CIMER'den 2. kez dilekçeyi yazmadan önce neden daha önce ben Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne ulaşıp bu konuyu ve ilgili mevzuat maddelerini direkt onlardan dinleyip sormadım diye düşündüm ve onlara da ulaşmıştım... Direkt olarak mevzuatın ilgili maddelerini hazırlayan kişiyle görüştüm ve tam istediğim cevapları aldım ve ne kadar haklı bir davanın peşinde olduğumu bir kez daha gördüm.
Anlattıklarımı duyduğunda cok şaşırdı ve nasil bu duruma geldiğine inanamadı. Teftiş Kuruluna yazın soruşturma açılsın falan dedi. Oysa zaten bunları yaptığımı duyunca yine inanamadı neden açılmadığına anlam veremedim.
Yeniden yazacağımı ve size de yönlendirilerek görüşünüzün alınıp sonrasinda İşlem yapılmasını isteyeceğimi söylemiştim. Görüştüğüm kişi de "bize gelirse görüşümüzü yazarız ama bunun ötesinde bir şey yapma yetkimiz yok zaten" denildi. Maalesef teftiş kurulu 2. dilekçemi de bunlara yönlendirmeyerek İL MEM?e göndermişti. Mesleki Eğitim'den görüştüğüm kişi o hafta izne çıktığı için tam 3 hafta o birimden birine ulaşamadım ve durumu öğrenemedim. O döndüğünde kendimi tanitip dilekçenin kendilerine gelip gelmediğini sordum ve gelmediğini söyledi... Yani Teftiş Kurulu işini yapmayıp dilekçeyi sadece IL MEM'e yönlendirerek benim 1 ayımı daha çaldı.
Süreç böyle saçma sapan dilekçe ve yazışmalarla geçtiği için bana tebliğ edilen görev tarihlerinde göreve başladım ve Koordinatörlüğü yaptım. Her ne kadar bu işin usulsüzce verildiğini bilsem de ileride yaşanabilecek baska gelişmelerde karşı tarafın eline koz vermemek için rapor alma veya görevi yapmama gibi bir yolu seçmedim.
3 haftalık koordinatörlük sonrasında, koordinatör müdür yardımcısı bana "istersen bu haftadan sonra tekrar izne çık sonraki 2 haftayı şu hocamız idare eder" şeklinde konuştu. Ben de "müdür beyle tekrar sorun yaşamak istemiyorum, neye göre sen gittin falan der, hiç gerek yok" dedim. O da bana "sorun yok, müdür beyle konuşmuştuk, gidebilirsin" dedi diye iletti... Hastane vs. randevulari aldığım için ve kızım o arada hasta olduğu için gitmedim...
Konuyu bazı kişilerle istişare ettim ve İL MEM'dekiler DAHİL bunların hepsini dava edip mahkemeye verdiğimde haklı bulunacağım kanaatine vardım. Zaten İlgili Mesleki Eğitim Müdürlüğü de bana teftiş kuruluna başvur ve soruşturma açılmasını iste "size yaz döneminde ek ders görevi karşılığında verilen bir işi zorla yaptıramazlar" 60 gün aralıksız izin hakkınıza siz istemeden dokunulamaz şeklinde zaten mevzuatta da açıkça yazan maddeden bahsetti... Elbette bunları zaten okumuştum, biliyordum ama bu ülkede adalet terazisinin nasıl bozulduğunu bizzat yaşayıp tecrübe ederek bir kez daha gördüm. Bu sene bu mevzu bu şekilde geçti...
Devamı sonraki mesajda...
CIMER'den 2. kez dilekçeyi yazmadan önce neden daha önce ben Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne ulaşıp bu konuyu ve ilgili mevzuat maddelerini direkt onlardan dinleyip sormadım diye düşündüm ve onlara da ulaşmıştım... Direkt olarak mevzuatın ilgili maddelerini hazırlayan kişiyle görüştüm ve tam istediğim cevapları aldım ve ne kadar haklı bir davanın peşinde olduğumu bir kez daha gördüm.
Anlattıklarımı duyduğunda cok şaşırdı ve nasil bu duruma geldiğine inanamadı. Teftiş Kuruluna yazın soruşturma açılsın falan dedi. Oysa zaten bunları yaptığımı duyunca yine inanamadı neden açılmadığına anlam veremedim.
Yeniden yazacağımı ve size de yönlendirilerek görüşünüzün alınıp sonrasinda İşlem yapılmasını isteyeceğimi söylemiştim. Görüştüğüm kişi de "bize gelirse görüşümüzü yazarız ama bunun ötesinde bir şey yapma yetkimiz yok zaten" denildi. Maalesef teftiş kurulu 2. dilekçemi de bunlara yönlendirmeyerek İL MEM?e göndermişti. Mesleki Eğitim'den görüştüğüm kişi o hafta izne çıktığı için tam 3 hafta o birimden birine ulaşamadım ve durumu öğrenemedim. O döndüğünde kendimi tanitip dilekçenin kendilerine gelip gelmediğini sordum ve gelmediğini söyledi... Yani Teftiş Kurulu işini yapmayıp dilekçeyi sadece IL MEM'e yönlendirerek benim 1 ayımı daha çaldı.
Süreç böyle saçma sapan dilekçe ve yazışmalarla geçtiği için bana tebliğ edilen görev tarihlerinde göreve başladım ve Koordinatörlüğü yaptım. Her ne kadar bu işin usulsüzce verildiğini bilsem de ileride yaşanabilecek baska gelişmelerde karşı tarafın eline koz vermemek için rapor alma veya görevi yapmama gibi bir yolu seçmedim.
3 haftalık koordinatörlük sonrasında, koordinatör müdür yardımcısı bana "istersen bu haftadan sonra tekrar izne çık sonraki 2 haftayı şu hocamız idare eder" şeklinde konuştu. Ben de "müdür beyle tekrar sorun yaşamak istemiyorum, neye göre sen gittin falan der, hiç gerek yok" dedim. O da bana "sorun yok, müdür beyle konuşmuştuk, gidebilirsin" dedi diye iletti... Hastane vs. randevulari aldığım için ve kızım o arada hasta olduğu için gitmedim...
Konuyu bazı kişilerle istişare ettim ve İL MEM'dekiler DAHİL bunların hepsini dava edip mahkemeye verdiğimde haklı bulunacağım kanaatine vardım. Zaten İlgili Mesleki Eğitim Müdürlüğü de bana teftiş kuruluna başvur ve soruşturma açılmasını iste "size yaz döneminde ek ders görevi karşılığında verilen bir işi zorla yaptıramazlar" 60 gün aralıksız izin hakkınıza siz istemeden dokunulamaz şeklinde zaten mevzuatta da açıkça yazan maddeden bahsetti... Elbette bunları zaten okumuştum, biliyordum ama bu ülkede adalet terazisinin nasıl bozulduğunu bizzat yaşayıp tecrübe ederek bir kez daha gördüm. Bu sene bu mevzu bu şekilde geçti...
Devamı sonraki mesajda...