Işıkçılara ait "dinimiz İslam" sitesinden alıntı yapılmış. Işıkçılara ait TGRT'de Seda Sayan, Gülben Ergen, Hülya Avşar şarkılı programlar yapıyordu.
Sahih-i Buhârî'de yer alan 160 rivayetin senedinde kopukluk bulunduğu ifade edilmektedir. (TDV İslam Ansiklopedisi, "Muallak", müellif: Abdullah Aydınlı)
Endülüslü İbn Hazm'ın (ö. H. 456/M.S. 1064) musiki konusunda en sağlam ve en kuvvetli olduğu belirtilen Buhârî'nin sahihinde geçen "Ümmetimin içinde zina yapmayı, ipekli giymeyi, içki içmeyi ve mûsikî dinlemeyi helâl sayan kimseler türeyecektir." şeklinde başlayan rivayetin uydurma olduğunu söylediği ve Buharî'yi kitabına uydurma hadis almakla suçlayanların başında geldiği, bu rivayet de dahil olmak üzere musikînin haram olduğunu söyleyenlerin hüccet olarak kullandıkları bütün hadis rivayetlerini teker teker ele alarak bunların hiçbirinin sağlam olmadığını belirttiği anlatılmaktadır. (Bayram Akdoğan, "Ibn Hazm el-endülüsi'nin Müsiki İle İlgili Hadisiere Bakışı", Dini Araştırmalar, Mayıs-ağustos 1999)
Bu rivayetlerin zayıflığı konusunda İbnu?l-Arabî'nin, İbnu?n Nahvî'nin, Gazâlî'nin ve İbn Tâhir'in İbn Hazm?a muvafakat ettikleri belirtilir. (Bayram Akdoğan, Mûsiki ile ilgili Kırk Hadis ve Şerhi, İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 20:1(2015), SS.1-45)
Bilindiği kadarıyla el-Uṣûlü?l-ḫamse?ye İbn Mâce'nin es-Sünen'ini ekleyerek Kütüb-i Sitte tabirini ilk defa oluşturduğu belirtilen İbnü'l-Kayserânî'nin (ö. 507/1113) de Kitâbü?s-Semâʿ adlı eserinde Mûsiki dinlemenin haram olmadığını, aksini savunanların uydurma rivayetlere dayandıklarını söyleyerek mûsiki dinlemeyi haram sayanların dayandığı delillere güvenilemeyeceğini ileri sürdüğü belirtilmektedir.(TDV İslam Ansiklpedisi, İbnü'l-Kayserânî, M. Yaşar Kandemir)
Bazı oryantalistlerin görüşüne göre ise bu rivayetlerin müziğe ve müzisyenlere gösterilen ilgiyi kıskanan Abbasî devri ilahiyatçıları tarafından uydurulmuş olduğu iddia edilmektedir. (H. G. Farmer (çev. İbrahim Odabaşı) İslam ve Müzik, Turkish Academic Research Review Cilt/Volume: 3 Sayı/Issue: 1, s. 11-24Haziran/June 2018)
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Müziğin dindeki yeri nedir? " sorusu ile ilgili açıklaması şöyledir:
İslam dini müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslam?ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Kur?an ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah?ın (s.a.s.), ilke olarak müziğin caiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6). Yine bir bayram günü Hz. Âişe?nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki cariyeye çıkışmak isteyenlere ?Bırakın bu gün bayramdır? diye uyarıda bulunmuştur (Müslim, Îydeyn, 17).
Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslam bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılır (Bkz. Zeylaî, Tebyin, IV, 222).
Işıkçılara ait "dinimiz İslam" sitesinden alıntı yapılmış. Işıkçılara ait TGRT'de Seda Sayan, Gülben Ergen, Hülya Avşar şarkılı programlar yapıyordu.
Sahih-i Buhârî'de yer alan 160 rivayetin senedinde kopukluk bulunduğu ifade edilmektedir. (TDV İslam Ansiklopedisi, "Muallak", müellif: Abdullah Aydınlı)
Endülüslü İbn Hazm'ın (ö. H. 456/M.S. 1064) musiki konusunda en sağlam ve en kuvvetli olduğu belirtilen Buhârî'nin sahihinde geçen "Ümmetimin içinde zina yapmayı, ipekli giymeyi, içki içmeyi ve mûsikî dinlemeyi helâl sayan kimseler türeyecektir." şeklinde başlayan rivayetin uydurma olduğunu söylediği ve Buharî'yi kitabına uydurma hadis almakla suçlayanların başında geldiği, bu rivayet de dahil olmak üzere musikînin haram olduğunu söyleyenlerin hüccet olarak kullandıkları bütün hadis rivayetlerini teker teker ele alarak bunların hiçbirinin sağlam olmadığını belirttiği anlatılmaktadır. (Bayram Akdoğan, "Ibn Hazm el-endülüsi'nin Müsiki İle İlgili Hadisiere Bakışı", Dini Araştırmalar, Mayıs-ağustos 1999)
Bu rivayetlerin zayıflığı konusunda İbnu?l-Arabî'nin, İbnu?n Nahvî'nin, Gazâlî'nin ve İbn Tâhir'in İbn Hazm?a muvafakat ettikleri belirtilir. (Bayram Akdoğan, Mûsiki ile ilgili Kırk Hadis ve Şerhi, İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 20:1(2015), SS.1-45)
Bilindiği kadarıyla el-Uṣûlü?l-ḫamse?ye İbn Mâce'nin es-Sünen'ini ekleyerek Kütüb-i Sitte tabirini ilk defa oluşturduğu belirtilen İbnü'l-Kayserânî'nin (ö. 507/1113) de Kitâbü?s-Semâʿ adlı eserinde Mûsiki dinlemenin haram olmadığını, aksini savunanların uydurma rivayetlere dayandıklarını söyleyerek mûsiki dinlemeyi haram sayanların dayandığı delillere güvenilemeyeceğini ileri sürdüğü belirtilmektedir.(TDV İslam Ansiklpedisi, İbnü'l-Kayserânî, M. Yaşar Kandemir)
Bazı oryantalistlerin görüşüne göre ise bu rivayetlerin müziğe ve müzisyenlere gösterilen ilgiyi kıskanan Abbasî devri ilahiyatçıları tarafından uydurulmuş olduğu iddia edilmektedir. (H. G. Farmer (çev. İbrahim Odabaşı) İslam ve Müzik, Turkish Academic Research Review Cilt/Volume: 3 Sayı/Issue: 1, s. 11-24Haziran/June 2018)
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Müziğin dindeki yeri nedir? " sorusu ile ilgili açıklaması şöyledir:
İslam dini müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslam?ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Kur?an ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah?ın (s.a.s.), ilke olarak müziğin caiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6). Yine bir bayram günü Hz. Âişe?nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki cariyeye çıkışmak isteyenlere ?Bırakın bu gün bayramdır? diye uyarıda bulunmuştur (Müslim, Îydeyn, 17).
Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslam bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılır (Bkz. Zeylaî, Tebyin, IV, 222).
KILICEMRE , 3 yıl önce
ÇALGI HARAMDIR. ZARARI VE CEZASI VARDIR
Hadis-i şeriflerde buyruldu ki;
''Bir zaman gelecek, zinayı, içkiyi ve çalgıyı helâl sayanlar çıkacaktır.''[Buharî]
''Musiki, kalbde nifak hâsıl eder.'' [Beyhekî]
''İlk teganni eden şeytandır.'' [Taberanî]
''Ben, çalgıları, putları yok etmek için de gönderildim.''[İ. Ahmed, Ebu Nuaym]
''Ümmetimden bazıları, içkilere başka isim vererek içerler. Şarkıcı kadın ve çalgı aletleriyle eğlenirler. Allahü teâlâ, onları yerin dibine batırır.'' [İbni Mace]
''İblis, dünyaya inince yemek istedi. Besmelesiz yenen yemekler senin, denildi. Müezzin istedi. Mizmarlar [çalgılar] müezzinin, denildi.'' [Taberanî, İbni Ebi-d-dünya]
''Nimete kavuşunca mizmar çalmak Allah?ın gazabına sebep olur.'' [Deylemî]
''Çalgıcılar çoğalınca, bela zuhur eder.'' [Tirmizî, Ebu Davud, İbni Mace, İ. Ahmed]