Editörler : F16 Gökçen
02 Mart 2009 21:50

Ankara

tutulurdu sokaklar

köşe başlarında boynu büküktü

aşklrdıeksik yasanan

bu şehrdir sıkcılığın baskenti

hasretin en acısı

ankara

aşkın ve ayrılığın baskenti


1789__ÖKK
Müsteşar Yardımcısı
02 Mart 2009 22:19

ankara ankara varmı senden başka bahtı kara


SerkanF1
Kapalı
02 Mart 2009 22:21

Ankaranın dikmeni...(pardon)

hatlar karıştı:)


sayidjerrah
Şube Müdürü
02 Mart 2009 22:22

cebecide gzeldir


simyaturk
Kapalı
02 Mart 2009 22:22

ankara ankara..seni görmeli her bahtı kara

atatürk bulvarından ulusa inerken sosyal farlılıkların çok feci farkedildiği şehir..

02 Mart 2009 22:30

ankaraya aşığım ben ne de olsa başkent..


simyaturk
Kapalı
02 Mart 2009 22:33

trafiğin sorun olmadığı memur kenti..


ardil_umut
Memur
04 Mart 2009 23:28

ankara diğer sehirlerden farklı olarak kültürüolan sehir


Prometheus823
Genel Müdür
04 Mart 2009 23:30

Ankara'da aşık olmak zor 2 gözüm..


1789__ÖKK
Müsteşar Yardımcısı
04 Mart 2009 23:32

ankarada yüreğim kaldı


ardil_umut
Memur
21 Mart 2009 12:55

köşebaşında sevdim bir kediyi

soğuk ankara gecelerinde tatdım aşkı

eleri sıcaktı

kirlenmemişti daha

kuğulu parkta içerken sıcak çayımızı

elerimiz yüreğimiz gözlerimiz alevdi

tanımamıştı ihaneti

ben seni ankarada sevdim ve elerim senden uzakta

uzak oldu bana ki

ayrılık değilde en ii dostu kaybetim

yangınım onadır ki


_korelasyon_
Kapalı
21 Mart 2009 13:48

Kar yağıyor bugün ankara'da

Kar yağıyor uykularıma

Sen uzaklardasın

.

Dışarda buz gibi bir hava

Odam sıcacık aşkınla

Sen uzaklardasın

.

Kar yağıyor bugün ayrılanlara, eski günlere, hatıralara

Biliyorum örtecek onları eski günleri, hatıraları

.

Kaç mevsim geldi geçti, yanıyorum aşkınla

Sen uzaklardasın

Gün seni anlattı ben dinledim

Geceler tutsak yalnızlığıma

Sen uzaklardasın

.

Kar yağıyor bugün ayrılanlara, eski günlere, hatıralara

Biliyorum örtecek onları eski günleri, hatıraları...


kapkarakedi357
Müsteşar
21 Mart 2009 13:49

ankaraya bahar geldi bu gün


_korelasyon_
Kapalı
21 Mart 2009 13:52

:)) evet geldi..


kapkarakedi357
Müsteşar
21 Mart 2009 14:03

ankaralılara gelsin :))

http://fizy.org/yaSFT@WKopuW


cenk2121
Aday Memur
21 Mart 2009 20:15

NEDEN GELDİM ANKARAYA....


amor_omnibus_idem
Genel Müdür
12 Nisan 2009 22:29

azla yetinen sehir: ankara

söyle düsümek lazim belki de. toplumsal is bölümünde bazilarina da gezerek

yazi yazmak düsüyor. hayal kurmak, dalip gitmek... herkesin sinavlara

hazirlandigi siniflarda mutlaka bir hayalperest çocugun gerektigi gibi.

çünkü, asil meleklere karismis çocuklar tutar insanlik tarihinin seyir

defterini. kosturup savaslar yapan, kosturup ormanlar yakan, kosturup

çocuklar öldüren insanlik, yorulup yigildiginda bir kösede, vicdanini

meleklere karismis hayalperest çocuklarda aklar. bu yüzden az buz sey

degildir hayal kurmak. en büyük zorluk ise bütün bu olup bitenlere

karismadan, karismaya hiç heveslenmeden, ruhunun hiç istifini bozmadan

hayal kurmaya devam etmektir. diyelim ki, hiç de kolay degildir, herkes

leeds maçina giderken ankara'ya dogru yola çikmak. herkes malum

maçtan bahsederken oturup ankara üzerine yazmak. kugulu park'ta oturup

insan yüzlerine saatlerce bakmak, bakmak, bakmak... hiç "gündemde" olmasa

da bu ugras, o yüzlerden bir sehrin sirrina varmaya çalismak. durup

dururken...

denizsiz sehir kanaatkardir

deniz tuhaf seydir. yüzünüzü denize verdiginizde arkanizi dönersiniz

insanlara. bu yüzden, ancak deniz sehirlerinde yalniz kalabilir insan,

denize kalir, kendine... ankara mi? bakacak tek sey insan

yüzleridir. bu yüzden insanlar kirip dökmeye cesaret edemez birbirini kolay

kolay. murathan mungan bir keresinde bunun için "ankara'da oturma odasi

ahlaki vardir" demisti, "oysa istanbul'da biçaklar ortadadir." dogrudur,

hem de nasil ortadadir... denizin simartmasi belki de, herkes biçaklariyla

birbirinin pesindedir. dürüstlük mü bu? yoksa insanlarin birbirine bakmasi

için denizden daha "enteresan" olmasi gerektigi için mi?

ama dogrudur. ankara'da her sey oturma odalarinda olur.

bakilacak bir deniz olmadigi için, insanlar sik sik ve uzun uzun

birbirlerinin yüzlerine bakar. yüzlerde isaretler varsa hakikaten, bunu en

iyi ankara'da yasayanlar biliyor olmalidir. biçaksiz oturma odalarinda

insanlar birbiriyle yetinir. tipki deniz olmadigi için havuzlarla

yetinildigi gibi. ama belki de her yokusun sonunda deniz çikacakmis gibi olan

bu sehirde kurulan deniz düsleri, denizin kendisinden daha mavidir. kesin olan

bir sey var yine de.

ankaralilar'in denizi istanbullununkinden daha temizdir!

cetvel çizgisi kafadan mi geçer?

ferhan sensoy ankaralilar'in karsidan karsiya geçerken "cetvelle çizilmis

gibi" herkesin sagdan yürüdügünü söylüyordu. böyle bir kanaat vardir ötede

beride. ankara'nin cetvelle çizilmis bir sehir oldugu sanilir. o çizgilerin

insanlarin kafalarinin içinden geçtigi düsünülür üstelik. evet dolmus

soförleri kravat takar, evet taksiciler "sizli bizli"dir. ama o kafkaesk

soförler, o "siz"leri alip, "o güzel gözlerinize aglamak hiç yarasmiyor

küçük hanim. size yakisan gülmektir" diye bir cümle kuruverdiginde, kimi

"sen"ler pek pespaye kalir, pek samimiyet yalani...

bu kent, insanlara siyaset yalanlarina inat her gün önemli sözcükler

ögretir. haysiyet, alçakgönüllülük, samimiyet, sessizlik, dostluk, mertlik,

isini hakkiyla yapmak... neden peki? çünkü insanlar, arkalarini

dönemezler burada birbirine. dönüp gelecekleri yer yine birbirlerinin

yüzüdür. gidecek bir deniz yoktur. bu yüzden ankara'da tek basina olmakla

yalniz kalmak arasinda çok fark vardir. ankara bana, izmir'den gelmis,

denizle simarmis küçük kizina birkaç sözcük ögretmisti. bunu, istanbul'da

artik hiç bilinmeyen kati bir usta - çirak iliskisiyle yapmayi tercih

etmisti: gözyasi mecburidir! kin birakmayan, hayati, insanlari gördükçe

affedilen, hem de nasil çabucak affedilen gözyasiyla...

istanbul mu? o "isini bilen", tombul kadin... o, bu sözcüklerle hep alay

etti. çok "ise yarayan" yeni sözcüklerden bahsetti. ben simdi ankara'da

mülkiyeliler birligi lokali'nde o "isini bilen" kadinin

dayattigi sözcüklerden bahsediyorum. kimse gülmüyor. hiç gülmüyoruz. "bu

kadar çok genelleme mutlaka hatalidir" diye düsünecek oluyorum... o sirada

kugulu park'ta bir kadin agliyor. garson, hiçbir sey sormadan masaya bir

mendil birakiyor...


yaz ve gej
Kapalı
12 Nisan 2009 22:45

evet..

bugün Ankara inatçıydı...

inatçı bi hoşluk zarafet saçtı etrafa...sevmezdim ama bugün cezb etti bu iantçı hali..

güneşle parladı, huzurla doldu..


'Eskay'
Kapalı
12 Nisan 2009 22:46

son 4 yıldır ömrümü çürüten

alışması kolay,sevmesi zor şehir.

hiç sevmedim.

sevmeyeceğim de bu gidişle ..


yaz ve gej
Kapalı
12 Nisan 2009 22:49

huzursuzluğun dibine vurulmuşluklarla doludur bu şehirdeki

-dili geçmişlikler...

24 Nisan 2009 12:30

özlediiimm:(((((((((((((

Toplam 30 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi