Editörler : Radore

cambazoğlu
Genel Müdür
03 Ocak 2009 15:01

Mtay

Milli Görüş felsefesinin temeli sağlam kurulduğu için 40 yıl önce ne söylüyorsak şimdi de aynısını söylüyoruz, 40 yıl sonra da eğer müslümanlar aklını başına almazsa aynısını söyleyeceğiz.

Erbakan Akepeye oy verenler cehenneme bilet almış gibidir dedi. Kimseyi cennete cehenneme göndermiyor. Yarın ülkemiz gazze gibi cayır cayır yanarsa o zaman mı erbakana hak vereceksin.

Ayrıca BOP nedir sen biliyor musun? Bilmiyorsan ben söyleyim:

Büyük İsraili kurma projesidir. İsrailin etrafında yer alan türkiye de dahil 22 ülkenin sınırlarını ya işbirliği ile ya da kanla değiştirme projesidir. Bunu bile bile veren de cehennemin dibine gitsin. Bunu bilmeden verenlere de Erbakan üzerine düşeni yaptı ve en can alıcı şekilde uyarısını yaptı.

Bizansın çocuklarına da Tayyibin de dahil olduğu toplantıda berlusconi "hepimiz bizansın çocuklarıyız" dedi, senin ki hiç itiraz etmedi. Daha fazla söze ne hacet?


mtay315
Kapalı
03 Ocak 2009 15:24

senin ki hiç itiraz etmedi.

--------------------------------------------------------------

Bu lafınız, yanlış ve maksadı aşan cümle.

Ben AKP'yi desteklemek için yazmadım. Sadece Milli Görüş'teki arkadaşların sabit fikirli olmasının yanlış olduğunu söyledim.Aynı şekilde başka birisi olsada söylerim.

Önceki yazımı okursanız, Erdoğanın hep iyi olduğunu söylemedim ki. Ayrıca dedim ki, forumda Erdoğan için bir konu açılsa sizin kadar Erdoğanı eleştiririm.

Ama kimse için sabit fikirli değilim.

Diğer bahsettikleriniz için ise, camianızın kesin fikirli olması nedeniyle SÖZÜN BİTTİĞİ yerdeyiz.

Bu yüzden tartışmanın kimseye fayda getirmeyeceğini, hele düşüncesinden de vazgeçirmeyeceğini biliyorum.Bundan sonraki tartışmalarda ya ben sizin kalbinizi kıracağım, yada siz ağır konuşacaksınız.

Bu sebeple sizlere başarılar dilerim.

Yolunuz açık olsun, Rabbim sizede ve banada gerçekleri gören bir göz, doğruları söyleyecek bir dil nasip etsin.

~Sağlıcakla Kalın~


25 şubat
Kapalı
03 Ocak 2009 15:33

hakkat bu rte madem filistini bu kadar düşünüyo israile resti çeksin ya. bizim hava sahamızı kullanamazsın desin ya. tam bir ikiyüzlülük örneği


cambazoğlu
Genel Müdür
03 Ocak 2009 15:45

Dualarına amin diyorum. Üslubunun şıklığından dolayıda tebrik ediyorum.

Sabit fikirli olmak ben ce; kişinin bir fikre körü körüne inanması, inandığı düşüncesinin yanlışlarını görmezden gelmesi gibi bir olaydır.

Benim davam ise İslamiyeti günümüz şartlarında en güzel biçimde insanlara anlatmaktır. Düşünürüm her zaman eğer peygamber efendimiz bugün aramızda olsa idi islamiyeti nasıl anlatırdı. Bunun cevabını bulabilen insan ....


alemdar23elaziz
Aday Memur
20 Ekim 2009 11:14

erbakanın tırnağı olamayanlar iftiralarınızla boğulun inşallah.


lazoglu_61
Genel Müdür
20 Ekim 2009 11:41

Bu anlaşmayı erbakan yapmışmış falan filan zırvalıkları daha nerelere kadar devam edecek bunu nuh gönültaşta sende adınız gibi biliyorsunuzki bu anlaşmalar hoca döneminde iptal edilen askıya alınan anlaşmalardır sonraki ecevit mesut ve bahçeli döneminde yapılan zırvalıkları tutupta hala daha utanmadan hocaya atfetmeyin insan olun biraz

20 Ekim 2009 12:01

80 küsür yaşındaki bir adam istese çekilir bir kenara hayatının son anlarını ailesiyle geçirirdi, peki neden böyle yapmıyor, başbakanlık istese olmaz yaşlı ayağa kalkamıyor, para, mal, mülk ve şöhret desen bunlarda olamaz. İnancı gereği nefesinin son damlasına kadar cihat etmek istemesidir. zamanında yanındaki bazı insanlar yanlışlıklar yapmıştır illaki ama görünürde o olduğu için hep Erbakan bunları yaptı diye iftira atılıyor, zamanında onun sayesinde köylülükten kurtulup şehirli olan, ticareti öğrenenler zamanla paraya para katmayı, holdingleşmeye başladılar sonuçta örgütlenip ERBAKANA karşı grup oluşturdular. nihayet başka bir partiler altında siyasete devam ettiler. trilyon davası falan, adamı yaktı o paralar gerçekten kaçırıldıysa o zaman şimdiki AKP liler sayesinde oldu ve ayrılıp AKP adı altında meclise girdiler olan ERBAKANA oldu. ERBAKAN ne yapsın parayı pulu, 40 yıldır amerika, avrupa ve İsrail karşıtlığı yüzünden ve de şeriatçi yakıştırması yüzünden hocaya saldırmadılarmı, onun iktidara gelmemesi için uğraşmadılarmı, din düşmanları inanan herkese binlerce yıldır iftira attıkları gibi erbakana da daima iftira etmışlardır. ama partide yanlışlar olmadımı illaki oldu hemde ciddi mana da yanlışlarda oldu ancak ERBAKAN uyradığı halde, bazılarını partiden dışlamaya çalıştığı halde, yaramaz adamları etkisiz kımaya çalıştığı halde oy veren halk bunları bilmediğinden Hocanın bu önlem almak istediklerini savundular destek verdiler seçilmelerini istediler, sonuçta bu güne gelindi, hoca daha ne yapsın insanlar olayları kavrayamadığı için Görünürde tüm hataları ERBAKANA yamadılar, aldandılar. Siyonist ve batılı güçlerin istediği de buydu zaten sağolsun milletimizin anlatılan iftiralara çabuk inanması sayesinde ERBAKAN hoca halkın gözünde önemsiz bir hale geldi, ancak hiç şüphesiz O Allah katında hakettiği yere gelecektir inşaallah, günahıyla sevabıyla hocayı seviyorum. Hocanın insanlar beni takdir etsin gibi bir zihniyeti yoktur, Allah için dinime vatanıma nasıl faydalı olurum inancındaydı. bilesiniz ki nice peygamberler bile öldürüldüler, kimi peygamere inananların sayısı bir elin parmak sayısında geçmezdi... yanlış anlamayın haşa erbakanla karşılaştırma yapmıyorum. Allah katında razı olunduysa kim iftira atarsa atsın o


derin_his
Kapalı
20 Ekim 2009 12:06

1996'da üniversitedeyken müs-genç ile mgv'liler birbirine girmişti. bizzat şahit oldum. mesele neydi?

erbakan o dönemde israil bir çok savunma sanayisi üzerine anlaşmaya imza atmıştı.

peki niye?

o erbakan değilmiydi "sizi gidi siyonistle sizi"diyen.

yoksa başka bir siyonizmden mi bahsediyordu


beytuğ
Yasaklı
20 Ekim 2009 16:38

Bakıyorum cahil cühela ortalığı kaplamış,nede olsa hocaları Atatürk e deccal diyenlerin taifesi erbakanı dillerine dolamış.

Daha dün stv deki habere göre israilli bir gazeteci yazısında şöyle diyordu

İsraiel devleti Türkiyenin askeri kanadını kendi yanında görüyor ve sivil kanada önem vermiyordu.Ancak bu gün askerler sivil kanadın emrine giriverdi.

Son tepkiler israilin şımarıklığıdır diyordu.

Erbakanı bırak şerefinle konuş Erbakana inat o antlaşmalar askerler tarafından yapılmadı mı?

Askere dil uzatamıyorsun.Bu gün kıçını yaladığınız akp kimin çalışmalarının sonucu veya kimin talebeleri

Erbakana attığınız iftiralar işlenirken Abdullah Gül o hükümette ne bakanıydı

çok çok.


beytuğ
Yasaklı
20 Ekim 2009 16:51

28 Şubat'ta Başlayan İsrail Planı

Erhan Başyurt / Bugün

İsrail savaş uçakları her yıl coğrafi özellikleri İran ve Suriye ile benzeşen Konya'da eğitim alıyor ve böylece kendi ülkesinde kazanma imkânı olmayan "derinlikli" uçuş tecrübesini artırıyordu. Türkiye-İsrail askeri ilişkileri 1996'da imzalanan "savunma işbirliği" anlaşması ile gelişmeye başladı. Anlaşmanın temeli, 28 Şubat döneminin askeri kadroları tarafından atıldı.

İki ülke askeri işbirliğinin gelişmesinde, Richard Perle ve Douglas Feith isimli Amerikan Musevi'si iki stratejisin İsrail Başbakanı Netanyahu için 1996'da yazdığı "Net Kırılma" isimli rapor da önemli rol oynadı. Her iki isim daha sonra Bush yönetiminde etkin görevlerde bulundular. Irak'a müdahalenin de Wolwofitz ile birlikte mimarları olarak anıldılar.

Perle ve Feith, raporlarında İsrail'in Filistin Yönetimi'yle uzlaşma sürecine son vermesini, Türkiye ve Ürdün ile sıkı ilişkiler kurularak Suriye'yi çerçevelemesini öneriyordu. Raporda dile getirilen bir diğer çarpıcı öneri de Irak'ta Saddam rejiminin devrilmesi, Haşimi Krallığı'ndan birinin burada iktidara getirilerek, Lübnan Şiileri'nin de Necef üzerinden kontrol altına alınmasıydı. Bush hükümetinde görev alana kadar "Karanlıklar Prensi" olarak bilinen Perle ve ortağı Feith Türkiye'nin Washington'daki lobicilik faaliyetlerini de üstlenmeye devam ettiler. Sonuçta raporda öngörülen proje 28 Şubat'ın askeri bürokrasi sayesinde hayata geçirilebildi. Suriye kuşatıldı, Saddam rejimi devrildi...

Türkiye açısından bu ilişkiyi cazip kılan iki husus vardı. Suriye'nin PKK terör örgütüne sağladığı açık desteği İsrail'le ilişki kurarak kırmak; PKK ile mücadele sırasındaki insan hakları ihlalleri nedeniyle Türkiye'ye uygulanmaya başlayan silah ambargolarını aşmak. Ortada her şeye rağmen "kazan-kazan" bir süreç söz konusuydu. Ancak İsrail'in son dönem arka arkaya gelen hatalı tutumları, askeri ihalelerdeki başarısızlıklarıyla birleşince hava değişmeye başladı.

İsrail, insansız hava araçları 'Heron' uçaklarını Türkiye'ye teslim tarihinin üzerinde 3 yıl geçmesine rağmen vermeyerek, PKK ile mücadeleye açık bir darbe vurdu. F-4 ve tank modernizasyonunda da fiyat şişirmelerine gittikleri ve başarılı modernizasyonlar yapamadıkları ortaya çıktı. Türkiye'ye bazı ülkeler tarafından uygulanan silah ambargosu kalkıp, Suriye de PKK'nın bitirilmesine destek vermeye başlayınca, denklem tamamen değişti.

Ankara ile Tel Aviv hattında kopmaya bir diğer sebep de dış politikalarda yaşanan "çıkar çatışması" oldu. İsrail, topraklarını işgal altında tuttuğu Suriye'yi yakın zamanda havadan vurduğu gibi, İran'ı da vurmak istiyor. Türkiye ise, her iki komşusu ile bölgesel kalkınmanın sağlanabilmesi için güçlü ve istikrarlı ilişkiler istiyor.

İsrail, Gazze saldırısı ve ablukası, Doğu Kudüs'te insan hakları ihlalleri ve Mescidi Aksa'ya yönelik kısıtlamalar konusunda Türkiye'nin yönelttiği "dostça" uyarıları da ısrarla kulak arkası ediyor. Oysa yakın çevresinde istikrar gücü ve barış sağlayıcı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye, İsrail kadar hatta daha fazla Arap ülkelerinin de saygısına ve işbirliğine ihtiyaç duyuyor. İsrail, Türkiye'nin önceliklerini yok saydığı gibi Suriye ile arabuluculuğunu sonuçsuz bıraktı. Gazze konusunda ise, Türkiye'yi denklem dışında bırakmayı tercih etti.

Sonuçta, "stratejik ortak" ilan ettiği Türkiye ile ilişkilerde "net kırılma" aşamasına gelindi. İsrail, Türkiye'yi suçlamak yerine çatışan çıkarları gözden geçirip, hatalarını telafi etmeye çalışmalı. Türkiye'yi kaybetmek İsrail'in bölgede arzu edebileceği en son şey olmalı...


beytuğ
Yasaklı
20 Ekim 2009 16:54

Kime ne yazıyorsun ki köpeğin yüzüne laf söylesen o yine solur yine solur

Ya biraz akıl lazım o dönemi hep beraber yaşadık Allah tan korkmazmısınız iftiradan çekinmezmisiniz ömrü İslamı siyaseten dünyaya hakim kılmak için geçmiş bir insana bu kadar nasıl düşman olabiliyorsunuz.


beytuğ
Yasaklı
24 Ekim 2009 15:07

hayret ya

elin kafiri anladı bizim beyinsizler anlamadı

EY ALLAHIM İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER YÜZÜNDEN BİZİ HELAK EDER MİSİN?


adıyaman020202
Müsteşar Yardımcısı
10 Nisan 2024 16:17

israil'e karşı olan herkes yahudi lobisinin hedefi oluyor.


adıyaman020202
Müsteşar Yardımcısı
10 Nisan 2024 16:20

daha dün bu forumda rahmetli Erbakan'a israil ile ticaret yapıyor diye saldırılıyordu. aynı lobi aynı eller günümüzde de boş değil.


GOKAY_78
Şube Müdürü
17 Nisan 2024 11:30

İslam siyaseten hakim kılınmaz. KALPLERE hakim kılınır. Dini hükümler bireylere yöneliktir. Bireyler inançları gereği yaşar, düzgün, ahlaklı olursa zaten her şey doğru olur. Dini siyaseten hakim kılmak istersen ortaçağ avrupasından farkın kalmaz ki bugün İslam Coğrafyasının yaşadığı temel sorun budur. ortaçağ avrupasında ruhban sınıfı vardı. bizde de tarikat, cemaat liderleri, şeyhler, şıhlar, dini siyasete alet edenler ruhban sınıfını kurdu ki bu İslam'da yasaklanan bir olaydır.

beytuğ, 16 yıl önce

Kime ne yazıyorsun ki köpeğin yüzüne laf söylesen o yine solur yine solur

Ya biraz akıl lazım o dönemi hep beraber yaşadık Allah tan korkmazmısınız iftiradan çekinmezmisiniz ömrü İslamı siyaseten dünyaya hakim kılmak için geçmiş bir insana bu kadar nasıl düşman olabiliyorsunuz.

Toplam 75 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi