Editörler : F16 Gökçen
«547548549550551552553554555556557558»

hoşdil
Yasaklı
12 Mayıs 2018 21:11

Tur atmış hastalıklı kişi eleştirdiği kişiye hayranlık duyar cevap yazacak kadarda histerik yazmasa bunalıma girip duvarları yumruklayacak


sokaktaki o kedi
Yasaklı
12 Mayıs 2018 23:36

Zamanında söylenmiş sözler vardı. Kısaydı ama bir ömrü anlatırdı.

"Ah felek, kimine yedirdin kavun, kimineyse kelek."

...

Bir yaşlı insan gördüğümde yanına gider, otururum. Dünyanın en büyük ve en pahalı hazinesidir, benim için o kişi. Çünkü yaşadığı koca bir hayat ve büyük tecrübe hazinesi vardır. Feyizlenmek, bazen tecrübe çalmak, bazense sorunumu çınar gibi bir koca bilgeye çözdürmek isterim.

Çok malûm oldu. Faydalanıp kazandıklarım da...

İşte yine bir gün adı Yaşar olan bir dedemizin yanına uğradım, hal hatır sorup kafama takılan küçük bir hususu naklettim kendisine.

Hiç unutmam son sözünü.

"Sen sen ol, haklı da olsan, haksız da. Sakın mahkemeye düşme evlat" deyişini hatırlarım bazı bazı.

...

O zaman haklı olmanın neden kötü olduğunu bilmezdim. Şimdi ise mahkemeye kimseyi düşürmesin derim Allah derim.

Mahkeme mi? Dört duvar arasında hukuk mezunu birinin karşısında değil sadece. Mekan, zaman kısıtlaması yok ki mahkeme denilen kavram için.

Benim en büyük hatam "empatiyi öğretmek için Erol Taş olmayı kabullenmekti".

Kaldığımız yerden devam...

Dipnot: Bu ve buna benzer tüm yazdığım başlıklarda daha öncede dile getirdiğim gibi bazı sevdiğim üyeler hariç, kimseyle işim olmadığı gibi monolog yapmayı sevdiğimi ve mahkemeye çıkarak/çıkararak yazdığım her yazının kendi kainat kitabımda, kendi zaman diliminde ve "hitap ettiğimi var saydığım insanlara" yazıldığını herkes bilsin isterim. Ne polemiği severim ne de yapılan haksızlıklara boyun eğerim. Geçmişim, geleceğim ve fikirlerim beni bağlar. Söz hakkı oluşmadığı müddetçe (bunun için isminizi anmam gerekir) yazılarımdan uzak durun, bu kâfi.

Teşekkürler...


sokaktaki o kedi
Yasaklı
13 Mayıs 2018 09:21

Zamanın su gibi akması...

Bu yazdığım anın daha ilk saniyesinde 150 cm3 civarında bir nefes daha gitti. Bir kaç atım kalp atışı zayi oldu ve hücrelerden bir kaç bin tanesi daha yok oldu. Su gibi gitmeyen ne var ki?

Ankara Abidinpaşa 29 Ekim Ortaokulu'nda Sami isminde bir kimya öğretmenimiz vardı. Ben pek sevmezdim. Öğrenci ayırımı yaptığı çok zamanlar olmuştu. Erkek öğrencileri biraz sert karşılardı. Sınıf birinciliği için yarıştığım ve fark attığım Leyla ile aramdaki mesafeyi hep bu hoca bozardı. Bir gün tepkimi farklı şekilde dile getirdim, sözlüye çıkarttı ve başladı izotoplardan. Amacı beni cezalandırmak olsa da aslında kalbi naif biriydi. Sadece benim tepki olarak kitabı ve defteri kapatıp, önüme koymama anlam verememişti ki o anda dersi dinlemediğimi düşünüp sözlüye kaldırmıştı. Allah'tan kaldırmış, fark daha da açıldı. :)

Hey neyse, anlatacağım bu değil. Onun ismini anmışken bu küçük hatırayı da dile getirmek iyi oldu. Bir dersinde, sanırım yağmur yağıyordu;

"Çocuklar, bizim yaşamak için soluduğumuz oksijen aslında bizi yavaş yavaş da öldürüyor" demişti. Benim ampül daha onda yandı ve itiraz edesim geldi. "Öğretmenim, su ateşi söndürürken nasıl ateşin her yeri yakmasına sebep olabilir ki, oksijen de böyle olsun?" dedim. (Daha o yaşlardayken benzetmelerle anlatımı kapmışım ;) ) "Haklısın ama suyu da moleküllerine ayırdığımızda iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomu çıkar. Biri çok yanıcı (burada kastettiği hidrojen) diğeri ise yakıcıdır (buradakini siz biliyorsunuz, yok yok oksijen değil bilâkis benden bahsediyor). Söndüren yapı, yanan bir yapıya da dönüşebilir, anladın mı evladım" dedi. Ben dakika bir, gol bir durumunda kaldığım milyonlarca tecrübelerimden birini daha yaşadım. Megalomanyaklığımın kelli felli oluşu teee o günlerden kalma sanırım. :)

Yine konuya dönelim.

Oksijen.

Yani beni yaşatırken, yaşlandırma enstitüsü gibi çalışan element. Aslında zamanın su gibi akıp geçerken beni benden götüren, zayi eden, yok eden element de diyebilirim. Kalbin 5 atımlık merhalesinde 1 alışverişlik oksijen... Saf da değil zaten azotu da var daha, dioksit ve monoksit çeşitleri ile karbon ayrı bir dünya. :)

Bizi zamanla yaşlandıran hep oksijen iken, biz kalkıp suçu zamana attık.

Oksijen ile önce çok büyüdük. Sonra Osmanlı'nın duraklama ve gerileme dönemi gibi duraklayıp fiziken gerilediğimiz ve herkesçe eşit yaşanan bir hayat sürecini yaşadık, yaşıyoruz. Doğuyoruz, büyüyoruz, sonra yaşlanıp (ihtiyarlama daha doğrusu bence) ölüyoruz.

Bu adımlarda hep gözümüz takvimlerde ve saatte. Mevsimlerde ve güneşte. Haftalarda ve ayda. Geçiyor zaman. Bitmek bilmeyen bir enerji ile azar azar azalıyor hayat. Zaman diyoruz ama oksijenin serhoşluğunu es geçiyoruz.

Kimya dersini sevmeyişimin sebebi de, Başkent Lisesi'nin kimya laboratuvarında oksijeni Nitrik Oksite çevirme haylazlığımdan mütevellit onu köşede kenarda sıkıştırmalarım da h ep bundandı.

Bundan bir kaç zaman önce barıştık, mitokondri organellerine çok iş düştü bu süreçte. Hatta mitokondri başlattı bizzat bu süreci. Şimdi yaşlanıyor olsam da postürü dik tutmama yardımcı olan en önemli konu mitokondri ve parçaladığı oksijen... Yani zaman değil giden de biten de.

Kısaca ben...

Zaman su akıyor, akmasına da beni yok ediyor azar azar Oksijen. :)

Bitti.

(Şimdi, yarın hastanedeki cıvata sıkıcılarına teslim olmadan önce, son kez buz gibi soğuk sulara gideyim)

:)


sokaktaki o kedi
Yasaklı
14 Mayıs 2018 18:25

Megalomanım,

Egom yüksek,

Özgüvenim çok,

Ukalayım,

Kendini beğenmiş biriyim.

Çok okurum,

Çok araştırırım,

Çok düşünürüm ve

Çok yazarım.

Adamına göre çok konuşurum veya hiç konuşmam.

Akıllıyım,

Sertim,

Tersim,

Cesurum,

Atılganım,

Marjinalim ve

Oportünistim.

...

Bu aralar bilmeyenler için tekrar edeyim istedim!


sokaktaki o kedi
Yasaklı
15 Mayıs 2018 09:52

Bu toprakların çocukları olarak biz insan aleminin en orijinal milletiyiz.

Mayamız sağlam.

Batı, insanı sistemi yaşatmak için kullanırken, benim üzerimde durduğum toprakların ve İslâm ile karılmış gönüllerin medeniyetinde ise her şey insan içindir. Devlet de sistem de insan içindir. Onun için hiçbir Müslüman Türk kemalist olamaz, ruhu kabul etmez.

Şu Atatürkçü olduğunu söyleyen bazı bozuntulara bu sözüm.

1. Gazi Mustafa Kemal bu milletin ortak değeridir, kimse taraf olarak sahiplenmez.

2. Atatürkçü veya Kemalist felsefeye sahip olmayan, hatta reddeden Gazi'nin düşmanı değildir.

3. Atatürkçü veya Kemalist olanların hepsi de bu güzel ülkemin aşığı değildir.

Bu vatanı ve üstünde yaşayan milletini seven her insan bedeniyle, aklıyla, fikriyle çalışmaktadır. Kimi şehit olur, kimi ise bilim insanı...

Özümüze döneceğiz günler çok daha yakın, inşallah.

:)


sokaktaki o kedi
Yasaklı
15 Mayıs 2018 14:23

Daha önce içimden gelerek yazdıklarım ve yazmaya devam ettiklerim hariç başlık sahibinin güncel olarak kemikleştirdiği ve her gün görmekten gına gelen başlıklara yazmadığım doğrudur.

Yazmadan evvel;

O anda, ilgi duyduğum konuya yönelik olduğunu,

Başlığı açan kişinin artık forumda olmadığını,

Monolog yapmaya imkan sağlayıp sağlamadığını,

Sataşma olursa, içimden geldiği cevap vermeye/vermemeye müsait olduğunu analiz ederim.

Yani seçiciyim,

Yani farkındalık oluşturmayı isterim,

Yani, öğreneceğim hususlar olduğu gibi öğretmeyi veya duygu ve düşüncelerimi dile getirerek bilgilendirici olmayı tercih ederim.

Kedi dediler, sokaktaki dediler, sokak kedisi bile dediler ama ilim-irfana köle olduğumu hâlâ bilemediler...


Sevq
Daire Başkanı
15 Mayıs 2018 16:15

sfdıkgjhdsıufgh ıvhe98ty874ty 43t3 ::::::::::::::::::::::::::::)))))))))))))))


Sevq
Daire Başkanı
15 Mayıs 2018 16:21

çay içiyore yeni iş öğrenmek mesele

yanında çilekli 9 kat kat var

öyle işte:)


Sevq
Daire Başkanı
15 Mayıs 2018 16:23

akşam milföyden pizza yapacam misafir var güzel oluyo az yağlı oluyo ama güzel :)


Sevq
Daire Başkanı
15 Mayıs 2018 16:24

durduk yere bi paket gofret yedim :/// pişman mıyım evet://.///


Sevq
Daire Başkanı
15 Mayıs 2018 16:26

sanki çeneme vurmuş gibi hissediyorum şu an bi konuşasım var bi konuşasım:kjfhdkıghsoıdrg


sokaktaki o kedi
Yasaklı
15 Mayıs 2018 17:16

Sazannn...

Demek de ilginç, di mi?

:S


sokaktaki o kedi
Yasaklı
15 Mayıs 2018 22:27

Sevilmiyormuşum...

Gıcık olunuyormuş...

Bir kaşık suda boğulurmuşum...

Bıdı bıdı bıdı...

Eee, sonuç?

Dokundu mu bana bu sözler?

Sivrisinek vızıltısı ne kadar etkiliyorsa o kadar etkilendim.

Ağlıyorum... :)))


sokaktaki o kedi
Yasaklı
15 Mayıs 2018 23:31

Şu hayatı tesbih yapıp da sallayanlar var ya, benim size salladığımı görseniz küçük dilinizi yutarsınız.

İyi sallandıranlardanız.


sokaktaki o kedi
Yasaklı
16 Mayıs 2018 03:12

İlk gece ve ilk neşe...


Zalimlere İnatt
Yasaklı
16 Mayıs 2018 04:06

Nasıl müslüman değilsin.

Kardeş durumunu hiç iyi görmedim. Şu mübarek ay gereksiz celallenmissin. Hosdil bahsettiğin gibi biri olaydı, ettiğin onca söze her lafı söylerdi. Sanırım birilerine kızdin hirsini karşına çıkanlardan alıyorsun. Ben seni böyle tanimazdim. Neyse kal saglicakla

sokaktaki o kedi, 6 yıl önce

Lan nereye yorum yazsam arkamdan gelir yok kedi, yok kedicik... Ben böyle k.çı başı ayrı oynayan her kim olursa sevmem. Hanımefendi ol ve kaybol karşımdan. Bir daha da sakın karşıma çıkma, ettiğin lafları yedirmeyim. Senin gibi ağzı uyuşuk ne söylediğini bilmeyen Müslüman değilim bin şükür. Her zaman ki gibi edebimi takınıyorum ve şimdi forumdan çıkıyorum.


Zalimlere İnatt
Yasaklı
16 Mayıs 2018 04:08

Uylama da. Görüyorsun cinleri tepesinde. Niye uyluyorsunki. Sende az değilsin hani :-))

hoşdil, 6 yıl önce

Tur atmış hastalıklı kişi eleştirdiği kişiye hayranlık duyar cevap yazacak kadarda histerik yazmasa bunalıma girip duvarları yumruklayacak


sokaktaki o kedi
Yasaklı
16 Mayıs 2018 09:13

Site yönetimine bir çağrıda bulunmak istiyorum...

Bundan seneler evvel okuduğunu anlayan ile ne yazacağını bilen üyeler vardı.

Esprili ve halden de anlarlardı.

Tabi benim bu okuduğunu anlamayan dangalaklar yüzünden monolog yapmaya daha başlamadan evvel hatta çoklu diyalog üyesi olduğum sohbetlerin müdavimlerinden bahsediyorum.

Tamam, onlar gittiler bari yerine gelecekleri ne bileyim bir IQ testine sokaydınız, ya da o giden adamları/hanımları klonlasaydınız.

Bu çektiğimiz işkence nedir, ha site yönetimi?

:)

Allah böyle dert versin. Neticede bir tutam akılları ile sidik yarışına giriyorlar. Li li li li li :)))


Zalimlere İnatt
Yasaklı
16 Mayıs 2018 12:54

Şu mübarek ay kıbrın şeytani geçmiş. Sen okuduğunu anlasaydin bunu farkederdin. Senle yarış yapaca


sokaktaki o kedi
Yasaklı
16 Mayıs 2018 13:45

Laaa bunları teker teker mi gönderiyorlar üzerime??

Nasip sen nereden çıktın birader?

Önce bir önceki sayfada "sapık" kelimesine dair yazılan trajikomik yazıdan itibaren sen de tekrar okumaya başla. Orada iki kadının (bana laf yetiştirmeye çalışanlar değil) erkekleri yaftalarcasına ağzına aldığı bir konuyu biraz gerçek, biraz hayali olarak kaleme aldım. Hoooop arkasından peydahlanan iki hanım üye oldu. Şimdiden sen çıktın tombaladan.

Şimdi bu söylediklerimi de dikkate alarak tekrar oku.

Ha benim yazımı alıntılamışsın, şimdi fark ettim. Sonra hoşdil denilen kişinin yazısını da alıntılamışsın.

Alıntı yazılarından çıkardığım sonuç:

Bu kadar kadın düşkünlüğü iyi değil birader. Sana zararı dokunur, erkek dediğin kuyruğunu dik tutar. İkinci konu ise o cin mi min mi bilmem adamın da kadının da ağzına sokar, ağzının payını veririm. Şimdi sen de yavaş gel bir daha ki sefere kalp kırmayım. Nasibin olmayım. Anlaştık mı?

Toplam 11748 mesaj
«547548549550551552553554555556557558»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi