aslında ben doktor değilim ama sağlıkçıyım
birincisi insanın olduğu her ortamda iyisi vede kötüsü var ve bu oran emin olun aynı
yani eğer doktorların % X kısmı çürük elma ise polislerinde,öğretmenlerinde,şöförlerinde,mühemdislerinde,bakkalcılarında v.s v.s her mesleğin içinde %X kısmı çürük elma buna emin olun
mesleğiyle orantılı geliri (yani parayı) her meslek erbabı düşünüyor mesela bir öğretmen okul dışı özel ders veriyor hatta daha cazip olsun diye ders verdiği öğrencilerini sınıfta dersten zayıf alsada geçiriyor yalan mı? yapan var azda değil
yada bir mühendis sadece bir imza için ikinci el bir araba parası isteyebiliyor ve sıkıysa bunu ödeme
trafik polislerinden bahsetmiyorum bile
su tesisatçısı bile bir çeşme değiştirmek için nerdeyse tüm tesisatın yarı parasını istiyor ve iki gün sonra taktığı çeşme kaçırmaya başlayınca araki bulasın
eee peki o zaman nedir bu doktorlara ve dolasıyla sağlık çalışanlarına düşmanlık,kıskançlık saldırganlık
benim yorumum
1-) toplum olarak hasta olmadan önce kendi sağlığımıza asla değer vermiyoruz
2-) hasta olduğumuzda dünyadaki tek hasta bizmişiz gibi hissediyoruz
3-) hasta olduğumuzda eğer doktora gidiyorsak vede para harcamışsak anında iyileşmek gençleşmek istiyoruz yani verdiğimiz emeğin vede paranın karşılığını almak istiyoruz
mesela dünyanın en gelişmiş kliniklerinde bile kansere çare bulunamamışken bir gece bir ilçe hastenesinin aciline getirdiğimiz kanser olan yakınımızın hastaneden biran önce koşa koşa çıkmasını bekliyoruz
4-) komşularımız her zaman doktorlardan (hatta tüm mesleklerden öğretmenden,mühendisten,hakimden v.s) daha bilgililer bunda temel neden tanımadığız insanların lafını dinlemek yerine tanıdığımız insanlara güvenmeyi yeğlemek geliyor olsa gerek diye düşünüyorum
5-) her ne kadar öğrenciye yardım etmeyi sevsekte eğitime karşı genel bir antipatimiz var liselileri psikopat,üniversitelileri anarşist olarak tanıyoruz dolasıyla bu yoldan geçen birinden kime hayır gelir
sağlıkçıların ilişkide olduğu insanların hepsi ya hasta yada hasta yakını yani sıkıntılı insanlar biran önce sonuca ulaşmayı bekleyen kişiler ve hastalıların büyük çoğunluğu beklenmedik anda ortaya çıkıyor dolasıyla buraya harcanan para ekstra masraf görülüyor atılan her adım ekstra sıkıntı olarak görülüyor
mesela tatil için aylar öncesinden 1-2 bin lara ayrılır ve harcanırken insanın ruhu duymaz çatır çatır yenir fakat beklenmedik bir zamanda hasta olunup 200-300 lira harcaman gerekirse bu insana koyuyor ve göze batıyor halbuki eğer iyileşemezse belkide ömrü boyunca bir daha tatil yüzü göremeyeceğini akıl erdiremez
yada ev yaptırmak için bir mühendise proje çizdirilirken verilen 5-10 bin lira göze batmaz ama bir ameliyet için verilen 1-2 bin lira göze batar halbuki o ameliyatı olmazsa o eve girip bir daha oturamaz belki
yada yada en sık karşılaştığım olay hastanın çok aciliyeti yoktur ama yinede tedavi olması gerekir fakat başka bir hastane önerilir o anda kıyamet kopar sebep neden "ambulans" vermiyorsunuz
ama aynı şahsiyet hafta sonu piknik için yada düğüne gitmek için yüzlerce lira harcayıp araba kiralar yada taksi tutar ama o zaman para bulur sağlığına gelince bulamaz
insanlar nedense hep doktorun kazancıyla ilgilenir ama kimse onun hangi şartlarda çalıştığını neler maruz kaldığını görmez görmek istemez aslında her meslekm içinde bir nevi böyledir
ahmet ağanın oğulu yeni işe başlamıştır mehmet ağa sorar
-oğlun işe başmalış nasıl kaç lira veriyorlar rahatmı?
ahmet ağa cevaplar
-iyi veriyorlar 1000 lira alıyor bir bi rahatki oooo sorma evren paşadan rahat işi
-....
toplum olarak ilgilendiğimiz iki nokta işi ne kadar rahat ve ne kadar kazanıyor
halbuki kimse hak ediyormu? diye düşünmez en basitinden bir böbrek taşı düşüren bir hasta o ağrılarla o an gözü bişey görmüyorken yada idrar yolları tıkalı bir amca saatlerce idrarını yapamazken,astım nöbeti geçiren biri havada bedava bulunan oksijeni bile soluyamıyorken ve yalnızca dakikalar içinde normale dönebiliyorsa doktorun kazancını birde onlara sormak lazım hak ediyormu etmiyormu diye
aslında ben doktor değilim ama sağlıkçıyım
birincisi insanın olduğu her ortamda iyisi vede kötüsü var ve bu oran emin olun aynı
yani eğer doktorların % X kısmı çürük elma ise polislerinde,öğretmenlerinde,şöförlerinde,mühemdislerinde,bakkalcılarında v.s v.s her mesleğin içinde %X kısmı çürük elma buna emin olun
mesleğiyle orantılı geliri (yani parayı) her meslek erbabı düşünüyor mesela bir öğretmen okul dışı özel ders veriyor hatta daha cazip olsun diye ders verdiği öğrencilerini sınıfta dersten zayıf alsada geçiriyor yalan mı? yapan var azda değil
yada bir mühendis sadece bir imza için ikinci el bir araba parası isteyebiliyor ve sıkıysa bunu ödeme
trafik polislerinden bahsetmiyorum bile
su tesisatçısı bile bir çeşme değiştirmek için nerdeyse tüm tesisatın yarı parasını istiyor ve iki gün sonra taktığı çeşme kaçırmaya başlayınca araki bulasın
eee peki o zaman nedir bu doktorlara ve dolasıyla sağlık çalışanlarına düşmanlık,kıskançlık saldırganlık
benim yorumum
1-) toplum olarak hasta olmadan önce kendi sağlığımıza asla değer vermiyoruz
2-) hasta olduğumuzda dünyadaki tek hasta bizmişiz gibi hissediyoruz
3-) hasta olduğumuzda eğer doktora gidiyorsak vede para harcamışsak anında iyileşmek gençleşmek istiyoruz yani verdiğimiz emeğin vede paranın karşılığını almak istiyoruz
mesela dünyanın en gelişmiş kliniklerinde bile kansere çare bulunamamışken bir gece bir ilçe hastenesinin aciline getirdiğimiz kanser olan yakınımızın hastaneden biran önce koşa koşa çıkmasını bekliyoruz
4-) komşularımız her zaman doktorlardan (hatta tüm mesleklerden öğretmenden,mühendisten,hakimden v.s) daha bilgililer bunda temel neden tanımadığız insanların lafını dinlemek yerine tanıdığımız insanlara güvenmeyi yeğlemek geliyor olsa gerek diye düşünüyorum
5-) her ne kadar öğrenciye yardım etmeyi sevsekte eğitime karşı genel bir antipatimiz var liselileri psikopat,üniversitelileri anarşist olarak tanıyoruz dolasıyla bu yoldan geçen birinden kime hayır gelir
sağlıkçıların ilişkide olduğu insanların hepsi ya hasta yada hasta yakını yani sıkıntılı insanlar biran önce sonuca ulaşmayı bekleyen kişiler ve hastalıların büyük çoğunluğu beklenmedik anda ortaya çıkıyor dolasıyla buraya harcanan para ekstra masraf görülüyor atılan her adım ekstra sıkıntı olarak görülüyor
mesela tatil için aylar öncesinden 1-2 bin lara ayrılır ve harcanırken insanın ruhu duymaz çatır çatır yenir fakat beklenmedik bir zamanda hasta olunup 200-300 lira harcaman gerekirse bu insana koyuyor ve göze batıyor halbuki eğer iyileşemezse belkide ömrü boyunca bir daha tatil yüzü göremeyeceğini akıl erdiremez
yada ev yaptırmak için bir mühendise proje çizdirilirken verilen 5-10 bin lira göze batmaz ama bir ameliyet için verilen 1-2 bin lira göze batar halbuki o ameliyatı olmazsa o eve girip bir daha oturamaz belki
yada yada en sık karşılaştığım olay hastanın çok aciliyeti yoktur ama yinede tedavi olması gerekir fakat başka bir hastane önerilir o anda kıyamet kopar sebep neden "ambulans" vermiyorsunuz
ama aynı şahsiyet hafta sonu piknik için yada düğüne gitmek için yüzlerce lira harcayıp araba kiralar yada taksi tutar ama o zaman para bulur sağlığına gelince bulamaz
insanlar nedense hep doktorun kazancıyla ilgilenir ama kimse onun hangi şartlarda çalıştığını neler maruz kaldığını görmez görmek istemez aslında her meslekm içinde bir nevi böyledir
ahmet ağanın oğulu yeni işe başlamıştır mehmet ağa sorar
-oğlun işe başmalış nasıl kaç lira veriyorlar rahatmı?
ahmet ağa cevaplar
-iyi veriyorlar 1000 lira alıyor bir bi rahatki oooo sorma evren paşadan rahat işi
-....
toplum olarak ilgilendiğimiz iki nokta işi ne kadar rahat ve ne kadar kazanıyor
halbuki kimse hak ediyormu? diye düşünmez en basitinden bir böbrek taşı düşüren bir hasta o ağrılarla o an gözü bişey görmüyorken yada idrar yolları tıkalı bir amca saatlerce idrarını yapamazken,astım nöbeti geçiren biri havada bedava bulunan oksijeni bile soluyamıyorken ve yalnızca dakikalar içinde normale dönebiliyorsa doktorun kazancını birde onlara sormak lazım hak ediyormu etmiyormu diye