Editörler : Radore
20 Mayıs 2009 00:56

Diyanetin Hadis Ayıklama MeselesindeTekfir Kavgası

Diyanet İşleri Başkanlığı, hadisleri ayıklama çalışmasını ağır sözlerle eleştiren Eygi?ye ?öteki dünya?yı hatırlatarak yanıt verdi: ?Açık görüşlü ve samimi Müslümanlar iyi şeyler yapıyor. Ama bu iftiralarınızla hem ahirette hem de hukuk önünde sizinle hesaplaşacağız.?

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, Diyanet İşleri Başkanlığı?nın başlattığı ?kadını aşağılayan, şiddet ve ırkçılık içeren? hadisleri ayıklama projesini 3 yıldır çok ağır sözlerle eleştiriyordu.

Eygi ?Konulu Hadis Projesi? yle ilgili çalışmaların Batı basınında ?İslam?da devrim? başlığıyla yayınlanması üzerine peş peşe ağır yazılar kaleme aldı. ?Avrupalılar istemediği için bazı hadislerin atılmaya çalışıldığını? öne sürdü. Proje?nin ?anlı secde görmemiş açık görüşlü ve oryantalist kişilerce? yürütüldüğünü iddia eden Eygi, ?Ey Müslümanlar uyanın? diye çağrı yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, üç yıldır süren bu eleştirelere ilk kez sert bir açıklamayla yanıt verdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez önceki gün Başkanlık adına bu iddialara yanıt verirken Eygi?yi ?Samimi Müslümanları Diyanet?e karşı tahrik etmekle? suçladı.

İşte, Eygi?nin tartışma yaratan yazıları ve Diyanet?in cevapları:

Eygi:

Alnı secde görmeyenler hadisleri ayıklayacakmış!

Diğer bir ayıklama işi de Diyanet İşleri Başkanlığı?nın üzerine tahmil edilmiştir (yüklenmiştir.) Kadınlarla ilgili olup da feminizme, muasır (çağdaş) kadın anlayışına uymayan bazı hadisler ayıklanacakmış. İnsan inanmak istemiyor, biz Müslümanlar dinimizi ? onların ? anlayışına uydurmak zorunda mıyız? Alnı secde görmemiş, bazısı Beyaz Türk yani iki dinli, iki kimlikli, bazısı ateist olan kişiler ve kurumlar birtakım hadîsleri istemiyorlarmış ve bu yüzden ? ayıklama ? yapılacakmış. (19 Temmuz 2006)

Diyanet: AĞIR BİR İTHAM VE İFTİRA

Prof. Dr. Görmez, özellikle ?yüklenmiştir? ifadesine atıfta bulunarak bu ifadenin ağır bir itham ve iftira olduğunu söylüyor. Daha sonra ise projenin özünü açıklıyor: ?İddialarınızın aksine, Konulu Hadis Projesine, samimi birkaç hadis hocasının öncülüğünde hadis ve sünnetin günümüz okurlarına doğru şekilde anlatılması gayreti ile başlamıştır.

Eygi:

Papaz danışman!

?Onlardan bazısı sahih hadisleri ayıklama konusunda Katolik bir Cizvit papazıyla işbirliği yapmaktır.? (3Mayıs 2009)

Diyanet:

Size yakışmadı!

Prof. Dr. Görmez, cevap yazısında kurulun 6 kişiden oluştuğunu belirtiyor ve daha sonra ağır bir ifade kullanarak Eygi?ye bu yazıyı yakıştıramadıklarını belirtiyor: ?Türkiye?deki yüze yakın ilim adamının bir Cizvit papazının danışmanlığında uluslararası siyasetin emri ve direktifiyle Hadis-i Şerifleri ayıklamaya çalıştığını iddia etmek, sizin gibi bir kaleme yakıştıramadığımızı ifade etmek istiyorum.?

Eygi:

Müslümanlar, uyanın

Diyanet 80 uzman ile Hadisleri ayıklıyormuş, Diyanet bir devrim yapıyormuş. Müslümanlar! Siz kaçıncı uykudasınız. Maşallah siz yatakta uyuyorsunuz, ayakta uyuyorsunuz, yürürken, konuşurken hep uyuyorsunuz, lakin onlar uyumuyor, gece gündüz çalışarak hadisleri ayıklıyor. (23 Mart 2009)

Diyanet:

Müslümanları tahrik ediyorsunuz

Bu ifadelerinizle tepeden bakan, tahfif edici bir üslupla hayal mahsulü itham ve iftiralarla, samimi Müslümanları Diyanet İşleri Başkanlığı?na karşı tahrik ediyorsunuz. Dolayısıyla gerek hadislerin ayıklanması, gerekse devrim iddiası ecnebilerin asparagas haberlerine dayalı bir evhamdan ibarettir.

