Editörler : Lanet

durca
Başbakan Müsteşarı
30 Aralık 2009 13:50

ülkenin gelişmesini istemeyen dış güçlerde etken tabiii


ememriene
Şef
30 Aralık 2009 14:12

Evet ben birde çözüm önerisi sunmak istiyorum nasıl bilim insanı yetiştirebiliriz ülkemizde bunu yapmak için nelere ihtiyacımız var bunların cevabını Prof. Dr. Sayın Oktay SİNANOĞLU'nun öz geçmişini inceleyerek ve kitaplarında vurguladıklarına dikkat ederek olabilir. Kendisi Atatürk'ün oluşturduğu eğitim sistemiyle yetişmiş en kaliteli son bilim adamımızdır. Onum Türkiye'de aldığı eğitimle amerikada üç sınıf birden atladığını biliyorsunuzdur. Tabi o Türkiyede en son eğitimini 1945lerde almıştı lise düzeyinde. Ondan sonra eğitimimizn içine fitneler fesatlar ve anlamsızca beyin işgal eden birçok terim girdi. O, Atatürk'ün dönemin millet vakillerinin yardımlarıyla kurdurmuş olduğu Türkiye Eğitim Derneği okullarında okudu. O'nun döneminde eğitim Atatürk'ün çizdiği yolda ilerliyordu ve eğitim dili %100 Türkçe idi. Burada Türkçecilik yapmıyorum. Herkesin başarılı bir eğitimi ancak anadilinde aldığı zamanda eşsiz başarılar yakalayabileceğini savunuyorum. Nitekim o dönemde onun birçok sınıf arkadaşıda önemli başarılar gerçekleştirmiştir. Ne yazıkki bu gün o canım okulu TED Koleji'ne çevirdiler ve mangacı bir zihniyetle eğitim dilini ingilizce yaptılar. BİZİM İLKÖĞRETİMDE EN BAŞARILI ÖĞRENCİLERİMİZ ŞİMDİ ANA DİLDE EĞİTİM VERMEYEN BU OKULA GİDİYOR. DAHASI BURADAN ÇIKINCADA ODTÜ VE BOĞAZİÇİ GİBİ ÜNİVERSİTELERE GİDİYORLAR. Daha öncede değinilmiş bu öğrencilere burada bilimi yabancı bir dilde öğretmeye çalışıyorlar. Bunlar kendi doğuştan gelen yetenekleri ile başarıyı yakalayabiliyorlar ama dahada başarılı olmaları bizim eğitim sistemimizin elinde. Bu yazıma referansım Oktay SİNANOĞLU'dur. Eserlerini okuyabilirsiniz. Saygılar. Umudumuz yarınlar arkadaşlar.

30 Aralık 2009 19:23

geçim derdi


Ercsx24
Kapalı
31 Aralık 2009 06:01

bizim bilim adamlarımız ve felsefecilerimiz var

sadece onları görebilecek düzeyde insanımız yok


buzlucay
Daire Başkanı
01 Ocak 2010 19:13

çünkü yeni neslin bir tarihi geçmişi, içinden çıktığı, anladığı bir dönem yoktur.

bu zaman insanının dili de yoktur. dili olsaydı farabiyi ibni sinayı divanı anlayabilirdi. evet tetkikler yapabilir, şurda şunu söylemek istemiş diyebilir, onu inceleyebilir ama gerçek manada anlayamaz. çünkü o dönem silinmiş bitmiştir.

bugün bir alman genci gothe yi anlayabilir. ama şu an bir türk gencinin fuzuliyi anlaması mümkün ve mümkün değildir. bu sebeple eskiyi tanıyıp anlayıp, yeni bir şey söylemesi, ya da yepyeni bir önermede bulunması kısaca filosof olması felsefe yapması mümkün değildir. ama yarın bugünü anlayan birileri felsefe yapacaklardır. lakin filosof olma olasılıklarıı pek azdır.

02 Ocak 2010 13:55

Arkadaşlar slmlar. Öncelikle konu çok güzel bir konu ve "bir dokun bin ah işit" dedirten bir vaka. Yani gerçekten söylenecek o kadar çok şey var ki.Ben öncelikle insanların bu olaya yaklaşımı ve çok çok önemlisi eğitimden bahsetmek istiyorum. Öyle ki Atatürk'ün çok güzel bir sözü her şeyi anlatmaktadır:"Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum hâlinde yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder". Bu söz gerçekten eğitimin bir millet ve milleti oluşturan insan adına ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bizde eğitim denince akla ne gelir? ÖSS,SBS,vs... diğer çoktan seçmeli test şeklinde "başarı" ölçen sınavlar. Acaba diğer ülkelerde durum nasıl? Mesela benim bildiğim Fransa'da açık uçlu sorular da sorulurmuş yani yorum, kompozisyon, fikir yazımı. Zaten öyle de olmalı. Çünkü Fransa'da zaten bir birey lise'yi bitirmeden önce o düzeye gelene kadar birçok elemeden geçiyor yani ne istediğiyle, neye yeteneğinin olduğuyla ilgili çeşitli ölçütlerden geçiyor. Sistem öyle kurulmuş.Yoksa Lise 3 de iyi puan alıp da işte tıp, mühendislik vs.. tarzı bişeye gideyim değil.Zaten o düzeye gelene kadar bireyin hangisine yatkın olduğu ayrıştırılıyor. Bizde hangi bölümün ne yaptığı çoğunlukla bilinmez ki iş hayatı, okul hayatı iki ayrı gezegen misali. İlla ki Fransa demiyorum başka birçok iyi ülke var. Örnek vermek açısından yazdım. Eğitim konusu gerçekten çok geniş bir konu. Bir defa biz de eğitim dibine kadar "EZBERCİ". Francis Bacon'ın bir sözü var ondan bir kesit aktarmak isterim " Bizi bilgili yapan, okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir". Yani önemli olan yüzlerce test kitabı çözmek değil, önemli olan konunun kendisi, konuya ilgi duymaktır. Temel olarak eğitim'in her düzeyi baştan aşağı sakat. Yukarı da bazı arkadaşların değindiği gibi üniversite ve sonrasında da iş bitmiyor yani yine sınavlar var dil sınavları, ösym nin yaptığı sınavlar+iş hayatı (o da bulabilenler için) bu arada nasıl kendini geliştirebilmen için fırsat olsun veya ne kadar olsun tamam insan isterse yapar ama burada genel durumu analiz etmemiz gerekir gerçekten karşımızda bulunan durum nedir diye. Ne değişik kitaplar okumaya, ne de değişik aktivitelere katılmaya, çeşitli yollarla kendini geliştirmeye az bir imkan oluyor ki bunu yapacak en iyi yer üniversite ve aslında üniversite başlı başına(sistem olarak) engel bu konuda.60 tane ders, yüzde 10 nu ancak işine yarar (seçmeliler dahil), derse gitme zorunludur (Yüzde 70 derslere devam, her yerde olmayabilir ama var olan bir durum olduğu için, bu durum içinde genel durumu anlatmak adına yazıyorum isterse devam zorunlu olmasın genel durum bellidir.) ama gitmesende çoğunu yaparsın (nasıl olsa sistem ezberci, bir dönem bişey yapma, 1 veya 2 hafta kala notları topla, ezberle bitti gitti.) Üniversite zaten kendisi can çekişiyor. Hocalar soruları nasıl sorar? Ne yazılsa puan getirir? Zaten eğitim kalitesi belli (bu sistem de nasıl olur ki!) + dibine kadar ezber ve yığınla ders? Nasıl bilim adamı, felsefeci, sanatçı yetişsin? Bizdeki eğitimle şu anki durum bile mucize gibi ki sakın abarttığımı düşünmeyin. Mümkün olduğunca betimlemeye çalışıyorum ki sizde de bi ışık uyansın, yani yorumlayın, uslamlayın, ne demek istediğimi daha iyi anlayın diye. Bu üniversite veya eğitim sisteminde olup da bilim adamı yetişmesi çöl de gül bahçesi yetişmesi gibi bişey.Eğitimle ilgili çok şeyler var ama biraz da bu konuya gösterilen yaklaşımı ifade etmek isterim. Genel de insanlar okulu diploma alma amacıyla görüyorlar (ki bu eleştirilmeyebilir çünkü günümüz koşullarında okumakta maddi olarak çok zor ve bir işe girmek için artık üni.okumak bile yetmiyor bunun yoluda en azından üni.den geçiyor yani iş bulmanın) ama okul sadece diploma değil insanın gerçek anlamda yani her anlamda eğitilmesi. Bilim,sanatifelsefe deyince acaba bu konuya gösterilen yaklaşım nasıl? "Hadı canım onlar karın doyurmuyor, bir futbolcu bir sezonda trilyonlar kazanıyor, o da neymiş, gereksiz şeyler.." tarzında mı yoksa "Bilim, ışık demek, ilerlemek, adam olmak, refaha erişmek demek, felsefe düşünmek, düşünebilme yetisi, farkında olabilme yetisi, sanat ise toplumun can damarı (Atatürk), toplumun gözbebeğidir. Bizim ne olduğumuzu ve olacağımızı, geleceğimizi bunlar belirler" şeklinde bir anlayış mı var? Bunu da sizlere, bu toplum içinde yaşadığınız tecrübelerinize bırakıyorum...

Saygılar....

02 Ocak 2010 15:43

felefe karin doyurmaz dediler göndermediler, gidenler ac kaldi,ögretmen oldu,dinsiz oldu vs vs


Afra2
Genel Müdür
27 Ocak 2010 23:05

Dediler dünyasına not düşmekle çok fazla uğraşıyoruz..ve mükemmel yetişmiş, kendini yetiştirmiş insanları görmüyoruz(farkındalık problemi)...

ama tv de saçma sapan insanların hayatlarını bıkmadan usanmadan (ısıta ısıta bize sundukları için) dinleyebiliyoruz.. :((


turuva0159
Kapalı
04 Şubat 2010 00:50

felsefeci yetişmez çünkü felsefe düşünmeyi gerektirir,düşünen insan bizim siyasetçilerimin işine yaramaz,karnını doyuracak kadar verir ki,düşünüp sorgulayamasın.karnını düşünen adam nasıl fesefeci olsun.


m.serencam
Aday Memur
07 Şubat 2010 19:51

Bunun en önemli nedeni boş işlerle uğraşıyor olmamız. Bilim deninilince maalesef akla bilgisayar geliyor. Biz işlerin şekil ve kişi boyutundayız. Slogan boyutundayız. düşünce ve fikir yok. Cemil Meriç'in ifadesiyle düşünceye kırmızı görmüş boğa gibi saldıranlar var.


gülben
Müsteşar
24 Şubat 2010 10:03

-elektr faturası ,doglgaz,su,tlf,mutfak masrafı,

kredi borçları,internet,evli ise eşi ve cocuklsrının

bitmeyen masraflarıı vs vs ...

adam bunları nasıl denkleştirecem derken zaten

düşünmeye zaman kalmaz düşünsede kesin felsefik değil,

ekonomik bişiy çıkar...

))))


mrvmm41
Memur
25 Şubat 2010 22:35

kurallarımız var.

sorgulama

öyle işte

adettir

dindir....vb.

denerek kafamıza kazındığı için..


gardaşlık
Başbakan Müsteşarı
25 Şubat 2010 23:40

konuşmaya geldiğinde mangalda kül bırakmayan ama uygulamaya geldiğinde bir arpa boyu yol alamayan üniversiteli cüppelilerimiz;

kitap gördüğünde el bombası görmüş gibi irkilen ve ondan uzak duran halkımız;

sadece bağırarak vatanı kurtaracağını ve ona bu şekilde hizmet ettiğini düşünen slogancılarımız;

yalı kenarında oturarak köy romanı yazan aydınlarımız sayesinde

bilim adamı da olamıyoruz, felsefecide...

..

aslında bizden iyi felsefeci çıkarya neyse...


dendenlidünya
Kapalı
26 Şubat 2010 20:14

Az düşünen ,düşününcede boş şeyler düşünen bir millet olduk da ondan yetiştiremiyoruz felsefeci ve bilim adamı.


sosyologca_06
Müsteşar Yardımcısı
27 Şubat 2010 20:51

Düşünmeye imkan tanıyan bir eğitimsel, politik ve toplumsal bir yapımız mevcut değil...Düşünmenin ve düşünceyi ifade etmenin hala suç olarak görüldüğü bir toplumsal yapıda yaşıyoruz.

Düşünmek, sorgulamak, eleştirel bakmak şeklindeki insana (akla)özgü mantıksal kalıpların ve bilimsel bakış açısının gerek ders kitaplarında gerekse akademide dahi geçerli olmadığı bir ortamda ne ölçüde/ ne kadar "özgür düşünen" birey yetişmesini bekleyebiliriz? A. Comte'un güzel bir toplum tipolojisi vardır: Bizler hala o tipolojinin metafiziksel/dogmatik aşamasını geçebilmiş değiliz...

Kısacası, kendi düşünce devrimimizi yaratmadan "neden böyle?" sorusuna cevap aramak oldukça zor görünüyor...


ogadai
Yasaklı
01 Mart 2010 02:20

felsefeci yetiştirilmez. ünlü filozoflara bakın istisnasız hepsinin asıl mesleği pozitif bilimdir. sadece düsündüklerini söylerler böylece filozof denir onlara


daisy52
Müsteşar Yardımcısı
07 Mart 2010 00:23

felsefeci...düşünür,araştırır,yorum yapar,...

bizim dimizde teslimiyet vardır...incelemeye araştırmaya gerek yoktur...herşeyin sebebi bellidir...düşünmeye de gerek yoktur...dolayısı ile biz felsefeci yetiştirmeyiz...


*R*YA*
Kapalı
07 Mart 2010 02:38

aslında bilim adamı yetişiyor. Ancak daha bilim adamı olma yolundayken farkedilip daha iyi şartlarla transfer edildiğinden, avucumuzu yalıyoruz.


-çağla-
Aday Memur
10 Mart 2010 07:09

sormayan sorgulamayan ,doğru düzgün eğitim almayan ,bilime eğitime gerekli yatırımları yapmayan az gelişmiş bir ülke olduğumuz için.silaha ayrılan bütçenin 1/10'u bile eğitime ayrılmadıkça felsefesi yahut da bilim adamı yetiştiremeyiz.


DARA(miro)
Kapalı
15 Mart 2010 10:13

ne zaman ki vatan için ölünmeyeceğini yani yaşanacağını halk anlar işte o zaman felsefeci ve bilim adamı yetiştirirsin...

Toplam 95 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi