Editörler : Lanet
«101112131415161718192021»

mrarsenic
Kapalı
11 Haziran 2007 13:09

Masum

Ortalıkta mavi bir sessizlik dolanıyor

Kulağımda fısıldanan sam yelinin sesiyle

Çatlamış dudaklarımda katmersiz duygularım var

Önemsizliğime aldırmadan senin için

Kuramadığım hayalleri aramaktan yıldım sonunda

Sabahın erken tiktaklarından rahatsız

Öfkeyle uyanırken ağırlığını hisseder gözlerim

İçimde yok olası mümkün olmayan sensizliğe

Yeni bir günle başlıyorken fırtınalar kopar

Tarifini yapamadığım boşuna tüketilmiş yıllarda

Kaybolan bir seni bulamayacak kadar bi haldeyim

Yüreğimde açmaya özlemi olan bahar dallarından

Çok ama çok uzaklarda kalan

Çöle dönmüş kıraç bir kalbin emanetindeyim.

Dünden değil ben bugünden eskidim sana

Sanki çok ağır geldi bu hasretlik bana

Hüznü de var baharın neşesi de

Serbest makamda raks eder hazan mevsiminde

Gönlüne bir parmak bal çaladursun

Çocukluk düşlerimi görürüm her kar tanesinde.


*vatanım*
Daire Başkanı
11 Haziran 2007 15:06

Silmek için gözyaslarimi aynaya her baktigimda

Gözlerimde seni buldum.

Basucuma resmini koydum,

Nasil da acimasizdi bakislarin

Nasil da zalim,

Ben seni mi sevmistim?

Kirik dökük bir bahar mi kalacakti senden geriye

Ve ihanetin hiç dinmeyen sancisi...

Seni benden çalacaklar miydi?

Bir kus gibi uçup gidecek miydin yüregimden,

Bir daha dönmeyecek miydin?

Hangi kahpe kursunla bitti bu mavi sevda?

Aglamak neyi degistirir ki...

Hersey bitti artik hersey bitti

Sen hayallerimin celladi,

Umutlarimin katili ve zavalli bir ömrün acimasiz azraili,

Beynimdeki tek kursunla vurdum kendimi,

Gelip alabilirsin emanetini...


**sisin**
Kapalı
11 Haziran 2007 18:39

DÜŞÜN Kİ,

Kulaklarım adını hiç duymamış

Ve hiç tekrar etmemiş, isminin ilk hecesini,

Yalçın kayalarda akislenen seda gibi

Düşün ki,

Düşüncelerimde hiç olmamışsın sen

Uğultusu avuçlarımda kalan rüzgar gibi geçmişsin.

Ay ışığına hasret yakamozlarının vuslatıymış,

Tam yerine ve tan yerine vuran o umutlarının gölgesi...

Düşün ki,

Bir sigara içimlik vakitmişsin,

Ciğerime ecza diye dolan

Ya da uğrak bir, giderlemeyen efkâr kahvehanesi...

Düşün ki,

Bardakta eriyen; ebediyen beklemekmiş, şeker sanılan

Kırık bir sandalyeymiş umutlarımı yasladığım...

Düşün ki,

Bir uçurum dibiymiş, bakışlarındaki o mana

Oyuncaksız kalmasıymış bir çoçuğun

Ya da bir annenin yavrusuna hasreti...

Düşün ki,

Yanık bir Anadolu türküsüymüşsün,

Çeşme başındaki güzel kızlara inat

Ve inat, gurbetin tüm güzelliklerine...

Düşün ki,

Gam yüklü duvarda asi, kırık bir aynaymışsın

Hep yarım, hep eksik, hep mahçup..

Ayna karşısında kırık bir bakış,

Kaybolan diğer yarısındaki tılsım..

Bir yağmur olmuşsun

Ve tanelerin düşermiş pembe düşlerimin düştüğü yere..

Düşün ki, bir orada bir burada

Bir gurbette bir sılada

İsminin yalın, yanlızlığımın çoğul halinde..

Ve arkasına saklanmış binlerce yürek

O binlerce yürekten düşen..Tek bir düş

Ve ılık bir nefesinde üşümüş...

Düşün ki,

Uzak hatıralarım kalmış sende

Tek kişilik bir oyun

Gurbete bir tren bileti

Ya da yarası,

Yarısından büyük olan yırtık bir resim...

Düşün ki,

Hiç olmamış

Hiç çalınmamış bir beste

Hiç tadılmamış bir zehir,

Düşün ki,

Hiç yazılmamış bir şiir...


Ş@h-in
Müsteşar
11 Haziran 2007 20:52

Genel şiir başlıkları bu bu başlık altında toplanmıştır.

_________________________________________________________________

Allah birdir Peygamber Hak

Rabbül alemindir mutlak

Senlik benlik nedir bırak

Söyleyim geldi sırası

************************

Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i

Hep Adem'in oğlu kızı

Beraberce şehit gazi

Yanlış var mı ve neresi?

-Aşık Veysel-

11 Haziran 2007 22:27

bir gönül bağıdır sevgi dermeye geldik

haktan geleni bizden hep bildik

ne siyahı ne beyazı ademdir dedik

yaratılanları yaradan eseridir diye hep sevdik...

-tukel2007haziran

11 Haziran 2007 22:38

Benim

Ve büyür gözlerimde güvercin güzelliğin

Sonra bıkıp usanmadan sabahlara dek

Biri durur kapında korkulu ürkek...

O duran benim.

Bir gölge gibi düştüm ardına yıllardan beri Sordum seni şehir şehir

Şimdi her gece yarısı rüzgâr değildir

Pencerene vuran benim.

Bir gün bölerse uykunu bir saat çıngırağı Birdenbire yatağından kalkıp oturma

Öyle korkulu gözlerle etrafına bakınma

Saatleri kuran benim.

Senin bir suçun yok kabahat bende

Bitsin bu kıskançlık gayrı diyerek,

Boy verdiğin aynaları istemeyerek

Tekrar tekrar kıran benim.

Bir ceylan gibi durma artık gecenin ortasında Ceylan gibi bakma oraya

Seni bir beyaz duvağa, altın halkaya...

Duyuran benim.

Kolay kolay unutulmaz adına yaktığım türküler Kapanmaz yüreğime açtığın yara.

Her akşam saçlarını karanlıklara...

Savuran benim.

Yavuz Bülent Bakiler


**sisin**
Kapalı
12 Haziran 2007 01:34

ERENLERİN SOFRASINDA

Boşa lokma yok dediler

Erenlerin sofrasında

Her lokmaya hak dediler

Erenlerin sofrasında

Can evimde hilâlimdir

Cemalim hem calâlimdir

Her sunulan helâlimdir

Erenlerin sofrasında

Mamurlandı can harabı

Canım cananın turabı

ıçirdiler aşk şarabı

Erenlerin sofrasında

Gönül sarhoş ayılmıyor

Bir nara ki duyulmuyor

Ne hikmetse doyulmuyor

Erenlerin sofrasında

uğur IŞILAK


mrarsenic
Kapalı
12 Haziran 2007 13:47

Ağlayacağım Galiba

aylar sonra ilk defa

seni gördüm karşımda

yine gözlerim doldu ağlayacağım galiba

beklerim seni her gece

gecenin gündüzü beklediği gibi

başımı yastığa koyup...yine

ağlayacağım galiba

bak yine seni düşündüm

senin beni düşünmediğini

bilsemde

neden hala seni istiyorum

neden hala beni sevmediğini bile bile

senin peşinden koşuyorum

biliyorum çünkü;seni gördüğümde

o güzel gözlerine baktığımda

o melek yüzünü gördüğümde

kalbim yine çarpıyor

ağlayacağım galiba

http://groups.google.com.tr/group/siirvesen


theottomanempire
Müsteşar Yardımcısı
12 Haziran 2007 15:34

"Herşey bu izin kendisidir"diyordu rafat

Bir sayfada çözünmüş bekleyen yüzlerdi özenle taşıdığım kitap...(Rafat şiirimden)

NAKARAT

İrkilmek

Güneşin şen sesinde

Ezbere unutulmuş şehirlerin

Tuhaf ekşiliğinde

Ayyaş bir bilge olmak

Paris nadasa bırakılmış bir tarla gibi

Zihnimin en ücra kasabasında

Björk?ün sesinde o güzel beste

?come to me?

ve sen benimlesin Concorde meydanında

sihir hala mümkünse neden

tutulan dilekler gelmez yerine?

Dua gibi yaşamak ve ölmek bir amin gibi

Masal anlatan dudaklarında,?

Başımı yasladığım dizinde,

Bir tren seyahatinde

Pencerede

Ansızın uçuşan görüntülerle

Ezbere bilinmesi gereken bir kelimeydin

Ki yuttum

ve büyüttüm harflerini

ağzımdan ansızın uçuşan

çiçek tozlarıydın

baharla başlayıp

baharla biten mevsimim.

İrkilmek

Güneşin şen sesinde

Kırlangıçlar süzülürken

Adını unuttuğumuz o caddede

Düşlemekse eğer hayat

Ki düşümdün

düştün

Düştüm

Yere saçıldı tüm kelimeler

13.06.2006

FRANSA

Bir adım önde

Ve arkasında bir adamın

Fransa?da Bruxelle den

Lille Roubaix?ye açılılan sayfalar

Sekiz-on yaşlarında bir çocuk

Aile saadetinde bir otomobil

Kuzen den alınmış yeni çizgi romanlar

Ağlayarak elde edilmiş birkaç oyuncak daha.

Çocukluğum bir Belmando filmi kadar hareketli olamadı

Louis de Funese kadar şen olmadık dönüşümüzde

Afyon Emirdağ?da.

Sobayla,arpa buğdayla tanışma

Ve tarlada o ilk yaz

Lombardini sularken tarlamızı

Islanırken yoncalarla

Dedem marur bir iş adamı sanki

Büyük adam olma özlemlerini aşılardı torununa

İşlerin kolaylaşmasına hayıflanır

?Geç gelinmeliymiş dünyaya ?derdi.

Ve bir geç sonbaharda ölüm döşeğinde

Beklerken o meşhur meleği

Onun çoktan yitmiş nefesini öptüm alnında.

Yan yana yatıyorlar şimdi

Hiçbir şey olmamış gibi

Babam ki çocukları köyden ilçeye taşırken

Minibüsüyle

Ekose ceketi

Sönmekte olan cigarasıyla,

?okutmadılar evin büyüğü olduğum için?derdi

?tarlada çalışacak adam lazımdı?

?Battal dayım istek yaptı Fransa?ya

Salih ben birkaç köylü daha düştük yola işte.Ama sen okuyacaksın

İşçi değil temiz pak bir memur olcaksın.?

Memnun kalmadı hiçbir zaman gurbetten

Sevmedi havasını da döndü ya

Minibüs alıp çalıştı ya!

Muhtar oldu öldü ya ne kaldı geriye?

21.10.2005


theottomanempire
Müsteşar Yardımcısı
12 Haziran 2007 15:41

KIR DÜĞÜNÜ

Saltanatımız kısa sürdü

Bitmeyecek bir düğün gibi kırda

Kollarımızı kaldırışımız hatırlıyorum müzikle

Ve sevdiklerimizle

Makyajlı gülen yüzler arasında

Parıldayan bir çift göz değildin sadece

Ruhuma çoktan konmuş bir kelebektin

Artık biliyorum bitti

Ve oynamak bana haram biliyorum

Unutmak için oysa onca yalan söyledim kendime

Yeni esvaplar aldım

Değiştim

Adresim de başka

Ama gece olunca

Piyanonun sesinde geçiveriyorsun karşıma

Bir hasbihal

Bir münazara

Öleceğim diyorum

Kırlarda

Çocukluğumla gömüleceğim diyorum

Çocukluğumu öpüyorsun

Resimlerde kalsaydık keşke

Resim olabilseydik

Bir an yalnızca

Ötesi olmadan

Ölebilseydik keşke sen bende ben senle

Ama bir şeyler daima ters gitmeli ya sevince?

Ansızın cep kameramdan çıkıyorsun

Ya da unuttuğum sandığım bir resimde

Beni öldürseydin

Ölseydim bir köy düğününde.

Sana şiir yazmamı isterdin masumca

Ama yazılmazmış şiir yaşanınca

Ancak ikimiz bitince

Ancak

Birimiz düşünce mümkünmüş meğer.

21.12.2007


*vatanım*
Daire Başkanı
12 Haziran 2007 20:05

ÖLDÜR BENİ

Dilini kana bulama

Sus da öldür beni n'olur

Gönlünün darağacına

As da öldür beni n'olur

**

Dolaştır donan kanımı

Ruhun ile yak canımı

Körükleyip yangınımı

Es de öldür beni n'olur

**

Sevdam nasip alacaksa

Hasret yetim kalacaksa

Sonu vuslat olacaksa

Küs de öldür beni n'olur

**

Hasretinle yana yana

Ömrü tükettim uğruna

Bir taş misali bağrına

Bas da öldür beni n'olur

Uğur IŞILAK


mrarsenic
Kapalı
13 Haziran 2007 13:23

Gönülyaşı

Doğduğu yaşta insan,

Ölürkende?

Demekkki,

Anamda yaşlanmadı babamda,,

Biz aldandık..

Meğer sabitmiş gönülyaşı?

*

Yaş geçmiş baş aynı baş

Ama saçsız?

Ama Kırlarmış?

Göz halkalarım kırışık

Safca belki ama,

kendimle barışık?

Yaşımı sorma bana,

Yakışır mı der şaşarsın..

Bendeki halleri..

Yıllar geçse ne yazar,

Acıları neşeleri,

süzmüşler azar azar?

*

yaşa başa bak derler,

o hazanı görüntünün?

gönülde?

Yine, 14 ndeyim ömrün?

Vurulumasına ramak yaşıyor hayat

O gerçek mührün?

İnsan olmak unutmakmış, en acı hançer yarasını?

Belki? zaman

Boyuyor beyazın karasını?

*

Bilse taşır mı beden,

yüklendiklerini?

Ne acımasız, kırar döker

Kerpeten gibi bazen, hoyratca söker,

Koparır alır dünya ,

verdiklerini?

*

Evladım diyerek,

Buram buram sıcakta nasırlı ellerinin

Toprağa sarılışı vardı ki bir,

Çıkım başında bir nefes gölgede.

Kucağında sarılışı özledim ..

Babama,.

Dolana dolana?

*

Buğday tarlasında ,

Terli, ıpıslak?..buğday kılıçığı yapmış,

En helalinden memelerden, şapur supur?

Doymayı özledim?.

Yaz yağmurunun parfüm sürdüğü

Mis kokulu örtmeyi özledim?

Rüzgarda savuralan

Anamın boynuna?

Sarılıpta ağlamayı, hıçkıra hıçkıra

*

Kurtuluş son nefeste

Keşke?

Kimbilir..boncuk boncuk verirken canı?

Senide alacak?

Alan ananı ,babanı..

Özleyerek bitecek belki

Hayat ?.

Siren çalacak apansız?

Öyle bir yelki?

Hoyrat acımasız?

http://groups.google.com.tr/group/siirvesen


*vatanım*
Daire Başkanı
13 Haziran 2007 23:06

VUSLATSIZ SEVGİ

Yürüdükçe gölgem kayboldu benden

Vuslatsız sevdamdan usanır oldum

Ruhuma giydiğim candan bedenden

Belirdikçe aşkım utanır oldum

**

Çırpınır duramaz can kafesinde

Son sözü sonsuzluk son nefesinde

Kırıldı kalemim aşk celsesinde

Urgana sehpasız uzanır oldum

**

Tabip bildiğini nasıl söylesin

İster meçhul ister Mecnun eylesin

Dört mevsim içtiğim hazan neylesin

Öldükçe bedenim uyanır oldum

Uğur IŞILAK


mrarsenic
Kapalı
14 Haziran 2007 18:34

Bende Sevdim Yıllar Sonra

Hayata küşmüş yaşamıyordum

Kalbim kırılmış gülemiyordum

Ben mutlu olamam diyordum

Bende Sevdim yıllar Sonra

Hiç Sevemem diyordum başka

Birden çıktın benim karşımda

Kalbim durdu sandım O anda

Bende Sevdim yıllar Sonra

Gülüyor artık benimde yüzüm

Yeniden açtı Solan güllerim

Mutlulugu inan Senle tattım

Bende Sevdim yıllar Sonra

http://groups.google.com.tr/group/siirvesen


özgeözlem
Kapalı
14 Haziran 2007 18:55

Muhasebe

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!

Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!

Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!

Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!

Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;

Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;

Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.

Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! !

Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!

Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;

Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle...

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!

Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!

İşte bütün meselem, her meselenin başı,

Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!

Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,

Daha keskin eliyle, başını ensesinden,

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;

Yerleştirse başını, iki diz kapağına;

Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?

Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi?

Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,

İçimde homurtular, inanma diye gülen...

İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!

Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?

Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları.

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;

Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!

Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!

Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...

Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!

Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!

Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;

Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.

(1947)

Necip Fazıl Kısakürek


mrarsenic
Kapalı
15 Haziran 2007 20:19

Sevgi Seli

sevgi seli coşkuyla

akar yare doğru

cımbızla çekercesine

acıtır yüreğimi

kelimeler

her anın bir

arananı

ikindi vakti

sıcak bir dost sohbeti

gönül ey

seni bilmiyor ki

ecnebiler

ahkamına vakıf olsun

yarenlik ederdik çeşme başında

soğuk sular içerdik

kana kana

iç yakıcı

özlem

dolu muhabbetler

aramıza

katılalı

yaban gibi

koşturmacalarla

deli gibi

yırtındık...

gözledik gözlemlendiğimiz günden beri

gözetlendik

olduğumuz günden beri

her telden çalarız

çalmasına

bir tek dileğimiz vardır

kürenin bir ucundan bir ucuna

seni ararız...

ama bilmeden

ayırdına varmadan.

http://groups.google.com.tr/group/siirvesen


theottomanempire
Müsteşar Yardımcısı
16 Haziran 2007 11:44

ASYA?DA YAZ

Asya?da yaz

Ruhumda ayaz var

Bir medreseydim ortaçağda

İsfahan?da

Acem kızı işmar eder

Iraklaşır giderdi sokakların arasında

Elinde kitaplar Hayyam

Yazacaklarından bihaber

Mey ve baharat kokularıyla

Yine bitmekte bir ilkbahar

Rubailer mürebbiyelerin dilinde

Uykuya dolan ezan sesiyle

Gah sazın teli

Gah alimin dili oldum da

Düştüm bu şiirin peşine.

????????..

13.06.2006


mrarsenic
Kapalı
16 Haziran 2007 13:41

KÂİNATIN SIRRI AŞK

Gizli bir hazine sırrı kâinat

Aşk ile var oldu bütün mümkinat

Deryayı coşturup taşıran aşktır

Bülbülü gül için yandıran sevda

Kiminin başını döndüren sevda

Kimini del edip şaşıran aşktır

Âh edip inleyip vâveyla ile

Yakıp bağrın ol aşk-ı Leyla ile

Mecnun?u çöllerde pişiren aşktır

Külüng ile dağı taşı kırdıran

Şirin için kayaları yardıran

Ferhad?a dağları aşıran aşktır

Duyguyu âleme destan eyleyen

Aklın alıp yar-i mestân eyleyen

Seveni dillere düşüren aşktır


Ş@h-in
Müsteşar
17 Haziran 2007 09:04

MERDİVEN

**__**

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

***___***

Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

***___***

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

***___***

-Ahmet Haşim-


MySpace Image Hosting

MERDİVEN

**__**

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

***___***

Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

***___***

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

***___***

-Ahmet Haşim-


TÜNEKCAN
Aday Memur
18 Haziran 2007 03:50

- SİTEM -

Bedeninden âzâde

ruhuma gardiyansın.

Hayalimde taptaze,

ecele davetkârsın.

TÜNEKCAN

Toplam 2378 mesaj
«101112131415161718192021»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi