Kamudaki liyakatsizliğin rezilliği bugün bir memur arkadaşımız kendini astı yazıklar olsun...

Haberde okuduğum doğruysa belediye başkanı kütüphaneyi lokanta yapıyor. Rahmetli itiraz ediyor tartışıyor emek var vs falan diye. Sonra belediye başkanı dediğini yapıyor. Rahmetli de müdürlükten alınıp memurluğa veriliyor. Sonuç intihar. Arkada başka şeyler donmediyse sebep bu.

Böyle bir olaya sebep olanlar nasıl rahat uyuyabiliyor, anlamış değilim. Bir kütüphaneyi, lokantaya çevirmek nasıl bir cehalet!

Liyakatsiz, hayatında kitap okumadığı değerlendirilebilecek birinin; emekle çabayla kurulan kütüphaneyi kebapçıya çevirip kurdelelerle açılışına katılarak (belki mekan sahiplerinden menfaat de elde etmiştir bilemem ama günahı boynuna), bu duruma isabetli olarak karşı çıkan bir kamu görevlisini şahsi hırsları için görevden alıp rütbe düşürmesi herkes için kaldırılabilecek katlanılabilecek bir durum değildir. Dünya hassas kalpler için cehennemdir denir ya gerçekten öyle. Aslında bu kişinin başkasının sebebi olmaktan ötürü uyuyamaması, vicdan azabından mahvolması vs. gerekir ama o hassaslıkta olan biri zaten baştaki eyleme onay vermez veya buna haklı olarak karşı çıkanı da kişisel algılayarak yetkisini aşıp cezalandırmazdı. Bariz şekilde söylediğimizin tersine davrananı alaşağı ederiz düzeninin somut ve duyulan yansımalarından. Duyulmayanlar daha çoktur eminim. Allah rahmet eylesin idealist Müdürümüze çok üzüldüm. Ailesi ve sevenlerinin başı sağolsun büyük sabır diliyorum :(

Cahil bir adam sırf zengin ve ailesi geniş diye belediye başkan adayı gösteriliyor bu ülkede. Ve en önemlisi iradesi zayıf, kime-neden oy verdiğini bilmeyen insanlar bu adama oy verip belediye başkanı seçiyor. Korkarım ki, merhumun ailesi bile bu kitap düşmanı cahil adama oy vermiştir. Yazık....

işin acı tarafı yerel yönetimin kamu idaresine müdahalesi.....sadece liyakat meselesi değil bu....

Aksaray?ın Eskil ilçesinde görev yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Kılıçer, öğrencilerin kullanımına tahsis edilen bir kütüphanenin lokantaya dönüştürülmesine karşı çıkmış, bu nedenle görevden alınmıştır.

Sayın Kılıçer, görevini yerine getirmekten, kamu kaynaklarının amacına uygun kullanılmasını savunmaktan başka bir şey yapmamıştır. Ancak bu haklı duruşu sonucunda uğradığı haksızlık, onu derin bir çıkmaza sürüklemiş ve maalesef hayatına son vermesiyle sonuçlanmıştır.

Bu üzücü olay, kamuda giderek artan liyakat eksikliğini, yönetimsel keyfiliği ve adalet duygusundaki aşınmayı bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Kamu yönetimi; adalet, hakkaniyet ve liyakat esaslarına dayanmadıkça, bu tür trajik olayların önüne geçmek mümkün olmayacaktır.

Bir eğitimci, sadece öğrenciler için en doğruyu savunduğu için cezalandırıldı.

Bir kütüphanenin lokantaya çevrilmesi kadar, buna itiraz eden bir yöneticinin görevden alınması da kamu vicdanını derinden yaralamıştır.

Bu olay, kurumların yalnızca mevzuatla değil, etik ilke ve vicdanla yönetilmesi gerektiğini açıkça göstermektedir.

Eğitim camiasının ve kamu yönetiminin bu acı olaydan gerekli dersi çıkarması en samimi temennimizdir.

Ruhu şad olsun.

#Liyakat #EğitimdeAdalet #İbrahimKılıçer #KamudaAdalet

Bir AKP klasiği.

Allah rahmet eylesin.Maalesef liyakatsizlik her yerde ve buna dur diyen yok.

İYİ YAPMIŞ KURTULMUŞ BU PİS DÜNYADAN. BEN DE AYNINI YAPACAĞIM .

açıkçası şu an intihar etmemek için zor tutuyorum kendimi. nereye kadar dayanabilirim bilmiyorum.

ne alakası var ak partiyle. eğer haber doğruysa oradaki belediye başkanı kabahatli. liyakatsizlikten bahsediyorsan izmire bursaya ankaraya bak, sular akmıyor çöpler toplanmıyor, ortalık lağım kokuyor, terlik koysalar yine de veririm diyenlerin yönetildiği yerler ortada. eğer kütüphaneden dem vuruyorsan, ak partinin bir çok yerde açtığı kütüphaneler, kültür hizmetleri ortada. hemen düşmanlığınızı kusacak yer arıyorsunuz.

Taraflı tarafsız bütün haber kanallarının bangır bangır duyurduğu bir haber konusunda "eğer haber doğruysa" demen bile zaten nasıl bir zihniyete sahip olduğunu gösteriyor. Belediye başkanının İlçe Milli Eğitim Müdürünü görevden alıp öğretmenliğe düşürmek gibi bir yetkisi var mı? Kesinlikle yok. Böyle bir tenzili rütbe ancak Milli Eğitim Bakanlığı düzeyinde bir yetkiyle yapılabilir. Düşün, bir belediye başkanı bir ilçe milli eğitim müdürünü görevden aldırtıp öğretmen yaptırabiliyor. Basit bir kişisel hırstan ibaret olmadığı da belli. Farklı 2 bakanlığın içinde olduğu organize bir rant meselesi olduğu ortada. İşte bu sebeplerle tam bir AKP pisliği demek tam isabet bir ifade olur.