Çok Az Şey Bildiğinin Farkına Varıldığı Dönem?

30 lu yaşlar en güzel dönem bence

bir yandan hayatı öğrenmenin verdiği rahatlık

diğer yandan hem gençlerle hem büyüklerle anlaşabilmenin oluşturduğu kosmopolit bir çevre

29un sonlarındayım.deri değiştirir gibi zor birşey,birden büyümek gibi,daha çocugum,daha gencim bahaneleri bitiyor40 45li bayanların ortamında bulmuyorsunuz kendinizi,onlara hem uzak hem yakın hissediyorsunuz,çok tuhaf,bu anlamda büyümek istemiyorum.

Başlığın takdim yazısını okuyamadım; belki alakasız olacak ama göreve başladığım ilk yıllar branşımla ilgili çok az şey bildiğimin farkına vardığım dönem oldu benim için.

30 lu yaşaları insanın kendini bulduğu dönem olarak görürüm, daha yerine oturmuş karakter; ne istediğini bilen yıllara dönüm zamanıdır 30 yaş.

25 yaşındayım geriye döndüğümdeki pişmanlığım 30 dan az degil gibi

çok az şey bildiğimin farkına vardığım "anlar" oluyor bende:)

bir dönem uzunluğundaki bu yangına nasıl dayanılır... med-cezirler... iyi ki var! :))

Bence yaşla ilgisi yoktur bu dönemin.

Baba'nın kaybedildiği dönemdir.

İnsan babasını kaybedince büyürmüş derler ya bende diyorumki babasını kaybedince birşey bilmediğini anlarmış. O koca, dağ gibi adam gidince sırtından;yalnızlığını, cahilliğini, kararsızlığını tadarsın.

Atacağın her adımda, vizyonu dar olsada, eğitimsiz de olsa babana telefon açar danışırsın.

Ama ya o gidince,

ergenlik döneminden itibaren beğenmediğin kararlarını ciddiye dahi almadığın baban gidince anlarsın hayatın ne denli acımasız ve zor olduğunu

ve asıl o zaman anlarsın hiç bir şey bilmediğini....

üniversite yıllarında yaşadığım bir his, yetersizlik duygusu. hocalara bakıp bu adamlar ne çok şey biliyor diye karamsarlığa kapıldığım bir süreç. otuz yaşla ilgisi olur muydu ben otuzumda hala mezun olmamış olsaydım bilmiyorum ama yazı çok hoşuma gitti.

Bin bilsende bir bilene danış

Herşeyi bilmenin mümkün olmadığını ama hayatına yön verebilecek ve inançlarını savunabilecek kadar bilginin yetebileceğini öğrendiğin dönemin bir aşama öncesi...

aslında çok az şey bildiğinden çok neleri bilip neleri bilmediğin ve bir adım atarken daha bilinçli sonuçlarının neler olabileceğini bildiğin bir dönem ...

konuyla ilgilidir.tavsiye edilir.

Son Ders Jenerik Müziği - Ferhan Şensoy

http://www.youtube.com/watch?v=RKDQ0txZlIQ

Evrim Karşıtlığı ile Bilinen Michael Behe, Evrimin Gerçekliğini Kabul Etti!

Uzun yıllardır Doğal Seçilime ve Evrim Kuramına karşıtlığıyla bilinen ve -İndirgenemez Karmaşıklık- safsatasını ileri süren Lehigh Üniversitesinden Biyokimyager Prof. Dr. Michael Behe, Aralık 2010'da The Quaterly Review of Biology dergisinde yayınladığı Deneysel Evrim, Fonksiyon Kaybettirici Mutasyonlar ve Adaptif Evrim'in İlk Kuralı başlıklı makalesiyle Evrim'in gerçekliğini kabul ettiğini ilan etmiş oldu ve 1996 yılında Darwin'in Kara Kutusu isimli kitabıyla Evrimsel Biyolojiye karşı açtığı savaşı, 2000 li yıllarda Evrimsel Biyolojinin yaptığı atılımlar nedeniyle üst üste aldığı bilimsel darbelerle kaybetmesi üzerine 2006'dan beri sürdürdüğü suskunluğunu sonunda bilimsellikle bozdu. Kendisini tebrik ediyoruz.

Bu arada makale çok ilginç bilgilere yer veriyor:

- Behe, son 40 yılda yapılan evrim deneylerini ele alıyor. Bunlar içerisinde Lenski Deneyi de var.

- Behe, Lenski Deneyi'nin Evrim'i açık şekilde ortaya koyan ve pek çok soruya cevap veren çok önemli bilimsel bir keşif olarak nitelendiriyor.

- Behe, Evrim yoluyla türlerin değişebileceğini, yeni özellikler kazanıp kaybedebileceklerini ve var olan bir özelliğin, bir diğer iş yapmaya başlayabileceğini ortaya koyuyor.

- Behe bu değişimlerin arkasında moleküler evrimin yer aldığını gösteriyor.

- Behe'nin Darwin'i yeni yeni sindirdiği anlaşılıyor.Darwin'in doğada gördüğü Adaptif Evrimi ya da Doğal Seçilimi, moleküler düzeye indirip kendi deyimiyle Adaptif Evrimin İlk Kuralı olarak tanımlıyor.

- Makalesinin sonuç kısmı şu sözlerle başlıyor: Adaptif evrim, türlerin yeni özellikler kazanmasına, özellikler kaybetmesine ya da özelliklerin modifikasyonuna sebep olabilir.

-Makalesi şu sözlerle bitiyor: Evrim'in sayısız yönü bulunuyor ve burada anlattıklarım da dikkate değer bir tanesidir.

Sanıyoruz ki her şey oldukça açık. Tekrardan kendisini tebrik ediyoruz.

Yazar Hakkında Ufak Bir Kronoloji:

1996 - Yazarın İndirgenemez Karmaşıklık dediği safsatayı ileri sürerek bilime savaş açması

2001-2005 - İndirgenemez Karmaşıklık ile özdeşleştirilen tüm karmaşık yapıların Evrim ile açıklanabilirliğinin gösterilmesi

2005 - İndirgenemez Karmaşıklık kavramının son kalesi olan göz yapısının Evrim ile açıklanması

2006 - Behe'nin ortadan kayboluşu

2007-2009 - Behe'nin Evrim'i tür bazında kabullendiğini açıklaması ve araştırmalarını yayınlaması

2010 - Behe'nin Evrim'i tamamıyla kabul etmesi

Tarihçiliği sadece adında ve diplomasında olan şahıs, tutunamayan bir teoriye göre uygun bir yer bulmuşsun. Çok büyük bir zafer gibi her yerde yazıp duruyorsun.