Neden işimizden memnun değiliz?

olması gerekeni bu kesinlikle ama olan bu değil

Çok geçmiş olsun sayin hocam. Ben de bir bayan öğretmen olarak şuna o kadar emin oldum ki, size yemin ederim okullarda disiplin yönetmeliği ve PDR dahil her 2 si de felç durumda. Hem de aklınıza gelen her manada bu böyle.. Denildiği gibi idareler, tepeden yapılan baskılar nedeniyle sıkıntılı öğrenci hakkında işlem yapmamak adına rehberlik servislerini "Tampon ve paravan" olarak kullanıyor, bunun için 40 takla atıyorlar. Hiçbir öğretmen arkadaşımız dikkat edilirse şu öğrenciye uyarı veya kınama verildi diyemiyor. Bu platformda bile söylemi geçmiyor !! İlgilli ve yetkili merciler artık kafayı kuma gömmeye son versinler rica ediyoruz. Bir de ders sayısı ve ders süresini bari 30 dk. olacak bir uygulamaya geçildi artık. Senelerdir zaten İnternet söylemi ve uygulama önerisi şeklinde dillendirilmekte. Son 10 dakika öğrenciler zaten ders dinlemiyor, açık seçik konuşuyorum dinletemiyoruz. Hiç olmazsa öğrenciye öğretmene zulmetmeyi sonlandırınız......

Yapmayın hocam, bu kadar da değil. Bazı öğrenciler var, değil rehberlik servisi dünyayı seferber etsen işe yaramaz.

Konu çok açık ve net aslında da başlar kuma gömülüyor. Öğretim öğretmen ve öğrenci(Eğitim talebi olan kişiler) arasında olur. Eğitim öğretim talebi olmayanları sistemden çıkarmak tek yoldur(ilköğretim hariç)

Tam olarak öyle değil kısmen eksik anlamışsınız hocam. 2'nci paragrafınızda evet haklısınız ama ilkinde durum farklı. Burada vurgulanan, disiplin sorunu taşıyan bir öğrenci problemini rehberlik aracılığıyla çözmek/gidermeye çalışmak değil zaten. Rehberliğin sorumluluk alanının, rehberlik değil de, disiplin işlemlerinin etki alanı dışına çıkarılamamasıyla alakalı temel bir sorun var. Öğretmenler buradan darbe yiyor ! Biraz daha takipçi olursanız ayrıntıyı yakalarsınız.

Sorun parada değil Disiplin ve Rehberlikte sorun

Rehberlik Sistemi (PDR), kesinlikle ama kesinlikle sahaya uygun ve aktif nitelikte, Türk Milli Eğitim Sistemi ile branşın genel ve özel alan amaçları doğrultusunda, öğrenci kişilik hizmetlerini ve öğrenci genelini kapsayıcı yönde yeniden revize ve rehabilite edilmelidir. 45 Senelik Marshall (tembel) diye tanımlanan ABD kökenli Pdr, maalesef okullarda mikser görevi görerek her manada okulları karıştırmakta, öğretmenle-Velileri-idareleri-rehberlikcileri birbirine kırdırmaktadır. Rehberliğin görev alanı, okul yöneticilerine bağlı olan sorunlu öğrenci konusunda disiplin iş ve işlemlerinin etki alanından mutlaka çıkarılmak zorundadır. Rehber öğretmenlerimiz ise (ki onları asla suclamıyorum) yalnızca odadan yönetim merkezli, bohem/atıl/serbest bir çalışma düzeni yerine dönüşümlü olarak 2 haftada bir her bir şubeye 1 saatlik katilim çerçevesinde öğrencilere; Sınav kaygisi/Akran zorbalığı/İnsan İlişkileri/Öfke yönetimi/İletişim becerisi/çatışma yöntemleri gibi konularda seminerler vermelidirler. Not verilmesine de asla bir gerek yoktur. Sonuçta ders değil etkinlik temelli oturum olacaktır.

Ders saati süreleri 30 dk.ya çekilmeli. Neden?

Ders saati süreleri 30 dk ya çekilirse yaşanan eğitim ortamı disiplinsizliklerine önemli ölçüde bir olumlayıcı katkı sağlayabilir. Zira günümüzde İnternet/tablet/telefon/elektronik tahta gibi gelişmiş teknolojik donanımlar devreye girdiğinden, bağlı olarak öğrenme süreleri düşmüş ve 'Bilgiyi Transfer Süreci' son derece kısalmıştır. 40 dk ders süresi, yetenek ve atölye bölümleri hariç teorik ve akademik dersler açısından kesinlikle amacın dışında kalmıştır. Bu durum özellikle de dersin son 10 dakikasında disiplin problemleri şeklinde başgösterdiginden ders ve öğretim ortamı için çok büyük sıkıntılar getirmektedir. Neticede öğrencilerin fiziksel kapasiteden kaynaklı ihtiyaçları da bu koşula uygun olmaktan çıkmıştır. Bu ciddi manada bir sorun olup düzenleme gerektiren bir durumdur. Pedagoklar ile eğitim bilimi uzmanları dahil internet ve bilişim çağında olduğumuz bir dönemde öğrencilerin algı sürecinin 20 ila 25 dakika ile sınırlı olduğunu belirtmektedirler. Buna fiziksel ihtiyaçlar da eklendiğinde okullarda ders degil adeta bir Anarşi yaşanmaktadır. Sanıyorum forumda öteden beri gelen ve bu ders sürecinin kısaltılması mi işleyen bir konu başlığı da mevcut. Ya da öyle hatırımda kaldı. Velhasıl ders saati süreci yeniden ayarlanarak kisaltilmadikça öğrencilerin dersten kopmamasini beklemek imkansızın diğer adı gibi birşey.

MuallimSani hocam o kadar güzel ki şu görüşünüz. Cidden o son 10 dk yavrucaklar bitap düşüyorlar sayın hocam. İçlerinden kimileri huysuzlanmaya ve gürültü patırtıya başlıyor, kimileri kahvaltısız geldiğinden ders dinlemeyi otonom şekilde bırakıyor, kimilerinin ekseriyetle lavabo, tuvalet su gibi temel ihtiyacı başlıyor.

Eğitimi ve okulu sevebilmeleri motive olabilmeleri için böyle bir düzenleme gerekiyor hakikaten elzem. İnanın o son 10 dk içinde öğrencilerin tamamen gözleri kapıda kulakları zil sesinde olduğundan, dersten kopmuş bir şekilde dersten verim alabilmenin asla imkan ve olasılığı kalmış değil. Okul ve kademe ayırt etmeksizin ders süreleri kesinlikle 10 dk kısalsa çok.çok.çok iyi olur. İnşallah.

Çok doğru şeyler belirtmişsiniz evet bu konuda size katılıyorum.

Şurası yeterince açık ki normal çalışma tempomuz dahi eleştiri altında iken, MEB in tutarak PDR ye DYK formatörlüğü adı altında ilave görev vermesi sonucu, ücreti göze batan bir uygulamaya daha gitmesi ile şimşekleri daha da üzerimize çekmiştir. İşin aslı o dur ki Meb bu yaptığıyla öğretmeni öğretmene kirdirmakla kalmamış rehber öğretmenlerini de diğer öğretmenlerin açık hedefi haline getirmiştir. Kendi adıma konuşuyorum diğer PDR meslektaşlarım farklı fikirde ise tartışmayacağım fakat her 2 haftada 1 saat ile her şubeye rehberlik katılımı sağlanması önerisine asla tepkili değilim. Hatta gereklilikten çıkıp zorunluluğa dayanmıştır. Paragrafımın sonunda detayını açıklamış olacağım. 2. konu Disiplin yönünden uyumsuz öğrencilerin idarelerce, "yav hocam 2 konuş işte nasihat filan ver " şeklindeki telkinleri kesinlikle bu eleştiri dozunu haketmektedir düşüncesindeyim. Eğer sınıfı karıştıran huzrusuzluk ve sıkıntı yaratan bir öğrenciye müdahele alanımız var ise, ki yok elbette, aynı öğrencilere neden önleyici rehberlik yapmıyor oluşumuz cevapsız bırakılmış olacaktır. Problemli öğrenciyi kabül etmiyorum ve edenler de yanlış yapıyorlar. Bir cümlede geçtiği gibi işleyiş "Sistemsel olarak hatalı bir döngü" Son olarak ekseriyetin de aynı fikri paylaştığı gibi bu DYK saçmalığına bir an evvelce bir son verilmeli. Bize gerekli olan 1 saatlik faal nitelikte rehberlik katılımıdır. O aşamada zaten önleyici rehberlik aracılığıyla problemli öğrenciyi de rehabilite imkanı oluşacaktır.

Pdr çözüm önerisi konuşuyoruz platformuna belirttiğim,

Merhaba. Hocam konu epey çetrefilli inanın. ve siz öyle diyorsunuz lakin atomu parçaladılar bundan da iyi haberiniz olsun. Özelden arz ve izaha çalıştım size ancak durumun vehametini kavrayamadığınızı farkediyorum. 2 haftalık süreçler dahilinde 1 saat katılım olayı gerçekten makul sayın hocam. Nedenini açıkladığımda fikrinizi gözden geçireceğiniz kanısındayım. aksi halde cidden iyi yükleniyorlar ve bu durum çok geçmez Pdr Konseyi ile Eğitim Şurasına yansıyacaktır. Bu da ilerisi için görev tanımımızdaki kimlik karmaşası gibi nedenlerden 8/5 çalışmanın diğer adı gibi birşey olur maalesef ve o vakit alan, düpedüz bir psikolog çalışma düzenine evrilerek öğretmenlikten gelen haklarımız komple budanır. Risk burada zaten (!) Yine de fikirlerinizi gözden geçirerek U dönüşü gibi veya çarketme gibi anlaşılmadan önerideki 1 saat olayı gözden geçirilebilir, "olabilir" yaklaşımı sergilerseniniz bence çok-çok-çok iyi olacaktır.

Kendimi bir branş öğretmeni yerine bakıcı gibi hissediyorum.

Her zaman öğrenci haklı, her zaman veli haklı, her zaman idare haklı.

Bulunduğum okulda akademik başarı gibi bir amaç olmadığından mesleki doyumu yaşayamıyorum. Bir fen lisesi ile aynı müfredatı işlemem bekleniyor ama öğrencilerim dün anlattığım konuyu ertesi gün reset atmış halde geliyorlar.

Öğrenci mesleki bilgimi derste zorlamadığı için bilgilerimin üstüne koymak yerine her geçen gün bildiklerimi unutur oldum. Mezun olduğum zamanın yarısı kadar hissetmiyorum şu an kendimi.

Okula çantasız gelen öğrencinin dersteki çıkardığı disiplinsizliğini herkes benim çözmemi bekliyor.

Daha sayıp söyleyecek çok şey var da, kim dinleye, kim anlaya...

Geçmiş olsun. Rehberlik servisleri ya saha anlayışına kavuşturulmalı, 1 saat olsun sınıflara girilmeli, problemli öğrenci vesair sınıf ortamı ve habitatı bizzat izlenmeli, bunlar kayıt altına alınarak öğrencileri tanımalılar, ya da kusura kalan kalır mevcut hale göz yumulmaya devam edilecekse servisler okullardan kaldırılarak yerine Okul Psikoloğu çalışma alanına geçilmeli. derste küfürleşir hale geldiler, ne böyle disiplin yönetmeliği ne de okulların disiplin mekanızmasının sağlıgını al-aşağı eden bir PDR ile yola revan olunamaz.

2. paragraf uygulanırsa 1. paragrafa gerek kalmıyor zaten hocam

Yukarıda belirttiğim iki paragraf tek tek değil de ikisinin karışımı ABD'de uygulanıyor mesela. Her insan eğitimi hak eder parolasıyla herkese kapılar açılıyor ama sınıfta disiplini bozmaya kesinlikle taviz verilmiyor. Örneğin öğretmenin disiplinsiz öğrencileri sınıftan atma yetkisi var.

Hatta bazı eyaletlerde fiziki ceza uygulanıyor yasal olarak:

https://tr.euronews.com/2018/09/12/abd-de-kotu-davranislar-sergileyen-ogrenciye-sopa-cezasi

arkadaşlar toplum öğretmene düşman kesilirken, öğretmene sosyal medyada alenen hasmanelik ederken lütfen bir de öğretmen öğretmene düşman olmasın..

gayet iyi güzel de bunları belirtmede geç kalındı geç ):

Ne alakası var arkadaşım öğretmen düşmanlığıyla? O kisveye kotarmayınız lütfen. Sistemin rehabilite edilmesi gerektiğini pekala birçok rehber öğretmen de biliyor ve yeri geliyor içlerinde samimiyetle hak verenler bulunuyor. Ayrıca bu bozuk düzenin çarkları değil mi ki, o bahsettiğin toplumun öğretmen düşmanı olmasının ilkelden sebebi farikası... İdareler disiplinden sorumlu değil mi okullarda sana göre... O halde neden rehberliği disipline paravan sistem olarak kullanıyorlar? çünkü elini suya sabuna götürmek istemiyor... Veli ile yüz göz olmak istemiyor... Öğrenci ile papaz düşmek istemiyor... Maşa varken elini ateşe değirmek gibi sorumluluk almıyor... Eee ihale kime kalıyor öğretmene kalıyor !.. Mevcut rehberliğe çözüm odaklı, koruyucu ve engelleyici rehberlik odaklı, fâal bir rehberlik yerine "Tampon Görevi" gördürmenin sonucu olarak, okullardaki öğrenci sorunlarına karşı sorunun çözümü, çözümsüzlük olarak dönüyor... Böyle olduğu sürece toplumu öğretmen düşmanı edersin tabi(!)

Okullarda rehberlik ihtiyacı olan öğrenci profili ile disiplin yönünden sorunlu öğrenci profili net ve kat'i çizgilerle birbirinden ayrılmalı... Rehberlik başka bir olay... disiplin sorunu başka ve apayrı bir olay... Bu durumda sen ilkin âtıl sistemi dayatan ve MEB'e tahakküm kuran kendi LOBİ'nize dert yanmalısın. Hani sizleri otorite yalanıyla 1 saat etkinliğe sokturmayan, Hani şu Danıştay dahil Hükümetler dahi alaşağı edemiyor dediğiniz aynı cenaha..

Ya şu ders saati sürecini artik 30 dk yapmak icin gökten vahiy meleği mi bekleniyor anlamış degilim? Yav 1 kere de öğrencinin öğretmenin sesine kulak verin... 1 kere de öğrenci öğretmen mutlu bir eğitim toplumu görmek isteyin, 1 kere de yönünüzü sahanın dilek ve taleplerine çevirin bakalım... Hiç bilemediniz pilot okullar aracılığyla gözlemini yapın kar-zarar endeksine dayalı şekilde karar mekanizması çalıştırın. Çok mu zor !?

Kalır (şöyle kalacaktır buna verilmiş elde uzun cvb vardı)

Sayın hocam rehber öğretmenisiniz veya degilsinizdir'i bir kenara bırakarak belirteyim. Burada degindiginiz evrensel nitelikli okul disiplin kuralları ve sağlıklı bir disiplin mekanizmasinin nasıl işletilmesi gerektiğine dair birçok bilgilendirmeler konusunda elbette haklısınız. Fakat gözden kaçırdığınızı veya etrafından dolandiginizi düşündüğüm bir nokta var ki şudur: görüşlerinizin bağlamında rehberlik sisteminin rehabilitesini, disiplin ve liyakat sisteminin çeki düzene sokulmasına şartlandırmış bir vaziyettesiniz. Ha doğru mu? evet kısmen dogru katılmıyorum diyemem. Yalnız bu disiplin konuusyla rehberlik sistemi konusu, aynı zamanda kendi içinde birbirinden bağımsız özerk sistemsel uzantılarda. İlgi kurmak, aradaki korelasyonu görmek, paydaş olduğunun tespiti doğruysa dahi, bu durum tek başına disiplin sisteminin düzenlemesinin rehberliği de düzeltecegi anlamina getirilemez. Böyle bir iddia bilimsel anlayış hususunda yetersiz olduğu kadar yersiz bir saptama olur. Akılcı somut pragmatik yaklaşımdan uzak kalır. Buna bir aile örneği verebilmek mümkün. Anne baba her ne kadar düzgün, çocuklarına ilgili, itinalı özverili olsa bile 2 çocuktan bir tanesi istenilen ölçüde başarı seviyesi yakalayamamis olabiliyor. bu durum bağımsız değişken hali. Bir de araç örneği vereyim, eger aracın ateşleme sisteminde arıza varsa motoru çalıştırmak mümkün olur mu? olmaz illaki. Bu durumsa bağımlı değişkenlik hali. Fakat disiplin uygulamakla, tutup işte uygulanirsa rehberlik şu kadar düzelir, uygulanmazsa şu kadar düzelmez afedersiniz sittin sene böyle gider denilemez. Buradaki durum tam manasıyla bağımlı değişken degildir. Lafı nereye getirmek istediğimi çözdüğünüz kanisindayim. Siz istediğiniz kadar disiplin kurallarını tatbik etseniz bile, idari kadrolarda liyakat uygulasanız bile buraya parantez ( ki uygulanabilecek olsa şimdiye değin olurdu) o kuralların temel prensibi olan öğrenciyi disipline etme ve eğitme noktasında, koruyucu ve önleyici rehberlik edilebilmesi noktasında mevcut rehberlik sistemi yine sorguya ve tepkiye açık kalmaya devam edecek... Olay bu özetle... Fakat birde duruma tersinden bakalım aktif yapıda bir rehberlik hizmeti verilebilmesinin, öğrenci kişilik hizmeti açısından idarelerce rehberlik servisine havale edilen / giden öğrenci oranını dahi sayısal bazda etkileyeceği açık bir tespit/bilgi/bulgudur. Hatta bunu öncüldeki yazinizda kendinizde belirtiyorsunuz baknz, "bu son paragraftaki öğrencilere Rehberlik Servisi'nin yaklaşımı, böyle cezalar görmemeleri için öğüt verme, başlarına geleceği anlatma ve öğretmen,n sözünden çıkmamayı tavsiye etme falan olmalıdır."

Diyelim degindiginiz gibi disiplin etkin şekilde isletilmis olsun, Misal idare disiplin cezasını verdi ve uyguladı diyelim, bu defa veliler diyecek ki, eh be kardeşim disiplin uygulamadan evvelce neden benim çocuğuma bireysel danisma yapmadın, neden koruyucu ve önleyici bazda (aktif) nitelikli rehberlik ve/ya etkinlik uygulamadin, neden onu bilgilendirici ve ikaz edici hiçbir çalışma yapmadin...

neden neden neden....

Gördünüz mü şimdi daha iyi anladınız mı sayın hocam? Sistemler birbirinden bağımsız değil asla. Her 2 sine birden çeki düzen verilmesi elbette gerekir ancak konunun muhteviyatı gereği Rehberlik sisteminin sahaya dönük fâal katkısı devreye sokulmadikça, ögrenci ile aynı mutfağa girilmedikçe ve özetle okul çatısında rehberliğin okula entegrasyonu sağlanmadikca ne yazık ki bizler burada birbirimizi ikna yollu havanda su dövmeye devam ederiz.

İşte burada her 2 sistem de faal uygulanıyor'la elbette çok haklısınız. Hatta o bağlamda Freef hocamızın Almanya örneği çok güzel. Fırsat bulur buluşturabilirsem onu size ileteyim.