Editörler : E.Kayı Han

KaLP_NuRu
Memur
31 Ekim 2009 21:29

ne saçmalık..

dinden bi haberi olmayan bir kişi ancak dinde kadın dövmek vardır der (oda cahilliğinden)


.Krizalit.*
Genel Müdür
31 Ekim 2009 21:30

Şişştttttt!!!

Uyuyan aslanı uynadırmayalım o zaman sessizce kaçalım abi bu başlıkta daha güvenli bir başlığa sığınalım :)


erdemli09
Yasaklı
01 Kasım 2009 07:34

Dünyada en cahil, ilkel veya iptidai toplumlardan olan Arap dünyası, adet ve geleneklerinden kaynaklanmış olsa gerek ki; en fazla "kadın veya kız döven" toplum olarak biliniyorlar..

Dayağın en alası, kırbacın da en acımasızı hep onlardadır..

Bu durumu; her gün yaşıyorlar. Gazeteler ve televizyonlarda

da görüyoruz. İsteyenler oralara gidip, bizzat görebilirler.

Bu kadar basit!.. İspatı da kolay!.. Gidiniz ve "hoş değil" ama; oralarda bu gerçeği bizzat görünüz!.. "Meydan dayağı"

Hem de; meydan dayağı, meydanda acıtıcı kırbaç cezası!..

Öyle; sille veya tokat da değil ha?!. Daha çok acıtandan!.

"Dayak, cennetten çıkmadır!" diyorlar. Bizim hacı-hoca kısmı da bunu çok iyi bilir!.. Uzun lafı kısası da, işte budur.

Oralarda kölelik ve cariyelik da hala adettir. Kumalık da!..

Bilinmeli ve akledilmelidir.

Halep de o taraftadır, arşın da!.. Bunlar inkar da edilemez!

En yakın yer Halep! Çok yakın!.. G.Antep'e bir saatlik yol!

Mardin'e yakın olanlar; Kamışlı ve Resulayn'a da gidebilir.

Mardin' deki Nusaybin ile Kamışlı arası; tam üç dakıkadır..

Arabaya da gerek yok, yürüyerek üç-beş dakikalık yoldur.

Nusaybin'de abdest alırsanız, gömleğin kollarını

düğmeleyene kadar Kamışlı'ya varmış olursunuz..

Oraya gitmişken, aşhanesinde yere bağdaş kurup, etli pilavı avuçlayarak yeme fırsatını da elde edersiniz. Selpak, çatal bıçak yok, ağzınızı gömleğin kollarına silersiniz. Adettir.

Garson veya ahçıdan sakın çatal-bııçak istemeyiniz!.. "Onlar gavur adetii bizde olmaz!.." der ve de yüzünüze de kafir imişsiniz gibi bakarlar. Sakın ha!..

Suriye veya Ürdün'e gidip acı olan olayları bizzat görünüz!

İsteyenler; İran'a, Arabistan'a, Afganistan'a da gidebilir.

Bunlar gerçektir, bizdeki erenlerin çok sevdiği masal veya hikaye de değildir ha!.. Kesindir.

Büyük ATATÜRK; Cumhuriyetle birlikte bunları yasaklamıştır.

Ehlen ve sehlen!.. ATATÜRK'e en derin saygılarım el bakidir.

DESTUR!.. Ya Destur!..


mechul_asker
Kapalı
01 Kasım 2009 09:16

kuran ayetlerini tartışmak çok abes.yüce mevla hafiften dövün diyorsa vardır bir hikmeti

ayrıca ayeti incelerseniz tedrici bir durum söz konusu.yani son çare hafif bir dayak.çünkü kusra bakılmasın ama okadar aşırı giden bayanlar varki dayak kaçınılmaz oluyor. aynısı erkekler içinde gecerli zaten erkekler içinde falaka cezası var :)

yani mevla cezai uygulamalarda erkek kadın ayrımı yapmamıstır.lütfen işi hissi boyutlardan değerlendirip feminizm duygularını şahlandırmayalım.kuran ayetleri tartışılmaz sadece uygulanır

herkese hayırlı haftasonları


kpss--
Daire Başkanı
01 Kasım 2009 11:26

kuranda kadın dövmek vardır ama hafifçe vurcaksınız ağzını burnunu kolunu bacağını kırmadan.

siz kurana karşımı geliyorsunuz bre deyyuslar.dahamı iyi biliyorsunuz allahtan.kadın dediğini dövceksin bak allah kuranda öyle buyurmuş daha neyi tartışıp durursunuz.allah erkekleri sever kadını dövme hakkı bile vermiş.


Aykatun
Yasaklı
01 Kasım 2009 11:53


**Sinem1919**
Yasaklı
01 Kasım 2009 12:46


Aykatun
Yasaklı
01 Kasım 2009 13:15


Aykatun
Yasaklı
01 Kasım 2009 13:19


Felsefffe
Genel Müdür
01 Kasım 2009 13:26

**Sinem1919**

Aykatun doğru söylüyor, şöyle ki:

Başlık sahibi sadece arapça bilmeyen üyeleri ikna edebilir. Fakat arapça diline hakim herhangi biri, "Fadribu" (Türkçeye'de "darp" olarak girmiş zaten) fiil kökünün kullanıldığı cümlede "vurmak" manasında kullanıldığını tartışmasız görür. Bir sözcüğün birden çok manada kullanılması o sözcüğü anlaşılmaz kılmaz, anlaşılması için kullanıldığı cümlenin bütün olarak ele alınması yeterlidir. Bahsi geçen ayette net olan anlamı, sırf islamı savunma çabasında olanlar kasıtlı olarak kargaşaya sevk etmektedirler. Dediğim gibi başlık sahibi sadece arapça bilmeyenleri aldatabilir.


**Sinem1919**
Yasaklı
01 Kasım 2009 13:29


dede ali
Kapalı
01 Kasım 2009 13:33

Arkadaşlar lütfen yorumlarımızda daha hassas olalım,başlığın güzel bir şekilde devamı için bu şarttır...


* baybars _
Kapalı
01 Kasım 2009 14:22


erdemli09
Yasaklı
01 Kasım 2009 15:42

Müslüman olana, "kandırmak, aldatmak, inkar etmek" yakışmaz!

İslamiyette dayak da var, meydan dayağı da var, kırbaç da var, kölelik ve cariyelik ile kumalık da var!..

Büyük Atatürk, bunların hepsini Cumhuriyetle yasaklattı.

Arz ve dahi hürmetlerimle..


KaLP_NuRu
Memur
01 Kasım 2009 21:02

01 Kasım 2009 21:17

Lale Bahtiyar adlı İran asıllı kadın araştırmacı, Nisa Suresi 34 üncü ayette erkeklere eşlerini dövme hakkı verilmediğini, ayetin yanlış tercüme edildiğini söyledi. NYT de tartışmayı sayfalarına taşıdı:

Vurun değil Uzaklaşın

Gazeteye konuşan Bahtiyar, İslam konusunda yaptığı çevirilerinin ardından Kuranı tercüme etmek istediğini, ancak 2 yıllık çalışmasının ardından Nisa Suresi 34 üncü ayete gelip bu ayette yazanları okuyunca çalışmasını noktaladığını anlattı. bu ayetin farklı bir anlamı var, ya da ben bu tercümeyi daha ileri götüremem diye düşündüm ifadesini kullanan İranlı, Tanrının savaş dışında bir insanın diğerine zarar vermesine onay verdiğine inanmadım. Bu yüzden araştırmaya başladım diye konuştu. Bahtiyar yaklaşık 3 ay boyunca ayette bulunan daraba adlı kelimenin anlamları üzerinde çalıştı. Geleneksel tercümelerde vurun anlamına gelen bu kelimenin bazı sözlüklerde tam 6 sayfalık açıklamaları olduğunu gören İranlı sonunda Daraba? nın aslında uzaklaşın manasına geldiği sonucuna vardı. Gazeteye bunu anlatan Bahtiyar, Peygamber eşlerinden hiçbirini dövmemişken nasıl olur da Müslümanlar peygamberin yapmadığı bir şeyi yapabilir. Zaten bu ifadenin vurun olarak tercüme edilmesi Kurandaki diğer ayetlerle de çelişiyor dedi.

Babası İranlı bir Müslüman olan Bahtiyarın çıkışı için muhafazakar İslam bilimciler kelimenin anlamı üzerinde oynamanın doğru olmayacağını, Kuranın neyse o olduğunu belirtirken Mısır başmüftüsü Şeyh Ali Cuma ise gazeteye yaptığı açıklamada Kurandaki sure ve ayetlerin çağın prizmasından geçirilerek değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cuma, Anlamı her zaman değişik kültürlere ve değişik zamanlara uygun olacak şekilde genişletmek gerekir diyerek, Çağımızda bir erkeğin karısını dövmesi hiç kabul edilebilecek bir durum değildir ve sorunları çözmekten çok daha fazla sorun üretir ifadesini kullandı.

NİSA SURESİ 34ÜNCÜ AYET

DİYANET ÇEVİRİSİ

Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün.

BAHTİYAR ÇEVİRİSİ

Sadakatsızlık ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin.

Türkiyede de tartışma konusu

Benzer bir tartışma Türkiyede de yaşanmış Yaşar Nuri Öztürk, kelimenin anlamının yanlış yorumlandığını asıl anlamın dövmek değil uzaklaşmak olduğunu savunmuştu. 1999 yılında yaptığı çevirisini de bu şekilde yazdı. Öztürk bu konuyla ilgili yorumunda şu ifadeleri kullandı:

Bu ayetteki fadribü kelimesi Kuranda kullanılan anlamlarından yanlız bir tanesiyle kayıtlanmış ve emirden hep dövmek çıkarılmıştır. Bütün tevillerini ve yorumlarını kadın aleyhine yapan yaklaşımlardan zaten başka şey beklenemezdi. Oysa ki kelimenin diğer anlamları, ayetin amacını ve düzenlenen konunun maksadını çok daha doyurucu biçimde önümüze koymaktadır. İşin esası şu ki, Kuran birçok yerde sergilendiği kelam mucizesini burada da sergiliyerek, bir tek kelimeyle birkaç alternatifi birden vermiştir.

Diyanet: Şiddete dayanak olamaz

DİYANET İşleri Başkanlığı, geçtiğimiz yıllarda da tartışmalara neden olan Nisa Suresinin 34.ayetinde yer alan dövme sözüne ilişkin görüşünü, 2002 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz başkanlığında İstanbulda toplanan Güncel Dini Konular İstişare Toplantısı sonrası kamuoyuna duyurdu. Yayınlanan fetvada, Nisa Suresi 34 üncü ayete geçen, erkeğin aile içindeki yükümlülüğü-reisliği hükmü, aile içi şiddete dayanak haline getirilemez denildi. Din İşleri Yüksek Kurulu, Kadın dövmenin mazereti olmayacağını belirtti.

01 Kasım 2009 21:23

İRANLI ARAŞTIRMACI KADININ BU FİKRİNİ DUYAN Şİİ MOLLALAR KESİN BU KADINIDA BİDATÇİ VEYA MÜRTED İLAN EDERLER DAKKADA! TAASSUPDA SÜNNİLERDEN GERİ KALMIYORLAR...


_nesil
Yasaklı
01 Kasım 2009 21:37

aykatun isimli üyenin yorumlarından dolayı üyelik iptali gerçekleşti..haliyle ona cevap yazan üyelerin yazışmalarını silmek durumunda kaldım..bundan sonrası için daha sakin ve hoşgörü ortamında yazışmalarınıza devam etmeniz rica etmekten başka ne yapabilirim bilmiyorum:)


sbengisu42
Müsteşar
01 Kasım 2009 21:40

kadın her halkarda dayak yiyor

sünni veya şii ayrımı yapmaktansa

toplumsal psikolojiyi ele almak gerektiğini düşünüyorum.


ejder nt
Daire Başkanı
02 Kasım 2009 11:14

kadın dövmeyi islamla alakalandırırsanız bazı anlamak istemeyelere zemin hazırlarsın. Zaten islamcılar dövüyor v.s..

diğerleri ne yapıyor kadını birere mal olarak kullanıyor. alıp satarlar. pazarlarlar. çağdalık anlayışında ona buna öptürürler. sonra islam anlayışına kölelik derler.

kadının dövülmesi meselesi kişiye kalmıştır. adam sinirlenir döver. bunu bir kurala bağlayamazsın. üniversite mezunu olupta dövmeyeceğim diyen çok az kişi vardır onlarda çok normal değilllerdii..

önce evlenin sonra test edin

Toplam 76 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi