Avukat hakkında adli soruşturma varsa ve teknik takipteyse o avukatı arayanların da teknik takibe alınabileceği ihtimal dahilindedir. Hatta, o avukatı arayan personel hakkında soruşturma başlatılabilir. İlgili personel hakkında disiplin soruşturması başlatıldığında ilgili personel benim ilgili avukatı aramamı şu kişi söyledi dediğinde, ilgili kişi "ben öyle bir şey söylemedim diyerek işin içinden sıyrılır" olan yardımcı yargı personeline olur. Sizden böyle bir iş yapmanızı isteyen kişiye mevzuatın kendisine böyle bir görev ve sorumluluk vermediğini hatırlatınız. Her ne kadar yönetmelikte "başkan veya hakimin ya da müdürün verdiği diğer görevleri yapar" gibi muallak bir cümle var ise de, konusu suç olan hiç bir iş yerine getirilemez. Konusu suç olan derken şunu kast ediyorum. Sizin avukatın cep telefonu bilgisine ulaşmanız kişisel veridir. (Kişisel veri kapsamına; ırk, etnik, inanç, siyasi görüş gibi veriler girebildiği gibi iletişim bilgisi niteliğinde olan telefon numarası ve e-posta adresi gibi veriler de girmektedir.)
Hülasa; avukat davayı açarken müvekkilinden gerekli yargılama giderini alamamış olabilir, belki de davayı son gününde açtı ve masrafları sonra alırım şeklinde de düşünmüş olabilir. Adli yargıda çalışıyorsanız bildiğim kadarıyla adli yargıda para ödenmeden dava açılamıyor. İdari yargıda çalıştığınızı düşünerek söylüyorum; para isteme yazısı yazmaktır. Hem böylece dosyanın işlemsiz kalmasını engellemiş olursunuz. Siz dava dilekçesini kayda alırken bahsettiğiniz ibareyi yazıyorsunuz ama o ibarenin hukuki hiç bir bağlayıcı yanı yoktur. Müfettiş incelemelerinde, açılan davanın ne kadar süre işlemsiz kaldığı gibi hususlar incelenmektedir. Demek istediğim, işlerinizi mevzuata uygun yapın. Bunu derken aklıma adli yargıda çalışırken yaşadığım bir anım geldi. Çalıştığım mahkeme kapatılmış ve il X Mahkemesiyle birleştirilmişti. Uhdemizde bulunan tüm dava dosyaları, defter ve belgeleri X Mahkemesine götürmek üzere hazırlık yapmaya başladık. Ben ve mübaşir arkadaşımla beraber kalemin altını üstüne getirdim, ne kadar evrak varsa hepsini listeledim. Hatta dava açılması gereken bir evrağın gereksiz olarak bekletildiğini gördüm ve bunu tutanağa bağladım. Akabinde dava dosyalarını ve tüm evrakları kül halinde X Mahkemesine devrettik. Yaptığım tüm işlemleri tutanağa bağladım. Kesinlikle üşenmedim. Benden sonra kapatılan mahkemenin evraklarını teftiş eden müfettiş, bu konuda olumlu düşüncelerini eski müdürüme söylemiş. Neyse konuya gelecek olursak, yıllar geçti benim eski müdür bizim hakkımızda adli ve idari soruşturma başlatılmış dedi, bende konu neymiş diye sordum, bir zamanlar kapatılan mahkemeye bazı defter ve belgelerin devredilmediğinden bahisle soruşturma başlatmışlar ne yapalım dedi, bende arşivime bakayım, hangi evraklar devredilmediyse bizden mi kaynaklanıyor yoksa bize devri yapmayan personelin eksikliğinden mi kaynaklandığını netleştirdim ve bize devri yapılmayan evraklardan dolayı bizim hakkımızda soruşturma başlattılar, sonuçta biz idari soruşturmada ceza almadık, adli soruşturmada da takipsizlik aldık. Ben takipsizlik kararından sonra bize defter ve belgeleri teslim etmeyen personelin araştırılarak cezalandırılması istemiyle suç duyurusunda bulundum. Savcılık ne yaptı bilmiyorum. Demek istediğim şudur: Bir şeyin yapılması yazılı olarak istenirse başınız ağrımaz.
Diğer konuya gelecek olursak;
Kurum veya kuruluşlara yazılan müzekkerelere cevap verilmesi için ilgili kurum veya kuruluşa süre verilir. İvedi olduğu belirtilmeyen yazılara, ilgili kurum veya kuruluşların hemen cevap vereceğini sanmıyorum.
Avukat hakkında adli soruşturma varsa ve teknik takipteyse o avukatı arayanların da teknik takibe alınabileceği ihtimal dahilindedir. Hatta, o avukatı arayan personel hakkında soruşturma başlatılabilir. İlgili personel hakkında disiplin soruşturması başlatıldığında ilgili personel benim ilgili avukatı aramamı şu kişi söyledi dediğinde, ilgili kişi "ben öyle bir şey söylemedim diyerek işin içinden sıyrılır" olan yardımcı yargı personeline olur. Sizden böyle bir iş yapmanızı isteyen kişiye mevzuatın kendisine böyle bir görev ve sorumluluk vermediğini hatırlatınız. Her ne kadar yönetmelikte "başkan veya hakimin ya da müdürün verdiği diğer görevleri yapar" gibi muallak bir cümle var ise de, konusu suç olan hiç bir iş yerine getirilemez. Konusu suç olan derken şunu kast ediyorum. Sizin avukatın cep telefonu bilgisine ulaşmanız kişisel veridir. (Kişisel veri kapsamına; ırk, etnik, inanç, siyasi görüş gibi veriler girebildiği gibi iletişim bilgisi niteliğinde olan telefon numarası ve e-posta adresi gibi veriler de girmektedir.)
Hülasa; avukat davayı açarken müvekkilinden gerekli yargılama giderini alamamış olabilir, belki de davayı son gününde açtı ve masrafları sonra alırım şeklinde de düşünmüş olabilir. Adli yargıda çalışıyorsanız bildiğim kadarıyla adli yargıda para ödenmeden dava açılamıyor. İdari yargıda çalıştığınızı düşünerek söylüyorum; para isteme yazısı yazmaktır. Hem böylece dosyanın işlemsiz kalmasını engellemiş olursunuz. Siz dava dilekçesini kayda alırken bahsettiğiniz ibareyi yazıyorsunuz ama o ibarenin hukuki hiç bir bağlayıcı yanı yoktur. Müfettiş incelemelerinde, açılan davanın ne kadar süre işlemsiz kaldığı gibi hususlar incelenmektedir. Demek istediğim, işlerinizi mevzuata uygun yapın. Bunu derken aklıma adli yargıda çalışırken yaşadığım bir anım geldi. Çalıştığım mahkeme kapatılmış ve il X Mahkemesiyle birleştirilmişti. Uhdemizde bulunan tüm dava dosyaları, defter ve belgeleri X Mahkemesine götürmek üzere hazırlık yapmaya başladık. Ben ve mübaşir arkadaşımla beraber kalemin altını üstüne getirdim, ne kadar evrak varsa hepsini listeledim. Hatta dava açılması gereken bir evrağın gereksiz olarak bekletildiğini gördüm ve bunu tutanağa bağladım. Akabinde dava dosyalarını ve tüm evrakları kül halinde X Mahkemesine devrettik. Yaptığım tüm işlemleri tutanağa bağladım. Kesinlikle üşenmedim. Benden sonra kapatılan mahkemenin evraklarını teftiş eden müfettiş, bu konuda olumlu düşüncelerini eski müdürüme söylemiş. Neyse konuya gelecek olursak, yıllar geçti benim eski müdür bizim hakkımızda adli ve idari soruşturma başlatılmış dedi, bende konu neymiş diye sordum, bir zamanlar kapatılan mahkemeye bazı defter ve belgelerin devredilmediğinden bahisle soruşturma başlatmışlar ne yapalım dedi, bende arşivime bakayım, hangi evraklar devredilmediyse bizden mi kaynaklanıyor yoksa bize devri yapmayan personelin eksikliğinden mi kaynaklandığını netleştirdim ve bize devri yapılmayan evraklardan dolayı bizim hakkımızda soruşturma başlattılar, sonuçta biz idari soruşturmada ceza almadık, adli soruşturmada da takipsizlik aldık. Ben takipsizlik kararından sonra bize defter ve belgeleri teslim etmeyen personelin araştırılarak cezalandırılması istemiyle suç duyurusunda bulundum. Savcılık ne yaptı bilmiyorum. Demek istediğim şudur: Bir şeyin yapılması yazılı olarak istenirse başınız ağrımaz.
Diğer konuya gelecek olursak;
Kurum veya kuruluşlara yazılan müzekkerelere cevap verilmesi için ilgili kurum veya kuruluşa süre verilir. İvedi olduğu belirtilmeyen yazılara, ilgili kurum veya kuruluşların hemen cevap vereceğini sanmıyorum.