Eğer köy enstitülerinden kastın, köyde yer alan okullarsa, zaten Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer bu konuda bazı girişimlerde bulundu. "10 haneli köylere okul geri geliyor" şeklinde haberleri araştırabilirsin.
Yok eğer kastın köy enstitülerinin müfredatını geri getirmekse, bu pratikte mümkün değil. Çünkü köyde o müfredatı uygulayacak insan kaynağını bulmak bile oldukça zor.
Kurban Bayramı vesilesiyle köyde yaşayan öğrencilerimle görüştüm. Çoğu, hayvanlarına göçmen çobanların baktığını söyledi. Zaten hepimizin farkında olduğu bir gerçeği dile getireyim: Milletimiz internetle tanıştı, bilgiye erişim kolaylaştı. Bu sayede gençlerimizin izlediği videolar, oynadıkları oyunlar, takip ettikleri influencer?lar, TikTok?çular, YouTuber?lar onları birbirine benzetti.
Artık internete erişimi olan her genç ? Türk ya da yabancı fark etmez ? büyük ölçüde benzerleşiyor.
Şu iki maddeyi göz önünde bulunduralım:
O eski müfredat, ne 2025 yılındaki öğrenciye, ne velisine, ne de günümüz toplumuna hitap ediyor.
O müfredatı bilen bir kişi, 2025 yılında pratik hayatta pek bir şey yapamaz. (Zaten şu an Anadolu Lisesi mezunlarının da çoğu iş bulamıyor, bu ayrı bir mesele.)
Peki, neden o müfredat olmaz? İki açıdan açıklayayım:
Köy enstitülerinde ziraat, teknik ve kültür dersleri vardı. Kültür dersleri zaten hâlen okullarda verilmeye çalışılıyor. Ziraat ve teknik dersleri ise günümüz şartlarına "modernize edilerek" sunulsa bile, bu dersleri Ankara?nın merkezindeki bir çocuğa nasıl anlatamıyorsan, köydeki çocuğa da anlatamazsın. Çünkü artık şehirdeki çocukla köydeki çocuk arasında kültürel ve bilişsel fark neredeyse yok. Ayrıca köylerde çocuk sayısı oldukça azaldı. O çocukların ileride köyde kalıp tarım ya da hayvancılıkla uğraşma ihtimali de neredeyse sıfır.
2. konu Zaman göstermiştir ki, karşı cinse sapıkça mesajları whatsap grubuna atan doktorlarımız, yoğun bakımdaki bebekleri para için ölüme terk eden sağlıkçılarımız, uyuşturucu baronlarını koruyan savcılarımız, rüşvet yiyen hâkimlerimiz, kaçakçılıkla suçlanan generallerimiz, gebe kadını coplayan polislerimiz olmuştur.
Bu yüzden, sadece ahiret için değil, dünya hayatında da huzur, güvenlik ve adalet için Allah?tan korkan insanlara muhtacız. Dinsiz bile olsa bir toplum, düzeni sağlayan insanların inançlı ve vicdanlı olmasını ister.
Köy enstitüleri ise din ve ahlak eğitimine değil; sadece teknik ve kültürel gelişime odaklanmış yapılardır. Bu nedenle, müfredatları 2025 yılında çocuklarımızın bazı ihtiyaçlarına hitap etse de ahlaki açıdan eksiktir.
Eğer köyde okul açılması kastediliyorsa, bu konuda Mahmut Özer gereken ilgiyi göstermiştir.
Yok, eğer köy enstitüsü müfredatı geri gelsin deniyorsa, bu günümüz şartlarında ne uygulanabilir ne de yeterlidir.
Eğer köy enstitülerinden kastın, köyde yer alan okullarsa, zaten Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer bu konuda bazı girişimlerde bulundu. "10 haneli köylere okul geri geliyor" şeklinde haberleri araştırabilirsin.
Yok eğer kastın köy enstitülerinin müfredatını geri getirmekse, bu pratikte mümkün değil. Çünkü köyde o müfredatı uygulayacak insan kaynağını bulmak bile oldukça zor.
Kurban Bayramı vesilesiyle köyde yaşayan öğrencilerimle görüştüm. Çoğu, hayvanlarına göçmen çobanların baktığını söyledi. Zaten hepimizin farkında olduğu bir gerçeği dile getireyim: Milletimiz internetle tanıştı, bilgiye erişim kolaylaştı. Bu sayede gençlerimizin izlediği videolar, oynadıkları oyunlar, takip ettikleri influencer?lar, TikTok?çular, YouTuber?lar onları birbirine benzetti.
Artık internete erişimi olan her genç ? Türk ya da yabancı fark etmez ? büyük ölçüde benzerleşiyor.
Şu iki maddeyi göz önünde bulunduralım:
O eski müfredat, ne 2025 yılındaki öğrenciye, ne velisine, ne de günümüz toplumuna hitap ediyor.
O müfredatı bilen bir kişi, 2025 yılında pratik hayatta pek bir şey yapamaz. (Zaten şu an Anadolu Lisesi mezunlarının da çoğu iş bulamıyor, bu ayrı bir mesele.)
Peki, neden o müfredat olmaz? İki açıdan açıklayayım:
Köy enstitülerinde ziraat, teknik ve kültür dersleri vardı. Kültür dersleri zaten hâlen okullarda verilmeye çalışılıyor. Ziraat ve teknik dersleri ise günümüz şartlarına "modernize edilerek" sunulsa bile, bu dersleri Ankara?nın merkezindeki bir çocuğa nasıl anlatamıyorsan, köydeki çocuğa da anlatamazsın. Çünkü artık şehirdeki çocukla köydeki çocuk arasında kültürel ve bilişsel fark neredeyse yok. Ayrıca köylerde çocuk sayısı oldukça azaldı. O çocukların ileride köyde kalıp tarım ya da hayvancılıkla uğraşma ihtimali de neredeyse sıfır.
2. konu Zaman göstermiştir ki, karşı cinse sapıkça mesajları whatsap grubuna atan doktorlarımız, yoğun bakımdaki bebekleri para için ölüme terk eden sağlıkçılarımız, uyuşturucu baronlarını koruyan savcılarımız, rüşvet yiyen hâkimlerimiz, kaçakçılıkla suçlanan generallerimiz, gebe kadını coplayan polislerimiz olmuştur.
Bu yüzden, sadece ahiret için değil, dünya hayatında da huzur, güvenlik ve adalet için Allah?tan korkan insanlara muhtacız. Dinsiz bile olsa bir toplum, düzeni sağlayan insanların inançlı ve vicdanlı olmasını ister.
Köy enstitüleri ise din ve ahlak eğitimine değil; sadece teknik ve kültürel gelişime odaklanmış yapılardır. Bu nedenle, müfredatları 2025 yılında çocuklarımızın bazı ihtiyaçlarına hitap etse de ahlaki açıdan eksiktir.
Eğer köyde okul açılması kastediliyorsa, bu konuda Mahmut Özer gereken ilgiyi göstermiştir.
Yok, eğer köy enstitüsü müfredatı geri gelsin deniyorsa, bu günümüz şartlarında ne uygulanabilir ne de yeterlidir.
Memleketinogretmeni , 2 hafta önce
Seçime kadar hiç bir şey değişmez.Seçimden sonra köy enstitüleri açılacak zaten.