Editörler : F16 Gökçen
01 Şubat 2010 20:04

Güzel Bursam......

GÜZEL BURSAM ?ı bile şair şu dörtlüklerle anlatır.

Girdin mi sınırlarına doğudan batıdan , Buram buram tarih kokar sokaklarından, Çıkıp baktın mı Uludağ eteklerinden, Ulu cami, yıldırım, emir sulatan tophane, Bütün ihtişamıyla bakar karşıdan, Muradı Hudavendigar Muradiye, ikinci Murat şehrimi sarar batıdan, Onca ilgisizlik, onca depreme rağmen, Ölmez abidelerdir dururlar dimdik ayakta. Hepsi diri canlı ses verir payitahttan. Dünyayı gezsen de gör Bursa?yı, Sokaklarında kokar şeyh Edebali, Dillerde destandır somuncu baba, Dünyada eşsizdir yeşil türbe, Her fırsatta buraları göstermeli evlada.

Size bursayı tanıtmak mutluluk duymaktayım.. TARİHİ?

Araştırmalar sonucunda Bursa ve civarında M.Ö. 4000'li yıllardan itibaren çeşitli yerleşimlerin olduğu saptanmıştır. Fakat yöreye ait kesin bilgiler M.Ö. 700'lere dayanmaktadır. Homeros bölgeden Mysia olarak söz etmektedir. Günümüzde Bursa yöresinde Mysia yerleşmelerini anımsatan iki köy bulunmaktadır: Misi(Gümüştepe) ve Misebolu.

Tarihi coğrafyada bölgeye Phrygia da denilmektedir. M.Ö. 700'lerde Skyth'lerden kaçan Kimmer'lerin Phrygia devletini yıktıkları bilinmektedir. Bursa adı, bu şehri kuran Bithynia Kralı Prusias'dan gelmektedir. M.Ö. 7.yy'da bu bölgeye göç eden Bityn'ler buraya Bithynia adını verirler. M.Ö. 185'te Kartaca'nın yetiştirdiği büyük generallerden Hannibal'in Kral I. Prusias'a Prusias ve Olympus kentinin kurulmasını örgütlediği bilinmektedir. Prusias adı zamanla Prusa, sonra da Bursa'ya dönüşmüştür. M.Ö. 74'te Roma imparatorluğunun egemenliğine geçen Bithynia Roma'dan gönderilen Proconsul(Eyalet Valisi)'lerce yönetilen bir Asya Eyaleti haline gelmiştir. V Bursa M.S. 385-1326 yılları arasında ise Bizans dönemini yaşamıştır. M.S. 555'lerde bölgede ipek üretimine başlanmış ve doğal sıcak sulu kaplıcaların üretilmesi ile küçük bir kaplıca kenti kurulmuştur.

Prusa (Bursa) 1204-1261 yılları arasında Nikaia(iznik)'a bağlı, genelde kale içinde kalmış, fazla büyüyememiştir. Selçuk imparatorluğu'nun zayıflayıp dağılmaya başlamasıyla kurulan Anadolu Beylikleri içinde zamanla gelişen Osmanlı Beyliği çevredeki Tekfur'ların arazilerini de alarak güçlenmiştir. Bursa 1307 yılında Osman Bey tarafından kuşatılmış, uzun süren kuşatmadan sonra 6 Nisan 1326'da Osman Bey'in oğlu Orhan Bey kenti zaptetmiştir. 1335 yılında başkent Bursa'ya taşınmış ve kentte büyük imar hareketleri yaşanmıştır.

Osmanlılar Bursa'yı aldıklarında kent sadece hisar içinden ibaretken Orhan Gazi şehri hisarın dışına çıkararak Orhan Gazi Külliyesini kurdurtmuştur. Surlar dışında mevcut yerleşmeye yakın, hakim noktalarda cami ,hamam, imarethane, darüşşifa, medrese gibi kamu yapıları inşa edilerek bu külliyelerin çevrelerinde konut alanları yaratılmış ve böylece bir yerleşme geleneği başlamıştır. I. Murad Hüdavendigar zamanında (1363) başkent Edirne'ye taşınmıştır. II.Fatih Mehmed'in istanbul'u fethetmesinden sonra ise Bursa'nın faal rolü son bulmuş ve yönetim merkezi niteliğini kaybetmiştir.

Tanzimat sonrası dönemde Hüdavendigar Vilayeti merkezliği yapan Bursa'ya 1900'lü yılların başında Bilecik, Kütahya, Karesi (Balıkesir), Karahisar (Afyon) sancakları bağlı bulunmaktaydı. Milli mücadele dönemlerinde çeşitli ayaklanmaların yaşandığı Bursa, 8 Temmuz 1920'de Yunalılarca işgal edilmiş; 30 Ağustos savaşından sonra Türk birliklerince geri alınmıştır.

Bursa Emir sultan Camii

TARİHİN İZLERİ HALA GÖRÜLMEKTEDİR?.

Emir Sultan Camii ve Türbesi Emir Sultan Camii, Bursa'da, Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan adına, muhtemelen Çelebi Sultan Mehmed'in hükümdarlığı sırasında (1366 - 1429) inşa ettirilmiştir Yeşil Türbe

Yıldırım Bayezid'in oğlu Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1421 yılında yaptırılmıştır. Mimarı Hacı İvaz Paşa'dır. Bursa'nın sembolü haline gelen yapı şehrin her yerinden görülebilecek bir konuma sahiptir. I. Mehmet Çelebi sağlığında türbeyi yaptırmış, 40 gün sonra da vefat etmiştir. Türbede Çelebi Sultan Mehmet ile oğulları Şehzade Mustafa, Mahmut ve Yusuf ile kizlari Selçuk Hatun, Sitti Hatun, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatuna ait olmak üzere toplam 8 sanduka bulunmaktadır.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:11

Osmangazi Türbesi


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:17

Orhangazi Türbesi

Tophane parkının girişinde sağdadır. Bursa'nın fethinden önce şehrin metropolit manastırı olan Saint Elias manastırı XI. yüzyılda yaptırılmıştır. Kilise bir orta nef ile iki yan neften oluşmaktadır. Ortada gri mermerden dört sütunun taşıdığı kubbe vardır. İçi gri mermer levhalarla kaplanmıştır. Apsis kısmında gri mermerden sütunların ayırdığı üç pencere vardır. Bu kısmın önünde dört basamak bulunmaktaydı. Giriş kısmında altı adet yeşil somaki mermer sütun yükselmekteydi. Zemin bugün de izleri görülen mozaik döşemeye alternatif olarak porfir, diğer renklerde küçük mozaiklerden meydana gelmiş tezyinat, yuvarlak antraklar ve düz mermer levhalardan oluşmaktadır. Orhan Gazi'nin defnedildiği bu bina 1801 kasım ayında büyük bir yangında hasar görür ve onarılır. 1855 yılındaki depremde ise önemli kısmı yıkılır. 1863 yılında Sultan Abdülaziz tarafından eskisine sadık kalınarak yaptırılır. Türbe kare planlıdır. Her cephesinde üçer pencere vardır.

Güney cephesindeki orta pencere kapı şekline çevrilmiştir. Daha önce giriş kapısının önünde bir sundurma vardı. Orta kısmında dört sütunla ayrılmış ve birbirine kemerlerle bağlanmış, üstüne kubbe oturtulmuştur. Yan kısımlar beşik tonozla örtülüdür. İç duvarlar beyaz kireç badanadır. Pencere üstlerinde alınlık şeklinde sade süslemeler görülmektedir. Ortadaki sanduka Orhan Gazi'ye aittir. Etrafı dökme pirinç parmaklıklıdır. Kuzeyinde Cem Sultan'ın oğlu Abdullah, sağında Şehzade Korkud, hanımı Nilüfer Hatun, oğlu Kasım, kızı Fatma ve Yıldırım Bayezıd'in oğlu Musa Çelebi ile isimleri tespit edilemeyen on dört sanduka vardır.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:22

Koza Han

Ulucami ile Orhan Cami arasındaki geniş sahadadır. 1492 yılında II. Bayezıd İstanbul'daki cami ve medresesine gelir temin etmek için yaptırmıştır. Hanın mimari Abdül-ula bin Pulad Şah'dır. İki katlıdır. Üst katta 50, alt katta 45 olmak üzere 95 odası vardır. Kuzeydeki taç kapı büyük taştan kabartma süslerle yapılmış olup muhteşem görünüşe sahiptir. Üst katta güneye açılan bir kapısı, avludan ilave kapılara açılan geniş kapı ve buradan da Orhan Cami tarafına açılan bir kapısı vardır. Hanın iç kısmındaki geniş avlunun merkezinde mescid yer almaktadır. Mescid sekiz cephelidir, köşelerdeki ve ortadaki bir ayak üzerine oturmaktadır. Alt kısmı şadırvan şeklindedir. Günümüzde ünlü Bursa ipekçiliğinin merkezi durumundadır


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:25

Pirinç Han

Pirinç Han, Sultan II. Bayezid tarafından İstanbul'daki vakıflarına gelir sağlamak amacıyla 1508 yılında yaptırılan han. Pirinç Hanın mimarları Yakup Şah bin Sultan Şah ve Ali bin Abdullah'dır. Bina emini Ecebey bin Abdullah ve Nazır Muhiddin'dir. Alt katta 38 üst katta 48 oda bulunur orjinalinde avlusunda 16gen şadırvanın bugün hala izleri görülmektedir. Bugün alt kat cafe üst kat boş olarak kullanılmaktadır.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:30

Geyve Han

XV. yüzyılda Hacı İvaz Paşa tarafından Yeşil Cami'ye gelir temini için yaptırılıp Çelebi Mehmed'e hediye edilmiştir. Han Bursa'dadır Demirkapı Çarşısı'ndadır. Eskiden Lonca Hanı da denilmekteydi. İki katlı olan hanın altında 26, üstünde 30 odası vardır. Dört cephesinde iki giriş kapısı mevcuttur. Batıdaki giriş kapısı iki tarafı kemerli beşik tonoz'ludur. Han tuğla ve moloz taş ile inşa edilmiş olup kirpi saçak'lıdır. Ayakları ve kemerleri tuğladan yapılmıştır. Odalar dairevi tonoz'la kaplıdır.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:33

Ulu Camii

Bursa'nın en heybetli ve en çok cemaat alan camiidir. Sultan Yıldırım Bayezıd Niğbolu savaşını kazandıktan sonra 1398-1400 'lü yıllarda inşa ettirmiştir. Cami kalın duvarlara ve 12 büyük yığma ayaklara bağlanan kemerlere ve pandantiflere oturan 20 kubbe ile örtülüdür. Orta kısmındaki kubbenin üstü camlıdır. Altında 16 köşeli mermer şadırvan vardır. Dikdörtgen planlı cami yaklaşık 5000 metrekare boyutlarındadır. Caminin inşa edileceği yerdeki yapıların istimlakı sırasında bir kadın evini satmak istemeyince zorla alınır. Gönül rızası olmadan alınan yerde namaz kılınmaz gerekçesiyle evin yerine gelen kısımda şadırvan yaptırıldığı rivayet edilmektedir. Minberi ağaç işçiliğinin bir şaheseridir. Oyma kabartma, geometrik, yıldız, çivi başları ve gülçelerle süslüdür. Taç kapısı başlı başına sanat abidesidir. 1399-1400 yıllarında tamamlanmıştır. Sanatkarı Mehmed bin Abdülaziz Dakıva'dır. Zarif sekiz ceviz sütun üzerine oturan müezzin mahfili 1549 yılında yapılmıştır. Mihrabı sekiz sıra stalaktitlidir. Kum saatinin etrafındaki Ayet'el-kürsi sülüsle yazılmıştır. Ayrıca küfi ihlas suresi yazılıdır. Mihrap 1571 yılında tamamlanmıştır. Rumi ve palmetlerle ince işlenmiş küçük geçme panolar, geometrik örnekli korkuluk şebekeleri, ön cephesindeki kitabe ve şebekeli tacı ile minber Selçuklu üslubundan Osmanlı üslubuna geçişin şaheseridir. Camideki diğer yazılar ve yaldız boyalar 1904 yılında Mehmed Usta tarafından yapılmıştır. Caminin ilk yapıldığı zaman üç tane olan kapısına 1740 yılında Hünkâr Mahfili kapısı eklenmiştir. Kapıların ikisi yenidir. Altıngenlerin oluşturduğu, yıldızların dekore ettiği tablalardan meydana gelen doğudaki ceviz kapı, cami ile aynı yaştadır. Tek sütun üzerine oturan yuvarlak mermerden kürsü 1815 yılında yapılmıştır. Cepheler sağır kemerler içinde, altta ve üstte ikişer pencereden oluşmaktadır.

Cephelerin tümü kesme taştan yapılmıştır. Caminin kuzey cephesinin köşelerinde, kaidesi mermerden gövdeleri tuğladan örülmüş birer minaresi vardır. Batıdaki minarelerin içinde çift merdiven mevcuttur. Bunun yardımı ile çatıya çıkılmaktadır. Cami, Moğol Şeyhi Emir Bedrüddin tarafından 1403 yılında ve Karamanoğlu Mehmed Bey'in 1413 yılındaki Bursa muharasası sırasında yaktırılmıştır. 1 Mart 1855 tarihlerindeki büyük depremde ve 1889 yangınında hasar görmüştür.

Şerefeler her iki minarede de aynı olup tuğlalı mukarnaslarla bezelidir. Kurşun kaplı külahlar 1889'daki yangında ortadan kalkınca, bugünkü boğumlu taş külahlar yapılmıştır.Türk islam dünyasının en eski camilerinden birisi ulu camiidir. Minberin giriş kapısının üzerindeki kitabede altın yaldızla Osmanlıca olarak, 'Yıldırım Beyazıt Han tarafından hicri 804 (miladı 1402) yılında yaptırılmıştır' ibaresi yer alıyor.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:37

Bursa Kalesi

Brithynialılar zamanında yapılmaya başlanan kale daha sonra ihtiyaç duyuldukça Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğunca çeşitli onarımlara tabi tutulmuştur. Surlarda görülen kiklopien taşların önemli kısmı Roma devrine ait sütunlar, lahit parçaları, adak mezar steli, heykel kaideleri, şeref kitabeleridir. Bunlar hisar kapının doğusunda yoğunluk kazanmaktadır. Surların sadece güney kısmındakiler çift duvarlı ve beş köşeli burçlarla sağlamlaştırılmıştır. 1326 yılında Bizanslılardan alınan Bursa'nın surları Orhan Gazi tarafından üç köşeli burçlarla takviye edilmiştir. Çakır Ağa Hamamı ile Tophane arasında biri silindir gövdeli, ikisi üç köşeli büyük burç kalıntıları vardır. Bunların arasında yer alan Hisar Kapı 1855 yılındaki depremde yıkılmıştır. Buradan doğuya dönen surlar, evin bahçe duvarlarına temel vazifesi yapmıştir Yıldız Kahve'den güneye uzanan surlarda yuvarlak kemerlerle mazgal delikleri görülmektedir. Kahvenin önünde Kaplıca Kapı yer almaktadır. Yıkık duvarlar halinde devam eden surlar, Zindan Kapıya bağlanmaktadır. Zindan Kapı yanındaki köşeli burç Çelebi Sultan Mehmet tarafından 1418 yılında yaptırılmıştır. Zindan Kapıdan Üftade'ye kadar nisbeten sağlam devam eden surlar, Pınarbaşı Kapısı'na oradan da Üftade yanındaki Yer Kapı'ya ve tekrar Çakır Ağa Hamamı karşısında bağlanmaktadır. Pınarbaşı Kapı ile Zindan Kapı arasında birbirine paralel uzanan surların kesme taşlı bölümleri yerlerinden sökülmüş olduğundan şimdi sadece moloz taştan kireç kum harcı ile örülmüş kısımları ayaktadır. Pınarbaşı Kapı ile Zindan Kapı arasındaki ön surlar, evler arasında kaybolmuştur. Diğer sur kalıntılarında ise bu kısımda yapılan evlere giriş kapıları ve boşluklar Osman Gaz oluşturulmak maksadı ile tahribatlar yapılmıştır


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:39

Abdal Köprüsü

Abdal Köprüsü, Nilüfer Çayı üzerinde Acemler ve Hürriyet Mahallelerini birbirine bağlayan tarihi bir köprüdür. Acemler Köprüsü olarak da bilinmektedir. Köprü Abdal Çelebi isimli bir tüccar tarafından 1669 yılında yaptırılmıştır. Bursa Salnamelerine göre (1906) 12 gözlü olan bu köprünün iki ucu toprak altında kalmıştır. Köprü 64 m uzunluğunda, 4.75 m genişliğindedir. Orta kısmı yol seviyesinden biraz daha yüksekte ve sivri kemerlidir. Köfeki taşından yapılmış olan köprünün kuzey tarafında bir mihrap nişi, ayakları üzerinde de selyaranlar bulunmaktadır. Bu köprü 1971 yılında Karayolları tarafından onarılmıştır. Günümüzde köprü araç trafiğine kapalıdır. 2008 yılı içerisinde Nilüfer Vadisi Projesi kapsamında köprünün dere yatağı yeniden düzenlenmiştir.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:44

Irgandı Köprüsü

Irgandı Köprüsü, Bursa kentinde, zanaatçıların geleneksel el sanatlarını icra ettiği köprü. 1442 yılında Irgandılı Ali'nin oğlu Hacı Muslihiddin tarafından inşa edildi. 1854 yılında Büyük Bursa Depremi'nde hasar gördü. Kurtuluş Savaşı'nda Yunan ordusu tarafından bombalandı. Irgandı Köprüsü, 2004 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından yenilendi ve kullanıma açıldı.


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:46

Dünyada, Irgandi Köprüsü'ne benzer üç çarşılı köprü daha vardır. Bunlar Bulgaristan'ın Lofça kentinde Osma Köprüsü, İtalya'nın Floransa kentinde Ponte Vecchio Köprüsü ve Venedik kentinde Rialto Köprüsü'dür.

XVII. yüzyılda Bursa'ya gelen Evliya Çelebi bu köprünün mimarisi ve onunla ilgili öyküleri anlatmaktadır. "Evsaf-ı cisr-i Irgandi. Bursa'nın bir çarşısı da Gökdere'deki Irgandi Köprüsü üzerindedir ki, yemin ve yesar ikiyüz kadar hallac dükkanlarıdır. Hücrelerinin pencereleri zir-ü paylerinden cereyan eden Gökdere'ye nâzırdır. Ve bu cisr dükkânlarının üzeri cümle tonoz kemerler ile mebni olub kurşun ile mesturdur. Bu cisrin iki başında kal'a kapuları gibi temiz kapılar üzere mazgal delikleri vardır. Cizrin bir tarafı boştur. Han gibi misafirhane olup at bağlanır".


cezayirmenekşesi_
Şube Müdürü
01 Şubat 2010 22:50

Bursa nın yer yeri çok güzel

tarihi hissediyorsunuz

ama pirinç hanı çok sevdim ben


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:51

evt öledir benim bursam:)


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:53

bursa fotoları az sonra:)


cezayirmenekşesi_
Şube Müdürü
01 Şubat 2010 22:57

bizim Bursa mız:)))

hepimizin..

bu arada Bursa halkını tebrik etmek istiyorum

birçok yerini gezdim ve inşallah darısı tüm şehirlerimizin başına

yerde bir tanemi çöp olmaz..

gerçekten tebrikler...


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 22:59

Bursaya Tophaneden Bakış

saolun efendimm başka bursa yok:))


iren17
Başbakan Müsteşarı
01 Şubat 2010 23:07

Bursa dendiğinde ilk aklıma yeşil gelir

sonra cami

sonra türbeler

sonra kapalı çarşı

sonra uludağ

sonra inkayadaki çınar

çekirge,

sonra havlu :)

sonra iskender

ve kestane şekeri

gerçekten çok şey geldi aklıma. bursa anlatmakla bitmez

bursa yaşamakla bitmez

bursaya ömrünü adasan yetmez

güzel ve özel bir ilimiz

elinize sağlık sevgili tabiki _bursa


TABİKİ_BURSA
Daire Başkanı
01 Şubat 2010 23:13

yardımalri için bana destek olduğün fikirlerini hiç sakınamdiğiniz için burdan iren17 hanıma çok teşekür edrim..

saygıalrımla


cezayirmenekşesi_
Şube Müdürü
01 Şubat 2010 23:13

yiyici olarak hemen hatırlatıyorum

iskenderi unutmuşsun irenim


iren17
Başbakan Müsteşarı
01 Şubat 2010 23:16

rica ederim tabiki_bursa yapmam gerekenleri yaptım güzel bursamız için az bile yaptıklarım kolay gelsin size

*

menekşem unuturmuyum yazdımmmm iskenderi asla unutmam :)

olsada yesek :(

bu arada bursa dendiğinde huzur gelir aklıma

sonra lodos estiğinde korku gelir zira lodos bursada çok olumsuzluklarıyla esiyor can alıyor can yakıyor


cezayirmenekşesi_
Şube Müdürü
01 Şubat 2010 23:16

yok sen unutmamışın ben körmüşüm:)))

Toplam 171 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi