Insanlik tarihi, aldanislarin tarihidir desek yeridir ne yazik ki. Insan, ilk olarak, alemlerin Rabbi Yuce Allah'in "Adem'e secde et." emrine itaat etmeyip isyankar olan Iblis'in yalanina kulak vermis ve ilk aldanisinin bedelini, Cennet'ten yeryuzune indirilerek odemisti. Bu ilk aldanisin ardindan Allah'tan yol gosteren kelimeler almis ve yeryuzunde Islam'in iktidarini insa etmisti.
Fakat bu ilk aldanis ve onun neticesinde odedigi agir bedel dahi insanoglunun tarihi boyunca vahyin aydinligindan uzaklasip aldanislara yonelmesine engel olamadi.
Insani aldatip Cennet'ten uzaklastirilmasina vesile olan Iblis de, Allah'in rahmetinden kovulmasi karsisinda yuklendigi yeni misyonu soyle aciklamisti:
"...onlari saptirmak icin senin dogru yolunun ustune oturacagim." (Araf, 7/16)
Hz. Adem'in aldigi ilk vahiyle birlikte yeryuzunde insa olunan Rabbani dusunce ve yasam tarzi, sonraki nesillerin vahyin aydinligindan uzaklasip din adina cesitli aldanis ve yanlis anlayislarin icerisine dusmesiyle hakimiyetini kaybetmisti. Din adina uydurulan cesitli hurafe ve carpik anlayislar, Allah'in dini zanniyla yasatilmaya baslanmis, Rabbani hakikatler bu hurafe ve uydurmalarin golgesinde kalmisti.
Ardindan alemlerin Rabbi yuce Allah peygamberleri birbiri ardinca gondererek dinin hakikatini insanlara defaatle hatirlatmis ve insanlari, aldaticilarin aldatmalarina karsi teyakkuzda olmaya ve vahye sIkica sarilmaya cagirmistir. Fakat tarih bize gosteriyor ki, insanlar aldaticilara kulak vermekten hicbir zaman geri durmamis, Allah'in aydinlik ve berrak kelimeleri dururken, aldaticilarin fisiltilarina kulak vermeyi yegleyenler cogu zaman insanlar arasinda cogunlugu olusturmustur.
Dinleri hakkinda yanilgiya dusenler
Kur'an'da yer alan, Kitap Ehli'nin din adina icerisine dustugu aldanislar ve yanlis anlayislarla ilgili pasajlar, tarih icerisinde din adina icerisine dusulen aldanislar ile Allah adina uydurulan yalan ve hurafelerle ilgili ilginc ornekler icermektedir.
Mesela su ayet-i kerimelerde Kitap Ehli'nin din adina uydurdugu hurafeler ve icerisine dustugu aldanislar soz konusu edilmistir:
"Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri gormedin mi? Aralarinda Allah'in Kitabi hukmetsin diye cagriliyorlar da, onlardan bir bolumu yuz ceviriyor. Onlar, iste boyle arka donenlerdir.
Bu, onlarin: 'Ates bize sayili gunler disinda kesinlikle dokunmayacak. ' demelerindendir. Onlarin bu iftiralari, dinleri konusunda kendilerini yanilgiya dusurmustur.
Artik onlari, kendisinde suphe olmayan bir gun topladigimizda ve her bir nefse -haksizliga ugratilmaksizin kazandigi tam olarak odendiginde nasil olacak?" (Al-i Imran, 3/23-25)
"Dediler ki: 'Sayili gunlerin disinda, ates asla bize degmeyecektir. ' De ki: 'Allah katindan bir ahid mi aldiniz? -ki Allah asla ahdinden donmez. Yoksa Allah'a karsi bilmediginiz bir seyi mi soyluyorsunuz? '
Gercek su ki; kim bir kotuluk isler de gunahi kendisini kusatirsa, (artik) onlar, atesin halkidirlar; orada suresiz kalacaklardir.
Iman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkidirlar; orada suresiz kalacaklardir." (Bakara, 2/80-82)
"(Ehl-i Kitap:) Yahudiler yahut Hiristiyanlar haric hic kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu onlarin kuruntusudur. Sen de onlara: Eger sahiden dogru soyluyorsaniz delilinizi getirin, de." (Bakara, 2/111)
Rabbimiz, insanliga gonderdigi son kilavuz olan Kur'an-i Kerim'de bu ve benzeri ayet-i kerimelerde onceki ummetlerin din adina icerisine dustugu aldanislari bildirmekle, Ummet-i Muhammed'i "dini dogru tutma" hususunda dikkat ve teyakkuza davet etmis, onceki ummetlerin durumuna dusmemeye, "Allah'in ipine topluca sarilmaya" ve boylece aldaticilarin aldatmasina kanmamaya cagirmistir:
"Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakinin ve oyle bir gunun azabindan cekinip-korkun ki, (o gun hic) bir baba, cocugu icin bir karsilik veremez ve (hic) bir cocuk da babasi icin bir seyi verebilecek (durumda) degildir.
Suphesiz Allah'in va'di haktir. Artik dunya hayati sizi aldatmaya suruklemesin ve aldatici(lar) da sizi Allah ile aldatmasin." (Lokman, 31/33)
Fakat Rabbimizin tum ikazlarina ve Hz. Peygamber'in ozellikle Kitap Ehli'ni misal vererek ummetine yaptigi uyarilara ragmen, Hz. Peygamber'in ardindan, ozellikle Umeyyeoglullari' nin cahiliyye doneminde kalan kabile asabiyetini yeniden canlandirmalari sonrasinda ortaya cikan siyasi ihtilaflarin zamanla itikadi alana sirayet etmeye baslamasi ve Emeviler'in olusturduklari zalim yonetimle uyumlu bir din anlayisi icat etme yonundeki gayretleri neticesinde Islam adina bircok hurafe ve bidat uydurulmus ve bu hurafe ve bidatlar kitlelere din olarak pazarlanir olmustur.
Bugun hala agizlarda sakiz edilen ve en temel Islami yukumlulukler olan "iyiligi emr, kotulukten nehy" ve "cihad"a yer verilmeyen bes maddelik "Islam'in sartlari" anlayisi da, iman ve amel arasindaki kopmaz bagi koparan ve "iman ettigini soylemenin Musluman olmak icin kafi oldugu" iddiasi ve guya en muteber kabul edilen fikih kitaplarina bile sizmis olan "zalim de fasIk da olsa yoneticiye itaat" anlayisi hep bu surecin urunleridir ve ne yazik ki hala da yasatilmaya devam edilmektedir.
Bu yazida asil uzerinde duracagimiz mesele olan, kolay yoldan ve ucuza Cennet inanis ve vaadleri de bu surecten bagimsiz olusmus anlayislar degildir.
On milyonluk bestsellerin "esrari"
Gectigimiz ay Yeni Safak'ta Elif Yildiz imzasiyla ilginc bir haber yer aldi. "On milyonluk bestseller" basligi tasiyan haberde Yusuf Tavasli, Arif Pamuk gibi, "Kolay yoldan ve ucuza Cennet" vaadinde bulunup satis rekorlari kiran "Surelerin Esrari", "Dualarin Esrari" baslikli kitaplarinin yazarlari soz konusu edilmekteydi.
Haberde bu kisiler, kaleme aldiklari Namaz Hocasi, Gullu Yasin, Elif-Ba cuzleri gibi eserleriyle "?nerede ise her Turk ailesinde en cok okunan, hatta ezberlenen kitaplarin yazarlari... Ozellikle ev hanimlari ve cocuklarin basucu kaynagi olan 'Namaz Hocalari',
'Gullu Yasinler' ve Elif-Ba cuzleri onlarin eseri. Eserlerinin tirajlari da, binler, onbinler, yuzbinler degil, hatta milyonlarla degil, on milyonlarla ifade ediliyor." seklinde tanitiliyorlar.
Tabii haberin sahibi muhtemelen soz konusu kisilerin asil satis rekorlari kiran kitaplarindan habersiz: "Surelerin ve Dualarin Esrari ve Fazileti."
Peki bu kitaplarinda ne diyor bu on milyonluk bestsellerin yazarlari?
Iste israrli bir sekilde "Bu kitap Kur'an'la taban tabana zit, Allah Kur'an'da Cennet icin bedel odenmesinden soz ediyor, bu kitap ise 10 Ihlas okuyani Cennet'e gonderiyor." diye soylememize ragmen annelerimizin ellerinden dusurmedikleri Arif Pamuk'un Pamuk Yayinlari'ndan cikan "Surelerin ve Dualarin Esrari, Hikmeti ve Fazileti" adli kitaptan birkac alinti:
"Bu sureye (Insirah) mahsus bazi esrari Ilahiye: Bu sure-i celileyi her gun duha vaktinde iki yuzer defa okumaya devam eden kimse bazi esrari Ilahiyyeye vakif olur." (Sh. 157)
"Cenab-i Peygamber buyurdu: Her kim bu sureyi (Kulhu vAllahu ehad?) on iki defa okursa Cenab-i Ecelli Ala onun icin cennette on iki adet kosk bina eder." (Sh. 179)
"Her kim (Kulhu vAllahu ehad?)i namazin icinde veya disinda yuz defa okursa Cenab-i Ecelli ve Ala onun icin cehennemden kurtuldu diye bir berat yazar." (Sh. 181)
Oysa Rabbimiz Kuran-i Kerim'de Cennet'in bir bedeli oldugunu ve o bedelin de mali ve cani Allah yolunda feda etmek oldugunu bildirmiyor mu bircok ayet-i kerimede:
"Allah, muminlerden canlarini ve mallarini Cennet karsiliginda satin almistir. (Onlar) Allah yolunda savasarak oldururler ve oldurulurler. Bu, Tevrat'ta, Incil'de ve Kur'an'da verilen gercek bir vaaddir. Verdigi sozu Allah'tan daha cok tutan kim vardir? Oyleyse O'nunla yaptiginiz alisverise sevinin. Bu en buyuk basaridir." (Tevbe, 9/111)
"Sizden once gelenlerin durumu, sizin basiniza gelmeden Cennet'e gireceginizi mi zannettiniz? Onlara oyle yoksulluk ve sIkinti geldi ve oyle sarsildilar ki, hatta peygamber ve onun yanindaki mu'minler bile: -Allah'in yardimi ne zaman? diyecek kadar darliga ve zorluga ugramislar ve sarsilmislardi. Iyi bilin ki Allah'in yardimi yakindir." (Bakara, 2/214)
"Insanlar 'iman ettik' demekle, bir imtihana tabi tutulmadan birakilacaklarini mi saniyorlar.
Biz, onlardan oncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette dogrulari bilir. Ve elbette yalancilari da bilir.
Biz, onlardan oncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette dogrulari bilir. Ve elbette yalancilari da bilir." (Ankebut, 29/2-4)
Soz konusu kitabin ilerleyen bolumlerinde "Kur'an-i Kerim'in 114 Suresindeki Sirlar" basligi altinda da su iddialara yer veriliyor:
"Besmele: Her muradin olmasi icin besmele-i serife yedi gun yedi yuz seksen altisar defa okunur." (Sh. 361)
"Fatiha-i Serife: Kirk defa yazilarak suda silinerek icilir. Hastanin yuzu ve elleri de ayni suyla silinirse cesitli dertlerden kurtulur." (Sh. 363)
Rabbimizin mubin, apacik olarak tanimladigi Kur'an-i Kerim'in her sure icin daha bircok benzeri "sir"!
Yeni Safak'taki habere bakilirsa Arif Pamuk yaptigi buyuk saptirmalarin ne anlama geldiginin farkinda. Cunku 'Ahiret Azigi' adli kitabi icin bir okuyucunun kendisine "Cennet'ten arazi mi satiyorsun?" seklinde tepki gosterdigini soyluyor. Hakikaten de Pamuk ve benzerlerinin yaptigi bundan daha guzel nasil tarif edilebilirdi?
Rabbimizin apacik Kur'an'la bize bildirdigi berrak din-i Islam'la ilgili oldugu iddiasiyla piyasada satilan, bu kisilerin kitaplarina bakar misiniz?:
"Surelerin ve Dualarin Esrari ve Fazileti", "Ashab-i Bedir Isimleri, Sirlari ve Faziletleri", "Berhetiyye Duasinin Havas ve Esrari", "Besmele-i Serife ve Ayet'el Kursinin Esrari Hikmeti ve Fazileti", "Cevsen-i Kebir Duasi ve Sirlari."
Havas, esrar? Bu kitaplarda anlatilan din, Rabbimizin bize Kur'an-i Mubin'de ogrettigi ve Hz. Peygamber'in pratize ederek bize emsal teskil ettigi din-i Islam degil. Sir ve gizem dini, kolay yoldan Cennet vaat ederek milyonlarca kitap satma dini ne yazik ki. Bir de bu kolay yoldan ve ucuz Cennet vaadine "Hz. Peygamber buyurdu ki?" seklinde baslayip uydurma hadisler naklederek Kur'an Peygamberi'nin adini bulastirmak din adina islenen bu buyuk curumun vebalini daha da katlamaktan baska bir sonuc dogurmuyor.
Evet, "on milyonluk bestseller"in esrari, insanlara Kur'an-i Kerim'de beyan edilen Rabbani hakikatlere aykiri olarak kolay yoldan ve ucuza Cennet vaad etmelerinden ve bu vaad yoluyla baski ustune baski yapip "piyasa" yapmaktan baska bir sey degildir. Ayrica bu tur kitaplarin fahis fiyatlari goz onune alindiginda (mesela Arif Pamuk'un "Surelerin ve Dualarin Havas ve Esrari" adli sacma sapan kitabinin fiyati 25 YTL) bu aldatmanin soz konusu kitaplari basan yayinevlerine dunyalik getirisinin buyuk boyutlarda oldugunu gostermektedir.
"On Ihlas okuyani Cennet'e gonderen" soz konusu kitaplar belli ki buyuk bir aldanisin urunu. Tarih icerisinde olusturulmus olan Emevi ve diger sulta rejimleriyle uyumlu muharref din anlayislarini, Kur'an'in isiginda sorgulamayip Allah'in dini diye kabullenen Arif Pamuk ve Yusuf Tavasli gibi kimseler, kendi aldanislarini kaleme dokerek kitlelerin aldanmasina da on ayak oluyorlar. Buna bir de soz konusu kitaplara fahis fiyatlar koyarak, tabir caizse Cennet'i ucuzlatip kitaplarini pahaliya satarak aldatmanin akatsayisini artirmis oluyorlar. Yuklendikleri bu buyuk vebalden kurtulmalari kendi ellerindedir muhakkak. "Allah adina aldatanlardan" olmamak icin, oncelikle Islam'i bizzat ari-duru kaynagindan tedris etmek ve uydurmave hurafelerden yuz cevirip, bizim icin guzel ornekler tasiyan Nebevi sunnete ittiba etmek gerekmektedir.
selam ve dua ile
İktibas: Şükrü Hüseyinoğlu
Insanlik tarihi, aldanislarin tarihidir desek yeridir ne yazik ki. Insan, ilk olarak, alemlerin Rabbi Yuce Allah'in "Adem'e secde et." emrine itaat etmeyip isyankar olan Iblis'in yalanina kulak vermis ve ilk aldanisinin bedelini, Cennet'ten yeryuzune indirilerek odemisti. Bu ilk aldanisin ardindan Allah'tan yol gosteren kelimeler almis ve yeryuzunde Islam'in iktidarini insa etmisti.
Fakat bu ilk aldanis ve onun neticesinde odedigi agir bedel dahi insanoglunun tarihi boyunca vahyin aydinligindan uzaklasip aldanislara yonelmesine engel olamadi.
Insani aldatip Cennet'ten uzaklastirilmasina vesile olan Iblis de, Allah'in rahmetinden kovulmasi karsisinda yuklendigi yeni misyonu soyle aciklamisti:
"...onlari saptirmak icin senin dogru yolunun ustune oturacagim." (Araf, 7/16)
Hz. Adem'in aldigi ilk vahiyle birlikte yeryuzunde insa olunan Rabbani dusunce ve yasam tarzi, sonraki nesillerin vahyin aydinligindan uzaklasip din adina cesitli aldanis ve yanlis anlayislarin icerisine dusmesiyle hakimiyetini kaybetmisti. Din adina uydurulan cesitli hurafe ve carpik anlayislar, Allah'in dini zanniyla yasatilmaya baslanmis, Rabbani hakikatler bu hurafe ve uydurmalarin golgesinde kalmisti.
Ardindan alemlerin Rabbi yuce Allah peygamberleri birbiri ardinca gondererek dinin hakikatini insanlara defaatle hatirlatmis ve insanlari, aldaticilarin aldatmalarina karsi teyakkuzda olmaya ve vahye sIkica sarilmaya cagirmistir. Fakat tarih bize gosteriyor ki, insanlar aldaticilara kulak vermekten hicbir zaman geri durmamis, Allah'in aydinlik ve berrak kelimeleri dururken, aldaticilarin fisiltilarina kulak vermeyi yegleyenler cogu zaman insanlar arasinda cogunlugu olusturmustur.
Dinleri hakkinda yanilgiya dusenler
Kur'an'da yer alan, Kitap Ehli'nin din adina icerisine dustugu aldanislar ve yanlis anlayislarla ilgili pasajlar, tarih icerisinde din adina icerisine dusulen aldanislar ile Allah adina uydurulan yalan ve hurafelerle ilgili ilginc ornekler icermektedir.
Mesela su ayet-i kerimelerde Kitap Ehli'nin din adina uydurdugu hurafeler ve icerisine dustugu aldanislar soz konusu edilmistir:
"Kendilerine Kitap'tan bir pay verilenleri gormedin mi? Aralarinda Allah'in Kitabi hukmetsin diye cagriliyorlar da, onlardan bir bolumu yuz ceviriyor. Onlar, iste boyle arka donenlerdir.
Bu, onlarin: 'Ates bize sayili gunler disinda kesinlikle dokunmayacak. ' demelerindendir. Onlarin bu iftiralari, dinleri konusunda kendilerini yanilgiya dusurmustur.
Artik onlari, kendisinde suphe olmayan bir gun topladigimizda ve her bir nefse -haksizliga ugratilmaksizin kazandigi tam olarak odendiginde nasil olacak?" (Al-i Imran, 3/23-25)
"Dediler ki: 'Sayili gunlerin disinda, ates asla bize degmeyecektir. ' De ki: 'Allah katindan bir ahid mi aldiniz? -ki Allah asla ahdinden donmez. Yoksa Allah'a karsi bilmediginiz bir seyi mi soyluyorsunuz? '
Gercek su ki; kim bir kotuluk isler de gunahi kendisini kusatirsa, (artik) onlar, atesin halkidirlar; orada suresiz kalacaklardir.
Iman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkidirlar; orada suresiz kalacaklardir." (Bakara, 2/80-82)
"(Ehl-i Kitap:) Yahudiler yahut Hiristiyanlar haric hic kimse cennete giremeyecek, dediler. Bu onlarin kuruntusudur. Sen de onlara: Eger sahiden dogru soyluyorsaniz delilinizi getirin, de." (Bakara, 2/111)
Rabbimiz, insanliga gonderdigi son kilavuz olan Kur'an-i Kerim'de bu ve benzeri ayet-i kerimelerde onceki ummetlerin din adina icerisine dustugu aldanislari bildirmekle, Ummet-i Muhammed'i "dini dogru tutma" hususunda dikkat ve teyakkuza davet etmis, onceki ummetlerin durumuna dusmemeye, "Allah'in ipine topluca sarilmaya" ve boylece aldaticilarin aldatmasina kanmamaya cagirmistir:
"Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakinin ve oyle bir gunun azabindan cekinip-korkun ki, (o gun hic) bir baba, cocugu icin bir karsilik veremez ve (hic) bir cocuk da babasi icin bir seyi verebilecek (durumda) degildir.
Suphesiz Allah'in va'di haktir. Artik dunya hayati sizi aldatmaya suruklemesin ve aldatici(lar) da sizi Allah ile aldatmasin." (Lokman, 31/33)
Fakat Rabbimizin tum ikazlarina ve Hz. Peygamber'in ozellikle Kitap Ehli'ni misal vererek ummetine yaptigi uyarilara ragmen, Hz. Peygamber'in ardindan, ozellikle Umeyyeoglullari' nin cahiliyye doneminde kalan kabile asabiyetini yeniden canlandirmalari sonrasinda ortaya cikan siyasi ihtilaflarin zamanla itikadi alana sirayet etmeye baslamasi ve Emeviler'in olusturduklari zalim yonetimle uyumlu bir din anlayisi icat etme yonundeki gayretleri neticesinde Islam adina bircok hurafe ve bidat uydurulmus ve bu hurafe ve bidatlar kitlelere din olarak pazarlanir olmustur.
Bugun hala agizlarda sakiz edilen ve en temel Islami yukumlulukler olan "iyiligi emr, kotulukten nehy" ve "cihad"a yer verilmeyen bes maddelik "Islam'in sartlari" anlayisi da, iman ve amel arasindaki kopmaz bagi koparan ve "iman ettigini soylemenin Musluman olmak icin kafi oldugu" iddiasi ve guya en muteber kabul edilen fikih kitaplarina bile sizmis olan "zalim de fasIk da olsa yoneticiye itaat" anlayisi hep bu surecin urunleridir ve ne yazik ki hala da yasatilmaya devam edilmektedir.
Bu yazida asil uzerinde duracagimiz mesele olan, kolay yoldan ve ucuza Cennet inanis ve vaadleri de bu surecten bagimsiz olusmus anlayislar degildir.
On milyonluk bestsellerin "esrari"
Gectigimiz ay Yeni Safak'ta Elif Yildiz imzasiyla ilginc bir haber yer aldi. "On milyonluk bestseller" basligi tasiyan haberde Yusuf Tavasli, Arif Pamuk gibi, "Kolay yoldan ve ucuza Cennet" vaadinde bulunup satis rekorlari kiran "Surelerin Esrari", "Dualarin Esrari" baslikli kitaplarinin yazarlari soz konusu edilmekteydi.
Haberde bu kisiler, kaleme aldiklari Namaz Hocasi, Gullu Yasin, Elif-Ba cuzleri gibi eserleriyle "?nerede ise her Turk ailesinde en cok okunan, hatta ezberlenen kitaplarin yazarlari... Ozellikle ev hanimlari ve cocuklarin basucu kaynagi olan 'Namaz Hocalari',
'Gullu Yasinler' ve Elif-Ba cuzleri onlarin eseri. Eserlerinin tirajlari da, binler, onbinler, yuzbinler degil, hatta milyonlarla degil, on milyonlarla ifade ediliyor." seklinde tanitiliyorlar.
Tabii haberin sahibi muhtemelen soz konusu kisilerin asil satis rekorlari kiran kitaplarindan habersiz: "Surelerin ve Dualarin Esrari ve Fazileti."
Peki bu kitaplarinda ne diyor bu on milyonluk bestsellerin yazarlari?
Iste israrli bir sekilde "Bu kitap Kur'an'la taban tabana zit, Allah Kur'an'da Cennet icin bedel odenmesinden soz ediyor, bu kitap ise 10 Ihlas okuyani Cennet'e gonderiyor." diye soylememize ragmen annelerimizin ellerinden dusurmedikleri Arif Pamuk'un Pamuk Yayinlari'ndan cikan "Surelerin ve Dualarin Esrari, Hikmeti ve Fazileti" adli kitaptan birkac alinti:
"Bu sureye (Insirah) mahsus bazi esrari Ilahiye: Bu sure-i celileyi her gun duha vaktinde iki yuzer defa okumaya devam eden kimse bazi esrari Ilahiyyeye vakif olur." (Sh. 157)
"Cenab-i Peygamber buyurdu: Her kim bu sureyi (Kulhu vAllahu ehad?) on iki defa okursa Cenab-i Ecelli Ala onun icin cennette on iki adet kosk bina eder." (Sh. 179)
"Her kim (Kulhu vAllahu ehad?)i namazin icinde veya disinda yuz defa okursa Cenab-i Ecelli ve Ala onun icin cehennemden kurtuldu diye bir berat yazar." (Sh. 181)
Oysa Rabbimiz Kuran-i Kerim'de Cennet'in bir bedeli oldugunu ve o bedelin de mali ve cani Allah yolunda feda etmek oldugunu bildirmiyor mu bircok ayet-i kerimede:
"Allah, muminlerden canlarini ve mallarini Cennet karsiliginda satin almistir. (Onlar) Allah yolunda savasarak oldururler ve oldurulurler. Bu, Tevrat'ta, Incil'de ve Kur'an'da verilen gercek bir vaaddir. Verdigi sozu Allah'tan daha cok tutan kim vardir? Oyleyse O'nunla yaptiginiz alisverise sevinin. Bu en buyuk basaridir." (Tevbe, 9/111)
"Sizden once gelenlerin durumu, sizin basiniza gelmeden Cennet'e gireceginizi mi zannettiniz? Onlara oyle yoksulluk ve sIkinti geldi ve oyle sarsildilar ki, hatta peygamber ve onun yanindaki mu'minler bile: -Allah'in yardimi ne zaman? diyecek kadar darliga ve zorluga ugramislar ve sarsilmislardi. Iyi bilin ki Allah'in yardimi yakindir." (Bakara, 2/214)
"Insanlar 'iman ettik' demekle, bir imtihana tabi tutulmadan birakilacaklarini mi saniyorlar.
Biz, onlardan oncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette dogrulari bilir. Ve elbette yalancilari da bilir.
Biz, onlardan oncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette dogrulari bilir. Ve elbette yalancilari da bilir." (Ankebut, 29/2-4)
Soz konusu kitabin ilerleyen bolumlerinde "Kur'an-i Kerim'in 114 Suresindeki Sirlar" basligi altinda da su iddialara yer veriliyor:
"Besmele: Her muradin olmasi icin besmele-i serife yedi gun yedi yuz seksen altisar defa okunur." (Sh. 361)
"Fatiha-i Serife: Kirk defa yazilarak suda silinerek icilir. Hastanin yuzu ve elleri de ayni suyla silinirse cesitli dertlerden kurtulur." (Sh. 363)
Rabbimizin mubin, apacik olarak tanimladigi Kur'an-i Kerim'in her sure icin daha bircok benzeri "sir"!
Yeni Safak'taki habere bakilirsa Arif Pamuk yaptigi buyuk saptirmalarin ne anlama geldiginin farkinda. Cunku 'Ahiret Azigi' adli kitabi icin bir okuyucunun kendisine "Cennet'ten arazi mi satiyorsun?" seklinde tepki gosterdigini soyluyor. Hakikaten de Pamuk ve benzerlerinin yaptigi bundan daha guzel nasil tarif edilebilirdi?
Rabbimizin apacik Kur'an'la bize bildirdigi berrak din-i Islam'la ilgili oldugu iddiasiyla piyasada satilan, bu kisilerin kitaplarina bakar misiniz?:
"Surelerin ve Dualarin Esrari ve Fazileti", "Ashab-i Bedir Isimleri, Sirlari ve Faziletleri", "Berhetiyye Duasinin Havas ve Esrari", "Besmele-i Serife ve Ayet'el Kursinin Esrari Hikmeti ve Fazileti", "Cevsen-i Kebir Duasi ve Sirlari."
Havas, esrar? Bu kitaplarda anlatilan din, Rabbimizin bize Kur'an-i Mubin'de ogrettigi ve Hz. Peygamber'in pratize ederek bize emsal teskil ettigi din-i Islam degil. Sir ve gizem dini, kolay yoldan Cennet vaat ederek milyonlarca kitap satma dini ne yazik ki. Bir de bu kolay yoldan ve ucuz Cennet vaadine "Hz. Peygamber buyurdu ki?" seklinde baslayip uydurma hadisler naklederek Kur'an Peygamberi'nin adini bulastirmak din adina islenen bu buyuk curumun vebalini daha da katlamaktan baska bir sonuc dogurmuyor.
Evet, "on milyonluk bestseller"in esrari, insanlara Kur'an-i Kerim'de beyan edilen Rabbani hakikatlere aykiri olarak kolay yoldan ve ucuza Cennet vaad etmelerinden ve bu vaad yoluyla baski ustune baski yapip "piyasa" yapmaktan baska bir sey degildir. Ayrica bu tur kitaplarin fahis fiyatlari goz onune alindiginda (mesela Arif Pamuk'un "Surelerin ve Dualarin Havas ve Esrari" adli sacma sapan kitabinin fiyati 25 YTL) bu aldatmanin soz konusu kitaplari basan yayinevlerine dunyalik getirisinin buyuk boyutlarda oldugunu gostermektedir.
"On Ihlas okuyani Cennet'e gonderen" soz konusu kitaplar belli ki buyuk bir aldanisin urunu. Tarih icerisinde olusturulmus olan Emevi ve diger sulta rejimleriyle uyumlu muharref din anlayislarini, Kur'an'in isiginda sorgulamayip Allah'in dini diye kabullenen Arif Pamuk ve Yusuf Tavasli gibi kimseler, kendi aldanislarini kaleme dokerek kitlelerin aldanmasina da on ayak oluyorlar. Buna bir de soz konusu kitaplara fahis fiyatlar koyarak, tabir caizse Cennet'i ucuzlatip kitaplarini pahaliya satarak aldatmanin akatsayisini artirmis oluyorlar. Yuklendikleri bu buyuk vebalden kurtulmalari kendi ellerindedir muhakkak. "Allah adina aldatanlardan" olmamak icin, oncelikle Islam'i bizzat ari-duru kaynagindan tedris etmek ve uydurmave hurafelerden yuz cevirip, bizim icin guzel ornekler tasiyan Nebevi sunnete ittiba etmek gerekmektedir.
selam ve dua ile
İktibas: Şükrü Hüseyinoğlu
E.Kayı Han
