Öncelikle geçmiş olsun.
Bu kadar doktor açığı varken yaşlı genç diye doktor bulmanız imkansız gibi bir şey.
Bildiğim tıbbı henüz bitirmemiş sayılan intörn doktorlara primer hasta baktıran bir yer yok. Anamnezi alıp hocasına anlatır, belki girişte fizik muayene yapıp görüşlerini anlatır ama son kararı bölümdeki asistan doktor veya hoca verir. İntörn doktor genellikle triaj, anamnez alma, servisteki hastaların bakımı gibi işlerde doktor yardımcısı gibi çalışıp gözlem yapan 6. sınıf öğrencisidir.
Stajyer doktor öğrenciler de zaten 4. 5. sınıf öğrencileridir ki onlar sadece gözlem yaparlar. Varsa birtakım evrak işleri yahut yerine göre pansuman, kan alma vs gibi işleri yaparlar.
Siz tıp fakültesini bitirip birkaç yıl zorunlu görevle acil serviste çalışıp YDS-ingilizce ve TUS'u kazanıp yerleştiği bölümün 2-3. senesindeki tıp hayatının 10. senesindeki asistan doktorları görüyorsunuz. Onların kabiliyeti de tartışılmaz iyidir bence. Yine de alternatif arıyorsanız:
İyi araştırırsanız bazı üniversitelerde öğretim üyesi randevusu bulabilirsiniz. Ek ücreti vardır yerine göre değişir ama en azından özel kliniklerden uygundur. En azından yapılacak testleri varsa sigortanız karşılar test masraflarını. Bir de özel klinikler hastaneler vs de bulabilirsiniz. İmkanlar dahilinde kendinize en uygun olanı seçersiniz. İmkanınız varsa şartları zorlayın. Neticeye olumlu etkisi olmasa da gidişata olumlu etkisi olur belki. Yine de primer doktorunuzun önermediği işlemlerden kaçının. Sürekli ona danışarak ilerleyin. Bu yolda kısıtlı zamanınızı ve sınırlı paranızı en etkili tedaviye ayırın. Doktorunuza bu iyi gelir mi diye sorun. Maddi imkanlarınız ölçüsünde dediğim yollara başvurabilirsiniz. Siz de haklısınız doktorun günde 100 hastaya baktığı koşullarda yeterli veri alamayabilirsiniz.
Yapılacak bir şey yoksa bile yapılabilecek olanın en iyisini yapma arzunuzu anlıyorum. Dilerim imkanlar dairesinde en iyi tedaviyi alırsınız.
Derler ki Hz Nuh zamanında bir bebek ölmüş. 70 yaşındaymış. Ahir zamanda insan ömrü bu kadar olacak dediklerinde herkes çok şaşırmış. Bu kadar sürede ne yapacaklar ki demişler.
Bir kedinin ömrü bize göre çok az, bir koyunun ömrü kediye göre az. Bir karıncanın ömrü koyuna göre az. Bir kelebeğin ömrü ona göre az.
İşler çok kötü giderse bile süreye bakmadan en güzel şekilde geçirmeye bakın.
Moralini yüksek tutup sevdikleri ile güzel günler geçirtin. En kötü gününde en sancılı zamanlarda bile kendini iyi hissetmesini sağlayın.
Dilerim geçmişte kalan bir hastalık macerası olur onun için. Atlatamazsa bile yalnız o ölmeyecek. Siz, ordakiler, tanıyı koyan doktorlar hatta bunları yazan ben de bir gün ölüp gidecek. Acınacak olan ölmek değil, yaşamın günlerine güzel şeyler sığdıramamak.
Dilerim atlatır siz de belki duyurup bizi sevindirirsiniz. Tekrardan geçmiş olsun.
Öncelikle geçmiş olsun.
Bu kadar doktor açığı varken yaşlı genç diye doktor bulmanız imkansız gibi bir şey.
Bildiğim tıbbı henüz bitirmemiş sayılan intörn doktorlara primer hasta baktıran bir yer yok. Anamnezi alıp hocasına anlatır, belki girişte fizik muayene yapıp görüşlerini anlatır ama son kararı bölümdeki asistan doktor veya hoca verir. İntörn doktor genellikle triaj, anamnez alma, servisteki hastaların bakımı gibi işlerde doktor yardımcısı gibi çalışıp gözlem yapan 6. sınıf öğrencisidir.
Stajyer doktor öğrenciler de zaten 4. 5. sınıf öğrencileridir ki onlar sadece gözlem yaparlar. Varsa birtakım evrak işleri yahut yerine göre pansuman, kan alma vs gibi işleri yaparlar.
Siz tıp fakültesini bitirip birkaç yıl zorunlu görevle acil serviste çalışıp YDS-ingilizce ve TUS'u kazanıp yerleştiği bölümün 2-3. senesindeki tıp hayatının 10. senesindeki asistan doktorları görüyorsunuz. Onların kabiliyeti de tartışılmaz iyidir bence. Yine de alternatif arıyorsanız:
İyi araştırırsanız bazı üniversitelerde öğretim üyesi randevusu bulabilirsiniz. Ek ücreti vardır yerine göre değişir ama en azından özel kliniklerden uygundur. En azından yapılacak testleri varsa sigortanız karşılar test masraflarını. Bir de özel klinikler hastaneler vs de bulabilirsiniz. İmkanlar dahilinde kendinize en uygun olanı seçersiniz. İmkanınız varsa şartları zorlayın. Neticeye olumlu etkisi olmasa da gidişata olumlu etkisi olur belki. Yine de primer doktorunuzun önermediği işlemlerden kaçının. Sürekli ona danışarak ilerleyin. Bu yolda kısıtlı zamanınızı ve sınırlı paranızı en etkili tedaviye ayırın. Doktorunuza bu iyi gelir mi diye sorun. Maddi imkanlarınız ölçüsünde dediğim yollara başvurabilirsiniz. Siz de haklısınız doktorun günde 100 hastaya baktığı koşullarda yeterli veri alamayabilirsiniz.
Yapılacak bir şey yoksa bile yapılabilecek olanın en iyisini yapma arzunuzu anlıyorum. Dilerim imkanlar dairesinde en iyi tedaviyi alırsınız.
Derler ki Hz Nuh zamanında bir bebek ölmüş. 70 yaşındaymış. Ahir zamanda insan ömrü bu kadar olacak dediklerinde herkes çok şaşırmış. Bu kadar sürede ne yapacaklar ki demişler.
Bir kedinin ömrü bize göre çok az, bir koyunun ömrü kediye göre az. Bir karıncanın ömrü koyuna göre az. Bir kelebeğin ömrü ona göre az.
İşler çok kötü giderse bile süreye bakmadan en güzel şekilde geçirmeye bakın.
Moralini yüksek tutup sevdikleri ile güzel günler geçirtin. En kötü gününde en sancılı zamanlarda bile kendini iyi hissetmesini sağlayın.
Dilerim geçmişte kalan bir hastalık macerası olur onun için. Atlatamazsa bile yalnız o ölmeyecek. Siz, ordakiler, tanıyı koyan doktorlar hatta bunları yazan ben de bir gün ölüp gidecek. Acınacak olan ölmek değil, yaşamın günlerine güzel şeyler sığdıramamak.
Dilerim atlatır siz de belki duyurup bizi sevindirirsiniz. Tekrardan geçmiş olsun.