Editörler : E.Kayı Han

zirvecan
Yasaklı
26 Temmuz 2012 13:36

Vahdettin, ülkeyi Mondros'ta gavurlara satıp paylaştırdırdıktan sonra İngiliz vatandaşı olarak onlara iltica etmiş ve İngiliz vatandaşı olarak da ölmüştür. TARİHLER böyle yazar. Resmi belgeler de böyle söyler.


fatubuti
Memur
26 Temmuz 2012 13:37

dip not: Atatürkü Anadoluya teşkilatlanması için gönderen bunu Atatürke teklif eden bizzat Vahdettindir. bunu sen yapabilirsin Anadoluya git ve direnişi başlat dedi ben burdan başka birşey yapamıyorum dedi ve ekledi yapamayacaksan eğer başka çareler düşünecem dedi Atatürk Anadoluda milli direnişi başlattı başlattı.sanki tanık olmuşlarda tarihe biz okuyoruz heralde inönü diye savunduğunuz adam Atatürkün ölümünden sonra tüm Atatürk resimlerini heykellerini kaldırttı paralara pullara kendi resmini bastırdı


açandil
Yasaklı
26 Temmuz 2012 13:43

İngiliz vatandaşı olan Vahdettin, Dünya tarihinde eşi menendi görülmemiş nefret bir ihaneti işlemiştir. Böylesi bir daha gelmez ve görülmez de! Ona lanetler olsun!


fatubuti
Memur
26 Temmuz 2012 13:45

çok şükürki adalet ve tarihin gerçekleri Allahın elinde ve herşeyin şahidi hesaba çekeçek olan o


açandil
Yasaklı
26 Temmuz 2012 13:49

FATU isimli kişi, 30 EKİM 1918 tarihinde Vahdettin'in onayladığı ve ölüm fermanımız olan MONDROS MÜTAREKESİ'ni hiç okumadı galiba!

Allah bilir ya, ol kişi yaptığımız KURTULUŞ SAVAŞINI da hiç okumamıştır.


fatubuti
Memur
26 Temmuz 2012 13:52

senden çok bilgim var meraklanma resmi kitaplarda okutulan tarihide gerçek tarihide senden çok daha iyi biliyorum

26 Temmuz 2012 15:34

Lozan, barış narkozu ile uyutulan,

zafer adı altında bu millete empoze edilen ve

esasen Allah'a yürekten bağlı bu halkın esaretine atılan kozmik bir imzadır..


esmek 2012
Yasaklı
26 Temmuz 2012 18:34

HAİN VAHİDETTİN..

İç Anadolu'daki 7-8 vilayet hariç, tüm Trakya ve Anadolu'yu Haçlılara veren Vahidettin hainine lanetler olsun! Bin kere lanet olsun!


esmek 2012
Yasaklı
26 Temmuz 2012 20:29

Vahdettin memleketi gavurlara satınca, 1919 yılından başlayarak haçlılar has Türkiye'yi işgale başladılar. Taa, Ankara'ya kadar da yaklaştılar. Bize kala kala 7-8 vilayet kalmıştı ki, onlar da elden gidiyordu.

Bu gerçekleri EN CAHAL KİŞİLER bile bilir.


esmek 2012
Yasaklı
26 Temmuz 2012 20:33

MONDROS MÜTAREKESİ.. 30 EKİM 1918

Vahidettin Haini, ÖLÜM FERMANIMIZ olan Mondros Mütarekesi ile bu has vatanı Haçlılara sattı.. Bu durumu EN CAHAL KİŞİLER bile bilir.

ATATÜRK; Kurtuluş Savaşını kazanarak Mudanya Mütarekesiyle Trakya ve Anadolu'yu kurtardı. 11 EKİM 1922

26 Temmuz 2012 21:46

Gavur dediğin, dinsiz insan misali Allah'ı, kelamı Kur'anı inkar eder..

--

Şuurlu müslüman ise; O'nun, O'na muhtaç hiç bir kulunu, Allah'ı övüyor gibi övmez. Allah'a, aciz kullarını eş ortak koşmaz..

--

Allah'ın kainatın her zerresinde görünen hakimiyetini,

hayalinde kurduğu putlara dağıtarak, O'nun mülkünü bu muhtaçlara paylaştırmaz..


esmek 2012
Yasaklı
27 Temmuz 2012 00:21

İngiliz vatandaşı olarak ölen HAİN VAHİDETTİN, gavurların ve hainlerin adamı olarak onlara çok hizmet etmişti.

Bak: MONDROS MÜTAREKESİ..


semerkand17
Genel Müdür
27 Temmuz 2012 00:25

Yorumlarınıza hakaret etmeden devam edin herkes düşüncesini söyleyebilir ancak saygı sınırlarını aşmayalım


esmek 2012
Yasaklı
27 Temmuz 2012 00:38

Hakaret yok!.. Bilimsel TARİH kitapları ile ANSİKLOPEDİLERİN yazdıklarını burada tekrar etmiş olduk. Bunlar, DÜNYA okullarında okutuluyor.


Nadrosima
Kapalı
27 Temmuz 2012 11:05

Bu başlığı açan arkadaşa ve alehte yorum yapan arkadaşlara şu anda bu antlaşmayla çizilen sınırlarda yaşadığınızı hatırlatırım. 4 bir yandan yedi düvel saldırılan türk halkı ve atalarımız ancak şimdiki sınırlarımız dahilinde topraklarımızı kurtabilmişlerdir eleştirmek için eleştirmek sanırım sizinkisi


protestt
Şube Müdürü
27 Temmuz 2012 14:20

Lozan bir kahramanlık ya da zafer değildir.Bizim Kahraman'larımızdan Abdülhamid Han (rh.a), Osmanlının çok sıkıntılı döneminde, Yahudiler Filistin topraklarından bir miktar alabilmek için yüklü miktarda İngiliz altını teklif ettikleri halde; "Biz o toprakları kan

dökerek aldık, ancak kanla geri veririz" diyerek onların bu teklifini reddetmişti. İşte Kahramanlık budur.

Yoksa kafirlerin sembolü olan şapkayı takmadıkları için, savunmasız alimlerin ve milletin başlarını kesmek değildir kahramanlık


protestt
Şube Müdürü
27 Temmuz 2012 14:24

Lozanda birçok hakkımızdan feragat edilmiş, bunu da aşağıda günümüz Türkçesi ile yazdığımız 58. madde de okuyacaksınız... Sahi, biz bu savaşı kazandık mı yoksa kayıp mı ettik ?

Neyin karşılığında bunlardan vazgeçildi ? Savaş kazanan bir devlet haklarından böyle vazgeçer mi ? Bu bitmek bilmeyen "feragat" acaba neyin bedeli ?

Yani Türkiye, Osmanlı hükümetince İngiltere?ye ısmarlanmış olup, Britanya hükümetince 1914 yılında haksız ve hukuksuz bir şekilde el konulan savaş gemileri için ödenmiş bulunan paranın geri verilmesini, ne Britanya hükümetinden, nede onun uyruklarından istemeyi kabul ve bu konuda her türlü isteklerden vazgeçer.

(İstenilmesinden vazgeçilen para bugünkü bütçe açığımızı kapatacak kadar büyük bir meblağdır.)

**********

Günümüz Türkçesi ile 58.Madde.İbretlik.Lozan zaferdir diyenlere kapak olsun.

Bir yandan Türkiye ve öte yandan (Yunanistan dışında) öteki Bağıtlı (sözleşmeli) Devletler, bu Devletlerle(tüzem kişileri de kapsamak üzere) uyruklarının, 1 Ağustos 1914 tarihiyle İşbu Andlaşmanın yürürlüğe giriş tarihi arasındaki süre boyunca uğramış oldukları, gerek savaş eylemleri, gerekse zoralım, haciz, dilediği gibi

kullanma ve el koyma tedbirlerinden doğan kayıp ve zararlardan dolayı her türlü parasal istemde bulunma hakkında karşılıklı olarak vazgeçerler. Bununla birlikte, yukarıdaki hüküm, İşbu Andlaşmanın II ncü Bölümünde (Ekonomik hükümleri) öngören hükümlere halel getirmeyecektir. Türkiye, Almanya ile yapılmış 28 Haziran 1919 tarihli Barış Andlaşmasının 259 ncu Maddesinin birinci fıkrası

ve Avusturya ile yapılmış 10 Eylül 1919 tarihli Barış Andlaşması 210 ncu Maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Almanya ile Avusturya?nın geçirmiş [transfer etmiş] oldukları altın paralar üzerindeki her türlü haktan, (Yunanistan dışında) öteki Bağıtlı (sözleşmeli) Devletler yararına vazgeçer. Sürüme [tedavüle] çıkarılan birinci tertip Türk kâğıt paralarına ilişkin olarak, gerek 20 Haziran 1331 (3

Temmuz 1915) tarihli sözleşme, gerekse söz konusu kâğıt paraların arkasında yazılı metin uyarınca, Osmanlı Devlet Borcu Meclisine yükletilmiş bütün ödeme yükümleri geçersiz sayılmıştır. Bunun gibi, Türkiye, Osmanlı Hükümetince İngiltere?ye ısmarlanmış ve İngiliz Hükümetince 1914 de el konmuş olan savaş gemileri için ödenmiş bulunan paranın geri verilmesini İngiliz Hükümetinden ya da İngiliz

uyruklarından İSTEMEMEĞİ kabul eder ve bu yüzden her türlü istemde bulunmaktan vazgeçer.


protestt
Şube Müdürü
27 Temmuz 2012 14:34

İngilizler ülkemizi dört bir yandan işgal etmişlerdi, ancak hiçbir cephede aramızda düzenli bir savaş cereyan etmemişti. Fransızlar ve İtalyanlarla da öyle. İngilizlerle hiçbir cephede savaşmamıştık. Geldikleri gibi dönmüşlerdi. Bazı tarihçiler bu noktaya bir ?mim? koyarak, soruyorlar:?Türkiye ile İngiltere arasında, Milli Mücadele döneminde gizli bazı anlaşmalar mı yapıldı? Yapıldıysa bunların mahiyeti nedir? Türkiye?nin asla komünist olmayacağı, Sovyetler Birliği?ne yanaşmayacağı, saltanatı ve hilafeti kaldıracağı yolunda İngiltere?ye taahhütler mi verdik??

Zira İngiltere, Fransa ve İtalya Yunanlıların arkasında dursalar ve Türkiye?ye farklı noktalardan cephe açsalardı, Türkiye?nin durumu çok zorlaşabilirdi.


protestt
Şube Müdürü
27 Temmuz 2012 14:36

Madde madde Lozan'da kaybettiklerimiz:

** Kıbrıs, İngiltere ile aramızda tartışmalı bir konuydu. Hak bizimdi. Lozan?da İngiltere?ye terk ediliyor.

İngiltere de tutuyor Yunanistan?a armağan ediyor. (Adada yaşayan Türkler, ya İngiliz vatandaşlığına girecek, ya da Türkiye?ye göçeceklerdi.) [Lozan; 20. madde].

** Birinci Dünya Savaşı öncesinde İngiltere?ye sipariş edip parasını nakit ödediğimiz savaş gemilerine

İngiltere haksız ve hukuksuz bir şekilde el koymuştu: Lozan?da bu gemilerin kurtarılması gerekiyordu, ama İngiltere?ye bırakılıyor. [Lozan; Madde 58].

** Mısır, Sudan ve Libya üzerindeki tüm hak ve ayrıcalıklarımızdan Lozan?da vazgeçiyoruz. [Lozan; Madde

17-22].

** Batı Trakya Yunanistan?a veriliyor. [Lozan; Madde 1].

** Boğazların kullanım hakkının 5 devletin kontrolüne bırakılmasına razı olunuyor. Kıyıdan itibaren 8 kilometrelik alana asker sokmamayı bile taahhüt ediyoruz. [Boğazların kullanımına ait sözleşme Madde 1-6].

** Antlaşmaya göre, Rum-Yunan ve Türk azınlıklar karşılıklı olarak değiştirilecek, ancak İstanbul?da yaşayan Rumlarla Batı Trakya?da yaşayan Türkler bundan müstesna tutulacaktır. (Buna ilişkin sözleşmede belirtilen ince bir nokta var: Rumlardan ?Rum? diye bahsedilirken Batı Trakya?lı Türkler ?Müslüman? olarak anılıyor.

Herhangi bir olumsuzlukta müdahale hakkımız böylece engelleniyor! [Bu konudaki sözleşmenin 1. ve 2. maddeleri].

** Ek protokolde, Türkiye ve Yunanistan karşılıklı olarak ülkelerinde Yunanlı, Rum ve Türkler için genel af ilan ediyor. Bu aftan az sayıdaki Türk faydalanırken, işgal sırasında Anadolu?da katliam yapan, Osmanlı vatandaşı iken Osmanlı Devleti?ne ihanet eden binlerce Rum ve Yunanlı affediliyor. [Madde 1-2-3-4].

** Kapitülasyonlar kalkıyor, ne var ki adalete ilişkin protokole, Türk adaletini 5 yıl için Avrupalı yargıçların denetleyeceği maddesi konuluyor. Avrupa bu süreçte Türk yargısına karışabiliyor. [Madde 1-6].

** İzmir ve havalisinde katliam yapan, İzmir?de taş taş üstünde bırakmayan Yunanistan?dan savaş tazminatı bile alınamıyor.

** Musul, Kerkük, Süleymaniye İngiltere?ye terk ediliyor.

** Hatay BM?ye kalıyor, alınamıyor.

** Ortodoks Patriği Ankara?nı n arzusuna rağmen yurt dışına çıkarılamıyor.

** Türkiye, Fransız ve İngiliz şirketlerine bazı ticari avantajlar sağlamayı kabul ediyor. (Mesela, Türkiye, demiryolu yapımı için uluslararası bir ihale açmışsa, bunu bu şirketlere bildirmek zorunda olacak).

** Lozan'da Limni adasını almayı "unuttuk" (Cemil Bilsel, Lozan, Cild 2, Istanbul 1933, sayfa 246.)

Lozan'da kaybettiklerimiz yalnız bu kadarla sınırlı değil...


protestt
Şube Müdürü
27 Temmuz 2012 14:38

Hani "Vatan Toprağı Kutsal" idi?

Moskova ve Lozan antlaşmalarına delege olarak katılan, 14 ciltlik Türk Tarihi'ni yazan, ilk Milli Eğitim Bakanı ve aynı zamanda Sağlık Bakanlığı da yapmış olan Dr. Rıza Nur Lozan ile ilgili şu bilgiyi veriyor:

"Bizde ne hazırlık var, ne dosya var, hiçbir şey yok. Lord Gürzon gibi birtakım resmi diplomatlar burada. Hem bunların mükemmel dosyaları vardır. Ne yapacağız! Heyet-i vekile bize giderken bir içtimada avuç içi kadar bir kağıda sığan bir talimat verdi. Mustafa Kemal, İsmet (Inönü) ile beni bir tarafa çekti dedi ki:

"Baktınız ki, hatta Trakya'yı alamıyorsunuz, sözlerinden dönüyorlar, uğraşmayın, terk edip sulhü (barışı) yapın, hatta icab ederse `İstanbul'dan´ da vazgeçmek lazımdır. Musul için hiç uğraşmayın" Mustafa Kemal'in de şifaî direktifi bu."[1]

Yunanı yendiğimiz halde Lozan masasında bıraktığımız; Musul, Kerkük, Suriye, Trablusgarp, Libya, Sudan, Adalar, Batum, Batı Trakya vs. bizim topraklarımızdı ve bunları kaybetmemizde bu zihniyetin rolü var. Istanbul'u dahi masabaşında bırakmayı düşünen bir adamların Vatan Toprağının kutsiyetine inandığını söylemek güç.

**********

KAYNAK:

[1] Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım (Paris 1929), Altındağ Yayınları, Istanbul 1967

Toplam 205 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi