Sayın teknisyen abi ve kardeşlerim:
Anlattığınız sorunlarınız gayet açık ve net size katılmamak elde değil.
Yurt dışından bir örnek vereyim. Bir laboratuarda oksijen tüpünü teğştirmekle görevli bir teknisyene bizim asetilen tüpünü değiştirmesi bir laboratuar çalışanı tarafından rica edir. Teknisyenin cevabı gayet açık ve nettir. "Üzgünüm bunun eğitimini almadım".
Bu demektir ki ben bu işin sorumlusu, eğitimlisi, yetkilisi değilim. Bu hem doğal hem de ayıplanmayan yasal bir haktır.
Bu kültür henüz bizde oluşmadı. Aslında biz planlama gafili bir toplum haline geldik. Doğru personel rejimi uygulanmaz. Görev tanımı ve sorumluluk vermeye gelince sınır tanımaz bir hale gelip personel atamaya gelince eksik kadroyla çalıştırılan kurumlar olunca; amir sıfatındakilerde bu eksikliği kalan personelin üzerine yükleyerek çözme yoluna gidiyor.
Ne kadar acıdır ki ben aman sakın bildiğini belli etme diyen arkadaşlarımın sözlerini duyarak üzülüyorum. Oysaki hepinizin mesleğinizi severek canla başla icra etmek istediğinizi ama öyle bir hale getirildiğnizi ve aynı zamanda ben bilmem anlamam durumuna getirildiğinizi görüyorum.
Aslında ülkemizde meseki bir sorun var. Yöneticiler o kadar yetki ile donatılmış ki mesleğimizi yaparak yaşamaktansa mesleğimizden uzak bir yönetici olmayı yeğliyoruz. Tamam atalarımızdan ve genlerimizden kaynaklı bir yönetme isteği var ama asıl unsur içinde bulunduğumuz çaresizlik.
İşi asıl icra eden, takibini yapan yada tasarlayan gibi kendi mesleğimizi diğerlerinden önde yada önemli göstermeye çalışmanın gereği yok. Ben bir mühendisim bu benim sizden önemli ve sizin sarfedilebilir olduğunuz anlamına gelmez. Sonuçta hepimiz insanız meslekler ve sıfatlar sonradan eklendi üzerimize. Önem sıralaması yapamayız hepimiz sistemin gerekli parçalarıyız. Amerikada tesisat yapan bir tamirci orta halli hayatını rahatlıkla devam ettirebilmekte gayet mutlu yaşamaktadır. Asla biraz daha okuyayım yoksa ülkede yaşama şansım yok endişelerini yaşamaz. keyifle işini yapar, hayatını yaşar. Ama bizde yaşama şansı tamamen farklı etkenlere bağlı.
İşinizden keyif alamaz hale getirenler olduğu kesin. Ama lütfen bildiğini belli etme demeyelim. Cezası çok çalışmak olduğundan değil kimsenin çalışmaktan kaçtığını tahmin etmiyorum. Ama sorumluluk dışında çalıştırılmakta hem sizi yasal olarak zorda bırakır hemde bilmediğiniz veya az bildiğiniz konularda çalışmak stres ve mutsuzluğa neden olur. Bunun için bu kısımları vurgularsanız kamuda çalışan memurların işten kaytarmak peşinde olmadığını, ağır müeyyideler nedeniyle gereksiz sorumluluk almak istemedini anlatın. Aksi halde hepinizin imajını olumsuz etkilersiniz.
Bazı arkadaşlar, oku tekniker ol, oku mühendis ol diyebilir. Herkes mühendis tekniker olacak ta ne olacak saygınlık bu şekilde mi kazanılır bu ülkede sadece. Teknisyen olarak da saygı görseniz ki asıl istediğinizin bu olduğunu düşünüyorum kimsenin bir derdi kalacağını sanmıyorum.
Amatör uygulamalar, keyfiyet, kişisel baskılara açık yönetim sistemleri siz bezdiriyor. Ama sizlere ihtiyacımız var umarım hakketiğiniz saygıyı ve hakları elde edersiniz. En azından bir mühendis abiniz veya kardeşiniz olarak ben sizlere saygı duyuyorum.
Müsadenizle size beterin beteri var mukabilinden kendimden ufak bir örnek vermek istiyorum. Ama bu bakın halinize şükredin anlamıda değil, bakın bu bile olabiliyor anlamında olacaktır. Hani sizlere hiç yakıştıramyorum sakın öyle onu döveyim ağzını burnunu kırayım gibilerden sözleri duydum ve yakıştıramadım ama en azından göze aldıklarınıza değmeyeceğini daha farklı sorunları olan bizim gibi insanları da farkederseniz sevinirim.
