Editörler : Lanet

felsefe580
Yasaklı
16 Mart 2010 19:32

ekonomik !


dr esra
Aday Memur
18 Mart 2010 18:24

Türkiye'de bilime sahip çıkan yok. bilim yapmak isteyen kendi imkanlarını kullanmak zorunda... Türkiye'nin elinde ekonomik güç yok ve beyin göçü var.


öslem
Müsteşar Yardımcısı
18 Mart 2010 22:27

düşünceleri söylemek suçken zan altında tutulurken neden düşünülsün ki?

düşünmemeye programlı nesiller yetiştirilmeye çalışılıyor ya zaten en beterinden.

düşünmek,araştırmak,empati yapmak bunlar çok zor geliyor malesef neden?

çünkü hep düşünenler yıldırılmış yeni nesilinde bunu görerek düşünmeye niyeti yok işte.


Musa030405025
Müsteşar Yardımcısı
29 Nisan 2010 22:51

Çünkü bizde para etmeyen bilgi değersiz bilgi olarak kabul ediliyor.

Bilgi para, makam, güç, statü getirmiyorsa değersiz kabul edilir.

Beğendiğim kız tiki olmuş beni beğenmiyor müdür istiyor müdür yardımcısı istiyor İstanbul istiyor kariyer istiyor. Arkadaşlarım neden bu kadar gereksiz şey okuduğumu sorguluyor. Onları bırakıp kaymakam olmamı istiyorlar.Olduktan sonra okuyacakmışım.

Bu ortamda filozof mu yetişir?

Aslında çoğunluk maddi hazları manevi hazlara tercih ettiğinden benim manevi haz arayışım toplumca yanlış kabul ediliyor.Fakat yanlış yapanların onlar olduğundan eminim.

ARADIĞIM ŞEY MADDE KADAR BASİT OLAMAZ ARADIĞIM ŞEY İÇSEL DİNGİNLİK VE HUZUR.

Al işte annemler de aşkı memnuyu seyrediyor hatta beğendiğim kız da bu diziyi seviyor.Şimdi bu ortamdan bir filozof çıkar mı?

AŞK FİLOZOFU BEHLÜL:) Nalet ossuuun:)

06 Mayıs 2010 03:47

Sorgulamanın yasal olduğu bir toplumda yapıyor olduğumuz için olabilir mi??? Yaratıcı bile insanların düşüncelerini sınırlamis insana bir cita koymus ve insanin o citayi asamayacagini apayan belirtmis netice olarak bizim ulkeden ancak islam felsefesicisi cikar o da yine kuran da saplanir kalir.

06 Mayıs 2010 03:50

Düzeltme: Sorgulamanın yasak olduğu bir toplumda yaşiyor olduğumuz için..


bentensama
Kapalı
19 Mayıs 2010 11:22

Düşünenden ve yeni fikirlerden irrite olan bir toplum olduğumuz, güçlü çıkan çokseslilik yerine, çatlak çıkan teksesliliği tercih ettiğimiz için bence.


pikniktüpü
Müsteşar Yardımcısı
19 Mayıs 2010 13:37

neden felsefeci yada bilim adamı yetiştiremiyoz

aslında kocaman bi gayri hakikat

anadolu insanı basiretlidir... içinde ne kühaylanlar çıkarar ama onun hani öyle uluorta ortaya çıkıp beni görün demez

hani on on beş cocuk yetiştiren bir anne dünyaya bakış açısını nerden almıştır

az bir maaşla geçinebilen memur hayatın anlamını çözmüş insan filozof degil de nedir ...

çeşitli siyasi entrikalar la kendi şahsi nevine münhasır bir anlayış geliştiren politikacılarımz dünya siyaset tarihine adını yazdırmak dışında bu işin tüm gereklerini yerine getirmişlerdi...

anasayı kanunu kendi kafasına yorumlayan hiç olmayacak yorumlar çıkaran hukuk adamlarınız bu işin felsefesini yapmıyorlar ne yapıyor

sadece adları felsefeci diye anlamıyorlar

ille de adı o olmamalı

yetişenlerin hali ne de demeli

bir cemil meriç

bir necip fazıl

bir mehmet akif

ziya ülken

ve binlercesi

sanırım çok çıktıgında

yada o potansiyel oldugundan

belki de bunların benim ülkemde

karın doyuracak işler olmadıgı bilindiginden

yoksam

semer altında ne küheylanlar var ...


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
27 Ağustos 2012 18:16

1- Türkiye'de felsefeye neden önem verilmiyor?

2- Türkiye'de neye önem veriliyor?

3- Türkiye'de neye önem verildiği için felsefeye önem verilmiyor?

4- Türkiye'de felsefenin muadili mi vardır, ya da felsefenin muadili var mıdır?

Gelebilecek olası cevaplardan;

1- Çünkü otorite düşünen bireyler yerine, yerine düşünülen bireyler arzular...

2- Türkiye'de dine önem veriliyor.

3- Türkiye'de dine önem verildiği için felsefeye önem verilmiyor.

4- Türkiye'de felsefenin muadili dindir, dünyada ise böyle bir şey söz konusu bile değildir. Biz zaten bu yüzden geri kaldık.

...

İlk maddeye, mazeretleriyle birlikte tartışmalı olarak katılmanın haricinde, şayet böyle cevaplar gelseydi tamamen dolgu malzemesi ve geçmişten bu güne döngüsel cevaplar olurdu ki bu cevaplar keyif verici olmakla birlikte parti sloganlarından öteye gitmez ve ilgilisine tatminsiz kalırdı.

Evet, egemen güç açısından bakarsak, ortak paydadaki kitleyi yönetmek farklı fikirleri idare etmekten çok daha kolaydır. Bunun yolu da aynı paydada birleşen bireylerden oluşan bir toplum oluşturup, "biz aynı yolun yolcusuyuz" kutsal ülküsünde birleştirmektir. Böyle olursa geminin uzun süre su almayacağı aşikâr, fakat doğru limana gidip gitmeyeceği şüpheli...

Türkiye'de herhangi bir şeye gereği gibi önem verildiğini düşünmüyorum, çoğu dünya ülkesinde olduğu gibi. Türkiye'de biraz önem verilen şey, grup psikolojisinde insan yetiştirmek. Ben cemaat demiyorum, çünkü amaç din eksinli bir şey yapmak değil, amaç grup psikolojisinde insanlar üzerinde hâkimiyet kurmak. Ve biz küçük adamlar, büyük adamların üzerimizde oynadıkları çirkin oyunları görmeden; "her şey senin için" deyip kendimizi unutuyoruz. Oysa klasik söylemle onlar bizimle var. Bir paylaşımcının dediği gibi "tanrılar insanlarla var."

Felsefe bir şeyin zıddı değildir. Felsefe bir şeyin içinde de değildir. Ve bir şey felsefenin içinde de değildir. Tıpkı karşısında olmadığı gibi. Yine egemen güç felsefe ile dini düşman ilan ederek arada denge politikasını koruma görevini üzerine almıştır. Öyle ki bizi şuna yürekten inandırmıştır; "ben olmasam siz daha da uyumsuz olursunuz."

Bunlara cevap olarak; "Sen olmasan acıyı bal eyle(r)dik" diyor Hasan Hüseyin Korkmazgil...


orijin
Yasaklı
27 Ağustos 2012 22:37

ah değerli arkadaşlar ne kadar güzel bir konu açmışsınız. Size müşekkirim. Şahsi kanatimi soracak olursanız , ki sormazsınız bilirim Bence bazı toplumsal narkozlar narkotik etkiyi kuvvetlendirecek sesler ve görüntüler var. Bunların etkilerinden kurtulmak gerekir. Ben bi keresinde kurtulmuştum. allahım ne kadar güzeldi. Gerçeğin içindeydim. Berrak renkler. masmavi gökyüzü zümrüt yeşilleri vardı.


orijin
Yasaklı
27 Ağustos 2012 22:40

entere kim bastı ya.. ne güzel yazıyodum. neyse ben kaçıyım iyi akşamlar.


orijin
Yasaklı
28 Ağustos 2012 23:25

Konuda yazılanları okurken bazı arkadaşlar tarafından dinden kaynaklanan sebeplerden dolayı yetişmediği öne sürülüyor.

İnsan aklının en önemli icadı ve bilimin biricik dayanağı matamatiktir. Bu konuda herkes hemfikirdir sanırım. Matamatiğin kendi içinde kusurlar barındırdığı bilinen gerçektir. Örneğin bir sayının kendisine bölümü 1 e eşitken sıfırın kendisine bölümü sonsuzdur. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bunlar matamatiğin kusuru aslında insan aklının en önemli icadının kusurudur. Şunu sormak istiyorum Biz insanlar kusurlu bir şeye dayanarak nasıl kusursuzu reddedebiliriz. Felsefe yüce hakkın insanlara lutfudur.


askadami0982
Yasaklı
31 Ağustos 2012 21:55

21.yy cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır.

Alvin Toffler


hidoşş:)
Kapalı
01 Eylül 2012 21:58

bizim ülkemizde tanıdığın yoksa işe bile giremiyosun..bu tarzı objektif sandığımız sınavlarda bile yapıyorlar artık...böyle bir ülkede yaşıyoreuz.bilim adamlarımız yetişiyor yetişmiyor değil kıymeti bilinmiyor tesadüfen intihar edenler var(bu çok ilginç)..bunun dışında eğitim sistemimiz bir çok gereksizliklerle dolu ..siyasetçilerin birbirine sinirlenip eğitim üzerinde oyun oynar gibi değişiklik yapmaları ..ezberci sistem ..üreten derslere önem vermeme notların şişirilmesi sbs gibi faktörler düşünmeyi bilmeyen,yarış atı gibi ezbere test çözen ..hayak etmeyi oynamayı unutan çocuklarımız sadece sınavda çıkan derslere çalışma başka hiç bir şeyi düşünememe..tüm bunlar bedebsel ve zihinsel gelişimi engelleyen durumlar..hepsini geçtik adaletli bir ülke değiliz tanıdıkların tükseldiği bir ülkeyiz..iyi şeyler yapmaya çalışanı da engelleriz..şimdilik bu kadar..


renesmee
Kapalı
02 Eylül 2012 12:26

sınavlara çalışmaktan ?zb?r yapmaktan düşünm?y? vakit mi kalıyor...

Toplam 95 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi