığumuzun daha vakti çok, vakti gelen nasıl geçinecek.
Forumun içi memuriyete, geri hizmete nasıl geçeriz ile dolu. Nereye kaçsa, hangi taşa başını vursa acep!
20 m2 sınıfa 30-40-50 öğrenci ile tıkışıp kalmışız. Eskiden öğretmenin toplumda, ailede, öğrencide bir saygınlığı vardı. En azından astığı astık kestiği kestik idi. Eğitim mecburi değil idi. Öğretmen hiçbir şey yapmasa sınıfta bırakır idi. Bu da olmasa idereciye, disiplin kuruluna gönderir idi.
Şimdi o sınıfta öğretmen, affedersiniz bir şebeğe döndü. Bir maymuna desen ki, bu 10 - 15-20 yaş arasıhdaki 40 kişiyi akşama kadar burada tutman içih şaklabanlık yapacaksın, sıkılmalarına, izin vermeyeceksin, ne yapsa sıkılır bu nesil. Maymun yine sadece komiklikten sorumlu. Gardiyana desen ki, bunları akşama kadar dövmeden, sövmeden, kızmadan, hatta sesini bile yükseltmeden sınıfta tut desen şaşar kalırdı.
Öğretmen bunları hem eğlendirmeli, hem sınıfta tutmalı, hem de eğitim öğretim vermeli. Bu arada yarışma, proje, kutlamalara hazırlamalı. Bu arada, velisi ile, idareci ile, diğer branş öğretmenler ile geçinebilmeli. Ve kendi ailesinin.geçindirip kendi sosyal çevresi ile iyi kötü bir irtibatı gerçekleştirebilmeli. Yoksa sırada 1 milyon kişi beklyor, ne maaşı bu sana çok bile, hezeyanları ile karşılaşıyor. Yapamıyor musun bu şartlar altında... Bırak git, biz bu işi milyonlarca üniversite mezununa yaptırırız, diyen liyakatsizler ve bunların başlarına getirdiği zübüklere tosluyor.
Azıcık sinirine hakim olamasa, toplumun günah keçisi olmak zorunda kalan öğretmene tek nefes verecek birim olarak bu son 20 yılda Rehberlik Servisini gösteriyorlar.
Bu servisin olduğu yerlerde, öğretmenin işi kolaylaşacağı yerde daha da zorlaşıyor. Acep neden.
Deli gömleği mi giysin bu öğretmen ya?
Ondan sana gel öğretmene kibir yap ey Rehberlikçi. Kesenlikle bu kibirleri aldıkları yüksek maaştan veya yaptıkları kritik işlerden değil. Çünkü puanlar aşağı yukar aynı. Yaptıkları ne ya. 1 öğrenciyi bile kurtürabilir misiniz, diyorum ses yok.
Kibirleri sadece diğer öğretmenlere. Çünkü derse giren öğretmen çok zor durumda. Çanakkale'de batağa saplanıp kalmış, çırpınan Mehmetçiğe benziyor. Hiçbir çıkış yolu yok öğretmenin. Ne sertlik ne yumuşaklık, ne siyaset ne vurdumduymazlık, ne çalışmak ne tambellik, ne yalakalık ne ön plana çıkmak onu kurtarmıyor. Boynun 100 kiloluk altın lale asılmış maratono zorlanan atlet gibi. Çok mu abartım. Bunlar benim bakışımla değil. RAM'ın böyle görüyor olduğu tahmini ile yazdığım şeyler. Böyle sefil gördüklerine kibir yapıyorlar. Bence tabi.