Derlenen Geçmiş Yılların Mülakat Soruları

bir soru cevaplasan g nc l den daha faydan dokunur logon kardeş...

haklısın lincoln

kusura bakmayın

çok kez niyetlendim ama olmadı

yarın başlıyorum eksik sorulara cevap vermeye çalışmaya.

117) dernekler;kişi topluluğudur..vakıf;mal topluluğudur..

dernek en az 7 gercek kişi yada tüzel kişilyle kurulur,vakıf;ez az 1 gercek veya tüzel kişiyle kurulur..

derneklerde üyelik söz konusu vakıflarda üyelik olmaz..

derneklerde kuruluşta bildirim sistemi gecerli,vakıflarda normatif tescil sistmi vardır..

dernekler tek 1 amaç için kurulur,vakıfın 1den cok amacı olabilir..

derneklerede 3 zorunlu organ var..GK YK DK..Vakıflarda tek zorunlu organ yönetim organıdır..

121)taşınır davası yalnız taşınırlar için açılır,zilyetlik davası taşınır ve taşınmazlar için açılır..

taşınır davası üstün hak karinesine dayanır,zilyetlik davası zilyetliğe dayanır..

taşınır davası zilyetliğin rıza dışı sona erdiği hallerde açılr.zilyetlik davsısadec gasp ve saldırılarda acılır..

taşınır davsı tercihe şayan hak iddiası dinlenir,zilyetlik davasında bu hak kural olarak dinlenmez

123)paylı mülkiyette her malikin eşya üzerinde belirli bir hissesi vardır,elbirliğinde maliklerin hisseleri belli değil..

paylı mülkiyetin kurulmasında sınırlı sayı yoktur,elbirliğinde kanunda tek tek sayılmıştır..

paylıda konu daima belli bir eşyadır,elbirliğinde birden fazla eşya olabiliceği gibi malvarlığıda olabilir..

paylıda her paydaş payı üzerinde tasarruf edebilir,elbirliğinde ortaklar birlikte tasarruf eder..

paylıda sorumluluk adi dir,elbirliğinde müteselsildir..

122)istihkak davası malikin haklı bir nedene dayanmayan zilyete karşı açabileceği bir dava türüdür..malik 2 husus ispatlamalı..1) kendisinin malik olduğunu..2)zilyedin haklı neden olmadan malı elinde bulundurduğunu..

istihkak davası ile sadece kişinin mülkiyet hakkı tespit edilmeyip, aynı zamanda malın teslimine de karar verildiğinden aynı zamanda eda davasıdır..bu dava ayni nitelikte olduğundan zamanaşımına uğramaz..

buradan yararlanan arkadaşlar lütfen sizinde çorbada katkınız bulunsun..hazırcılık yapmayın:) madem hepimizin işinize yarıyor bununda karşılığı olmalı dimi ama:) yalvartmayın yazın işte!!! :)))eşyadan nefret etmeme rağmen yazmaya çalıştım..emek veren arkadaşlara teşekkürler..

Arkadaşlar ben 116 dan 150 ye kadar olan kısmın cevaplarını hazırlıyorum..Çoğunluğu bitti.Soru cevaplamak isteyen arkadaşlarımın 150 den sonrakileri cevaplaması soruların çabuk bitmesi açısından daha faydalı olur:))

saynım... yapma ya:) tamam diğerlerine bakayım ben o zaman hay allah

Yaptım bileeeeee:)

Kağıda yazması kolayda şu bilgisayara yazması öldürüyo beni.Annemi ikna ettim bakalım yazdıklarımı okuyabilirse yardım edecek bana:(

254-)medeni kanun 1

Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.

Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.

Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.

250)erkek eşinin soyadını alabilir mi

medeni kanuna gore ;Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.

ancak erkeğin kadının soyadını alabileceği yonunde yasal bir düzenleme yoktur.ancak erkek eşinin soyadını almak iştiyorsa soyadı değişikliğine giderek bunu sağlayabilir mesela tansu çillerin eşi özer çiller bu yola basvurmustu

121)ZİLYETLİK DAVALARI VE TAŞINIR DAVASI

Zilyetliğin korunması zilyetliğin bir hakka bağlı olup olmadığına bakılmaksızın sadece zilyetlik olarak nitelendirilen hukuki durumun korunması anlamına gelmektedir.Zilyet zilyetliğinin gasp ve saldırıya uğraması anında kuvvet kullanamamış veya kuvvet kullanma yoluna gitmemiş olabilir.Bu durumda Zilyetlik davalarını açma imkanı bulunmaktadır.Zilyetlik davaları

1.Gasp halinde:a)Zilyetliğin iadesi b)Tazminat istemi

2)Saldırı halinde:a)Saldırının önlenmesi b)Saldırının sona erdirilmesi c)Tazminat istemi şeklinde gruplandırılabilir.

1)ZİLYETLİĞİN GASBI HALİNDE:Zilyetliğin eşya üzerindeki hakimiyeti tamamen ortadan kaldırılmış durumdadır.Davacı malın geri verilmesini sağlayabilmek için GASPTAN ÖNCE MALIN ZİLYEDİ BULUNDUĞUNU ve DAVALININ BU MALI GASP ETTİĞİNİ ispat etmelidir.MK 982/2 ile davalıya o malı davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse onu malı geri vermekten kaçınabileceğini belirtmektedir(Ayni bir hak ya da şahsi bir hak olabilir)Geri verme davası sadece külli haleflere karşı ileri sürülebilir cüzzi haleflere karşı ileri sürülemez.Zilyetliğin geri verilmesi davası için gasıpın kusurlu olması gerekmez.

2)SALDIRI HALİNDE AÇILACAK DAVALAR:Mal zilyedin fiili hakimiyetinden çıkarılmamakla birlikte zilyedin malını kullanmasını engelleyen bir takım davranışlar zilyetliğe saldırı(tecavüz) olarak kabul edilir.Saldırıda bulunan mal üzerinde üstün bir hak iddia etse bile zilyetliği saldırıya uğrayan kişinin dava açma hakkı devam etmektedir.Saldırıyı gerçekleştiren tarafın kusurlu olması şartı aranmayacaktır.Davacı sadece zilyetliğini ve davalının zilyetliğini ihlal ettiğini ispat edecektir.Zilyetlik davalarına Sulh hukuk mahkemesinde bakılır.Davacı fiili ve faili öğrendiği andan itibaren 2 ay ve her halde fiilin üzerinden 1 yıl geçmekle düşer.

TAŞINIR DAVASI

Bir şey üzerindeki zilyetliği kendi iradesi dışında sona erdirilen kimse şimdiki zilyedin hak karinesini çürütüp kendi zilyetliğine ilişkin hak karinesine dayanarak o şeyi alma hakkına sahiptir.

ŞARTLARI:Zilyetliğin iradesi dışında sona ermesi,Şimdiki zilyedin hak karinesinin çürütülmesi(İki şekilde gerçekleşir şimdiki zilyetin zilyetliği iyiniyetle elde etmemiş olması,malın önceki zilyedin iradesi dışında çıkmış olması)Şimdiki zilyedin iyiniyetinin korunmuyor olmasıdır.Ayrıca zilyetliği hiç kazanmadan malik olan bir kişi taşınır davası açamaz.Taşınır davasın iyiniyetli zilyetler bakımından 5 yıllık süreye tabi iken kötüniyetli zilyetler bakımından ise süreye tabi değildir.

...220 - İNTİHARA TEŞVİK

Hukukumuzda intihar etmek veya intihara teşebbüs etmek suç değildir..Ceza kanunumuzun 84. maddesinde, intiharla ilgili olarak üç ayrı suç öngörülmüştür; intihara ikna ve yardım, intihara alenen teşvik ve intihara zorlama.

İNTİHARA İKNA veya YARDIM : TCK.muzun 84. maddesinİN 1.fıkrasına göre "başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi" cezalandırılır. Bu suç seçimlik hareketli bir suçtur. Bu fiilerin sonucunda intiharın gerçekleşmesi bu suçun ağırlaştırıcı nedenidir.

İNTİHARA ALENEN TEŞVİK : TCK.muzun 84. maddesinin 3. fıkrasına göre "başkasını intihara alenen teşvik eden kişi cezalandırılır"

İNTİHARA ZORLAMA :TCK.m.84. f.4 e göre "işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenler, cebir ve tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar."

249)ölüncetye kadar bakma sozleşmesi

Kaydı hayat (yaşam boyu) bakma sözleşmesi: Taşınmaz mal sahibinin taşınmaz malını kendisine veya bir başka kişiye ölünceye kadar bakmak ve onu görüp gözetmek ve ihtiyaçlarını (beslenme koruma vb) karşılamak amacıyla bir başka kişiye taşınmaz malının mülkiyetini devretmesi işlemidir. Ölünceye kadar bakma akdi için tapu sicil müdürlükleri, sulh hukuk hakimliği ve noterler yetkili kılınmıştır.

Karı, Koca arasında yapılan ölünceye kadar bakma akdi sözleşmesi geçerli sayılmamaktadır.

247)kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu

alacağı için bir kambiyo senedi bulunan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, vadesi gelen alacağı için bu yola başvurabilir.

takip talebi:

alacaklı takip talebine kambiyo senedi ve varsa protesto evrakını eklemelidir. senet cek se ve bankaya ibraz edildiğinde kısmi ödeme yapılmışsa, bu durumda banka tarafından verilen onaylı fotokopi ile de takip yapılabilir

ödeme emri:

icra memuru, senedin kambiyo senedi olup olmadığını, alacaklının takip yapmaya yetkili olup olmadığını, ve senedin vadesinin gelip gelmediğini inceledikten sonra bu özel takip yoluna özgü bir ödeme emri düzenleyerek borçluya gönderir.

ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonra borçlu takibe karşı koymayabilir. bu durumda 5 gün içinde takibe karşı koymayacaksa, 10 gün içinde borcunu ödemek veya mal beyanında bulunmak zorundadır.

borçlu takibe karşı koymak istiyorsa bunu iki şekilde yapabilir;

1- ödeme emrine karşı itiraz:

itiraz bir dilekçe ile icra mahkemesi ne, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılır.

* itiraz satıştan başka hiçbir icra işlemini durdurmaz. ancak icra mahkemesi itiraz sebeplerini ciddi bulursa geçici durdurma kararı verebilir.

* ödeme emrine karşı itiraz iki şekilde olabilir;

a- borca itiraz;

* icra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin incelenmesi için iki tarafı en geç 30 gün içinde duruşmaya çağırır. hakim duruşma sonucunda borcun mevcut olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi halinde itirazı kabul eder.

itiraz icra dairesinin yetkisine ilişkinse hakim taraflar gelmese dahi gereken kararı verir.

* hakim borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak sunduğu belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı ya da icra dairesinin yetkili olmadığı sonucuna varırsa, itirazın esası hakkındaki kararına kadar ve bu karardan evvel icra takibinin geçici olarak durmasına karar verebilir.

* borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hakim iik. md. 68/a incelemesine göre imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirirse borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı sözü edilen belgenin değer veya miktarının %10'u kadar para cezasına mahkum eder.

alacaklı 1. fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde hakim alacağın itiraz edilen kısmı için takibin geçici olarak durmasına karar verir.

bunun üzerine alacaklı en geç 6 ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlamak suretiyle takibin devamı kararı aldırabilir.

hakim imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse bu defa borçluyu %10 oranında para cezasına çarptırır.

* hakim borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre geçerli görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse itirazın kabulüne aksi halde reddine karar verir.

itirazın kabulü kararı ile takip durur.

alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı saklıdır.

alacaklı genel mahkemede dava açarsa inkar tazminati ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.

*borçlunun itirazının mahkemece esasa ilişkin nedenlerce kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere, takip geçici olarak durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum olur.

borçlu menfi tespit ve istirdat davası açarsa ya da alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna ertelenir ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.

itirazın reddi kararının temyizi hiçbir icra işlemini durdurmaz. ama borçlu md. 33'ün 3. fıkrası gereğince teminat gösterirse icra durur.

b- imzaya itiraz;

borçlu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. bu itiraz da satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.

hakim duruşmadan önce yapacağı incelemede borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar itirazın geçici durdurulmasına karar verebilir.

hakim iik. md. 68/a fıkra 4 bakımından yapacağı inceleme ile inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir ve takip durur.

alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır.imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirilirse alacağın %40'ından az olmamamak üzere borçlu icra inkar tazminatına mahkum olur. ayrıca alacağın %10'u oranında da para cezasına çarptırılır.

borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa tazminat ve para cezasının tahsili dava sonuna ertelenir ve dava borçlu lehine sonuçlanırsa tazminat ve para ceazası kalkar.

* hakimin itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymakta kötü niyetli olan veya ağır kusurlu olan alacaklı da alacağın %20'sinden az olmayacak bir tazminata ve %10 para cezasına çarptırılır. alacaklı genel mahkemede dava açarsa tazminat ve para cezası dava sonuna ertelenir ve davayı kazanırsa ortadan kalkar.

borçlunun ödeme emrine itirazla karşı koyması dışındaki diğer seçenek;

2- ödeme emrine karşı özel şikayet;

kambiyo senetlerine özgü takip yolunda da şikayete ilişkin genel düzenlemeler geçerlilğini korumakla birlikte bu yola özgü şikayet sebepleri de kabul edilmiştir:

a)

- borçlu alacaklının takibe koyduğu senedin kambiyo senedi olmadığını ileri sürüyorsa bunu 5 gün içinde şikayet yoluyla ileri sürebilir.

- ayrıca kambiyo hukukuna göre alacaklının takip hakkına haiz olmadığını ileri süren borçlu bu durumu da 5 gün içinde şikayet yoluyla ileri sürebilir.

b)

- senedin vadesi gelmediğini ve bunun icra dairesince göz önüne alınmadan takibin başlatıldığını ileri süren borçlu 7 gün içinde şikayet yoluna gidebilir.

- ayrıca senetin aslı ve protesto evrakı takip talebine eklenmeden icra takibine başlandığını ileri süren borçlu da bu durumu 7 gün içinde şikayet yoluyla ileri sürebilir.

124)HAKSIZ FİİL

Daha önce yüklenilmiş borca aykırık hallerinden farklı olarak haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık sözkonusudur.Borçlar kanununda düzenlenmiş olan haksız fiil aynı zamanda caza kanunu anlamında da suç teşkil edebilir.

HAKSIZ FİİLİN UNSURLARI

(1)EYLEM:Fiil insan davranışı niteliğinde olmalıdır.Ancak eğitilmiş bir hayvanını kullanılması ile de haksız fiilin eylem unsuru tamamlanmış olur.

(2)HUKUKA AYKIRILIK:Sadece kanunlara değil tüzük yönetmelik genelgeye aykırı nitelik taşıyan hareketlerin hepsi bu kapsama girer yeterki emredici kurallara aykırı olsun.

(3)ZARAR:Haksız fiilin borç doğurmasının nedeni ortaya çıkan zararın giderilmesi zorunluluğundan kaynaklanır.Haksız fiilden doğan zararın tazmininde üst sınır uğranılan zarardır.

(4)İLLİYET BAĞI:Zararın sözkonusu haksız fiilden kaynaklanması gerekir.Türkiyede uygulanan illiyet bağı teorisi uygun illiyet bağı teorisidir.Buna göre zarardan sorumlu tutulacak fiil tespit edilirken olağan yaşam deneyimlerine ve olayların akışına göre bir tespitte bulunulacaktır.

(5)KUSUR:Kişinin hukuk düzenince tasvip edilmeyen davranış biçimidir.Kusur derecesine göre Ağır kusur(Kast,ağır ihmal)

ve hafif kusur(Hafif ihmal) olmak üzere ayrılır.kişinin kusur yeteneğinin olabilmesi için haksız fiil ehliyetine sahip olması gerekir.Örneğin akıl hastası kişi bir arabayı yaktığında verdiği zarardan kusur yeteneğinin olmaması sebebiyle kural olarak sorumlu değildir ancak şartlar sağlandığı takdirde kusursuz sorumluluk hallerinden olan temyiz kudretine sahip olmayanların hakkaniyet sorumluluğu sebebiyle ortaya çıkan zarardan sorumlu olması mümkündür.

246)iflasın açılma anı

İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir.

İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir.

125)KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ

Kural kusur sorumluluğu olmasına rağmen bazı özel nitelikleri nedeniyle haksız fiil sorumluluğundaki kusur dışında diğer dört şartın varlığı sorumluluk için yeterli görülmektedir.Kişinin kusurlu olması hükmedilecek tazminatın miktarı,Bk 51 gereğince rücu hakkı ve sorumsuzluk anlaşmasına dayanamaması bakımıdan önem taşır.

(1)AYIRT ETME GÜCÜNE SAHİP OLMAYANLARIN HAKKANİYET SORUMLULUĞU:Haksız fiilin kusur dışındaki diğer koşullarının varlığı gerekmektedir.Şartları:Fail ayırt etme gücüne sahip olmamalıdır,Hakkaniyet gereği kişinin sorumlu tutulması gerekmektedir.Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden kişi bu kaybın kendi kusurundan kaynaklanmadığını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.

(2)İSTİHDAM EDENİN SORUMLULUĞU:Bk 55 de açıklanmıştır.Bir işin görülmesinde başkasını istihdam edenlerin istihdam ettikleri kişilerin vermiş oldukları zararlardan ötürü kusurları olmasa dahi sorumlu olacakları kabul edilmiştir.ŞARTLARI:İstihdam ilişkisini bulunması gerekir.Zararın 3.kişiye verilmesi gerekir.Çünkü zarar sözleşmenin tarafına verilmişse bu durumda Bk 100. madde uygulanma alanı bulacaktır.Zararın işin görülmesi esnasında ve işle ilgili olarak verilmesi gerekir.İstihdam edenin kurtuluş kanıtı getirememesi gerekir.(gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini veya gerekli dikkat ve özen göstermesine rağmen olayın gerçekleşmesini engelleyemeyeceğini ispat edememiş)İstihdam edenin rücu hakkı saklıdır.

(3)EV BAŞKANINI SORUMLULUĞU:Taraflar arasında ev başkanlığı ilişkisi bulunmaktadır.Bu ilişki kanundan örf adetten veya sözleşmeden kaynaklanabilir.Ev başkanınıa tabi olan kişinin bir başkasına zarar vermesi gerekir.Kurtuluş kanıtı getirememiş olmalıdır.(Gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini veya gerekli dikkat ve özeni gösterse dahi sonucu önleyemeyeceğini ispat edememiş olmalı)

(4)BİNA VE İNŞA ESERİ SAHİBİNİN SORUMLULUĞU:Bir bina veya inşa eseri bulunmalıdır.Şahıs bina veya inşa eserinin sahibi olmalıdır.Zarara yapım bozukluğu veya bakım eksikliği neden olmalıdır.İlliyet bağını kesen nedenler bulunmamalıdır.(Mücbir sebep,3.kişinin ağır kusuru,zarar görenin ağır kusuru)Kurtuluş kanıtı getirmesine imkan yokutr.

(5)TAŞINMAZ MALİKİNİN SORUMLULUĞU:Bir taşınmaz sözkonusu olmalıdır.Sözkonusu şahıs taşınmazın sahibi olmalıdır.Zarar mülkiyet hakkının aykırı kullanılmasından doğmuş olmalıdır.Zararla mülkiyet hakkının aykırı kullanılması arasında illiyet bağı bulunmalıdır.illiyet bağını kesen sebeplerin bulunmaması gerekir.(Mücbir sebep,3.kişinin ağır kusuru,zarar görenin ağır kusuru)Kurtuluş kanıtı getiremez.

(6)MOTORLU ARAÇ İŞLETENİN SORUMLULUĞU:karayollarında insan hayvan yük taşımaya yarayan ve motor gücüyle çalışan taşıtlara motorlu araç denir.Motorlu araç işletenin sorumluluğuna gidilebilmesi için;motorlu aracın işletilmesi nedeniyle bir zararın ortaya çıkması,motorlu aracın işletilmesiyle doğan zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir.İşletenin sadece kazanın doğumunda kusurlu olmadığını veya araçta herhangi bir arızanın bulunmadığını kanıtlaması yeterli değildir.Aynı zamanda illiyet bağını kesen sebeplerden birisini de ispat etmesi gerekmektedir.Ayrıca özel bazı kurtuluş kanıtları öngörülmüştür.

240)GEÇİT HAKKI

Geçit hakları

a. Zorunlu geçit

Madde 747.- Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir.

Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır.

Zorunlu geçit iki tarafın menfaati gözetilerek belirlenir.

b. Diğer geçit hakları

Madde 748.- Taşınmaz malikinin taşınmazını işletme veya iyileştirme ya da taşınmazı üzerinde yapı yapma amacıyla komşu taşınmaza geçici olarak girme hakkı ile tarla yolu, hayvan sulama yolu, kış geçidi, tomruk kaydırma yolu ve oluğu ve bunlara benzer diğer geçitler özel kanun hükümlerine tâbidir.

Özel kanun hükmü yoksa yerel âdet uygulanır.

Doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan geçit hakları, tapu kütüğüne tescil edilmeksizin doğar. Ancak, bunlardan sürekli nitelikte olanlar beyanlar sütununda gösterilir.