Eygi:

Diyanet?te yerli oryantalisler

Fransızların Eminence Grise diye bir tabirleri vardır. Şahsı ön plana çıkmayan ismi fazla bilinmeyen lakin işleri perde arkasından yürüten çekip çeviren başdanışmanlık yapan etkili isim manasındadır. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı?nda böyle bir zât vardır. Bazı özelliklerini sayayım. Çok güçlü bir devlet adamı tarafından oraya yerleştirilmiştir. Ankara ekolüne mensup olduğu söyleniyor, yani Fazlurrahmancı. Takiyye yapıyor yani inanç ve meşrebini gizliyor.(6 Mart 2009)

Diyanet:

Gıybet yapıyorsunuz

Başkalarının ağzıyla naklettiğiniz tamamen gıybet, dedikodu, nemime ve koğuculuk eseri olan bu ifadeler, zihninizdeki bu kurgularınız, sadece Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hatırlatma vesilesi olmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor: ?Kişiye yalan olarak her işittiğini söylemesi yeter!? (Müslim, Mukaddime, 3).

Eygi:

Medrese diploması istiyor

Son yıllarda Diyanet?te geleneksel icazetli Sünnî din âlimlerinin sayısı ve tesiri azaldı. Bunların yerlerini yerli oryantalistler, akademisyenler, açık fikirli profesörler aldı. (6 Mart 2009)

Diyanet:

Medrese dönemi sona erdi

Sadece Diyanet?te değil, icazet dağıtan medreseler dönemi sona erdiği için Diyanet?te de geleneksel icazetli din alimlerinin azaldığı, yerlerini 5-6 akademisyenin ve açık fikirli profesörlerin aldığı doğrudur. Ancak büyük emekler sarf eden bu hocalarımızı yerli oryantalistler diye tavsif etmeniz adalet, insaf kurallarıyla bağdaşmamaktadır.

İlahi adaletin tecelli edeceği gün!

Prof. Dr. Görmez, yazısını ise çok anlamlı bitiriyor. Yazısında hem a hem de ahirete atıfta bulunuyor: ?Başta Diyanet İşleri Başkanlığı camiası ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Üyeleri olmak üzere, Konulu Hadis Projesinde yer alan yüze yakın ilim adamı adına yanlışlar düzeltilip helallik dilenmedikçe; hem ilahi adaletin tecelli edeceği günde haklarımızın baki kalması, hem de mer-i mevzuatın öngördüğü hukukî haklarımızın baki kalması şartı ile bu hususların kendi köşenizde kamuoyuna duyurulmasını istirham ederim.?

?UYDURMA? HADİSLER

Dİyanet?İn oluşturduğu kurul, daha önce bazı ilahiyatçıların ?uydurma? olduğunu belirttiği bazı hadislerin Peygamber?in sözü olup olmadığını araştırıyor. Bu hadislerden kadını aşağılayan yönler taşıyan bazıları basına şöyle yansımıştı:

* Eğer kadınlar olmamış olsaydı, Allah?a hakkıyla kulluk - ibadet yapılabilirdi.

* Kadınlara danışın, sonra da onları söylediklerinin tersini yapın

* İşlerini bir kadına havale eden bir toplum iflah olmaz.

* Kadınlar için dışarı çıkmak kadar da kötü olan bir şey yoktur... Onlar için evlerinden daha hayırlı bir şey de yoktur.

* Kadınları odalarda rahat edebilecekleri yerlerde oturtmayın, onlara yazı yazmayı öğretmeyin. Onlara yün eğirmeyi ve Nur suresini öğretin.

PROJE NEYDİ?

?Konulu Hadis Projesi? Diyanet İşleri Başkanlığı?nca 2006?da başlatıldı. 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Ünal?ın koordinatörlüğünde hadislerin gruplandırılmasını öngörüyor. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Yeprem o tarihte çalışmayı şöyle anlatmıştı: ?Günümüz diliyle, günümüz insanının anlayacağı yaklaşımlarla anlatılacak. Kur?an-hadis bütünlüğü göz önüne alınarak, güncel olmayanlar tarihî değerinde bırakılacak. ?

BATI NASIL YORUMLADI

Hadis Projesi geçen yıl şubat ayında İngiliz basınında geniş yer buldu:

?Türkiye?nin Peygamber?e yeni bir gözle bakışı sonuçlanmak üzere? (Financial Times)... ?Türkiye 21. yüzyıl İslamı için çalışıyor? (Guardian)... ?Ahlak, adalet ve kadın hakları: 21. yüzyıl İslamı?nın portresi? (The Times)... ?Türkiye İslam? ı yeniden yorumluyor. Diyanet?in hazırladığı bu yeni anlayış İslam?ın modernleşmesi için devrim niteliğinde bir girişim niteliği taşıyor. ? (BBC)

The Times Prof. Dr. Mehmet Görmez?in şu sözlerine yer vermişti: ? Proje, İslam?daki modernist damarın yorumlarından esinleniyor. Modern klişeler bu gerçeği karartıyor ama yeniden yorumlama İslam?ın esaslarından biridir... Biz İslam?ın kişi onurunu, insan haklarını, adaleti, ahlakı, kadın haklarını, başkalarına saygıyı telkin eden yanını vurgulamak istiyoruz.

GÖRMEZ YALANLAMIŞTI

Batı basınında çıkan bu haberler üzerine. Prof. Dr. Mehmet Görmez, şu açıklamayı yapmıştı: ?Çalışmamız üç ana eksende odaklanıyor. Birincisi tarih içerisinde Peygamberimiz?e atfedilen, ancak doğruluğu olmayan hadislerin ayıklanması. İkincisi yanlış olarak yorumlanan sözlerin doğru yorumlanması. Üçüncüsü ise doğru yorumlandığı halde günümüz şartlarında daha iyi anlaşılması için çaba sarf edilmesi. Hadislerin 21. yüzyıla uyumlu hale getirilmesi, İslam?ın teolojik temelinde değişikliğe gidilmesi gibi asılsız ve mesnetsiz iddiaların öne çıkarılması teessürle karşılanmıştır.

EHLİ SÜNNETÇİLİĞİN AFOROZ MÜESESİNE SOYUNANLARIN DİYANETİ BİLE KAFİRLİKLE İTHAMI NORMAL!

FORUMDAKİ TEKFİRCİLEREDE BU BAŞLIK HEDİYE OLSUN!!!

20 Mayıs 2009 12:34

napsinlar artik afaroz edecek adam kalmadi, simdi de kendi kendilerine catismaya basladilar.

kadinlar hakkindaki bu asagilayici sozde hadisleri destekleyenler kendi analarini, bacilarini ic gozlerinin onune getirmiyorlar mi acaba?

20 Mayıs 2009 12:43

Kuranmüslümanı bize bu yazıyı okuma fırsatı tanıdığın için teşk.ler

Diyanet'in bu hadis ayıklama/temizleme çalışmasını takdir ediyorum.

Kuran ile çelişen o kadar uydurma hadis varki. Samimi insanların bu çalışmadan hoşnut olacağına, bizim dinimizi bozuyorsunuz diye zaten bozuk dinlerini korumaya çalışıyorlar.

Bence geç kalınmış bir çalışma.

20 Mayıs 2009 12:54

Üstelik bu çalışmanın sadece "kadın ve ırkçılık" ile ilgili uydurma hadilerle sınırlı olmadığını bizzat çalışmanın öncüsü olan Prof.Dr Saim Yeprem'in sözlerini bir TV'de işittim bu daha güzel bir haber.

Konulu bu hadis çalışmasına pek bilinmeyen ve itibar edilmeyen şu tarz hadislere yer verilecekmiş.

Ağaçların aşılanması: 5949-Rafi İbnu Hadic anlatıyor:

?Resûlullah Medine?ye geldiğinde, Medineliler hurma aşılıyorlardı: ?Ne yapıyorsunuz?? diye onlara sordu. Medineliler: ?Bu, eskiden beri yapmakta olduğumuz bir şey!? deyip (açıkladılar). Resûlullah da: ?Eğer bunu yapmasanız belki de sizin için daha iyi olur!? buyurdular. Bunun üzerine Medineliler o işi bıraktılar. Hurma ağaçları (o yıl çağla) döktü (ve meyve tutmadı). Durum Resûlullah?a haber verilince şöyle buyurdular: ?Bilin ki, ben bir beşerim. Size dininizle ilgili bir emirde bulunursam onu derhal alın. Eğer kendi re?yime dayanan bir şey emredersem, bilin ki ben bir insanım!? Müslim, Fezail 140, (2362).


ottoman2017
Kapalı
20 Mayıs 2009 22:25

helal olsun evgiye bildiği doğruları çekinmeden usanmadan her zaman söylüyor.

bazılarını işine gelmeyor tabii. :)))

hadisleri ayıklayacaklarmış pehhhh.


ottoman2017
Kapalı
20 Mayıs 2009 22:27

eygiyi tv programlarında izlemiştim adama cvp bile veremiyorlar :))

veremeyincede öbür dünya ile korkutuyorlar ne yapsınlar ilimleriyle cvp veremeyince böyle bir yola baş vuruyorlar.

fırka-i naciye:ehli sünnet vel cemaat

gerisi sapık fırka ne kadar inkar ederseniz edin bu böyle.

20 Mayıs 2009 23:42

Sayın ottoman2017,

"Hadisleri ayıklayacaklarmış pehhh!!!"

bu sözlerinizle kime yardımcı olduğunuzu sanıyorsunuz veya neyi adam akıllı savunduğunuzu daha açık ifade eder misiniz?

Buharinin döneminde yaklaşık 600 BİN hadisi derleyerek araştırarak bunların içinden sadece 9 BİN ini yazdığını biliyor musunu?

Yani 591 BİNNNN hadisi akla/mantığa/Kurana/Hakka aykırı olduğu için bunu yaptıysa kötü mü etti?

veya diğer hadis yazarlarının nasıl hadis yazdığı konusunda bir fikriniz var mı?

Şuan diyanet 200 BİN hadisin ortalıkta olduğunu söylüyor. Yani insanlar, bunlarlar din diye hüküm veriyorlar aralarındada bir sürü Kuran'a aykrırı hadis var.

Ezber bozacağı için bu durum zorunuza mı gidiyor?

Yoksa çarpık ve bozuk olan bu dini kaynak anlayışı, en çok sizin gibileri sarsacağı için mi? Bu durum hoşunuza gitmiyor?

NEDEN karşısınız?


ottoman2017
Kapalı
21 Mayıs 2009 09:43

şahsen hiçbirşey zoruma gitmiyor.

ezberim bozulmasından da hiç bir zaman korkmadım korkmamda.

ama beni düşünüdüren isimlerinin önlerindenki ünvanlara bakmadan o şahiların kim olduğu neye hizmet ettiği açıkcası ne mal olduğu.

bu arada zaten hadisleri ayıklayanlar ayıklamış şimdikilere bir şey kalmamış işte.

ama ne yapsınlar zaten islamin delillerinden olan hadis-i şerfileri bunun modası geçmiş bununki geçmemiş bu bizim zihniyetimize uygun bizim zihniyetimize uygun değil diye ayrım yapıp kendi düşüncelerini daha da kuvvetlendirmek.

buda sizin işinize geliyor tabi değilmi.öyleya hadislere güven kalmaynca millet sadece kuranı kerimde olan hükümlerle amel etmeye başlayacak.

kaldı ki daha itikadi konulara girmiyorum.

tamam madem ki hadisler ayıklanacak bana şu devirde buhari gibi tirmizi gibi vs. gibi alim gösterinde bizde destekleyelimm.

öyle isminin başına dr. yrd doç.doç.prof falan fila getirmekle hadis ayıklaması hakkının kendinde bulmak olmaz.

diyanetinde kimlerin elinde olduğu malum sayın aydınlık.bu sözlerin bütün diyaneti kapsamıyor orayıda açıkca söyleyim.

bunlar hadis ayıklaması yapacaz diye bazılarının ekmeğine yağ sürecek.ama sizde o anlayış nerde o akıl nerde.aklınızı zaten sırf kuranı kerimden hüküm çıkarmak için çalıştırıyorsunuz yani en olmadık yerde.

neyse selametle


müfekkir
Memur
21 Mayıs 2009 14:58

ayıklanması gereken hadis sayısı ikiyüzbinin çok üzerinde buharinin ayıkaladığı altıyüzbin hadis ortalarda geziyor sahihmiş gibi günümüz hadisçileri buharinin temizleyemediği uydurmaları da temizlemeli o zaman gerçek din ortaya çıkacaktır bu iş uzun yıllar alacak ama bir gün mutlaka hakikat anlaşılacaktır


Dünya fani!
Genel Müdür
21 Mayıs 2009 15:58

imam buhari rha nın ayıkladığı hadisler akla kur an a aykırı olduğu için diyen zavallı..evvela araştır..

hz imam ın hadis hususundaki hassasiyeti bilinir ravi nin en ufak falsosu varsa bile almamıştır o hadisi...

hem çelişmeyin kendinizle..buhari yi de beğenmiyorsunuz..o da ayıklamışş..şimdi diyanet ayıkladı yeme yanında yat..

21 Mayıs 2009 17:36

dunya fani isimli arkadasim yani sen simdi bu kadinlarla ilgili sozde hadislere inaniyor ve o hadiste soylenenleri benimsiyor musun?

acikca cevap ver; eger benimsiyorsan bunlari gidip annene, kardesine, karina soyleyebilir misin?

yani ben sizin hakkinizda boyle dusunuyorum haberiniz ola diyebilir misin?????


Dünya fani!
Genel Müdür
21 Mayıs 2009 17:49

ben kadınlarla alakalı hadis veya başka bir hadis gerçekten "mevzu" ise elbette kabul etmem.ama bazı art niyetli sözde alimcikler hadislerin çevirisini yaparken kışkırtıcılık yapıyor..hadislere şerh verirken açıklama yaparken çarpıtarak verip aslında çok farklı anlamı ve amacı olan hadisleri istedikleri( gayeleri kışkırtmak) şekilde yorumluyorlar..

--

kadınlar kaburga kemiklerinden yaratılmış diye bir hadis duydunmu ? şimdi sen bunu kur an a vurur uydurma dersin ...ve bu hadisten ne anladığını sorsam kadınlar kemikten yaratılmışoysaki allah kur an da su dan topraktan çamurdan vs yarattım diyor dersin kur an a ters salla gitsin dersin..

(belkide demessin sen derken örnek olarak dedim)

işin birde bu boyutları var.

gerçekten zırvalanan sözler var hadis diye ama bu forumdaki hadis karşıtları nın bahsettikleri hadisler le uzaktan yakından ilgisi yok.şefaat le alakalı mütevatir hadislere bile şeyh uydurması diyebilen bir insanın samimiyeti sınıfta kalmıştır..

sahih hadise evet diyen birisi mütevatir hadise iman etmiyorsa yalancı sahtekar alçak vede şerefsizdir benim gözümde..

eygi bunlar için demiş olabilir..

21 Mayıs 2009 18:03

dunya fani arkadasim, peki diyanetin bu mevzu hadisleri temizlemek istedigine neden inanmiyorsun o zaman?

kadinlari asagilayan o hadislere inanmiyorsun anladigim kadar ile degil mi?

o erkegin kaburgasindan yaratilmistir hadisini 10 yasimda okumustum zaten, sormadin sahsen ama soyleyeyim dedim.


Dünya fani!
Genel Müdür
21 Mayıs 2009 18:20

diyanet in uygulaması şu anki itibar gören özellikle buhari müslim ebu davut tirmizi nesei vs nin hadisleri değil (heleki sahih i buhari) onlardan ziyade bazı hurafelerle alakalı gibime geliyor..görüp bakacağız..biz o na da inanırız ama bazıları o na da inanmaz..sahih hadise inanırız derler ama sahih hadisi koyarsın önüne yoook bu aklıma yatmadı der...

neyse inanan inandığını alır..biz hamdolsun allah ın rasullah sav i ahir zaman peygamberi olarak gönderdiğine iman etmişiz..o nun sözleri yaşadığı devirle sınırlı kalsaydı (korumasız olsaydı) allah ayetleri luzumsuz koymuş derdik.o na itaatin farziyeti bizler içinde geçerli..o size ne verdiyse alın nehyettiğinden sakının demişse şu anda geçerli..aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri allah ın rasulune götürün demişse allah ve bu emirler kıyamete kadar taze ise -ki öyle-o halde allah rasulu aramızda değil 1400 küsür sene olmuş bu ayet te hükmünü yitirmediğine göre danışacağımız mercii bellidir..sünnet i rasulullah..öğreneceğimiz ise hadisi şeriflerdir..

aklımız vede azcık imanımız varsa zaten problem yok..islam fıtratına ters olan şey islam ın emri veya tavsiyesi zaten olamaz..

ama biz şunu da iyi biliyoruzki,amaç üzüm yemek değil..(diyaneti kastetmiyorum bazı mihraklar ki onlar da kendilerini iyi bilir)

amaç sahih hadis değil..hadissiz islam peygambersiz islam ..yani herkesin kendi peygamberi olduğu bir islam!birbuçuk milyar din birbuçuk milyar farklı anlayış...

selametle.


ottoman2017
Kapalı
21 Mayıs 2009 18:41

yani kısacası içi boş islam dini oluşturmak ve uygulamak.

kendilerinin inanmadığı akıllarına uygun gelmeyen hadisleri ayıklama çalışması diyebiliriz buna.

hadis konusunda sahih kaynaklarda bellidir arkadaşım.gidin ordan bakacaksınız bakın hadisi şeriflere.

gerçi bazı aklı evveller hadisi şeriflerde bahsedilen konuyu kuranı kerimde arıyorlar yani birebir o kelme geçecek diye :)) akıllılaryaaaa.

am bi öğretemedik gitti hadisler kuranı kerimin açıklamasıdır diye.

eğer kuranı kerimde herşey açıklanacak olsaydı şimdiye ciltlerce kutsal kıtabımız olurdu.

diyorumya akıllarını en olmadık yerde kullananlar nedense kullanılacak yerde kullanmıyorlar.

vesselam


kurmay*
Müsteşar Yardımcısı
21 Mayıs 2009 18:44

yazının ciddiye alınabilir en küçük bir yanı dahi yok ... alabildiğine tezvirat,kapkara itham teraneleri ve bir ton laf-u güzaf... yani alışılagelmiş eygi kalembazlığı :)))


mütedebbir2
Kapalı
21 Mayıs 2009 18:46

ben diyaneti bu şekilde suçlamasını doğru bulmadım. diyanet herhangi bir kurum değildir. hele de şimdiki kadarosuyla fevkalade iyi işler yapıyor.

bu diyanet nuri yılmaz diyaneti değil.


Dünya fani!
Genel Müdür
21 Mayıs 2009 19:00

aslında eygi diyanete değil..bazı! üçkağıtçı ve bazı kaplumbağa! lara tavır almış gibime geliyor..

diaynet gerçekten son zamanlarda güzel işler yapıyor..bu işte de dediğim gibi bizim kabul ettiğimiz hadisleri değil ortada dolanan saçmalıkları temizleyecekler..

eygi nin son zamanlarda çok hoşuma giden çok çarpıcı yazıları var..helde hadis düşmanları ve onların yardakçı! larına karşı...


mütedebbir2
Kapalı
21 Mayıs 2009 19:02

evet zaten mehmet görmez bunu açıkladı. diyanetin şimdiki kadrosunu ben çok tutuyorum helede hemşom harika


ottoman2017
Kapalı
21 Mayıs 2009 20:17

bizim kast ettiğimizde o karakterde olan kişiler.

21 Mayıs 2009 22:02

Diyanet Başkan Yardımcısı İlahiyat Profesörü Sayın Mehmet Görmez'in Açıklama Yazısıdır

Savunma hakkı kutsaldır. Diyanet Başkan Yardımcısı Sayın Görmez'den gelen yazıyı aynen yayınlıyorum. Laik ve Kemalist derin düzenin, genel müdürlük seviyesinde resmî bir kurumu olan Başkanlığın son yıllardaki faaliyetleri hakkında araştırma yapmak ve görüş beyan etmek, her Müslümanın hakkıdır. İleride bu konuda insaf ve itidal dairesi içinde, çok açık ve seçik sorular yönelteceğim. Sayın Başkanlık'tan ilk olarak, "Konulu Hadis Projesinde" yer alan yüze yakın kişinin isim ve sıfatlarını bildirmek lütfunda bulunmasını istirham ediyorum. Selam ve hürmetlerimle. (Mehmet Şevket EYGİ)

Sayın Mehmet Şevket EYGİ

Önce selam eder hayırlı işlerde Cenab-ı Hak'tan muvaffakiyetler dilerim.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu tarafından 2006 yılında başlatılan ve Hadis alanında ihtisas sahibi ilim adamları tarafından yürütülen "Konulu Hadis Projesi" çalışması hakkında çeşitli tarihlerde köşenizde yayınlanan yazılar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki hususların köşenizde yayımlanmasını istirham ediyorum.

1. Ülkemizde Hadis ilminde ihtisas sahibi yüze yakın ilim adamıyla başlatılan Konulu Hadis Projesinin; hayatın her alanıyla ilgili muhtelif konulardaki Hadislerden hareketle Rasûl-i Ekrem'in insanlığa miras olarak bıraktığı evrensel mesajlarını sade, yalın bir dille terceme ve şerh etmekten başka bir gayesi yoktur. Bununla birlikte yerli ve yabancı basında söz konusu projeyi çarpıtan bir takım yayın ve haberler yer almış, Başkanlığımız anında Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç ayrı dilde bu haberleri tekzip etmiştir. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanı, Başkan Yardımcıları ve Proje Üst Kurul Üyeleri çeşitli televizyon programlarında bu haberlerin asılsız, mesnetsiz, hayal mahsulü olduğunu kamuoyuna defalarca ilan etmişlerdir.

2. Medyadaki bu haberler kesin bir dille tekzip edildiği halde son bir yılda on bir farklı köşe yazınızda Konulu Hadis Projesine dair sistematik bir şekilde yazdığınız yazılar hiçbir doğru bilgiye ve belgeye dayanmamaktadır. 19.07.2006 tarihindeki köşe yazınızda "Hadis ayıklama işinin dışarıdan başkanlığın üzerine tahmil edildiğini (yüklendiğini)" ifade etmeniz hiçbir gerçekliği olmayan ağır bir itham ve iftiradan ibarettir. Diyanet İşleri Başkanlığının genelde Din-i Mübin-i İslâm konusunda, özelde ise Rasûl-i Ekrem'in insanlığa bıraktığı en büyük miras olan ve her biri bir hikmet hazinesi olan Hadis mirasını olduğundan farklı sunma yönünde "baskılara, müdahalelere, tepeden inme direktiflere muhatap olması" tahayyül bile edilemez. İddialarınızın aksine, Konulu Hadis Projesine, samimi birkaç hadis hocasının öncülüğünde Hadis ve Sünnetin günümüz okurlarına doğru bir şekilde anlatılması gayreti ile başlanmıştır. Bırakınız ayıklamayı, aynı zamanda zengin bir hadis bilgi bankası olan Projenin veri tabanına Müslümanlarca muteber görülen 19 temel Hadis kitabında yer alan toplam 203.000'den fazla Hadis girilmiş ve yorumlanırken rivayetlerin bütünlüğü esas alınmıştır.

3. 01.04.2009 tarihli yazınızda "Üstelik bu ayıklama işinde bir Cizvit papazını danışman olarak kullanmaktadırlar, bilmiyor değiliz." 03.05.2009 tarihli köşe yazınızda ise "Onlardan bazısı sahih hadisleri ayıklamak konusunda Katolik bir Cizvit papazıyla işbirliği yapmaktadır." ifadeniz bu itham ve iftiralara çok daha çirkin bir boyut katmıştır. Kurulduğu günden bugüne ülkemizin dinî ve manevî hayatına ışık tutan binlerce hocaefendi, müftü ve âlimi bünyesinde bulunduran Diyanet İşleri Başkanlığının, altı kişiden oluşan ve her biri kendi alanında yetkin insanlardan teşekkül eden Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulunun, Türkiye'deki yüze yakın ilim adamının bir Cizvit papazın danışmanlığında uluslararası siyasetin emri ve direktifiyle Rasûl-i Ekrem'in İslâm ümmetine bıraktığı Hadis-i Şeriflerini ayıklamaya çalıştığını iddia etmeyi, yarım asırdır bu konularda yazı yazan, yayın yapan, Ömer Nasuhi Bilmen gibi bir Diyanet İşleri Başkanına özel kalemlik yapan sizin gibi bir kaleme yakıştıramadığımızı ifade etmek istiyorum. Mezkur göreviniz ve gazetecilik mesleğiniz bir tarafa, Kur'an'a iman etmiş bir birey olarak Yüce Allah'ın şu iki ayetini bir kez daha hatırlamanızı istirham ediyorum.

- "Ey inananlar! Eğer fasık biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın, yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz!" (Hucurat, 49/6)

- "Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur." (İsra, 17/36)

Bu noktada biz, bırakın fasık birini, yalan yanlış haberlerden başka sermayesi olmayan kimselerin yayınladığı maksatlı yayınlara itimat etmenize mi hayıflanalım yoksa ömürlerini Rasûl-i Ekrem'in sünnet ve siretini anlamaya, anlatmaya adamış din kardeşlerinizi bir Cizvit papaza şakirt görebilmenize mi hayret edelim?! Bırakın böyle bir şeyin gerçek olabileceğine kani olmayı, tasavvuru bile akıllara ziyandır. Böyle bir şeyi bildiğini iddia eden kişi kaleminin haysiyetini kurtarmak adına beyyine ile mükelleftir.

4. 23.03.2009 tarihli köşe yazınızda "Diyanet 80 uzman ile Hadisleri ayıklıyormuş, Diyanet bir devrim yapıyormuş. Müslümanlar! Siz kaçıncı uykudasınız. Maşallah siz yatakta uyuyorsunuz, ayakta uyuyorsunuz, yürürken, konuşurken hep uyuyorsunuz. Karada uyuyorsunuz, denizde uyuyorsunuz lakin onlar uyumuyor, gece gündüz çalışarak hadisleri ayıklıyor" ifadelerinizle tepeden bakan, tahfif edici bir üslupla hayal mahsulü itham ve iftiralarla, samimi Müslümanları Diyanet İşleri Başkanlığına karşı tahrik ediyorsunuz. Ne Diyanet, ne de İlahiyat camiasında Allah'a ve ahiret gününe inanan hiç kimsenin böyle bir şeye tevessül etmesi düşünülemez. Dolayısıyla gerek hadislerin ayıklanması, gerekse devrim iddiası ecnebilerin asparagas haberlerine dayalı bir evhamdan ibarettir. Hadis usûlüne göre fasık ve bidatçinin dahi haberine itibar edilmemesi esas iken, nasıl oluyor da sözde hadis savunuculuğuna kalkışıp Ehl-i Sünnet müdafi kesilen köşe yazarımız menşei gayri Müslimler olan haberlere inanıp, üzerine hüküm bina ediyor.

5. 06.03.2009 tarihli köşe yazınızda, Diyanette yerli oryantalistler başlığı altında "Fransızların Eminence Grise diye bir tabirleri vardır. Şahsı ön plana çıkmayan ismi fazla bilinmeyen lakin işleri perde arkasından yürüten çekip çeviren başdanışmanlık yapan etkili isim manasındadır. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığında böyle bir zât vardır. Bazı özelliklerini sayayım. Çok güçlü bir devlet adamı tarafından oraya yerleştirilmiştir. Ankara ekolüne mensup olduğu söyleniyor, yani Fazlurrahmancı. Takiyye yapıyor yani inanç ve meşrebini gizliyor." diyorsunuz. Başkalarının ağzıyla naklettiğiniz tamamen gıybet, dedikodu, nemime ve koğuculuk eseri olan bu ifadeler, zihninizdeki bu kurgularınız, sadece Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hatırlatma vesilesi olmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor: "Kişiye yalan olarak her işittiğini söylemesi yeter!" (Müslim, Mukaddime, 3).

6. Yine 06.03.2009 tarihli köşe yazınızda "Son yıllarda Diyanet'te geleneksel icazetli Sünnî din âlimlerinin sayısı ve tesiri azaldı. Bunların yerlerini yerli oryantalistler, akademisyenler, açık fikirli profesörler aldı." diyorsunuz. Sadece Diyanet'te değil, icazet dağıtan medreseler dönemi sona erdiği için Diyanet'te de geleneksel icazetli din alimlerinin azaldığı, yerlerini 5-6 akademisyenin ve açık fikirli profesörlerin aldığı doğrudur. Ancak her biri klasik oryantalizmin Din-i Mübin-i İslâm'a yönelttiği itham ve iftiralara cevap vermek için büyük emekler sarf eden bu hocalarımızı yerli oryantalistler diye tavsif etmeniz adalet, insaf kurallarıyla bağdaşmamaktadır.

7. Yine 06.03.2009 tarihli yazınızda "Maalesef Diyanet'te acayip gelişmeler olmaktadır. Bu gidişin sonu çok kötü olur. İslâm dinini bozmaya çalışanlar ve onların fesatlarına engel olmayanlar bir tokat yiyebilir. Bendeniz bu yazıyı kaleme alarak çok naçizane de olsa bir nebzecik emri maruf ve nehyi münker vazifesini yapmaya çalıştım." diyorsunuz. İslâm dinini bozmaya çalışanları ve onların fesatlarına engel olmayanları ikaz etmek hassas her mü'minin görevidir. Ancak hiçbir aslı astarı olmayan, en çok üzerinde durduğumuz Ehli Sünnetin bilgi ahlâkı ile ilgili belirlediği asgari prensiplere riayet etmeden tamamen gıybet, dedikodu, nemime, koğuculuk, desiseye dayanan itham ve iftiraları emri bil ma'ruf ve nehyi münker vazifesi olarak ilan etmenin dini bütün bir mü'mine hele hele Ehl-i Sünnetin ismet-i harimini müdafaa cihetinde olduğunu alenen ilan eden birine yakışmadığını ifade etmek isterim.

8. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı camiası ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu Üyeleri olmak üzere, Konulu Hadis Projesinde yer alan yüze yakın ilim adamı adına yanlışlar düzeltilip helallik dilenmedikçe; hem ilahi adaletin tecelli edeceği günde haklarımızın baki kalması, hem de mer-i mevzuatın öngördüğü hukukî haklarımızın baki kalması şartı ile bu hususların kendi köşenizde kamuoyuna duyurulmasını istirham ederim.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu

Hadis Projesi Üst Kurulu adına

Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı

Toplam 30 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi