Editörler : Lanet
27 Haziran 2009 19:47

Dil bilgisi köşesi

son dönemde birçok başlıkta yazım yanlışları yapılması karşısında bu yanlışları değerlendiren ve eleştiren, düzeltilmesini talep eden çokça mesaj olduğunu farkettim.

yazım ve anlatım hataları yapanlar kervanında ben de varım. aslında belki de herkes var. belki de herkes -dile en çok hakim olduğunu düşünenler dahi- zaman zaman yazım ve anlatım hataları yapıyordur.

ve madem bu hatalara karşı bir reaksiyon gelişti ve madem düzeltmemiz gerekiyor ve madem hatalar yapmamız dilin bütün kurallarından habersiz olduğumuz anlamına gelmiyor...

o zaman konuya vakıf olan arkadaşlar yahut herkes dilediğince, dili döndüğünce gördüğü, bildiği yazım ve anlatım hatalarını örneklerle yazarak doğru yazım ve anlatım kuralları konusunda yardımcı olsun bize.

denilebilir ki; bir dilin her düzeyde öğrenilmesinin çaresi o dilin gramer kitaplarını, sözlüklerini gereğince kullanmak edebi eserlerini okumaktır. doğrudur.

fakat forum ortamında açılan böyle bir başlığın da böylesi dil çalışmalarına cüzi de olsa bir katkı sunmaması için bir neden yok.

hatta dilerseniz bu köşede forumda yapılan yazım ve anlatım hatalarını örnekleyelim.

ama lütfen kimse alınmasın. en başta kendi yazım yanlışlarımdan örnek vereyim ki bundan alıncaka bir şey olmadığı görülsün. bilakis bundan memnun olacağımı ifade etmek isterim.

hatalarımı en çok bulan arkadaş bana en büyük iyiliği de yapmış olacaktır. kendi yanlışlarım adına şimdiden teşekkür ederim.


zerdali...
Genel Müdür
27 Haziran 2009 19:50

mesela ben adını hatırlayamadığım bir başlıkta kesme işaretini özel isimden sonra "duplo'da" örneğindeki gibi kullanmıştım. duyarlı arkadaşlar uyardılar.

doğrusu "duplo da" imiş.

not: başka yanlışlarım da var ama şimdi hepsini hatırlamak zor. sıkı gözlemci arkadaşların bulduklarında buraya yazmalarını dilerim.


yani diyorsun ki
Müsteşar Yardımcısı
27 Haziran 2009 19:52

İlkeler - 7

Yazmayı mı Unutuyoruz Yoksa..!

Kıymetli Arkadaşlar,

Sadece bizim forumumuza mahsus bir sorun olmasa da, sanal âlemde adeta meşruiyet kazanmış bir alışkanlığımız var: "özentisiz yazma"...

Yazma eylemini kimileri, diğer esas teşkil eden meşguliyetlerin beraberinde bir alışkanlık; kimileri de, maksadını gerçekleştirip mümkün kılabileceği bir araç olarak görür.

Her ne amaç güdülüyor olsa da, hiçbir gerekçe yazarken dörtnala koşturuyor gibi karalamamızı yahut bir ilkokul çocuğunun ufak ve acemi elleriyle becerebildiğinden öteye geçemememizi haklı gösteremez diye düşünüyorum.

Sanal dünyayı serkeş ve lakayt gören, belki de "yalan" yahut yanılgılarla örülü bir ortamda, öyle dizilimine iki dakika düşünülmüş cümleler tertipleyerek göndermenin çok zor ve "boş" olduğunu düşünenlerimiz çıkabilir. Hâlbuki, yalan dünya olmaz..!

Gerçeklikten kopamazsınız... Onu, kendinizi iyi hissettiğiniz bir ortama da taşımak istersiniz. Bunu yaptığınızda, elle tutup gözle görebildiğiniz ne varsa orada da araç edinirsiniz. Gerçek(!) diyerek adlandırdığımız hayatta bir 'tıkla' kaybolmak imkansızdır. Ardımızda kayıt ve iz bırakırız. Sorgu ve suç kavramları vardır. Bu platform bunların ciddiyetine bağlanmak zorunda olunmama gibi bir imkân sunduğu için tercih ediliyor. Pijamalarınızı giyer, çayınızı alırsınız yanınıza; ayaklarınızı uzatır, başlarsınız yazmaya... Her şey emrimize âmadedir zaten: "düzgün de yazmayıveriyim yahu, neyim ben yazar mı?!"

İyi ama şu kısıtlı imkânlarla iletişim kurulabilen ve çoğu kez intıbalarımızı da belirleyen cümlelerimiz neden kuralsız, imlâsız, başı ve sonu belirsiz, ortalığa öylece bırakılan yetim gibi? Neden? İlk ve orta öğrenimini başarıyla tamamlayıp, yüksek tahsil yapmış bizler, okuyup yazmadık mı bunca yıl?

İki çeşit insan düşünün: Birisi olduğu yerde sayar ve yaptığını sürekli eleştirir, kendi gücünü de azaltır; ilerleyemez, faydası dokunmaz. İkincisi; sorgulamacıdır ama önce mum yakar, değiştirmek ister... Bunun yolu güzel Türkçe 'den geçer arkadaşlar!

Bilhassa yazım kurallarına dikkat etmenizi istirham ediyorum. Hiç değilse tek bir cümle dahi yazıyorsak da harfleri, karakterleri eksiltmeyelim şirin görünmek için... Düşünce hızında, adeta zar zor yakaladığınız şiirsel ilhâmı yitirmemek adına çalakalem yazmaya çalıştığımızda inanın okuyanları da zor bir durumda bulunduruyoruz. Yazmak da başlı başına bir emek? Hepimiz bu ilgiyi hak ediyoruz, özellikle de dilimiz.

Bir söz var der ki: "Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır."

Saygıyla...

http://forum.memurlar.net/topic.aspx?id=542462


zerdali...
Genel Müdür
27 Haziran 2009 19:58

yani diyorsun ki;

son satırına kadar ilgiyle okudum yazınızı. son zamanlarda okuduğum en iyi yazılardan biri olmakla beraber böylesi yazıların yazarını şimdiye dek farkedememiş olmaktan da üzgünüm.

dil çalışmalarımız ve diğer paylaşımlarımızda sizi de aramızda görmeyi dilerim.

selamla


ali karadayı
Müsteşar
28 Haziran 2009 00:10

Türkçeci0505 bu konuda çok hassas.. Onu kendinize musahhih tayin ediniz.. :)


ali karadayı
Müsteşar
28 Haziran 2009 00:12

En başta başlıktaki gibi "dil bilgisi" yazılmaz. Bu haliyle dil bilmekle alakalı anlaşılır. Gramer manasına gelen dilbilgisi birleşik yazılır.


zerdali...
Genel Müdür
28 Haziran 2009 00:12

açıkçası ben dilbilgisinden pek anlamıyorum. türkçeci dahil konuya vakıf diğer arkadaşlardan birşeyler öğrenmek isterim.


zerdali...
Genel Müdür
28 Haziran 2009 10:18

dakika 1, gol 1. başlıkta ayrı yazdığım dil bilgisi'ni dilbilgisi olarak düzelttim. teşekkür ederim. :)


zerdali...
Genel Müdür
28 Haziran 2009 18:16

inkibus;

çok fazla yazım yanlışı yapıyorsun. :)


Ş@h-in
Müsteşar
28 Haziran 2009 20:59

"En başta başlıktaki gibi "dil bilgisi" yazılmaz. Bu haliyle dil bilmekle alakalı anlaşılır. Gramer manasına gelen dilbilgisi birleşik yazılır."

ali karadayı

***

Şöyle olmalı:

"En başta başlıktaki gibi "dil bilgisi" yazılmaz. Bu haliyle dil bilmekle alakalı anlaşılır. Gramer manasına gelen dilbilgisi bitişik yazılır."

*

Birleşik kelimelerin bazıları ayrı, bazıları bitişik yazılır.

:)


Türkçeci0505
Başbakan Müsteşarı
28 Haziran 2009 21:19

28 Haziran 2009 18:00 Düzenle Sil

tartışmada kuraldır: çelişkili konuşmayacaksınız. rakibin elinde en ufak çelişniz dahi hayati önemdedir.

mesela konuşurken, rakibinize hitaben ya "kör meczup" demeyeceksiniz ya da dediyseniz de akabinde "dikkatli ve seviyeli konuşmak gerekliliği"nden bahsetmeyeceksiniz.

öyle yaparsanız inandırıcılığınız kalmaz. (sizi inandırıcı bulanların yanında tabi)

zerdali...

-----------------------------------------------------

tabi: bağımlı.

tabii: doğal, kendiliğinden.

Sevgili editörümüz, ''tabi'' değil ''tabii'' olmalı.

Şöyle:

''öyle yaparsanız inandırıcılığınız kalmaz. (sizi inandırıcı bulanların yanında tabi)''

___________________________________________________________

Örnek:

(tabi)

Avrupa Medeniyeti öncülüğünde dünyada, güçlü devletler ile uygulayıcı veya tabi devletler manzarası görülmektedir.

Örnek:

(tabii)

Amasya, yüzlerce tabii güzelliği sınırları içerisinde barındıran bir ilimizdir.


Türkçeci0505
Başbakan Müsteşarı
28 Haziran 2009 21:22

Alıntıyı düzeltirken düzeltme yaptığım halini kopyaladığımı sanmıştım. Düzeltme yapmadan kopyalamışım. Bir kez daha:

Şöyle:

''öyle yaparsanız inandırıcılığınız kalmaz. (sizi inandırıcı bulanların yanında tabii)''


zerdali...
Genel Müdür
28 Haziran 2009 22:32

"tabi" ile "tabii" arasındaki farkı bilmekle beraber bazen gerek dikkatsizlikten gerekse de klavyenin azizliğinden dolayı yanlış yazabiliyorum.

yine de önemli bir yazım kuralına değinen türkçeci'ye teşekkür ederim. :)


Türkçeci0505
Başbakan Müsteşarı
28 Haziran 2009 22:48

Benim de bazen dikkatsizlikten ve klavye azizliğinden kaynaklanan sebeplerle yanlışlık yaptığım oluyor. Hülasa böyle bir başlık varken ve başlıkta da adımız geçmişken bir katkı sağlayalım dedik. Sağlayabiliyorsak ne mutlu bize.

Anahtar kelime: ''Paylaşım.''

Sevgiler. :)


zerdali...
Genel Müdür
28 Haziran 2009 22:53

UYGULAMAYA DAİR ANONS

değişik başlıklarda yapılıp da burada anons edilen yazım yanlışlarını ilgili başlıklarda düzeltip düzeltildiğine dair not tutacağım.

ilk olarak "tartışma kültüründen yaşama kültürüne" başlığında yazdığım mesajı burada yapılan anonstan hareketle düzeltip not düştüm.


selenay17
Şef
09 Temmuz 2009 16:43

KURAL : - Bir cümlenin öznesi, nesne ya da hayvansa ; özne çoğul yüklem tekil olmalıdır.

Çiçekler açıyorlar değil; çiçekler açıyor.

Kuşlar uçuyorlar değil ; kuşlar uçuyor.

- Mecaz anlamda kullanılmışsa, yüklem de özne de çoğul olabilir.

Çiçekler sanki yüzüme gülümsüyorlardı.

- Özne insansa, yüklem tekil de çoğul da olabilir.

Çocuklar koşuyor; çocuklar koşuyorlar - her ikisi de doğru.

KISA

Hayat kısa

Kuşlar uçuyor

Cemal SÜREYA ; şiirde olduğu gibi.

Murat Keskin Öykü Yarışması'ndaki birkaç öyküde, bu kuralın ihlalinden feci puan kırdım !

Türkçenin özenli ve doğru kullanılması adına bu başlığı açan devrik editör ( !!! ) arkadaşımız zerdali'ye duyarlılığından ötürü teşekkürler. Yalnızca dilbilgisi kurallarından değil, ifade bozukluklarından da bahsedilsin.

Daha henüz ifade hataları ve yanlışlıkları ile ilgili bir açıklama görmüş değilim. Bir yerde gördüm oda kısaydı, genişletelim, tmm?


Türkçeci0505
Başbakan Müsteşarı
09 Temmuz 2009 17:22

''Tmm'' değil; ''tamam'' hocam.


1789__ÖKK
Müsteşar Yardımcısı
09 Temmuz 2009 23:17

Ben hiç dikkat etmiyorum dilbilgisi kurallarına :(((

sanırım üşeniyorum kurallara uymakta ....

Ne kadar yanlış yaptığımın farkındayım evet .:(((

yazım kurallarına hiç dikkat etmiyorum kendime öz eleştiri yaptım.


çeşm-i giryan
Müsteşar Yardımcısı
09 Temmuz 2009 23:22

Tüm kurallar gibi bu da bir disiplin ve alışma durumu.

Bu durumlar da önem arz eden cinsten genelde. Emniyet kemeri takma gibi düşünebiliriz. Çünkü dilimiz de hayati önem taşıyor ve korunmalı.

Belki dil kuralları için bir musibet bin nasihattan iyidir öğretisini yaşayarak göremeyebiliriz; fakat ağzımızda annemizin sütü kadar ak iken şimdilerde siyah süte dönen dilimize eski tadını kazandırmak elimizde ve bunu yapmak gerçekten kolay.


Ş@h-in
Müsteşar
09 Temmuz 2009 23:25

Sn. 1789__ÖKK, sırf size yardımcı olmak adına yazdıklarınızı Türk dil kurallarına uygun şekle sokmaya çalışacağım. :)

***

"Ben, dilbilgisi kurallarına hiç dikkat etmiyorum. Kuralları uygulamak için sanırım üşeniyorum. Yazım kurallarına ve noktalama işaretlerine hiç dikkat etmiyorum. Evet, ne kadar yanlış yaptığımın farkındayım.

Bu bir öz eleştiridir."

1789__ÖKK


1789__ÖKK
Müsteşar Yardımcısı
09 Temmuz 2009 23:30

Çok teşekkür ederim sn editörüm:))

ne kadar şanslıyım beni hatalarımla kabul eden bir platformdayım:)

Toplam 73 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi