özgürlük mü? ne özgürlüğü her şeye kurallar. her yer kurallar. bu kurallar bi yere konmuş değişimiyor. sen artık o kurallara uymak zorundasın. uymazsan kural dışı oluyorsun. kural dışı uyumsuz oluyorsun. özgürlük yok belki de hiç olmadı.
özgürlük bir sözden ibarettir.kolunda saat olmayan kimse görüyormusunuz ?günümüzü 24 saate bölmüşüz kolumuza takmışız. aslında o küçük alet bize hükmediyor. gözmüz saatte. şimdi işe gidilecek, şimdi isten çıklıcak.şimdi eve gidilecek, şimdi yatılacak şimdi kalkılacak.kim özgürmüş, bana gösterin de güleyim.biz işin başında özgürlükten vazgeçmişiz.
özgürlük deyince insanın aklına doğa geliyor. şöyle doğada yaşamak, dilediği gibi gezinmek,doğayla içiçe olmak, istediği yere bakınmak, istediği zaman yatmak ,uyumak.ama siz bunu bunaltıcı bir kent hayatında bunu düşünüyorsunuz, bunu da hesaba katmak gerekmez mi ?gerçekten doğada tek başına kalsaydınız, yiyeceğinizi orda bulmak, yiyecek için dövüşmek zorunda kalsaydınız.yağmurda, çamurda, fırtınada, gene kendinize bir barınak yapmak zorundaydınız. şimdi düşünelim , bu özgürlük mü olurdu ? hayır!
insan özgürlüğü toplum hayatının içinde bulmak zorundadır. toplum hayatı denilince de başka insanlarla birlikte yaşamak zorunlu.bir çok insanın bir arada yaşaması da isteyelim istemeyelim kurallar demektir;
kurallar da kurumlar demektir.
özgürlüğü irdelemek için kuralları ,kuralları irdelemek için de kurumları irdelemek gerekiyor.
erdener abi, bize bu imkanı sağlayamayan kurumları irdelemek daha doğru,sorunun doğru konumu bu !
özgürlük mü? ne özgürlüğü her şeye kurallar. her yer kurallar. bu kurallar bi yere konmuş değişimiyor. sen artık o kurallara uymak zorundasın. uymazsan kural dışı oluyorsun. kural dışı uyumsuz oluyorsun. özgürlük yok belki de hiç olmadı.
özgürlük bir sözden ibarettir.kolunda saat olmayan kimse görüyormusunuz ?günümüzü 24 saate bölmüşüz kolumuza takmışız. aslında o küçük alet bize hükmediyor. gözmüz saatte. şimdi işe gidilecek, şimdi isten çıklıcak.şimdi eve gidilecek, şimdi yatılacak şimdi kalkılacak.kim özgürmüş, bana gösterin de güleyim.biz işin başında özgürlükten vazgeçmişiz.
özgürlük deyince insanın aklına doğa geliyor. şöyle doğada yaşamak, dilediği gibi gezinmek,doğayla içiçe olmak, istediği yere bakınmak, istediği zaman yatmak ,uyumak.ama siz bunu bunaltıcı bir kent hayatında bunu düşünüyorsunuz, bunu da hesaba katmak gerekmez mi ?gerçekten doğada tek başına kalsaydınız, yiyeceğinizi orda bulmak, yiyecek için dövüşmek zorunda kalsaydınız.yağmurda, çamurda, fırtınada, gene kendinize bir barınak yapmak zorundaydınız. şimdi düşünelim , bu özgürlük mü olurdu ? hayır!
insan özgürlüğü toplum hayatının içinde bulmak zorundadır. toplum hayatı denilince de başka insanlarla birlikte yaşamak zorunlu.bir çok insanın bir arada yaşaması da isteyelim istemeyelim kurallar demektir;
kurallar da kurumlar demektir.
özgürlüğü irdelemek için kuralları ,kuralları irdelemek için de kurumları irdelemek gerekiyor.
erdener abi, bize bu imkanı sağlayamayan kurumları irdelemek daha doğru,sorunun doğru konumu bu !