Sizler mühendis, tekniker ve teknisyenin farkını (sosyal değil faaliyet yetki ve sorumluluk alanlarının) bilirsiniz. Ama size er muamelesi gören bir memur mühendis grubundan bahsedeyim. Belkide çok azınız bunu duymuş olabilirsiniz:
TSK da çalışan "sivil memurlar" sivil ve memur ifadesi sizi yanılmasın sözüm ona 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olan ama sakın TSK bünyesinde iyi maaş alıyordur yanılgısına düşmeyin, diğer kamu kurumları memurları ile aynı maaşı alan ve askeri ceza kanunlarına tabi bir memur kitlesi var.
Bu "sivil memur" mühendisler, bu kurumda, amir yönetici olamazlar, çünkü askeri hiyerarşi içinde astsubayın (2 yıllık Yüksek okul dengi) altında uzman çavuşun(orta öğretim dengi) üstünde sayılırlar.
Bu mühendisler, mesai saati bakımından 657 kanunun ilgili maddesinden muhaf olduklarından, hafta sonu hafta içi kavramı olmaksızın amir inisiyatifi ile, 24 saat esasıyla günün her saatinde görevlendirilip çalıştırılabilirler.
Bu mühendisler, mesai ücreti olmaksızın çalıştırılabilirler.
Bu mühendisler, Amirine karşı askeri ast kabul edilir ve asker amirine ve işine karşı disiplin konularında hem askeri ceza hemde 657 sayılı DMK dan ceza alırlar. Unutmayın ki askeri hapis cezaları kanun gereği para cezasına çevirilemez ve üstüne tekrar 657 sayılı DMK ya göre de ceza almaya (duble ceza) almaya engel değildir.
Daha bir çok sıkıntı var tamamını yazıp vaktinizi almayacağım.
TSK da çalışan "sivil memur" satüsünde çalışan, mühendis, tekniker ve teknisyenlerden dualarınızı esirgememenizi rica ediyorum.
Zamanınızı aldığım için özür dilerim. Tüm ekmeniğini namusuyla kazanan teknisyen abi ve kardeşlerime saygılarımla.
Sayın teknisyen abi ve kardeşlerim:
Anlattığınız sorunlarınız gayet açık ve net size katılmamak elde değil.
Yurt dışından bir örnek vereyim. Bir laboratuarda oksijen tüpünü teğştirmekle görevli bir teknisyene bizim asetilen tüpünü değiştirmesi bir laboratuar çalışanı tarafından rica edir. Teknisyenin cevabı gayet açık ve nettir. "Üzgünüm bunun eğitimini almadım".
Bu demektir ki ben bu işin sorumlusu, eğitimlisi, yetkilisi değilim. Bu hem doğal hem de ayıplanmayan yasal bir haktır.
Bu kültür henüz bizde oluşmadı. Aslında biz planlama gafili bir toplum haline geldik. Doğru personel rejimi uygulanmaz. Görev tanımı ve sorumluluk vermeye gelince sınır tanımaz bir hale gelip personel atamaya gelince eksik kadroyla çalıştırılan kurumlar olunca; amir sıfatındakilerde bu eksikliği kalan personelin üzerine yükleyerek çözme yoluna gidiyor.
Ne kadar acıdır ki ben aman sakın bildiğini belli etme diyen arkadaşlarımın sözlerini duyarak üzülüyorum. Oysaki hepinizin mesleğinizi severek canla başla icra etmek istediğinizi ama öyle bir hale getirildiğnizi ve aynı zamanda ben bilmem anlamam durumuna getirildiğinizi görüyorum.
Aslında ülkemizde meseki bir sorun var. Yöneticiler o kadar yetki ile donatılmış ki mesleğimizi yaparak yaşamaktansa mesleğimizden uzak bir yönetici olmayı yeğliyoruz. Tamam atalarımızdan ve genlerimizden kaynaklı bir yönetme isteği var ama asıl unsur içinde bulunduğumuz çaresizlik.
İşi asıl icra eden, takibini yapan yada tasarlayan gibi kendi mesleğimizi diğerlerinden önde yada önemli göstermeye çalışmanın gereği yok. Ben bir mühendisim bu benim sizden önemli ve sizin sarfedilebilir olduğunuz anlamına gelmez. Sonuçta hepimiz insanız meslekler ve sıfatlar sonradan eklendi üzerimize. Önem sıralaması yapamayız hepimiz sistemin gerekli parçalarıyız. Amerikada tesisat yapan bir tamirci orta halli hayatını rahatlıkla devam ettirebilmekte gayet mutlu yaşamaktadır. Asla biraz daha okuyayım yoksa ülkede yaşama şansım yok endişelerini yaşamaz. keyifle işini yapar, hayatını yaşar. Ama bizde yaşama şansı tamamen farklı etkenlere bağlı.
İşinizden keyif alamaz hale getirenler olduğu kesin. Ama lütfen bildiğini belli etme demeyelim. Cezası çok çalışmak olduğundan değil kimsenin çalışmaktan kaçtığını tahmin etmiyorum. Ama sorumluluk dışında çalıştırılmakta hem sizi yasal olarak zorda bırakır hemde bilmediğiniz veya az bildiğiniz konularda çalışmak stres ve mutsuzluğa neden olur. Bunun için bu kısımları vurgularsanız kamuda çalışan memurların işten kaytarmak peşinde olmadığını, ağır müeyyideler nedeniyle gereksiz sorumluluk almak istemedini anlatın. Aksi halde hepinizin imajını olumsuz etkilersiniz.
Bazı arkadaşlar, oku tekniker ol, oku mühendis ol diyebilir. Herkes mühendis tekniker olacak ta ne olacak saygınlık bu şekilde mi kazanılır bu ülkede sadece. Teknisyen olarak da saygı görseniz ki asıl istediğinizin bu olduğunu düşünüyorum kimsenin bir derdi kalacağını sanmıyorum.
Amatör uygulamalar, keyfiyet, kişisel baskılara açık yönetim sistemleri siz bezdiriyor. Ama sizlere ihtiyacımız var umarım hakketiğiniz saygıyı ve hakları elde edersiniz. En azından bir mühendis abiniz veya kardeşiniz olarak ben sizlere saygı duyuyorum.
Müsadenizle size beterin beteri var mukabilinden kendimden ufak bir örnek vermek istiyorum. Ama bu bakın halinize şükredin anlamıda değil, bakın bu bile olabiliyor anlamında olacaktır. Hani sizlere hiç yakıştıramyorum sakın öyle onu döveyim ağzını burnunu kırayım gibilerden sözleri duydum ve yakıştıramadım ama en azından göze aldıklarınıza değmeyeceğini daha farklı sorunları olan bizim gibi insanları da farkederseniz sevinirim.
Sizler mühendis, tekniker ve teknisyenin farkını (sosyal değil faaliyet yetki ve sorumluluk alanlarının) bilirsiniz. Ama size er muamelesi gören bir memur mühendis grubundan bahsedeyim. Belkide çok azınız bunu duymuş olabilirsiniz:
TSK da çalışan "sivil memurlar" sivil ve memur ifadesi sizi yanılmasın sözüm ona 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi olan ama sakın TSK bünyesinde iyi maaş alıyordur yanılgısına düşmeyin, diğer kamu kurumları memurları ile aynı maaşı alan ve askeri ceza kanunlarına tabi bir memur kitlesi var.
Bu "sivil memur" mühendisler, bu kurumda, amir yönetici olamazlar, çünkü askeri hiyerarşi içinde astsubayın (2 yıllık Yüksek okul dengi) altında uzman çavuşun(orta öğretim dengi) üstünde sayılırlar.
Bu mühendisler, mesai saati bakımından 657 kanunun ilgili maddesinden muhaf olduklarından, hafta sonu hafta içi kavramı olmaksızın amir inisiyatifi ile, 24 saat esasıyla günün her saatinde görevlendirilip çalıştırılabilirler.
Bu mühendisler, mesai ücreti olmaksızın çalıştırılabilirler.
Bu mühendisler, Amirine karşı askeri ast kabul edilir ve asker amirine ve işine karşı disiplin konularında hem askeri ceza hemde 657 sayılı DMK dan ceza alırlar. Unutmayın ki askeri hapis cezaları kanun gereği para cezasına çevirilemez ve üstüne tekrar 657 sayılı DMK ya göre de ceza almaya (duble ceza) almaya engel değildir.
Daha bir çok sıkıntı var tamamını yazıp vaktinizi almayacağım.
TSK da çalışan "sivil memur" satüsünde çalışan, mühendis, tekniker ve teknisyenlerden dualarınızı esirgememenizi rica ediyorum.
Zamanınızı aldığım için özür dilerim. Tüm ekmeniğini namusuyla kazanan teknisyen abi ve kardeşlerime saygılarımla.