TÜRK BASINININ USTA KALEMLERİNE
Ben Türk Telekomdan çeşitli nedenlerle nakil olmak zorunda bırakılmış binlerce Telekom çalışanından biriyim. .Nakil öncesi ve sonrası yaşadığımız ve halen yaşamakta olduğumuz sorunlar ve çözüm önerileri hususunda yapılması gereken kanuni düzenlemeler ile ilgili olarak siyasi partilere Türkiye genelinde sayısız kere çok sayıda Telekom mağdurları tarafından mailler atılmıştır.Ama henüz bir sonuç alınamamıştır. Bu konuda bizlerin sorunlarını gerek köşenizde gerekse görsel basında dile getirerek bu büyük kitlenin sorunlarının çözümüne katkıda bulunacağınız umuduyla sizi konu ile ilgili bilgilendirmek amacıyla bu dosyayı bilginize sunar, katkılarınızdan dolayı teşekkürler ederim
Bilindiği üzereTürkiye!nın en geniş kapsamlı satışı olan Türk Telekom?un satılması sırasında ve sonrasında yapılan tüm işlemlerde ve hazırlanan kanunlarda binlerce çalışan yerine Telekom?u satın alan şirketin çıkarları düşünülmüş ve o yönde hazırlıklar yapılmıştır.bu sorunlar şu başlıklar altında sıralanabilir.
1- Atanılan yeni kurumdaki uyum süreci
2- Atanılan kurumdaki personelin yeni personele bakışları
3- Atanılan kurumdaki maddi sorunlar ve hiçbir ek ödemeden faydalandırılmaması
4- Türkiye?nin iyi kalitedeki teknik personellerine branşından çok farklı işler yaptırılmaya çalışılması. Yani branşı dışında kuruluşlara atanması..
5- Türk Telekom?da satış öncesi 4502sayılı iş mevzuatı yasa tasarısına tabi olarak emekli Sandığına tabi işci olarak çalıştırılıp 657 sayılı yasaya tabi memur olarak atandırılan personelin Telekom?daki iş hukukuna tabi olarak geçen çalışma sürelerinin kıdem tazminatının verilmemesi.
Bu sorunları açıklamadan önce şunları belirtmek isterimki personelin maddi sorunları dışındaki sorunların düzeltilmesi bizler açısından zor görünmektedir ama maddi sorunların çözümü konusunda bir şeyler yapılabileceği umudunu taşımaktayız.
Telekom?un satış işleminden sonra nakil sürecinin başlangıcında kimsenin kendisini nasıl bir sürecin beklediğini bilmedigi bir anda Telekom içerisinde bir söylenti yaydırılmıştır bu söylentiye göre kanunda belirtilen satış işleminin tamamlanmasından sonraki geçiş için belirlenen 180 günlük sürenin bitimine doğru yani 2006 mart ayı içerisinde nakil dilekçesi vermedigimizde geçiş hakkımızın yok olacagı biran evvel de dilekçe vermez isekde nakil maaşımızın %15 yerine % 20 vergi dilimi ile gidecegimiz söylenerek nakil hakkı bulunan tüm personelden nakil dilekçeleri alınmıştır ( Türkiye genelinde dilekçe veren kişi sayısı yaklaşık 20000 kişi)daha sonra bir süre daha çalışmak istedikleri personele sonradan dilekçeleri geri alınarak ikinci tip bir sözleşme imzalatılmış ve bu insanlar çalışmaya devam etmişlerdir.daha sonra bu dedikoduyu ortadan kaldıran ve ikinci tip sözleşmeyi imzalayanların hangi tarihte nakil talebinde bulunurlarsa bulunsunlar %15 vergi dilimi ile gidecekleri konusunda güvenceler verilmiştir .bu ikinci tip şözleşmeyi diger personelde imzalamak istediginde kurum amirleri bu kişilerin dünyevi ve siyasi görüşlerine göre diger arkadaşlarının ve kendilerinim şirkette daha iyi şartlarda çalışmaları amacıyla bu insanlara siz kendi isteginiz ile dilekçe verdiniz genel müdürlük devlet personel dairesine isimlerinizi bildirmişler geçmiş olsun diyerek bir sürü insanın kaderi ile oynamışlardır, çünki bu insanlara bu haksız muamele ve davranışlar yapılmasa bu insanlar 2010 yılı başında kendi istekleri ile yada kurum tercihi ile ayrılsalar idi maaşları net bir milyar daha fazla olacaktı. Ayrıca şunu belitmek isterimki hiçbir Telekom personelinin kendi tercihi degildi telekomun satılması Siz devlet olarak bir kurumunuzu satacaksınız ve şirkete diyeceksinizki istedigin zaman istedigin kadar insanı sorgusuz sualsiz atabilirsin diyeceksin bunuda yasallaştırmak için kanun yapacaksınız ve personel arasında köle pazarı gibi bir Pazar kuracaksınız ve önceden kimin gideceginin yetkisinide alan şirkete bırakacaksınız bu insan haklarına açıkça aykırıdır.çünki bu insanlar 2006 yerine 2010 yılında nakil olsalardı veya 5457 sayılı kanunda tanınan beş yıllık süre herkese kullandırılsaydı insanların maaşı bir milyar lira artacaktı. Şunu sormak gerekir satış sonrası personelin telekomda kalmak için kendini telekomu satın alan yabancı şirkete veya ogünkü amirlere kendini sevdirme zorunlulugumu var yada mevcut iktidarın millet vekillerinden kart mı getirmeleri gerekiyordu 2010 yılında nakil olup 3000 tl ile nakil olan personel var iken 2006 yılında birilerinin hoşuna gitmedigi için 2000 tl ile nakil olan personelin günahı nedir. Bazı personeli 2010 yılına kadar güvence altında tutan kanun 2006 yılında çeşitli entirikalarla nakil ettirilen personeli neden korumamıştır yoksa bu kanun belirli bir grup insan içinmi çıkarılmiştır.Bu nedenle 2006 yılı ilk altı ayı içerisinde çeşitli entirikalarla kendi elinden dilekçe alınarak nakil ettirilen personelin diger telekomda kalıp 2010 yılında nakil olan insanlarla aynı ücret seviyesine getirtilmelidir.konuyu daha fazla açmaktansa çözüm önerilerini maddeler halinde sunmak istiyorum
1-2006 yılı ilk altı ayı içerisinde gerek kendi dilekçesi ile gerekse şirket tasarrufu ile nakil ettirilen personel ile 5457 sayılı yasa ile telekomda kalmaları saglanan personelin yasanın verdigi beş yıllık sürenin bu insanlarada kullandırılması ve kanunun tanıdıgı süre içerisinde son personel gidene kadar aldıkları mali hakların bu personelede verilmesi yani emsal kişilerin maaşlarının eşitlenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması(yani tüm personelin aynı tarihte ayrılmış sayılması ve nakil maaşlarının emsal kişiler arasında aynı olması) böylece bu kişiler arasındada oluşabilecek husumetlerin ve ayrımcılıgın kaldırılması saglanacaktır ve kanunun bir kısım zümreyi degilde geneli korudugunun gösterilmesi saglanacaktır.
2-Kişilerin telekomda iş mevzuatındaki işci olarak çalıştıkları sürelerinin kıdem tazminatını almaları için 4046 sayılı kanunun 22. maddesinin sonuna eklenen (iş kanunlarına tabi olarak çalışmakta iken bu madde geregince diger kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez) şeklindeki madde degiştirilerek personelin kıdem tazminatını almalarının yolu açılmalıdır.
3-4046 sayılı kanunun 22. maddesinde belirtilen ( kişilerin eski kurumunda almakta oldukları ikramiye hertürlü tazminatları toplamı bu sabit bir deger olarak alınır ve yeni atandıgı kurumdaki emsalinin alabilecegi her türlü ikramiye, ek ödeme `döner sermaye ve benzeri ödemelerin toplamının tutarı ile önceki maaşı arasındaki fark kapanana kadar aradaki fark fark tazminatı olarak ödenir denilerek döner sermaye ve kurumun kendine has ödemeleride bu kanun içine katılarak sözkonusu ödemeleri almaları engellenmiştir .Ayrıca döner sermaye ödemeleri verildigi kurumda üretime katkıda bulunulan sürelerde verildigi için ve nakil personelide üretime katkıda bulundugu sürelerde belirlenen kriterler ışıgında almalıdır çünkü döner sermaye yönetmeliklerinin ve ilgili kanunların verdigi haklar başka bir kanun öne sürülerek insanların zararına yorumlanamaz.zira meteoroloji ,orman müdürlügü karayolları gibi kurumlar bu ödemeleri yaptıkları halde saglık bakanlıgı ve benzeri kuruluşlar yapmamakta ve kurumlar arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır.
4- Ayrıca kurumun satılması personelin kendi tercihi degildi bu kuruluşları satarak personeli magdur edip başka bir kuruluşa atıyarak senin maaşın budur bundan sonra sana zam yok demek de hukuka uygun degildir. Zira ülkemizdeki bazı mahkemelerde bu konu ile ilgili açılmış bazı davalarda mahkemeler şu ifadeye yer vermiştir. Kişi atandıgı kurumda alması gereken nakil maaşını emsali ile arasındaki fark kapanana kadar fark tazminatı olarak almalıdır ve atandıktan sonrada kamu görevlisi sıfatına haiz oldugundan kamu görevlilerine yapılan tüm zamlardanda yararlanmalıdır denilmiştir fakat temyiz boyutunda reddedilmiştir bu nedenle bu konudada bazı düzenlemeler yapılmalıdır.
5- Kişilerin atandıkları kurumda unvan yükselmeleri durumunda maaşlarının düşmesini engelleyici düzenlemeler yapılmalıdır.
6- Atama yapılan kuruluşlardaki personelin özelleştirme kanunları uygulamaları ile ilgili egitilmeleri saglanmalıdır..
Saygıdeger basınımızın degerli üyeleri anlaşılacagı üzere yaşamakta oldugumuz sorunları ve bizlerin çözüm önerilerini bu şekilde izah edebiliriz ama sizlerinde siyasi kişiliklerinde daha makul çözüm önerileri mutlaka vardır amacımız konu ile ilgili şu aşamada sizi bilgilendirmek ve sorunların çözümü konusunda yapacagınız her türlü katkıdan dolayı şimdiden teşekkür etmektir bu sürecin her aşamasında yapabilecegimiz hertürlü katkıyada her zaman hazır oldugumuzu bildirir göstereceginiz hertürlü ilgi ve alaka için sonsuz teşekkürlerimi sunarım saygılarımla.
TÜRK BASINININ USTA KALEMLERİNE
Ben Türk Telekomdan çeşitli nedenlerle nakil olmak zorunda bırakılmış binlerce Telekom çalışanından biriyim. .Nakil öncesi ve sonrası yaşadığımız ve halen yaşamakta olduğumuz sorunlar ve çözüm önerileri hususunda yapılması gereken kanuni düzenlemeler ile ilgili olarak siyasi partilere Türkiye genelinde sayısız kere çok sayıda Telekom mağdurları tarafından mailler atılmıştır.Ama henüz bir sonuç alınamamıştır. Bu konuda bizlerin sorunlarını gerek köşenizde gerekse görsel basında dile getirerek bu büyük kitlenin sorunlarının çözümüne katkıda bulunacağınız umuduyla sizi konu ile ilgili bilgilendirmek amacıyla bu dosyayı bilginize sunar, katkılarınızdan dolayı teşekkürler ederim
Bilindiği üzereTürkiye!nın en geniş kapsamlı satışı olan Türk Telekom?un satılması sırasında ve sonrasında yapılan tüm işlemlerde ve hazırlanan kanunlarda binlerce çalışan yerine Telekom?u satın alan şirketin çıkarları düşünülmüş ve o yönde hazırlıklar yapılmıştır.bu sorunlar şu başlıklar altında sıralanabilir.
1- Atanılan yeni kurumdaki uyum süreci
2- Atanılan kurumdaki personelin yeni personele bakışları
3- Atanılan kurumdaki maddi sorunlar ve hiçbir ek ödemeden faydalandırılmaması
4- Türkiye?nin iyi kalitedeki teknik personellerine branşından çok farklı işler yaptırılmaya çalışılması. Yani branşı dışında kuruluşlara atanması..
5- Türk Telekom?da satış öncesi 4502sayılı iş mevzuatı yasa tasarısına tabi olarak emekli Sandığına tabi işci olarak çalıştırılıp 657 sayılı yasaya tabi memur olarak atandırılan personelin Telekom?daki iş hukukuna tabi olarak geçen çalışma sürelerinin kıdem tazminatının verilmemesi.
Bu sorunları açıklamadan önce şunları belirtmek isterimki personelin maddi sorunları dışındaki sorunların düzeltilmesi bizler açısından zor görünmektedir ama maddi sorunların çözümü konusunda bir şeyler yapılabileceği umudunu taşımaktayız.
Telekom?un satış işleminden sonra nakil sürecinin başlangıcında kimsenin kendisini nasıl bir sürecin beklediğini bilmedigi bir anda Telekom içerisinde bir söylenti yaydırılmıştır bu söylentiye göre kanunda belirtilen satış işleminin tamamlanmasından sonraki geçiş için belirlenen 180 günlük sürenin bitimine doğru yani 2006 mart ayı içerisinde nakil dilekçesi vermedigimizde geçiş hakkımızın yok olacagı biran evvel de dilekçe vermez isekde nakil maaşımızın %15 yerine % 20 vergi dilimi ile gidecegimiz söylenerek nakil hakkı bulunan tüm personelden nakil dilekçeleri alınmıştır ( Türkiye genelinde dilekçe veren kişi sayısı yaklaşık 20000 kişi)daha sonra bir süre daha çalışmak istedikleri personele sonradan dilekçeleri geri alınarak ikinci tip bir sözleşme imzalatılmış ve bu insanlar çalışmaya devam etmişlerdir.daha sonra bu dedikoduyu ortadan kaldıran ve ikinci tip sözleşmeyi imzalayanların hangi tarihte nakil talebinde bulunurlarsa bulunsunlar %15 vergi dilimi ile gidecekleri konusunda güvenceler verilmiştir .bu ikinci tip şözleşmeyi diger personelde imzalamak istediginde kurum amirleri bu kişilerin dünyevi ve siyasi görüşlerine göre diger arkadaşlarının ve kendilerinim şirkette daha iyi şartlarda çalışmaları amacıyla bu insanlara siz kendi isteginiz ile dilekçe verdiniz genel müdürlük devlet personel dairesine isimlerinizi bildirmişler geçmiş olsun diyerek bir sürü insanın kaderi ile oynamışlardır, çünki bu insanlara bu haksız muamele ve davranışlar yapılmasa bu insanlar 2010 yılı başında kendi istekleri ile yada kurum tercihi ile ayrılsalar idi maaşları net bir milyar daha fazla olacaktı. Ayrıca şunu belitmek isterimki hiçbir Telekom personelinin kendi tercihi degildi telekomun satılması Siz devlet olarak bir kurumunuzu satacaksınız ve şirkete diyeceksinizki istedigin zaman istedigin kadar insanı sorgusuz sualsiz atabilirsin diyeceksin bunuda yasallaştırmak için kanun yapacaksınız ve personel arasında köle pazarı gibi bir Pazar kuracaksınız ve önceden kimin gideceginin yetkisinide alan şirkete bırakacaksınız bu insan haklarına açıkça aykırıdır.çünki bu insanlar 2006 yerine 2010 yılında nakil olsalardı veya 5457 sayılı kanunda tanınan beş yıllık süre herkese kullandırılsaydı insanların maaşı bir milyar lira artacaktı. Şunu sormak gerekir satış sonrası personelin telekomda kalmak için kendini telekomu satın alan yabancı şirkete veya ogünkü amirlere kendini sevdirme zorunlulugumu var yada mevcut iktidarın millet vekillerinden kart mı getirmeleri gerekiyordu 2010 yılında nakil olup 3000 tl ile nakil olan personel var iken 2006 yılında birilerinin hoşuna gitmedigi için 2000 tl ile nakil olan personelin günahı nedir. Bazı personeli 2010 yılına kadar güvence altında tutan kanun 2006 yılında çeşitli entirikalarla nakil ettirilen personeli neden korumamıştır yoksa bu kanun belirli bir grup insan içinmi çıkarılmiştır.Bu nedenle 2006 yılı ilk altı ayı içerisinde çeşitli entirikalarla kendi elinden dilekçe alınarak nakil ettirilen personelin diger telekomda kalıp 2010 yılında nakil olan insanlarla aynı ücret seviyesine getirtilmelidir.konuyu daha fazla açmaktansa çözüm önerilerini maddeler halinde sunmak istiyorum
1-2006 yılı ilk altı ayı içerisinde gerek kendi dilekçesi ile gerekse şirket tasarrufu ile nakil ettirilen personel ile 5457 sayılı yasa ile telekomda kalmaları saglanan personelin yasanın verdigi beş yıllık sürenin bu insanlarada kullandırılması ve kanunun tanıdıgı süre içerisinde son personel gidene kadar aldıkları mali hakların bu personelede verilmesi yani emsal kişilerin maaşlarının eşitlenmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması(yani tüm personelin aynı tarihte ayrılmış sayılması ve nakil maaşlarının emsal kişiler arasında aynı olması) böylece bu kişiler arasındada oluşabilecek husumetlerin ve ayrımcılıgın kaldırılması saglanacaktır ve kanunun bir kısım zümreyi degilde geneli korudugunun gösterilmesi saglanacaktır.
2-Kişilerin telekomda iş mevzuatındaki işci olarak çalıştıkları sürelerinin kıdem tazminatını almaları için 4046 sayılı kanunun 22. maddesinin sonuna eklenen (iş kanunlarına tabi olarak çalışmakta iken bu madde geregince diger kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmez) şeklindeki madde degiştirilerek personelin kıdem tazminatını almalarının yolu açılmalıdır.
3-4046 sayılı kanunun 22. maddesinde belirtilen ( kişilerin eski kurumunda almakta oldukları ikramiye hertürlü tazminatları toplamı bu sabit bir deger olarak alınır ve yeni atandıgı kurumdaki emsalinin alabilecegi her türlü ikramiye, ek ödeme `döner sermaye ve benzeri ödemelerin toplamının tutarı ile önceki maaşı arasındaki fark kapanana kadar aradaki fark fark tazminatı olarak ödenir denilerek döner sermaye ve kurumun kendine has ödemeleride bu kanun içine katılarak sözkonusu ödemeleri almaları engellenmiştir .Ayrıca döner sermaye ödemeleri verildigi kurumda üretime katkıda bulunulan sürelerde verildigi için ve nakil personelide üretime katkıda bulundugu sürelerde belirlenen kriterler ışıgında almalıdır çünkü döner sermaye yönetmeliklerinin ve ilgili kanunların verdigi haklar başka bir kanun öne sürülerek insanların zararına yorumlanamaz.zira meteoroloji ,orman müdürlügü karayolları gibi kurumlar bu ödemeleri yaptıkları halde saglık bakanlıgı ve benzeri kuruluşlar yapmamakta ve kurumlar arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır.
4- Ayrıca kurumun satılması personelin kendi tercihi degildi bu kuruluşları satarak personeli magdur edip başka bir kuruluşa atıyarak senin maaşın budur bundan sonra sana zam yok demek de hukuka uygun degildir. Zira ülkemizdeki bazı mahkemelerde bu konu ile ilgili açılmış bazı davalarda mahkemeler şu ifadeye yer vermiştir. Kişi atandıgı kurumda alması gereken nakil maaşını emsali ile arasındaki fark kapanana kadar fark tazminatı olarak almalıdır ve atandıktan sonrada kamu görevlisi sıfatına haiz oldugundan kamu görevlilerine yapılan tüm zamlardanda yararlanmalıdır denilmiştir fakat temyiz boyutunda reddedilmiştir bu nedenle bu konudada bazı düzenlemeler yapılmalıdır.
5- Kişilerin atandıkları kurumda unvan yükselmeleri durumunda maaşlarının düşmesini engelleyici düzenlemeler yapılmalıdır.
6- Atama yapılan kuruluşlardaki personelin özelleştirme kanunları uygulamaları ile ilgili egitilmeleri saglanmalıdır..
Saygıdeger basınımızın degerli üyeleri anlaşılacagı üzere yaşamakta oldugumuz sorunları ve bizlerin çözüm önerilerini bu şekilde izah edebiliriz ama sizlerinde siyasi kişiliklerinde daha makul çözüm önerileri mutlaka vardır amacımız konu ile ilgili şu aşamada sizi bilgilendirmek ve sorunların çözümü konusunda yapacagınız her türlü katkıdan dolayı şimdiden teşekkür etmektir bu sürecin her aşamasında yapabilecegimiz hertürlü katkıyada her zaman hazır oldugumuzu bildirir göstereceginiz hertürlü ilgi ve alaka için sonsuz teşekkürlerimi sunarım saygılarımla.