Editörler : E.Kayı Han

freef
Genel Müdür
30 Haziran 2025 14:11

DELİL 6: Okul müdürlerinin tamamı yandaş sendikadan adlı 08.08.2017 tarihli haberde özetle şöyle diyor:

Rize de yapılan sözlü mülakat sonucunda, 26 kişilik okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına 25 Eğitim-B*** üyesi, 1 Türk Eğitim-Sen üyesi yerleştirilirken, benzer haberler ülkenin dört bir yanından gelmeye devam ediyor.

CUMH****** PART*** İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Milli Eğitim Bakanlığı 2017 yılı yönetici görevlendirme mülakatlarına ilişkin şaibe ve torpil iddialarını Meclis e taşırken, Milli Eğitim Bakanı İs*** Y*** tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde Mülakatların tamamına yakınında yandaş sendika üyelerinin başarılı olması tesadüf mü? diye sordu.

https://www.birgun.net/haber/okul-mudurlerinin-tamami-yandas-sendikadan-173749

Yani bu torpili yapanlar, kendi adamlarını cezalandırı mı?

Soruyu başka türlü sorayım? Kendisinden olmayıp da ceza alanı affeder mi?

Oy için belki affedebilir ama yukarıda da dediğim gibi birkaç dönem bunların etinden , sütünden, yağından , yününden faydalanmadan yani oyunu almadan yapmaz, gibi geliyor bana. Ama 10 yıllık kademe ilerleme cezası ve her ay öğretmen maaşından 13 bin Tl eksik nasıl telafi edilecek? Hani derler ya: Göle su gelmesine gelirmiş ama kurbağanın gözü patlarmış.

DELİL 7: DEMİRYOLU İŞÇİLERİNDEN GÖREVDE YÜKSELME TEPKİSİ: 100 TAM PUAN ALANLARIN YERİNE YANDAŞ SENDİKA ÜYELERİ ATANDI adlı 15.11.2021 tarihli haberde Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası na (BTS) üye işçiler, TCD*** deki görevde yükselme sınavlarında kayırma yapıldığını ileri sürdü. Tren şefliğine, 100 tam puan alan üyelerinin yerine, yandaş sendika üyelerinin atandığını belirten BTS İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol, o ataması yapılanlar da halen bulundukları yerlerde çalışıyor. Atandıkları yerlere neredeyse hiç kimseyi göndermediler. Madem ihtiyaç yoktu neden sınav yaptınız. Madem ihtiyaç vardı, atadığınız yerlere neden personeli göndermiyorsunuz. Bu resmen kurumu zarara uğratmaktır dedi.


freef
Genel Müdür
30 Haziran 2025 14:16

DELİL 8: CUMH****** PART*** li Adıgüzel: Mülakatı geçen eğitimcilerin yüzde 90 ı yandaş sendika üyesi adlı 08 Ağustos 2017 tarihli haberde CUMH****** PART*** İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Milli Eğitim Bakanlığı 2017 yılı yönetici görevlendirme mülakatlarına ilişkin şaibe ve torpil iddialarına ilişkin Bakan Yılmaz ın yanıtlaması üzere soru önergesi verdi. Yer alan habere göre, Milli Eğitim Bakanı İs*** Yıl*** ın yanıtlaması için verdiği soru önergesinde Adı güzel, Mülakatların tamamına yakınında yandaş sendika üyelerinin başarılı olması tesadüf mü? diye sordu.

Muhalif sendika üyesi eğitimciler cezalandırılıyor

Adıgüzel, İktidara rağmen var olma mücadelesi veren başta Eğitim-Sen ve Eğitim İş gibi iktidara muhalif sendikalara üye olan öğretmenler eğitimciler cezalandırılıyor, yandaşlar ise ödüllendiriliyor. Danıştay ın iptal kararına rağmen, MEB eğitim yöneticilerinin belirlenmesi sürecinde liyakat ilkesini bir tarafa bırakan mülakat uygulamasında ısrar ediyor. MEB, Danıştay kararına neden uymuyor? ...

Mülakat sonuç listesi yayımlanmadı

Geçmiş yıllarda yayımlanan yönetici görevlendirme mülakat sonuç listelerinin bu yıl yayımlanmamasına dikkat çeken Adıgüzel, Mülakat sonuçlarının, çeşitli bahanelerle liste olarak yayımlanmaması, yöneticilerin liyakate göre değil, siyasi görüş ve sendikal aidiyetlerine göre belirlendiğinin ispatıdır dedi.

Yandaş sendika üyelerinin yüzde 90 ı başarılı

Adıgüzel, ayrıca medyaya ve kamuoyuna yansıyan, başta Eğitim-Sen, Eğitim-İş olmak üzere diğer sendikalar tarafından listelere ilişkin dile getirilen bilgileri şöyle sıraladı:

Rize de yapılan sözlü mülakat sonucunda; 26 kişilik okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına 25 Eğitim-B*** üyesi, 1 Türk Eğitim-Sen üyesi yerleştirildi.

Bursa Osmangazi ilçesinde sözlü mülakata 78 aday girmişken; 23 olan okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına yerleştirme puan sıralamasında ilk 37 kişi Eğitim-B*** li. Bursa Yıldırım ilçesinde sözlü mülakata 55 aday girmişken; 22 olan okul müdürü ve müdür yardımcılığı kadrolarına yerleştirme puan sıralamasında ilk 31 kişi arasında 1 farklı sendika üyesi ve 1 sendikasız aday bulunuyor. Kalanları tamamı Eğitim-B*** li. İstanbul Silivri ilçesinde sözlü mülakat yapılmadan bir sendikanın, henüz kişiler mülakata girmeden eline geçen kazanan listesinin eline geçerek noterden tasdik ettirdiklerini ve sonuçlar açıklandığında aynı listenin kazanan listesi olduğu bilgisi belgeyle ispatlandı. Buna göre, noter belgesi 30 Haziran 2017 tarihli, mülakat sonuçlarının açıklandığı tarih ise 24 Temmuz 2017.

(Bunları diyen muhalif sendikalar ve partilerin, memur affına destek vermemeleri akla zarar. Ne yani bunları yapıyor dedikleriniz, ceza keserken hakkaniyetli mi yanii?!.)


freef
Genel Müdür
30 Haziran 2025 14:59

Yukarıda uzun uzun anlattıklarımın çoğu delillerdir. Aşağıda yazacağım şu birkaç cümlenin ispatıdır: Özetle:

1. Memur affı, bir çeşit genel affın uzantısı /eki gibidir. Ama hukukta genel affa gerek kalmamıştır. Her türlü mali, kadastro, öğrenci, trafik, pandemi gibi aflar birkaç senede bir "torba kanunlar' içinde nasılsa çıkmaktadır.

Hukukta ceza affı için de bir genel affa gerek kalmamaktadır. 5 senenin altında hapis alanlar içeri girmemektedir. Daha fazla ceza alanlar ise otomatikmen az yatmaktadırlar. Şartlı salıverme, açık cezaevi, evde hapis, umut hakkı falan ile içeride kimse kalmamaktadır. Cezaevlerinin dolu olması ve yetmemesi, çıkanın suç işleyerek geri girmesindendir.

2. Memurluğa girerken mülakat, taşerona kadro, işçilikten memurluğa geçiş gibi yöntemlerle içeri buyur edilenler mülakat vs. gibi yöntemlerle yükseltilmektedirler. Tabi ki bunlar korunacaktır da. Yani ceza alanlar, ister muhalif ister yandaşlar içinde bulunsunlar, bunların tamamına yakını sahipsiz görünmektedirler. Eskiden suç= işleyen iken; şimdi ise suç = suçunu örtecek arkası olmayan ya da üzerine iftira atılıp onu savuşturamayanlardır.

3. Memur affı, ikide bir değişen iktidarların yaptığı bir şeydi. Kendi memurunu aklamak içindi. Şimdi var mı böyle bir şey!

4. Muhalefetin can alıcı eleştirilerini okuduk yukarıda. Bunlardan Kamu Sen ve TES, partileri gibi ittifak değiştirdikleri için, eskiden onlara yapılanları unutmuşa benziyorlar. Hala onlara aynı itme yaşanırken nedense suspus olmuşlar. Bu da memur affı konusunda ses kısıklığına neden oluyor.

5. Muhalif partiler ve sendikalar ise ilk atamayı, görevde yükselmeyi ve politik yaklaşımları ölümüne eleştiriken memur cezalarındaki tek taraflığı görmek istemiyorlar. Belki ellerinre ceza alanların sendika dağılımı yoktur. Ama her işene yanlış dediğiniz adamların tek ceza vermeleri mi doğru yani? Ceza alanlar, yandaş sendikadan veya tarafsız bile olsalar, bunlar yine sahipsizdirler. Yukarıda anlattığım gibi devlete alma ve alınanların yükseltilmesi yüzde 97.5 gibi çoğunluğun dışındakileri ilgilendiriyorsa ve ülkenin yarısı bunlara dy veriyorsa ve memurların belki yüzde 70'i bu ittifakın üyesi ise sorun içeride de var demektir.

6. Bu işi çözecek iktidar ve senditaları, af bekleyen memurlara karşı cebimde kal, senden alacağımı alayım bakarız, mantığıyla ravrannıyorlar maalesef.


freef
Genel Müdür
01 Temmuz 2025 13:11

Gelelim, Disiplin Affı isteyenlere Soruşturma Açtıran amirlere, Ceza alanları teftiş eden - delil toplayan müfettişlere ve ceza veren üt amir ve komisyonlara.

Yakın zamanda kıdem cezası alanlar için bir şey diyemem ama benim ceza tarihim 2016. Yani darbeden hemen önce veya sonra. Çünkü tebliği 2016 Aralık ama ben cezamı darbeden önce öğrenmiştim.

Bizim souşturmamaız 2015 te başlamıştı. Konu: Amirine, memuruna hakaret idi. Korkmayın adam öldürmekdi, yolsuzluk yapmadık. Üstelik amüre memuruma da hakaret etmedim. Bir alt ceza olan maaştan kesme de verilemdi ve o güne kadar bir tek sorulturmam da yoktu. Yani bir alt ceza verilmeliydi.

Eğer fetönün adamı olsam 2015'te bana sorulturma açarlar mıydı, tabii ki hayır.

Çünkü o yıllar sarı partinin deyimiyle devletin tamamen ele geçirilmiş olduğu yılar idi. Hatta o günü Başbakanı Binali yıldırım, ordunun biel yüzde 82'sinin fetöcü olduğunu darbeden sonra söyledi.

Bir MEB personeli olarak MEB e dönelim.

2014 yılında MEB'teki tüm yöneticiler Bakan Ömer Çelik tarafından görevden alındı. Gerekçe olarak da öğretmenliğin asli meslek olduğunu, yöneticiliğin ise 2. görev olduğunu tekrar atanmanın gerektiğini söyledi ve tekrar atamalar oldu.

15 Temmuz 2016 darbesinden somnra tekrar atamalar oldu. Çünkü fetö ile iltisaklı olanlar atıldı. Bu bahaneyle yöneticiler tekrar değiştirildi. Sorun görülmeyip eğiştirlmeyenler için 4+4 sistmi getirlerek yerleri değiştirildi.

Bunları niye mi anlatıyorum? Bana ve bize ceza verenlerden kim atıldı, kim kaldı bunun hesabını kim soracak?

BUNLARIN BİZE VERDİĞİ CEZALAR, sorgulanmadan, doğru mu yanlış mı, kumpas, anlaşılamadan üstümüze yapışıp TA BUGÜNE KADAR GELDİ. Ve şimdi kıdem ilerlemeniz var diye başöğretmen ve uzman öğretmen unvanlarından uzak tutulıuyor, her ay 8-13 bin TL kadar eksik alıyoruz.

Bir de ceza lamanın verdiği yüz karası.

Örneğin beni,m cezamı onaylayan İlçe MEM Müdürü, yolsuzluktan birkaç sene sonra atıldı. Adam bir alt ceza vermeyi bile kabul etmemişti.

Gelelim mahkemelere. Bu cezalarımızın çoğu idari ve adli yarıya da gitti.

Mahkemelerdeki hakimler ve savcıların da belki tamamına yakını fetöden atıldı ama bizim cezalarımız baki kaldı ve halen acısını çekiyoruz. Oysa o kadar memur, öğretmen ve yönetici fetöden atıldığına göre bizim adımız geçmediğine göre gayet masumduk.

Ama sarı partinin liderleri ve yöneticiler ve sarı sendikacılar, davalar bile tekrar görülmeden, soruşturma dosyaları tekrar açılmadan YIRTTILAR. Neden ? Şaibeli bir dönemdi, devlet ele geçirilmişti. Ne demek tekrar o konuya girmekti? Ama bize gelince duruldu nedense.

Bir darbe oldu ve ardından af gelmedi. Dünya tarihi yazmamıştır. Bizim tarihimizde de hep önemli olaylardan sonra af gelmişti. çünkü darbe, devleti ele geçirdi, dediğiniz tarafından veya onlara karşı oluyorsa öncesi kadük kalmaz mıydı? Ama işlerine gelein yani kendilerini kurtardıkları için bir memur affına gerek duymadılar ve hala o akıldalar. Yazık değil mi, ayıp değil mi?


freef
Genel Müdür
01 Temmuz 2025 13:25

Deliller çok ama hangisini ekleyeyim bilmiyorum. Basın yayın bunlarla dolu. Yani 2015 - 2016 - 2017 ve o civar tarihlerde kendi deyimleriyle devlet tamamen ele geçirilmişti. Müfettişler, hakimler, memurlar vardı. Bunlar siyasi iktidarı ( A** Partiyi )manipüle etmişler, onu suçlu göstermişler ve adını lekelemişlerdi.) İşte devlet bir temizlik yaptı. Ve A** Parti hakkınd aki, sarı sendika hakkında tüm iddialar dava bile görülmeden, dosyalar açılmadan kapatıldı.

Belki hepsi fetöcülerin eseri değildi. Ama girilmedi bu işlere ama benim gibi 2015'te soruşturma açılan , 2016 da ceza alan, kendisine soruşturmada ceza veren amirin yolsuzluktan atıldığı bir ortamda verilen cezalar üstüme yapıştı kaldı. Ben ve bizi, sanırım, sarı sendikanın adamı olmadığımız için o gün ceza aldık. fetöcü olsa idik bize en azından soruşturma açılmazdı.

Filler tepişti altında biz kaldık. Sene 2025 oldu, burada af af diye yazılar yazıyoruz. Yani bizdensiniz ya hepiniz suçlusunuz mantığına takılmıştık.

Aşağıda o gün devlete sızıldığı ve ele geçirildiğine dair basın haberleri var. Bunlara dayanarak kendi haklarındaki hiçbir iddianame, soruşturma ve cezaya yol vermediler. Eğer davalar tekrar görüldüyse hodri meydan. Ama olmadı. işte o linklerin belki binde biri aşağıdadır:

Haber 1: https://www.memurlar.net/haber/639841/mus-ta-feto-den-ikisi-meb-mufettisi-4-kisi-tutuklandi.html

- Muş'ta FETÖ'den ikisi MEB müfettişi 4 kişi tutuklandı.

Haber 2: Yeni

Akit Gazetesi Yazarı Hacı Yakışıklı, MEB Maarif Müfettişliği mülakatları

konusunda bazı iddiaları gündeme getirdi. İşte o yazı: (06 Mar 2017 tarihli

yazı)

Gerçekten neler olduğunu anlamıyorum, çünkü yetkililer izah

etmiyor. Fetöcüler, PKK?cılar, HDP?liler iddiaları havada uçuşurken herkes

suskun!

Yaklaşık rakamlarla konuşalım. Milli Eğitim Bakanlığı?nda 2

bin 500 Maarif Müfettişi var ve bunların 500 kadarı Ankara?ya yani bakanlığa

bağlı müfettiş olacak. Muhafazakâr kesime hakaretleriyle bilinen bir gazete bu

müfettişlerin Ak Parti?ye yakın olduğu için seçildiğini söylüyor, ama bana

gelen bilgiler tam aksini işaret ediyor. İşte kafa karışıklığı da burada

başlıyor.

Haber 3: FETÖ'yle

mücadele' adı altında solcu öğretmenleri açığa alan müfettiş 'FETÖ'den tutuklandı.

15 Temmuz darbe girişiminden beş gün sonra "FETÖ'yle mücadele" adı

altında Çanakkale'deki Eğitim-İş ve Eğitim-Sen üyesi ilerici, devrimci, muhalif

öğretmenlerin açığa alınmasında etkili olan isim, "FETÖ'den tutuklandı.

Çanakkale Demokrat gazetesinde yer alan habere göre,

Çanakkale Milli Eğitim Maarif Müfettişleri Başkanı Ömer Karabay, geçtiğimiz gün

Ankara merkezli yapılan operasyon sonrasında "FETÖ" soruşturması

kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.

https://www.birgun.net/haber/muhalif-ogretmenleri-aciga-alan-mufettis-feto-den-tutuklandi-143089

Haber 4: https://www.aa.com.tr/tr/politika/yilmaz-mebden-ihrac-edilen-156-ogretmen-gozaltinda-2-bin-635i-tutuklandi/665891

Yılmaz: MEB'den ihraç edilen 156 öğretmen gözaltında, 2 bin 635'i tutuklandı.

Haber 5: https://www.gazetevatan.com/gundem/ihrac-edilen-ogretmenlerin-il-il-dagilimi-986291

15.09.2016 tarihli haberFETÖ'nün en

iyi örgütlendiği alan olan eğitimde ihraç edilen öğretmen sayısı 28 bin 163 olarak belirlendi. 14 bine yakın

öğretmenin ..

Haber 6: https://www.yenisafak.com/gundem/en-fazla-ihrac-emniyette-3443669

29 Ocak 2019 tarihli haber. OHAL Komisyonu?nun raporunda KHK?lar ile ihraç

edilen toplam 125 bin 678 kişiden 41 bin 77?sinin İçişleri Bakanlığı personeli

olduğu ortaya çıktı. İhraçlarda ikinci sırayı Milli Eğitim Bakanlığı aldı.

İçişleri Bakanlığı 41 bin 77, Milli Eğitim Bakanlığı 33 bin

716, Milli Savunma Bakanlığı 13 bin 410, YÖK/üniversite 7 bin 323, Sağlık

Bakanlığı 7 bin 299, Adalet Bakanlığı 6 bin 994, Başbakanlık 4 bin 384, Maliye

Bakanlığı 2 bin491. KHK'larla en fazla rütbe sökme işlemi de yine Emniyet?te

gerçekleşti.

Haber 7: https://www.sehrivangazetesi.com/mebden-kac-kisi-ihrac-edildi-kac-kisi-goreve-iade-edildi-iste-resmi-aciklama

24 Ocak 2016 tarihli haber. ETÖ

operasyon ve soruşturmaları çerçevesinde Bakanlık bünyesinde 28 bin 163

personelin ihraç edildiğini, 20 bin 88 personelin açığa alındığı ..

Haber 8: https://www.haberturk.com/gundem/haber/1288239-mebde-feto-temizligi-sona-yaklasti

27.08.2016 tarihli haber. FETÖ soruşturması kapsamında kamuda 80 bine yakın

memur açığa alındı.

Bu aşamada da meslekten atmalar olacak. Ancak FETÖ ile

geçmişte bağlantısı bulunan ve 17-25 Aralık?tan sonra ilişkisini sonlandırdığı

tespit edilen personele maaş kesme ve kademe ilerleme cezası verilecek.

Haber 9: https://basin.adalet.gov.tr/amp/4-bin-fetocu-hakim-savci-ihrac-edildi

Hakimler ve Savcılar Kurulu, 16 Temmuz 2016 tarihinden bu güne kadar değişik

zamanlarda almış olduğu 20 karar ile 4360 hakim veya savcının ihracına karar

vermiştir. Söz konusu sayı içerisinde ihraç edilen 140 Yargıtay üyesi ve 48

Danıştay üyesi ile 5 Hakimler ve Savcılar Kurulu üyesinin ismi de yer

almaktadır.

Haber 10: https://www.bloomberght.com/yildirim-albay-ve-asagi-rutbelerin-yuzde-60-80i-bunlardan-1906321

14 Ağustos 2016 tarihli haber: Başbakan Yıldırım:Albay ve aşağı rütbelerin

yüzde 60-80'i bunlardan. Başbakan Binali Yıldırım, "Albay ve aşağısı

rütbelerde oran yüzde 60-80 arasında değişiyor" dedi.

freef, 1 hafta önce

Gelelim, Disiplin Affı isteyenlere Soruşturma Açtıran amirlere, Ceza alanları teftiş eden - delil toplayan müfettişlere ve ceza veren üt amir ve komisyonlara.

Yakın zamanda kıdem cezası alanlar için bir şey diyemem ama benim ceza tarihim 2016. Yani darbeden hemen önce veya sonra. Çünkü tebliği 2016 Aralık ama ben cezamı darbeden önce öğrenmiştim.

Bizim souşturmamaız 2015 te başlamıştı. Konu: Amirine, memuruna hakaret idi. Korkmayın adam öldürmekdi, yolsuzluk yapmadık. Üstelik amüre memuruma da hakaret etmedim. Bir alt ceza olan maaştan kesme de verilemdi ve o güne kadar bir tek sorulturmam da yoktu. Yani bir alt ceza verilmeliydi.

Eğer fetönün adamı olsam 2015'te bana sorulturma açarlar mıydı, tabii ki hayır.

Çünkü o yıllar sarı partinin deyimiyle devletin tamamen ele geçirilmiş olduğu yılar idi. Hatta o günü Başbakanı Binali yıldırım, ordunun biel yüzde 82'sinin fetöcü olduğunu darbeden sonra söyledi.

Bir MEB personeli olarak MEB e dönelim.

2014 yılında MEB'teki tüm yöneticiler Bakan Ömer Çelik tarafından görevden alındı. Gerekçe olarak da öğretmenliğin asli meslek olduğunu, yöneticiliğin ise 2. görev olduğunu tekrar atanmanın gerektiğini söyledi ve tekrar atamalar oldu.

15 Temmuz 2016 darbesinden somnra tekrar atamalar oldu. Çünkü fetö ile iltisaklı olanlar atıldı. Bu bahaneyle yöneticiler tekrar değiştirildi. Sorun görülmeyip eğiştirlmeyenler için 4+4 sistmi getirlerek yerleri değiştirildi.

Bunları niye mi anlatıyorum? Bana ve bize ceza verenlerden kim atıldı, kim kaldı bunun hesabını kim soracak?

BUNLARIN BİZE VERDİĞİ CEZALAR, sorgulanmadan, doğru mu yanlış mı, kumpas, anlaşılamadan üstümüze yapışıp TA BUGÜNE KADAR GELDİ. Ve şimdi kıdem ilerlemeniz var diye başöğretmen ve uzman öğretmen unvanlarından uzak tutulıuyor, her ay 8-13 bin TL kadar eksik alıyoruz.

Bir de ceza lamanın verdiği yüz karası.

Örneğin beni,m cezamı onaylayan İlçe MEM Müdürü, yolsuzluktan birkaç sene sonra atıldı. Adam bir alt ceza vermeyi bile kabul etmemişti.

Gelelim mahkemelere. Bu cezalarımızın çoğu idari ve adli yarıya da gitti.

Mahkemelerdeki hakimler ve savcıların da belki tamamına yakını fetöden atıldı ama bizim cezalarımız baki kaldı ve halen acısını çekiyoruz. Oysa o kadar memur, öğretmen ve yönetici fetöden atıldığına göre bizim adımız geçmediğine göre gayet masumduk.

Ama sarı partinin liderleri ve yöneticiler ve sarı sendikacılar, davalar bile tekrar görülmeden, soruşturma dosyaları tekrar açılmadan YIRTTILAR. Neden ? Şaibeli bir dönemdi, devlet ele geçirilmişti. Ne demek tekrar o konuya girmekti? Ama bize gelince duruldu nedense.

Bir darbe oldu ve ardından af gelmedi. Dünya tarihi yazmamıştır. Bizim tarihimizde de hep önemli olaylardan sonra af gelmişti. çünkü darbe, devleti ele geçirdi, dediğiniz tarafından veya onlara karşı oluyorsa öncesi kadük kalmaz mıydı? Ama işlerine gelein yani kendilerini kurtardıkları için bir memur affına gerek duymadılar ve hala o akıldalar. Yazık değil mi, ayıp değil mi?


freef
Genel Müdür
02 Temmuz 2025 11:33

Ülke af cenneti haline getirildi, yukarıda anlattım, sarı parti zamanında bir genel affa gerek bırakılmadı ki genel affın eki durumunda olan bir memur affına ihtiyaçları olsun.

Bunların son 23 yıllık zamanında 15 tane mali af çıktı.

6 tane öğrenci affı çıktı.

9 kez imar affı çıktı.

2002'den beri ihale yasası bile 200 kez değişmiş.

Otomatik ceza indirimleri, şartlı tahliyeler vs. sizin olsun. Daha geçen ay çıkan 10. Yargı için Adaleyt Bakanı, amacın cezasızlık algısının giderilmesi olduğunu söyledi ve kendi basınları bu paket ile 10 bin kişinin daha tahliye edileceğini söyledi.

Bu çelişlkiler kendilerini eseridir. Söz vermelerine rağmen devletin has evladı olan kendi memuruna gelince duruyorlar. İşte bu başlığın amacı bu durmayı sorgulamak ve bunun nedenlerini ortaya koymaktı. Aflar ile ülkeyi bu hale getirdikten sonra algı deyip kurtuluyorlar ve kendilerinden olmayanlara kıyıyorlar. Bilmem anlatabildlm mi bilemiyorum?

Devlet kadroları önce Kemalst ve ülkücü idi, tasfiye edildiler, yerlerine cemaatçiler geldi. Onlar 2014 - 2016 arası tasfiye edildiler, yerine Davutoğlu (Bşb.) ekibi geldi. 15 Temmuz sonrası ise yüzde 100'e yakın olmak üzere bürokrasi, emniyet, yargı ve okul yöneticilerine kadro tekrar değişiklik yaptılar. Ama bunların tasarrufları sadece bizim üzerimizde geçerli ve doğru (!) kaldı.

Her darbe sonrası bir af olurdu. Olmak zorunda değil, Birleişmiş Milletlerin ve dünya devletlerinin anayasalarının böyle bir af mecburiyeti yasaları yok elbet. Ama ortada bir darbe varsa, birileri birilerini tasfiye ediyor demektir. Ortada yanlış bir şeyler var demektir. Gelen ekip kendini ve yandaşlarını veya gerçekten zarar görmüş insanları arf dışında aklayamazlar. Ama bizimkiler, tüm dosyaları toptan kapattılar. Bunlar paralel yapıdır, bu dosyalara bakılmaz, devlete vıcık vıcık sızmişlar, hala da bir kısmı görevdedir, hangi birinin davasını göreceğiz, ayaklarına her şeyin üstüne bir sünger çektiler.

Ama bizim gibi iki tarafın da borusunu öttürmeyenlerin cezası baki kaldı. 2016'da darbe olmuş, sene 2025 ve her ay 13 bin Tl (330 dolar şu an) eksik alıyoruz.

Yukarıda dediğim gibi ülkeyi bitmez tükenmez aflar ile ateşe atıp algı diye tekrar af çıkartıyorlar ve halkın hiçbir şeye inanacının kalmamasına neden oluyorlar.

Dün bir anket açıklamndı. ASAL Araşırma Şirketi'ne ait. Halkın kurumlara olan güvenini ölçüyordu. Yargıya güven yüzde 1,5.

Bu yargı ve onun bir benzeri olan teftiş kurulları, memura disiplin cezalarını doğru vermiş midir sizce?


freef
Genel Müdür
03 Temmuz 2025 11:14

Memur affı gelir mi?

Bu soruya yanıt vermeden önce bir fıkra anlatayım.

Cumhurbaşkanı Demirel'e gazeteciler sormuşlar: Ekonominin gidişatı nasıl?

Cevap vermiş:

Kısa olarak cevap verirsem iyi, uzun olarak cevap verirsem iyi değil.

:)

Yani... Memur affı kısa cevap çıkmaz, uzun cevap çıkmaz diyemem.

Çıkarsa Normal şartlarda nasıl çıkar? 4 şekilde çıkar:

1. Bir Öcalan affında her kesimi içeren bir af görüntüsü vermek için tepkileri azaltmak babında memur affı tam o zaman çıakbilir.

2. Veya siyasi elitin görev süresini uzatacak bir anayasa değişiminde cezalı memurların da oyunu almak torba pakete bu memur affını ekleyebeilirler.

Böyle bir şey olup olmayacağı için memur affını şu an çıkarmak işlerine gelmez. Kediye ciğer ile kedinin ayağınıza sürtünmesi karşılıklı olur. Ciğeri alıp giden kedi görmek istemezler.

3. Bitten yağ çıkarmak diye bir deyim var ya, çok cimriler için kullanılır. Yani af bekleyen memurun defalarca oyunu / desteğini almadan af getirmezler. Birkaç seçim malzemesi yapıp köşeye sıkışmadan olmaz.

4. Muhalfi partiler buy memur affı meselesini gündeme getiri ve seçimden sonra çıkaracağız derlerse, mevcut iktidar onlkara malzeme vermemek için hemen çıkarabilir. Bunun için muhalefeti de bu af için konuşmaya davet etmek lazımdır.

Bu haliyle durduk yere çıkabilir ama çok küçük ihtimal. 2 şekilde böyle çıkabilir:

1. Biz söz vermiştik, ayıptır, onurumuz var, deyip bir sabah bir toplu paketin içine koymaları lazım. Olmaz mı, olur ama yüzde 10 ihtimal.

2. Ya da yeni bir toplu sözleşmeye eklemeleri lazım. Şu an talepleri toplanan toplu sözleşmeler, 2026 - 2028 için. 1 Ocak 2026'dan, 2029 1 Ocak'ına kadar geçerli olacak bir toplu sözleşmedeki memur affı paketi bu zübüklere tam 2.5 yıl kazandırır. Yani Temmuz 2025'ten, 1 ocak 2029'a kadar süre tanımış olur. Yapsalar bile çok kaybımız olur. Yani öğretmenlerin uzman ve başöğretmenlik tazminatlardan çok kayıpları olur, demek istedim.

...

Peki bu ayak oyunlarına nasıl karşı koyulur.

Elcevap: Muhalif olarak. Ama sadece oy ile değil. Her yerde muhalif bir milletvekili gibi bunlara aykırı davranarak. yorum yazarak, karşıt herhangi bir partiye oy toplayarak vs.

Memur affı çıksa da çıkmasa da böyle yapmak lazım.

Gerçekten suç işleyip atılmaktan kurtulup kıdem cezası ile yırtanlara bu sözüm geçerli değil. Onlar yalvarabilirler. Yandaş da kalabilirler. 2. kez kurtarılmayı istemek hakları var tabi.

Forumda bunu gündemde tutanlar, başlıkları güncelleyenler, sağa sola mail - tweet atanlar doğru yapıyorlar. Gündemde kalmak lazım. SDöz verip tutmayanlara, liyakati bozanlara, kendi yandaşını seçip yükseltip koruyanlara tek taraflı yalvarmak, onların tuzak kurmasına neden olur, her yere yazmak lazım.


freef
Genel Müdür
04 Temmuz 2025 00:52

Adli yargıda adi suçlar için gelelim otomatik indirimlere: Devlet, memurundan esirgediği merhameti adi yani yüz kızartcıcı suçlar (Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflas...) ve diğer suçlar (adam öldürme, uyuşturucu, yaralama gibi suçlar) için indirimler aşağıda vardır.

Bu suçlar memura verilen disiplin cezalarının konusu bile değildir. Doğrudan atılmadır. Af gelse bile affın konusu bile değildir.

Memura verilen cezalar, kurumda hakaret etmek, sarhoş gelmek, izinsiz birkaç gün gelmemek, verilen görevi geciktirmek gibi kabahatlerdir. Bunları yapıp yapmadıkları da tartışmalıdır. Tüm amirlerin torpille atandığını herkes biliyor. Teftiş kuruları ve yargının hali ortadadır. Bir de size ceza verenlerin veya soruşturma açanların fetöden veya başka neden atıldıklarını düşünün. Adam hırsızlıktan atılmış, otomatik indirim almış, onun bana verdiği birine hakaret ithamından aldığım kıdem cezası indirim olmaksızın 9 yıldır üstüme yapıştı kaldı. İşle bak siz. Adam terörden atılmış, yaptığı teftişten senin aldığın ceza aynen duruyor, akla zarar.

Aşağıda otomatik indirimler var.

SONRASINDA İŞLENEN SUÇLAR İÇİN İNFAZ HESAPLAMASI- 2025 GÜNCEL SUÇLAR

TOPLAM CEZA SÜRESİ DENETİMLİ

SERBESTLİKLE TAHLİYE SÜRESİ (ÖZEL SUÇLAR)

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis: 29 Yıl

Müebbet Hapis: 23 Yıl

20 Yıl Hapis: 12 Yıl 4 Ay 1 Gün

19 Yıl Hapis: 11 Yıl 8 Ay 3 Gün

18 Yıl Hapis: 11 Yıl

17 Yıl Hapis: 10 Yıl 4 Ay 1 Gün

16 Yıl Hapis: 9 Yıl 8 Ay 3 Gün

15 Yıl Hapis: 9 Yıl

14 Yıl Hapis: 8 Yıl 4 Ay

13 Yıl Hapis: 7 Yıl 8 Ay

12 Yıl Hapis: 7 Yıl

11 Yıl Hapis: 6 Yıl 4 Ay

10 Yıl Hapis: 5 Yıl 8 Ay

9 Yıl Hapis: 5 Yıl

8 Yıl Hapis: 4 Yıl 4 Ay

7 Yıl Hapis: 3 Yıl 8 Ay

6 Yıl Hapis: 3 Yıl

5 Yıl Hapis: 2 Yıl 4 Ay

4 Yıl Hapis: 1 Yıl 8 Ay

3 Yıl Hapis: 1 Yıl

2 Yıl Hapis: 4 Ay

1 Yıl Hapis: YATARI YOK DOĞRUDAN TAHLİYE


freef
Genel Müdür
04 Temmuz 2025 01:03

Affa karşı olan, cezasızlık algısından şikayet eden devletimiz yine de suçlulara MÜŞFİK davranabiliyor. Bir şans daha veriyor. Tıpkı mali, öğrenci, ihale, trafik, terörbaşına umut hakkında olduğu gibi. Aşağıda indirimler var.

Ev Hapsi Hangi Suçlara Verilir?

Kaçma, delilleri yok etme, tanıklara baskı yapma vb. ihtimallerin bulunduğu durumlarda, sanık ya da şüphelinin bu eylemleri gerçekleştirmesini engellemek için ev hapsi uygulanır. Hangi durumlarda ev hapsi verilir? sorusuna bu şekilde yanıt verebiliriz. Öte yandan ev hapsinin uygulanması ile ilgili herhangi bir suç kısıtlaması bulunmamaktadır. Tüm suçlar için ev hapsi uygulanabilir. Ancak ev hapsi adli kontrol tedbiri en çok uyuşturucu ticareti, silahla kasten yaralama, yağma, hırsızlık, cinsel suçlar ya da yasadışı bahis oynama vb suçlarda uygulanmaktadır.

Koşullu Salıverilme (Şartlı Tahliye) Şartları Nelerdir?

Koşullu salıverilme (şartlı tahliye) kurumundan yararlanmak için karşılanması gereken şartları sıralayalım:

Hükümlü, hakkında hükmedilen hapis cezasının belirli bir bölümünü cezaevinde infaz etmelidir.

Hükümlü, ceza infaz kurumunda (cezaevi) ?iyi halli? olmalıdır.

Hükümlü hakkında, koşullu salıverilmesi yönünde mahkeme kararı verilmelidir.

Şartlı tahliye kararı, hapis cezası alan kişinin cezaevinde kaldığı süre içerisinde iyi halli olması ve topluma adapte olabileceği kanaatinin oluşması durumunda verilir. Bu durumda sanık, cezasının kalan kısmını cezaevi dışında çeker.

Mesela, hırsızlık sebebiyle 5 yıl hapis cezasına çarptırılan hükümlü, hapis cezasının 1/2?si olan 2,5 yılını cezaevinde çektikten sonra şartlı tahliyeden yararlanabilir.

Kasten öldürme suçları sebebiyle süreli hapis cezasına mahkum edilenler

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan dolayı süreli hapis cezasına mahkum olanlar

İşkence suçu nedeniyle süreli hapis cezasına mahkum edilenler

Eziyet suçundan ötürü süreli hapis cezasına mahkum olanlar

Cinsel saldırı (TCK md.102/1, maddenin ikinci fıkrası hariç), reşit olmayanla cinsel ilişki

fıkrası hariç) ve cinsel taciz (TCK md.105) suçları sebebiyle süreli hapis

cezasına mahkum edilenler,

Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar nedeniyle hapis

cezasına mahkum olan çocuklar | TCK md.102 ? 103 ? 104 ? 105,

Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan ötürü

süreli hapis cezasına mahkum edilenler | TCK md.132 ? 133 ? 134 ? 135 ? 136 ?

137 ? 138,

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan

dolayı hapis cezasına mahkum olan çocuklar | TCK md.188,

Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları sebebiyle

süreli hapis cezasına mahkum edilenler | TCK md.326 ila 339.

Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgüt

faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında

giren suçlar sebebiyle mahkum edilen çocuklar ile Devlet İstihbarat Hizmetleri

ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamında giren suçlar dolayısıyla mahkum

edilenler hakkında şartlı tahliye oranı 2/3?tür.


freef
Genel Müdür
04 Temmuz 2025 01:18

Aslında devletimiz, kıdem cezası ve daha altı ceza alan memura da müşfik. Haklarını yemeyelim. Benim buraya yazma amacım, 2023'te çıkan Öğretmen Kariyer Yönetmeliğine göre kıdem cezası olan öğretmenlere uzman ve başöğretmen unvanı verilmemesidir. Uzman öğretmen olan kişi 2025 Temmuz itibariyle her ay 10 bin Tl ( 250 dolar), baş öğretmen 14500 Tl kadar (400 dolar) eksik alacak.

Dediğim gibi devletimiz sağolsun. Memur cezalarının kınama, maaştan kesim gibi cezaları için bu unvanların kullanılmasına ve bu ücretlerin alınmasına bir engel koymamış.

Hatta 2024'ten önce uzman öğretmen olanların kıdem ilerleme cezası veya daha alt ceza almaları bile bu unvanlarını kaybetmelerine ve ek ücret almalarına mani olmayacak.

Hatta 2024'ten itibaren uzman ve başöğretmen olan ve bu tazminatı alanlar, artık kıdem ilerlemesi veya alt (diğer tüm) cezaları alsalar bile etkilenmeyecekler. Çünkü kazanılmış hakları oldu.

Olan benim gibi 2023 öncesi ceza alanlara oldu. Unvan sınavı bize denk gelmedi geçmişte, yani unvanımız ve tazminatımız yoktu. 2023'te çıkan yönetmelik de, sen gelme lan, ayı dedi. Yani cezanı çek gel, sınava bile giremezsin, dediler.

Kaldık ortada.

https://www.youtube.com/watch?v=u-wSTNSW6Ww


freef
Genel Müdür
04 Temmuz 2025 11:19

Disiplin affı için her yere, her tarafa mesaj yazalım. Sadece iktidara değil muhalefete de...

Yetmez. Yetmez. yetmez...

Her haberin, her yolsuzluk haberinin, her orman yangının, her fakirlik haberinin, her liyakatsiz atama haberinin altına da yorum yazalım. Korkmayın, demokratik ülkedeyiz, hakarete girmeden, sivil anayasal hakkımızı kullanalım.

Kızgınlığımı, teessüflerimizi, isteklerimizi belirtip kendilerine gelmelerini, hakkımızı vermelerini, uyanıklığa kaçmamalarını... isteyelim. Buna hakkımız da var haddimiz de.

Desinler ki: Bu memur affı diyenleri kendimize düşman ediyoruz."

Desinler ki "Birkaç seçim oylarını alalım." demeyelim. "Bunlara af getirsek de getirmesek de bize gücenmişler, artık oy vermezler, her biri belki 10 kişiye de oy verdirmez, sayıları yüz binlere gidiyor."

Desinler ki "Toplumsal muhalefet yapan bu okumuş insanları unutmayalım, herkese af getirdik, bir bunlar kaldı. Bunlar, öyle bugün yarın diye oyalayıp oyunu aldığımız on milyonlarca cahil - gariban tabanımız değiller."

Desinler ki "Biz bunların amiriyiz, bizi eleştiremeseler deyip geçemeyiz; çünkü onlar da bizim memurumuz, onları da korumalıyız. Sadece torpillilerimize sahip çıkarak bunca insanı kendimize hasım ediyoruz. Artık istediklerini versek de dönmeyecek duruma gelmek üzereler."


freef
Genel Müdür
04 Temmuz 2025 12:44

Memura disiplin cezası vermenin dayanılmız hafifliği...

Bu 23 yıl, herkesin her suçunun affediği ama devletin kendi memuruna ceza vermek için can attıığı yıllar olarak tarihe geçecek. Haberler bile şöyle veriliyor artık.

Umut hakkı unutulmasın, mahkuma af, cezalara af, vergi affı, şartlı tahliye genişliyor, bu torba yasayla 10 bin kişi daha ailesine kavuşuyor, müjde cezalar siliniyor, pandemi cezaları kalktı, müjde iyi halden 3/2 ceza kalkıyor, 5 kişiyi öldüren adam şartlı tahliye ile çıktığı gün ailesini katletti, 10 bin terörist bu af ile serbest kalacak, havaalanını bombalayan ömür boyu hapis alan kişiler serbest kaldı ve hacca gitme izni aldılar, uyuşturucu satmaktar içeride olan kişi uyuşturucu satmak suçüstü yakalandı bunlar neden dışarıda bilinmiyor, erten tahliye olabilir haberleri...

Memura disiplin cezası nasıl verilirse yargıdan dönmez, memura cezayı geçiş yaptığı kurum mu soruşturma açan kurum mu verir, memurun disiplin cezası sicile nasıl işlenir, kim işler, memur göreve geç gelirse hangi ceza verilir, memur işten erken ayrılırsa bir üst ceza nasıl verilir, ilh...


freef
Genel Müdür
05 Temmuz 2025 14:12

İktidar partisinin adı Adalet ile başlıyor.

Yer aldığı sitenin adı memurlar ile başlıyor.

Biz bunları görüyoruz bu ülkede.

Sizce de bir yanlışlık yok mu?

freef, 6 gün önce

Memura disiplin cezası vermenin dayanılmız hafifliği...

Bu 23 yıl, herkesin her suçunun affediği ama devletin kendi memuruna ceza vermek için can attıığı yıllar olarak tarihe geçecek. Haberler bile şöyle veriliyor artık.

Umut hakkı unutulmasın, mahkuma af, cezalara af, vergi affı, şartlı tahliye genişliyor, bu torba yasayla 10 bin kişi daha ailesine kavuşuyor, müjde cezalar siliniyor, pandemi cezaları kalktı, müjde iyi halden 3/2 ceza kalkıyor, 5 kişiyi öldüren adam şartlı tahliye ile çıktığı gün ailesini katletti, 10 bin terörist bu af ile serbest kalacak, havaalanını bombalayan ömür boyu hapis alan kişiler serbest kaldı ve hacca gitme izni aldılar, uyuşturucu satmaktar içeride olan kişi uyuşturucu satmak suçüstü yakalandı bunlar neden dışarıda bilinmiyor, erten tahliye olabilir haberleri...

Memura disiplin cezası nasıl verilirse yargıdan dönmez, memura cezayı geçiş yaptığı kurum mu soruşturma açan kurum mu verir, memurun disiplin cezası sicile nasıl işlenir, kim işler, memur göreve geç gelirse hangi ceza verilir, memur işten erken ayrılırsa bir üst ceza nasıl verilir, ilh...


freef
Genel Müdür
05 Temmuz 2025 20:56

(Dışarıdaki Suçluya gelince...) :

Herkes her suçu işleyebilir; insandır kusur işler.

Ne olmuş yani uyuşturucu içtiyse veya sattıysa.

Adam dediğin ne var, sen öldürmesen kendisi ölecekti nasılsa.

Bebek katili demeyin alınıyor öndercik.

Trafik kazası kaderin suçudur, sal gitsin herifi.

Hırsız niye hırsızdır, çalmasını bilmeseydi fakir olurdu.

Yan kesici dediğin bir zavallı şaşırmıştır, gönder gitsin.

Evini kundakladıysa sen de yanmaz malzeme kullansaydın.

İki tokat attı sahteden ölmüşsündür.

Cinsel dokunulmazlık da ne, biz herkese dokunuruz.

İstismar ettiysem sen de ettirmeseydin.

Kaçakçılık yaptıysa kşm görmüş, gören olsa kaçakçılık olmazdı.

Yağma da neymiş, baskın basanındır.

Devlete karşı suç işlediyse işledi, ben devletim, affettim, koyarın gitsin ipini.

Depremde milyon ev yıkıldıysa, yüz binler öldüyse Allah yazdığı için öldü, ne alaka benim memurumla, belediye başkanımla...

Ormanı yandıysa biri yanlışlıkla yakmıştır, saray uçaklarından birini verip sayı eksiltemem, manzaranın tadını çıkarın.

...

(Yandaş olmayan memura gelince...) :

Gel bakalım, sen neden geç geldin, al sana 5 yıllık kınama.

Tartışma da ne, medeni insan yakışıyor mu, al sana aylıktan kesme cezası, 5 sene kıpırdama yerinden.

Ha sen 4 gün gelmedin işe, 10 yıl geçerli kıdem ilerleme cezası, her ay 14500 Tl az al, bir daha tekrar ederse atarım ha.

Geç mi geldin, adam olsan bu affedilmez hatayı yapmazdın.

İşyerinde sızlandın ha, huzuru bozmaktan al sana bomba gibi ceza.

Bir de memurlar.net gibi sitelerde af af diyormuysunuz sizi i..kler sizi.

Bunca cezasızlık ortamında utanmadan af mı istiyorsunuz.

hem suç işleyip hem ağzınız laf mı ediyor, demeseydin arkadaşım sen de amirine ben bunu yapmak istemiyorum, çek cezanı.

Biz önümüze geleni affdemeyi ki, marko paşa kıyız biz, git cami kapısına dilen.

Memursan memursun, sırada bekleyen 6 milyon KPSS'li, 1 milyon da öğretmen adayı var. Cezanı beğenmediysen istifa edebilirsin.

...


freef
Genel Müdür
05 Temmuz 2025 21:08

Yukarıda bir cümle eksik yazdığım için özür diliyorum. Şunu eklemem lazımdı, eklememişim, tekrar özür diliyorum arkadaşlar, tamam suç benim, hemen düzeltiyorum, kusura bakmayın lütfen, biraz haddimi aştım, tekrar affederisiniz, işte ekledim siyah yeri:

"Memursan memursun, sırada bekleyen 6 milyon KPSS'li, 1 milyon da öğretmen adayı var. Cezanı beğenmediysen istifa edebilirsin. Yerine bekleyen teşkilattan, ocaktan, bucaktan, sendikadan, trol kadrosundan yüz binler var, mülakatla alırız olur biter."


freef
Genel Müdür
05 Temmuz 2025 21:44

Forumdakilerin hayalleri ve gerçekler:

HAYALLER

- Gel bakalım .. Bey. Biz bu memurlara geçen sene af getirdik ya, neden hala af af diyorlar. yine mi kabahat işleyenlerin sayısı artmış?

- Efendim, geçen sene af getirmedik, size yanlış aksettirmişler.

-Ne demek af getirmedik, olur mu öyle şey? Söz verdik ya, sarı sendikamız da toplu sözleşmede buna imza attı ya!

- Efendim, biraz geciktirmek zorunda kaldık, toplumda cezasızlık algısı vardı, biraz daha geciktirmekle sözümüzü bozmuş olmayız diye düşündük sadece.

- Olur mu öyle şey evladım, 17 yıldır çıkmamış bu memur affı, biz bu arada kimlere - nelere af getirdik. Bizim de bir onurumuz var, bizim de bir sözümüzün değeri var. Bu çocuklar artık küser muhalif saflarına katılırlar, bunlar bizim kendi memurumuz.

-Ne yapalım efendim.

- Yarın sabah basın yayına duyurun, 1 ay içinde ilk torba yasayla bu memur affını çıkaralım. Aldığım duyuma göre bazı öğretmenler uzman ve baş unvanlarını alamamışlar, benim neden haberim olmaz, kayıplarını da telafi edelim, eşit işe eşit ücret, bir anayasal hak ve insan haklarının bir gereğidir. Bizzat bu işimn ben takipçisi olacağım.

-Emredersiniz.

GERÇEKLER

- Yav 3.5 Ali Bey, bu suçlu memurlar daha ne diye af af diye ağlıyorlar, forum köşelerinde falan.

- Biz ağlama taşıyız ya efendim, hem suçlular hem güçlüler. Bunların işlediği suçu tarih yazmamıştır.

- Affetmedik kimseyi bırakmadık, bir de bunları affedersek topluma ne deriz.

- Aynen öyle efendim, cezaların ı çeksinler, huzur bozan fitnecileri dinimiz de sevmez, devletimizin işleyişi bozan hainlere yer yok içerimizde.

-Bunlardan oy kaybetmeyelim sakın.

-Bir şey olmaz. Sadece bizim kapımızda zırlıyorlar. Bir yere gidemezler. Oy vermeye mecburlar. Bir iki defa daha oylarını alalım, bakarız bir çarelerine.

- Ne diye her sendikamıza, gazetemize, merkezimize yazıp duruyorlar, sıkılmıyor musunuz ısrarlarından.

- Bıktık, artık cevap da vermiyoruz. Arada bir gazetelere falan memur affı hazır, haberlerini taktik icabı atıyoruz ya, umutlanıyorlar işte.

- Bunlar bizim taraftarlar mı ki?

- Bizim taraftarlar erdemlidir, suç işlemezler. Ortada bir ceza yoksa, suç da yok demektir, değil mi efendim?

- Aynen öyle. Neyse siz sallamaya devam edin bunları. ileridebir toplu affın içine sokar desteklerini alırız. Kalplerinikırmayın, siyaset yapın yine.


freef
Genel Müdür
06 Temmuz 2025 17:20

Aslında ben affa karşıyım. Aklı başında olan herkesin de affa karşı olması lazım. Sadece yönetim ve devlet olarak ahlaki, dini, milli ve insani sakıncaları çoktur affın. Günümüz çağdaş dünyasında da affın yeri yoktur.

Af, her şeyden önce bir insan hakları ihlalidir. Bana bir tokat bile atanın nesini affedeceksin ve ne hakla. Sen kimsin de affediyorsun. Ben seni beni yönet diye birkaç yıllığına seçmişim, sen bana zulmedeni, hakkımı yiyeni, beni soyanı, babamı öldüreni, en azından itibarımı yok edeni vs. affediyorsun.

Dinimiz İslam kısasa kısas emreder. İşlerin kan davasına dönmemesi, adaletin yok olmaması, kamu düzeninin sağlanması için suçlara belli cezalar tanımladığı gibi bunların EŞİT biçimde - adil ve zamanında uygulanmasını da emreder. Af bu zinciri taaaaa kökünden koparır atar.

İslam mezhepleri, sadece devlete karşı işlenen suçlara devlet yöneticilerinin af getirmesine cevaz vermişlerdir. Anladığım kadarıyla, bu affın da; büyük bir kamu yararı olması, suçlu kişilerin suçu terk etmiş ya da edecek şeklinde görünmeleri, şiddetin şiddeti doğurmaması için ve masum mağdur kişilerin zararının tazmin edilmesi ve tazminatların ödenmesi karşılığında, ahiret hesaabını ve dünyada halka karşı olur ya bir bedel ödenmesi riskini göze alarak çıkarılabilir olduğunu biliyorum. Ki bu şekil devlet afları istisnadır. Çoğu devletin kendisine karşı işlenen hırsızlık, asker kaçağı olma, padişaha baş kjaldırma gibi suçlar olduğunu biliyoruz. Böyşe bir devlet affı da tek kurşunluk bir silah gibidir. İşler daha kötüye giderse bu aflar, bunu çıkaranların başını da hep yakmıştır.

Devletin kendisine veya kişilere karşı affın çağdaş dünyada gelişmiş ülkelerde hiç yeri yoktur. Geri kalmış ve dikatatör ülkelrede görülen bu tip aflar, bir sonuç değil sebeptir. Bir iç savaş veya dış savaşla gelen toplumca suçluluk ve kirlenmişliği temizlemek, iç barışı tesis etmek veya yeni bir başlangıç yapmak, bir darbe sonucunda eski defterleri kapatmak ve suçlu suçsuzu ayırt edemedikleri için insanlara bir şans vermek, ekonomik çıkmaza giren ve vergi bile toplayamayan bir devlete af ile nefes vermek, bir diktatörün halkıyla barışması gibi nedenler ile bu geri kalmış ülkelerde aflar bir istisna olarak çıkarıldığı görülmektedir. Bunların faydasının mı, zararının mı daha fazla olduğu yine tartışılır. Kapsayıcılığı genel olmak kaydıyla, eşitliğe dikkat etmek şartıyla belki yeni başlangıçlara sebep olabilir. Olmazsa çıkaranlar daha kötü bir ülkeyi devralmışlar demektir. Ahiret hesabı da ayrıdır.

Bu aflar yerine geriye dönülmesi, dava dosyalarının açılması, hesaplara tekrar göz atılması daha doğrudur.

Yoksa cezasızlık algısına neden olur. Örneğin vergi o an için toplanır, bütçe coşar ama bir daha beklentiye neden olup ödeyenlerin de aptal yerine konulmuş hissine kapılmaları nedeniyle daha çok zarar verecektir bu af. Adli suçlar için de geçerlidir bu. Hapishaneleri boşaltmala dolması bir olur. Ahlaki çöküntüye, toplumsal yozlaşmaya, umudun yok olmasına, kişisel müteşebbisliğin sonunun gelmesine ve zalimlerin daha çok yer tutmasına neden olur. Adalet mülkün temelidir, cümlesinde mülk, devlettir, maldır, kamudur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasının tezahürüdür.

Bizimkiler 23 yıla defalarca mali, öğrenci, ihale, vergi gibi afları sığdırrıken bunda bile eşit davranmamışlardır. Adli afları ise otomatiğe bağlamışlardır. Sanki bilerek yapılıyor gibi binlerce yıllık Türk devletini, 1500 yıllık İslam toplumunu çürütmüşlerdir. Ve gariban memurun işe geç gelmek gibi affına gelince de cezasızlık algısını bahane ederek durmuşlardır.

Aklı başında bir yönetim burada eşitliği sağlayı af defterini kaldırması lazımdır. Memurun bir af alacağı, söz vermiş olanların boynunun borcudur. Bunu affa karşı olan biri olarak gocunmadan söyleyebilirim.


freef
Genel Müdür
06 Temmuz 2025 17:49

Şunu eklemeden de edemem. Memurların 657 sayılı DMK'da geçen cezaları devlete karşı işlenen şeylerdir. Suç bile değil kabahatlerdir.

Ne uyuşturucu ne cinsel taciz ve tecavüz ne hırsızlık ne adama öldürme ve yaralama gibi kişiye yönelik suçlardır. Bunları zerresini işleyenler zaten atılmakta ve adli kuvvetlere teslim edilmektedirler. Hatta devlet bu kişisel - yüz kızartcı suçları işleyenleri (eskide direk şimdi ceza indirimi ile bir şekilde) af etmektedir. Çağdaş ülkelerde böyle bir af olmadığı gibi İslam tarihinde de yoktur.

İslam mezheplerinin bazıları ictihad olarak devlete karşı işlenen hırsızlık, isyan, yol kesme gibi suçlara belli şartlara göre affa cevaz vermişlerdir.

Bizimkiler ağızlarında dini düşürmeyip kişisel suçları affedip, devlete karşı suçları affetmiyor, şu çelişkiye bakın. Hatta memurunki suç bile değil, iş yerindeki kabahatler olmasına rağmen. Bu kabahatler de bizi yönetenlerin atadığı LİYAKATSİZ KİŞİLERİN YÜZÜNDEN BELKİ DE ONLARIN İFTİRASI OLMA İHTİMALİ YÜKSEK OLAN BİR ORTAMDA OLMASIYLADIR. Önce ayağımızın altındaki zemin sağlam olmalı ki ayaklar kaymasın.

Önce iş barışı sağlayacaksın, önce adaleti tesis edeceksin, önce beni yönetenin benden daha vasıflı olmasını temin edeceksin, önce eşitliğe riayet edeceksin, sonra dirlik üzen sağlanacak. Akabinde bunu kim bozarsa bozsun onu cezalandıracaksın.

Olur ya bir af getirirsen de herkese uygulayacaksın. Söz verdiğine göre bir gereklilik var, demektir. Söz verdiğine göre bu bekleyenlerden bir menfaat sağlamışsın demektir. O zaman her onurlu insan gibi sözünü tutacaksın.

Geç gelen adalet adalet değildir. Ama her şeyin tam tersi yapılıyor. Sular tersine akıyor bu ülkede. Tarihe ve yaşadığımız çağa, her türlü değerlere ve değerlerimize zıt şeyleri görüyoruz. Ayaklar baş, başlar ayak olduğu gibi suçlular temiz, masumlar suçlu ilan ediliyor. Bunu da vatan millet diye diye, sözde manevi değerler adına yapıyorlar.

Yanlışsam yanlış deyin. Hatta siz gelmeden eski Türkiye'de iyi ve güzel olan çok şeyler bayağı bayağı vardı. Bizi bu forum sayfalarında dilenci durumuna düşürenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Bunları yaza yaza 10 yıllık cezamda 1 yıl kaldı.

Bunu herkes biliyor. Ki siz istediğinize daha en baştan yol verip istemediğinizi 10 yıl gibi bir ceza ile mimleyip maddi zarara uğratarak kendinize çeviriyorsunuz. Bunu herkes biliyor.

(Bu konuda yazacaklarım bu kadar. Arada bir güncellerim ki unutulmasın.)


freef
Genel Müdür
08 Temmuz 2025 12:31

Bugün (8 Temmuz 2025) okul idaresi okul öğretmen whatsapp grubuna Temmuz 2025 zamlı maaşların bordrosunu atmış.

Benimle derecesi aynı olan (1/4) öğretmen ile ben (1/4)im maaş farkıma bakın. Çünkü benim kıdem ilerleme cezam var.

1/4 Başöğretmen: 71000

1/4 öğretmen: 58000

Ama aynı işi yapıyoruz. Ama artık başöğretmen olan kıdem cezası alsa bile maaşı etkilenmeyecek ve unvanını taşımaya devam edecek. Ama bu yönetmelik çıkmadan (2022 sonu) önce uzman ve baş öğretmen unvanı alanları etkilemedi. Yani onlar da unvanı kullanabilip zamlı maaşları alabilecekler.

Lanet ediyorum sadece. adaletiniz bu mu?

Toplam 39 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi