Yürek Kırmızı Bir Güldür Seninle
Güzel duygular yeşerip
Gök tatlı yemişler verince
Gönül kanatlarını gerince
Gördüklerine gösterip
"Bu hal ne haldir? " diye
"Bu yol ne yoldur?" diye
Soramazsın ki...
...
Sen bayramlar kadar
Canlı ve güzelsin
Bazen yanık bir türkü
Bazen gazelsin
Can masmavi bir göldür
Yürek bir kırmızı güldür seninle
İstesen de istemesen de
Koparamazsın ki...
Ellerin bir çift beyaz kuş
Tanımıyor ki dur durak
Gönlümde pervaza durmuş
"Gel!" demişse dostun sana,
"Git!" demişse deli yürek
Bağlasalar da yerinde
Duramazsın ki...
Sen bayramlar kadar canlı,
Has bahçelerden güzelsin
İp nerde inceliverse
Daha sağlam bağlar sesin
Sen hep özümde özelsin
Ayıramazsın ki...
Bahaeddin Karakoç
Göklerde kartal gibiydim
Kanatlarımdan vuruldum
Mor çiçekli dal gibiydim
Bahar vaktinde kırıldım
Yar olmadı bana devir
Her günüm bir başka zehir
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım
Coşkundum pınarlar gibi
Sarhoştum rüzgarlar gibi
İhtiyar çınarlar gibi
Bir gün içinde devrildim
Ekmeğim bahtımdan katı
Bahtım düşmanımdan kötü
Böyle kepaze hayatı
Sürüklemekten yoruldum
Kimseye soramadığım
Doyunca saramadığım
Görmesem duramadığım
Nazlı yarimden ayrıldım
SABAHATTİN ALİ
Hepsini al, sevgilim, ne sevgi varsa bende,
Çoktan senin olmayan ne sevgi sağlarsın ki?
Gerçek der misin ona eline geçirsen de
Sevdiklerimin hepsi sende değil mi sanki?
Sevgilimi alırsan gerçek sevgi uğruna
Ses çıkarmam onunla keyif sürdüğün için;
Sevgilime sırt çevirip el uzatırsan ona,
Kendini aldatırsan suçun büyüğü senin.
Tatlı hırsız, yine de bağışlarım suçunu
Sen varımı yoğumu aşırsan bile benden;
Oysa daha acıdır, sevenler bilir bunu,
Güzel sürtük, kötülük iyi görünür sende;
Biz düşman olmayalım canevini söksen de.
Seninle Olmanın En Güzel Yanı | Can YÜCEL
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
?Seni seviyorum? sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek?
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana? Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek? Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak? Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi? Isırmazdım dilimin ucunu? Özlemezdim seni yanımdayken. Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda? Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize? Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki?
Ya aklın başka yerlerdeydi ya yüreğin?
Annesini kaybeden ve anne özlemi çeken herkese gelsin...
Sol Yanım Acıyor Anne
Merhaba anne, yine ben geldim
Merak etme okuldan çıktım da geldim.
Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama,
Ali okula gitmezsem annem çok kızar merak eder, demiştide onun için söylüyorum.
Geçen hafta ögretmen sağ elimde sarımsak,
Sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne, sağım neresi solum neresi,
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu simdi iyi biliyorum anne
Hani geçen geldiğimde, şuram acıyor, şuram işte demiştim de,
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne,
Bak şimdi söylüyorum.
Şuram işte sol yanım çok acıyor anne,
Hem de her gün acıyor anne, her gün
Dün sabah annesi ayşe;nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi. zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi
Bende ağladım ağladım işte utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi. düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne,
Dizim acımıyordu ama, sol yanım çok acımıyordu anne!
Bu gün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim, babam ben bilmem ki kızım dedi
Bari okula sen götür dedim.
Kızım iş dedi. bende bana ne dedim ağladım.
Kızım ekmek dedi babam.
Sustum ama , okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep annem beyazlara renkli çamasır katmadan yıkıyormus dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor,
Babam çamaşır yikamasını bilmiyor mu anne?
Of babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama,
Arkadaslarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
E biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne,
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldigimi?
Duyarsa kızmaz ama, çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını, çiçeklerini kim koparıyor!
İzin verme anne, ne olur toprağına el sürdürme!
Eve gidince aklıma geliyor, bide bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne, her gelişimde aldığım topraklarını
Su kavanozda biriktirdim,
Üzerine de resmini yapıştırıp baş ucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor, kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne, bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan! ögretmen yarın
Anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım,
Öğretmen anlarsa çok kızar ama, bana ne,
Kızarsa kızsın. ben seni hiç görmedim ki, neyi nasıl anlatacağım anne,
Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne, hiçbir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne, toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp,
Mutlaka gel anne. sen rüyama gelmeyince,
Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne
Sol yanım acıyor anne. işte tam şurası,
Sol yanım çok aciyor anne.
Seni çok özledim, çok...anne...
https://www.youtube.com/watch?v=zcp93XJSQCA
Ben Seni Hiç Sevmedim ki(Adam Gibi)
Şair: İbrahim Sadri
Ben seni hiç sevmedim ki
Durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim
Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
Birde yıldızları sevdim
Eylül akşamlarında gelip,
Gözlerinde tutulan.
Beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim
Kurşunları sevdim beni vurduğunda
Ağlamayı sevdim unuttuğunda
Yalnız olduğumu anladığımda
Ayakta kalmamı sevdim
Yıkılmamı sevdim seni hatırladığımda
Ekmeği sever gibi sevdim sensizliği
Su gibi özledim Temmuz güneşinde sesini
İkindide yağmur gibi
Geceleyin yağan yağmur gibi sevdim seni sevdiğimi
Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim
Menekşeyle konuşmanı
Nisan'a hatırlatmanı
Baharın bir adının da yalnızlık olmadığını
Düştüğün zaman kanayan yaralarını
Ve tuhaflığını üşüdüğün zaman
Sakız satan çocukları
Yeni çıkan şarkıları
Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
Ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
Bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine
Bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde
Alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde
Buğusunda sabahın, acımasızlığında ahın
Ağlayan yüzünde İsa'nın
Ferahlatan gücüyle duanın
Korkutan yanıyla nar'ın
İncenin, zeytinin ve kalbin üstüne
Gülün üstüne
Tutunduğum umudun üstüne
Korkunun üstüne
Hep senin üstüne, hep senin üstüne
Gittiğin zaman gitmeni sevdim
Evreni sevdim geldiğin zaman
Kalmanı sevdim
Korkuyordum sana alışmaktan
Yine de sevdim gülümsemeyi
Mendilimi sallarken, seni götüren trenin arkasından
Kırlara ilk kar düştüğü zaman
Ölümünün ne güzel olduğunu sevdim
Seni içimde öldürdüğüm zaman
Durgun akşamlarda söylenen şarkı neyse
BEN SEVDİM Mİ ADAM GİBİ SEVERİM
https://www.youtube.com/watch?v=1wyVbKnPkzc
Yalnız Kurt
Bize Göre Değil Bizim İçin Değil Siyaha Beyaz Demek,
Çirkine Oh Ala Zalime Pek Ala Yoksula Olmaz Demek,
Biz Böyle Görmedik Haramı Bilmedik Eğilmedik Bükülmedik,
Bu Şehirde Olmaz Terk Edip Gitmeli Yalnız Kurt Yenilmemeli.
Biz Böyle Görmedik Haramı Bilmedik Eğilmedik Bükülmedik
Bu Şehirde Olmaz Daglara Gitmeli Yalnız Kurt Yenilmemeli.
Bize Göre Değil Yabanın Bağında Dal Olmak Gül Olmak
Bize Göre Değil Çirkefin Elinde Deli Olmak Zuul Olmak
Sana Umutlarımı Getirmiştim Ötelerden
Birde Hasretimi Giderken Götürecek Değilim Sende Kalsın
Eğreti Zulümlere Ve Boyası Dökülmüş
Bu Şehre Inat Umutlarımı Besle
Hasretimle Büyü,Sil Gözyaşını Ey Yar..
Gidişin Sonsuzluk Perdesini Aralayacak
Başaklar Boy Verecek,Balalar Soy Verecek
Türküler Söyleyeceğiz..
Belki Kurt Yalnızlığı Düşecek Hissemize
Hüzünler Saracak Ufkumuzu Hüzünler
Hüzünler Taze Baharlar Gibidir..
Unutma Bahar Senin Içinde
Nereye Gidersen Götürürsün..
Taze Tomurcuklar Şimdi,
Kavuşma Zamanı Diyorlar
Türküler Söyleniyor Bir Yerlerde,
Meşeler Güvermiş,Varsın Güversin..
Söyleyin O Yare Durmasın,Gelsin Diyor Türküler
Şimdi Ses Ver Artık Yüreğini Yüreğime Ekle
Yüreğini Yüreğime Ekle Kanatlansın Türküler.....
https://www.youtube.com/watch?v=Msr6QtHL00w
SİS
İki şehri var gecenin,biri gözümde
tütüyor,birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim:
Biri hepimizle göz göze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde
*
Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye?
Haydar ERGÜLEN
Hikaye - Cahit Külebi
Senin dudakların pembeEllerin beyaz,Al tut ellerimi bebekTut biraz!
Benim doğduğum köylerdeCeviz ağaçları yoktu,Ben bu yüzden serinliğe hasretimOkşa biraz!
Benim doğduğum köylerdeBuğday tarlaları yoktu,Dağıt saçlarını bebekSavur biraz!
Benim doğduğum köyleriAkşamları eşkıyalar basardı.Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmemKonuş biraz!
Benim doğduğum köylerdeKuzey rüzgârları eserdi,Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktırÖp biraz!
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!Benim doğduğum köyler de güzeldi,Sen de anlat doğduğun yerleri,Anlat biraz!
Sahi sevgili,
Sen hangi meydana sermiştin kucağındaki gülleri...
Hangi panzer çiğnemişti yorgun bedenini...?
Kimse bilmiyor!
Bir şehir, masum bir aşkın direnişini heykellerine bırakmışsa,
Şehir olamamıştır aslında...
Aklımda iki kız var
Biri senden güzel değil
İki sorum var size diyorum
Biri senden akıllı değil
Tam şimdi kalkıp koşmaya başlasam
Biri senden hızlı değil.
karnım ağrılar giriyor, duramıyorum
Biri mısır püskülü çay iç geçer diyor.
Bir gün açılmaya kalksam
Hep seni seni arkadaşça görüyorum diyor.
hayal fabrikası
Yarın seni görmeye isterim
Ama bu sana verilmiş taviz olur
İnadın inattır tamam biliyoruz da
Her şeyine evet demek de
Aptallık olur.
.
Yarın seni görmeyi isterim
Bir hafta olur
Bugün de görmesem
Sevilen, unuttu sanır.
Bu şekil Kaybetmek, Aptallık olur.
Alemin derdi için
Gelip beni incitme
Sen böylesin diye
Beni de kendin gibi bilme
Yarın seni görmeyi isterim de
Üstünü çok gittiğimi sanıyorum ha bire.
Israrı hiç sevmiyorsun
bu kadar ısrarcı olmak
bu sana kaçıncı
ayrılığı ilan edişim
gelip gidip yine ben bozuyorum.
ya seni çok seviyorum
ya senden başkasını bulamıyorum.
Ama ne zaman senden gitsem
En kuytu yerime saklanıyorum.
Adımı senden başkası söylemese
İnan hiç ortaya çıkmıyorum.
Senden başkasına bakmak