Bir soru

Ha öyle bir somut olaydırki hiçbir soyutlukla ve 3. kişilerle ilişkisi yoktur o başka..Öyle bir örnek ise çoğunlukta değil azınlıktadır..

Şöyle diyeyim ,

şimdi arkadaş bu kardeşimize bir fenalık yaptı ve bu fenbalığı toplum içinde işledi..Bu arkadaşın affetmesiyle herşey bitiyormu ? hayır ,o olayın toplumaal bağlantıları, sonuçları,etkileri , uzantıları diğer şahit olanlar nazarında devam ediyor ..Mesela o olayı büyüklerinden görüpte işleyen küçüğün günahı kime yazılıyor gibi..

Senin mantık sen affedince Allahta affetmek "zorunda"

böyle bir mantık yok kardeşim.yok.bu konu hassas ve detay isteyen bir konu,niyet işleyiş,ameller,yaşayış biçimi herşey var.buradan hele hele şimdi hiç anlatamam.

Şunun içinb dedim , okuduğum bir kaynakta ,,,

.......Madem hakikat budur. Kalbim istirahat etti,

"Ben işimi Allah'a havale ediyorum. Muhakkak ki Allah kullarını hakkıyla görür."

dedim. O vakıayı olmamış gibi saydım, unuttum. Fakat maatteessüf sonra anlaşıldı ki, Kur'ân onu helâl etmemiş....

rastlamıştım , o açıdan demiştim..Gerçekten de öyle değilmi?Eğer sen Kuran hizmeti namına birşey yapıyorsan sana yapılan kötülük sadece şahsi kinden dolayı olmuyor..Örnekdi bu sadece..Sizlerde değişik örnekler düşünebilirsiniz .

Diyelimki size yapılmış bir haset veya gıybet , söyleniyor size ve siz tamamıyle affediyorsunuz peki bu işlenen fiili tamamen temizliyormu ?Hayır..Hasedin yaktığı hayırlı ameller veya guybetişn söndürdüğü , kararttığı kalp yanınıza kar kalıyor ...gibi.bilmem örneklendirme de başarılı olabildinmi..hakkınızı helal edin.

şunu demek istiyorum , diyelimki biri arkadaşı için hased etmiş olsun ama arkadaşı onun tüm yaptıklarıyla veya kalbinden geçirdikleriyle bile hakkını helal ediyor..ama şu hadis halen daha hükmünü icra etmiş oluyor:(Hasetten sakınınız! Ateş odunu yakıp yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder.) [Ebu Davud] Böyle çok örnek verebiliriz.

mesela ,

(Falancanın boyu kısadır) diyen birisine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)

şimdi gıybete maruz kalan zat hakkını helal etti ..güzel , defter kapandımı hayır..çünki gıybetin kokusu halen daha edenin ağzında , bıraktığı kötü leke kalbinde..ancak ve ancak kendi gıybet etme marazını tedavi ettiği zaman bir sonucva varabiliyoruz..

Kula hakkının hela edildiği ama halen daha geriye bazı sonuçların kalabileceği durumlar..

yani bazı hatalar bazı mekanizmaları çalıştırır ,

haksızlığa uğrayan kul bile bu mekanizmalrın hepsini durdurmaya gücü yetmeyebilir.

her ikinize de teşekkür ederim

Bu hak helal etme mevzusu çok karışık :( Ah olayı var bir de ben de çözemiyorum bir türlü. Ben de çok acı bir olay yaşamıştım sonradan affetmek zorunda kaldım anne baba hatrı için. Hakkımı da helal ediyorum ama o olayı düşündükçe içim öyle yanıyor ki düşünmeye başladığım anda gözyaşlarıma hakim olamıyorum bazen. Düşünmemeye çalışıyorum. Olayın üstünü örtmeye çalışıyorum. Aradan baya zaman geçti ama düşündüğümde hissettiklerim aynı. Şimdi bu ah almaya girer değil mi? Yani ne bilim bana bu acıyı yaşatanın başına birşey gelsin canı acısın istemiyorum ama eğer bir acı yaşarsa da bana yaptıklarından dolayı olduğunu bilsin pişman olsun istiyorum.Çünkü bir özür bile dilemedi yaşattıkları için...Zaten dileseydi acım biraz olsun geçecekti.

Bence fazla duygusallık yaşıyorsunuz , nedirki bu büyütülenler ,

kardeşinizi bedirde öldürdüde Mekkenin fethinde müslüman olarak mı geldi karşınıza..Milyar türlü işkenceleri ve cinayetleri işledi de müslüman olunca eski günahlarına gelen aftamn dolayı dinin sana onun hakkında bile iyi niyet beslemeni mi emretti..Dünyada eşi benzeri bulunmayacak amcanın ciğerini söküp çıkardıda yine senin düşmanlarından birne yemesi için servis mi etti?Ve de her ikisini de din müslümanlıkla beraber affetiğine göre sanada haklarında iyi temenniler etmek ve sağlıklarını afiyetlerini istemek mi kaldı?

Ne yani büyüttüğümüz?Sinek kanadı gibi bir şey mi , yenmesi için servis edilen amca ciğeri gibi bir şeymi?

Bir hakkınız vardı , hakkınızı helal etmemek , onu da kullanmadınız daha geriye dönük defter karıştırmak şeytanın vesvesesinden ve sizi boşyere meşgul etmesinden başka bir şey değildir..

Bu arada "sizin" kelimesinin içine nefsim de dahil.

Kendimi ayrı tutmuyorum bu nefsin sonu gelmez entrikalarının mağduru olmaktan ..Evet ben ve vicdanım ben ve melek tarafım ben ve aklım mağduruz bu kindar nefsimden..

Vicdanın affet dediğine nasıl da döğüşken , saç baş yolmak için hazırlıklı mahalle karısı gibi olmaz diyor şu asi nefsim:)..

Haklısınız. Ama bir türlü atamıyorum içimden çünkü o kadar incitti ki kalbimi tek bir cümle bile yetebilirdi herşeyi silmeye. Bana yapılanlara rağmen affettim barıştım herşeyi sineye çektim unuttum sırf anne babanın gönlü olsun diye sırf huzur olsun diye.O olaydan sonra tek kelime dahi etmedim ama karşı tarafın da bir özrü bir mahcubiyeti bir pişmanlığı olmadı ya da bana hissettirmedi bunu bilemiyorum ama tüm yaşananlara rağmen ben bu kadar içime attım herşeyi mutlu olmaya çabaladım ama olmuyor hayattan çok da fazla zevk alamıyorum bazı zamanlar o yaşadıklarım içimde kaldı işte. Ne yaparım bilemiyorum... Hayırlısı ben yine de hakkımı helal ediyorum Rabbim en doğrusunu bilir ilahi adalet...

Kardeşim madem öyle çok da fazla içinize atmayınız, Din size affetmek zorundasınız demiyor eğer böyle içinize atacaksanız hasmınızla yüzleşin bence daha iyi..Hesap sorun , hakkınızı alın ..Ama içinize atıpta bir fasit döngü yapmayın orda -eğer kaldıramayacaksanız-

Çok büyük bir tecrübe oldu bana bu. Şu sıralar hayatı da yolunda gitmiyor ve buna gerçekten üzülüyorum yani bir öç alma duygusu içinde değilim o kötü durumda diye de mutlu değilim. Hatta bazen aklıma da geliyor acaba ahım mı tuttu diye. Geçmesi için dua da ediyorum ama bi yanım hala çok acı çekiyor anlayamadım gitti... İsteğim Sadece yaşadıklarından ders çıkarması. Pişmanlık yaşaması belki de...

Yüzleşemem çünkü o yaptığının yanlış olduğunu biliyor olsa bile ben yüzleşirsem kendini yine savunur ve yine olaylar yaşanır daha beter olabilir herşey.

Hayırlısı artık sağolun...

Bayanlar -genel itibariyle- duygusal oluyor , bizim yazdıkalrımız sizlere merhem olmaz , dilinizi bilemeyiz , umarım bu sıkıntınızın reçetesi bir hemcinsinizden gelir .Saygılar..

Teşekkürler...

uzaklar kardeşime katılıyorum

ilaveten bütün haklar Allahındır diyorum, gerisi magazin

E ben bu dünyada şimdiki düşüncemli

kim hakkımı bilerek yada bilmeyerek yediyse helal ediyorum..

3 günlük dünya diyorum.

yenilir yutulur cinsten olmayanlarda var arada

onlarıda affederim ettim bile..

ama öteki tarafta kendi canımın korkusuyla gene aynısını diyebilecekmiyim ?????

büyük bi muamma.

*************

Hakkını helal ettikten sonra -temcit pilavı değil bu- yeni hak talep edemezsin

dil ile kalbin birbirini tasdik etmesi gerek.hatta kalp daha önemli.insanın kalbinde helallikten dolayı hala şüphe varsa, kendisine yapılan haksızlığa rıza gösterememiş demektir.

bu durumda, hakkı yenen kişinin şüphesi devam ediyorsa, karşı taraftaki kişi bu durumu düzeltebilir.nedamet duyduğunu hissettirse hak sahibine, belki o şüphe kaybolur.görüşülmüyorsa o kişiyle dünyada,ahirette görüşürler:)

hak hukuk meseleleri insanı ürkütüyor..

Allah (c.c.) kul hakkıyla karşıma gelmeyin buyurmuşlar..

çok düşün az konuş felsefesini bi hayatımıza yerleştirebilsek..

hepinize teşekkür ederim

Hakim haklısın.

sultan kardeşim "Allah (c.c.) kul hakkıyla karşıma gelmeyin buyurmuşlar.." demişsin, hangi ayette buyurmuşlar acaba