Teşekkür.
Kelime alt yapısı şükür/şükrandan geliyor. Maalesef toplumumuzda en az bilinen kelimelerden biri.
Zamanın birinde bir arkadaşım güzel bir hikaye anlatmıştı. Dediler ki, İngiliz centilmenliği nereden geliyor biliyor musunuz? Ben dayanamadım, hah bir batı hayranı/yardakçısı daha dedim. Tabi arkadaşım kişiliğimi ve milliyetçi halimi bildiğinden ses etmedi. Hatta, ecdadımı da katacağını söyledi bu konuya bir yerden.
Dinlemeye başlamıştık hep beraber.
İngilizler çocuklarına akılları erdiğinde (4-6 yaşlarında) iki kelimeyi aciliyetle öğretirlermiş. Birincisi "excuse me", bir diğeri de "thank you"ymuş. Ev içerisinde anne ve baba elbirliğiyle evladını bu konuda geliştirmeye başlarmış.
Bir gün Rus bir sosyolog, bu durumu araştırdığında af edersiniz kelimeleri oluşan havada saygı temelli iletişimin, teşekkür ederim kelimeleriyle oluşan havada da kazan-kazan mottosu kabilinde iki taraflı özgüven/benlik oluşumunu tespit etmiş. İngiliz aile yapısı disiplinli bir yapıdır, ama insani boyut konu olduğunda disiplin her zaman ikinci plana gerilemiştir. Arkadaş konuşmasını bitirdi, hemen atladım ortaya. Eee ecdadım nerede? Onu da anlattı dikkate değer bir şekilde. İki merhaleyi de dinleyen ben etkilenmiştim. Ne diye sorulmasın, ecdadımla olan mesele herkesin bilip de farkında olmadığı bir durum. Her neyse. Çok güzel diyerek bitirildi sohbet.
İşte bugün o günlerden biri yine.
Öncellikle Rabb'ime teşekkür ederim, bana aklı kullanma yolunda güzel bir imkan yaratması sebebiyle.
İkinci teşekkürüm, beni gülüşüyle güldüren, hissiyatıyla sevindiren, tatlı diliyle meftun hale getiren canım dediğim, can dediğim, canan dediğim kişiye...
Üçüncü teşekkür ise, güzel bir yola girmem konusunda bana yaklaşım şekliyle ve ekstradan gönderdikleri ile Türkiye'nin excel ile programlama ve vba uygulamaları konusunda bir numarası olan Muhammed Temel Korkmaz hocama.
Allah razı olsun...
Artık EİP ve VBA ile hayat başka bir yöne doğru akmaya başlayacak. Zaman değerli ve giden zaman bir daha dönmüyor maalesef...
:)
Teşekkür.
Kelime alt yapısı şükür/şükrandan geliyor. Maalesef toplumumuzda en az bilinen kelimelerden biri.
Zamanın birinde bir arkadaşım güzel bir hikaye anlatmıştı. Dediler ki, İngiliz centilmenliği nereden geliyor biliyor musunuz? Ben dayanamadım, hah bir batı hayranı/yardakçısı daha dedim. Tabi arkadaşım kişiliğimi ve milliyetçi halimi bildiğinden ses etmedi. Hatta, ecdadımı da katacağını söyledi bu konuya bir yerden.
Dinlemeye başlamıştık hep beraber.
İngilizler çocuklarına akılları erdiğinde (4-6 yaşlarında) iki kelimeyi aciliyetle öğretirlermiş. Birincisi "excuse me", bir diğeri de "thank you"ymuş. Ev içerisinde anne ve baba elbirliğiyle evladını bu konuda geliştirmeye başlarmış.
Bir gün Rus bir sosyolog, bu durumu araştırdığında af edersiniz kelimeleri oluşan havada saygı temelli iletişimin, teşekkür ederim kelimeleriyle oluşan havada da kazan-kazan mottosu kabilinde iki taraflı özgüven/benlik oluşumunu tespit etmiş. İngiliz aile yapısı disiplinli bir yapıdır, ama insani boyut konu olduğunda disiplin her zaman ikinci plana gerilemiştir. Arkadaş konuşmasını bitirdi, hemen atladım ortaya. Eee ecdadım nerede? Onu da anlattı dikkate değer bir şekilde. İki merhaleyi de dinleyen ben etkilenmiştim. Ne diye sorulmasın, ecdadımla olan mesele herkesin bilip de farkında olmadığı bir durum. Her neyse. Çok güzel diyerek bitirildi sohbet.
İşte bugün o günlerden biri yine.
Öncellikle Rabb'ime teşekkür ederim, bana aklı kullanma yolunda güzel bir imkan yaratması sebebiyle.
İkinci teşekkürüm, beni gülüşüyle güldüren, hissiyatıyla sevindiren, tatlı diliyle meftun hale getiren canım dediğim, can dediğim, canan dediğim kişiye...
Üçüncü teşekkür ise, güzel bir yola girmem konusunda bana yaklaşım şekliyle ve ekstradan gönderdikleri ile Türkiye'nin excel ile programlama ve vba uygulamaları konusunda bir numarası olan Muhammed Temel Korkmaz hocama.
Allah razı olsun...
Artık EİP ve VBA ile hayat başka bir yöne doğru akmaya başlayacak. Zaman değerli ve giden zaman bir daha dönmüyor maalesef...
:)