@harry87ESER
Arkadaş olayı çok net özetlemiş.
Öncelikle her meslek seçiminde gönüllülük,arzu,istek ,ruh yapısının uygunluğu zaten olmalıdır.Sadece öğretmenlik mesleği değil bütün meslek grupları öğrencilerin yaşantısına,kişiliğine ve karakterine uygun olmalıdır.Bizim konumuz bu değil.Çarpıtmayın. Sadece istemeyle öğretmen olunsa,sadece istemeyle doktor olunsa,avukat olunsa,sadece istemeyle pilot olunsa keşke ? Öncelikle zihnen bu mesleğe uygun musun,yeterli alt yapın,bilgi düzeyin,her şeyin önemlidir. Bana geçip de işte Eğitim Fakültesi bitirmeyle öğretmen olunur mu ağzı yapma burada. Her meslek için durum böyledir. Burada konu: Öğretmenlik mesleğini icraa edecek kişilerin ülkemizde izlediği yol ortadadır. Kendi başınıza yol yordam çıkaramazsınız.Ben hayatımda 6. sınıfımdan beri Matematik öğretmeni olacağım diye yön verdim.Bütün eğitimimi bunun üzerine adapte ettim.Üniversite sınavına girerken bana " Evet bu çocuk çok istiyor,bunu öğretmen yapalım" demedi kimse... "Bu çocuk öğretmenliği çok iyi yapar,kesinlikle Eğitim Fakültesine alalım" demedi kimse... Bana sistemin söylediği şuydu: Öğretmen olacaksan kendini o mesleğ ait hissediyorsan"Eğitim Fakültesine girmelisin" .Ben de tüm çalışmalarımı,seviyemi bu düzeyde tutarak Matematik öğretmeni oldum.Atandım.Şimdi de Yüksek Lisansımı yapıyorum... Eğer birileri öğretmen olmanın Fen Edebiyat Fakültesinden de geçtiğini,oradan mezun olunca çok Nitelikli öğretmen olacağımı söyleseydi,ben çalışmalarımı ona göre yapardım. Bu gün Fen Edebiyat Fakültesine gidenlere bir anket yapın.Niçin seçtiniz diye ? Öğretmen olmak için diyorsa,ardından şu soruyu yöneltin.Peki niye Eğitim Fakültesini seçmedin ? Öğretmen olmak için Türkiyede ,bu mesleğin eğitimini Eğitim Fakülteleri veriyor diye açıklama yapın cevabı bakalım ne olacak ? Ben Türkiyede 20-30 Bin sıralamaya girip,nitelikli bir üniversitede Matematik Öğretmenliği üzerine kendimi geliştirirken,birileri Türkiyede 300-500 bininci sıralamayla ,benim onlarca sene hazırlandığım mesleğimde eşit seviyede bulunamaz.Bu adil değil.O da benim gibi hazırlanıp hak edecek... Neymiş efendim Öğretmenlik mesleği istemeyle,sevmeyle oluyormuş.Hadi be ordan...Sen üniversite sınavına az çalış,Eğitim Fakültesine girme,öğretmen olmak için Üniversitede eğitim alma.Sonradan de ki aaaa ben de öğretmen olmak istiyorum... Öğretmen olmak istiyorsan Prosedür ortada. Gireceksin Üniversite sınavına.Kazanacaksın Eğitim Fakültesini.Alacaksın eğitimini,sonra atanmayı bekleyeceksin... Ben burada hiç bir Eğitim Fakültesi bitirmiş Arkadaşımın hakkını yedirtmem.Kim öğretmen olmak istiyorsa Eğitim Fakültesine gidecek.Kim doktor olmak istiyorsa Tıp,Bankacı olmak istiyorsa İktisadi İdari,her birinin fakültesine göre kendini geliştirip girecek. Kimse ikilem çıkarmamalı.Bu konuda Yönetmelikler de kesin ve net çizgilerle ayrılmalı. Madem Fen Edebiyat mezunu arkadaşlarım çok öğretmen olmak istiyorlar.Yolu yordamı belli.Gir Üniversite sınavına.Kazan Eğitim Fakültesi.Bitir güzelce.Atan... Kendi kafanızdan yol yordam üretmesin kimse...
@harry87ESER
Arkadaş olayı çok net özetlemiş.
Öncelikle her meslek seçiminde gönüllülük,arzu,istek ,ruh yapısının uygunluğu zaten olmalıdır.Sadece öğretmenlik mesleği değil bütün meslek grupları öğrencilerin yaşantısına,kişiliğine ve karakterine uygun olmalıdır.Bizim konumuz bu değil.Çarpıtmayın. Sadece istemeyle öğretmen olunsa,sadece istemeyle doktor olunsa,avukat olunsa,sadece istemeyle pilot olunsa keşke ? Öncelikle zihnen bu mesleğe uygun musun,yeterli alt yapın,bilgi düzeyin,her şeyin önemlidir. Bana geçip de işte Eğitim Fakültesi bitirmeyle öğretmen olunur mu ağzı yapma burada. Her meslek için durum böyledir. Burada konu: Öğretmenlik mesleğini icraa edecek kişilerin ülkemizde izlediği yol ortadadır. Kendi başınıza yol yordam çıkaramazsınız.Ben hayatımda 6. sınıfımdan beri Matematik öğretmeni olacağım diye yön verdim.Bütün eğitimimi bunun üzerine adapte ettim.Üniversite sınavına girerken bana " Evet bu çocuk çok istiyor,bunu öğretmen yapalım" demedi kimse... "Bu çocuk öğretmenliği çok iyi yapar,kesinlikle Eğitim Fakültesine alalım" demedi kimse... Bana sistemin söylediği şuydu: Öğretmen olacaksan kendini o mesleğ ait hissediyorsan"Eğitim Fakültesine girmelisin" .Ben de tüm çalışmalarımı,seviyemi bu düzeyde tutarak Matematik öğretmeni oldum.Atandım.Şimdi de Yüksek Lisansımı yapıyorum... Eğer birileri öğretmen olmanın Fen Edebiyat Fakültesinden de geçtiğini,oradan mezun olunca çok Nitelikli öğretmen olacağımı söyleseydi,ben çalışmalarımı ona göre yapardım. Bu gün Fen Edebiyat Fakültesine gidenlere bir anket yapın.Niçin seçtiniz diye ? Öğretmen olmak için diyorsa,ardından şu soruyu yöneltin.Peki niye Eğitim Fakültesini seçmedin ? Öğretmen olmak için Türkiyede ,bu mesleğin eğitimini Eğitim Fakülteleri veriyor diye açıklama yapın cevabı bakalım ne olacak ? Ben Türkiyede 20-30 Bin sıralamaya girip,nitelikli bir üniversitede Matematik Öğretmenliği üzerine kendimi geliştirirken,birileri Türkiyede 300-500 bininci sıralamayla ,benim onlarca sene hazırlandığım mesleğimde eşit seviyede bulunamaz.Bu adil değil.O da benim gibi hazırlanıp hak edecek... Neymiş efendim Öğretmenlik mesleği istemeyle,sevmeyle oluyormuş.Hadi be ordan...Sen üniversite sınavına az çalış,Eğitim Fakültesine girme,öğretmen olmak için Üniversitede eğitim alma.Sonradan de ki aaaa ben de öğretmen olmak istiyorum... Öğretmen olmak istiyorsan Prosedür ortada. Gireceksin Üniversite sınavına.Kazanacaksın Eğitim Fakültesini.Alacaksın eğitimini,sonra atanmayı bekleyeceksin... Ben burada hiç bir Eğitim Fakültesi bitirmiş Arkadaşımın hakkını yedirtmem.Kim öğretmen olmak istiyorsa Eğitim Fakültesine gidecek.Kim doktor olmak istiyorsa Tıp,Bankacı olmak istiyorsa İktisadi İdari,her birinin fakültesine göre kendini geliştirip girecek. Kimse ikilem çıkarmamalı.Bu konuda Yönetmelikler de kesin ve net çizgilerle ayrılmalı. Madem Fen Edebiyat mezunu arkadaşlarım çok öğretmen olmak istiyorlar.Yolu yordamı belli.Gir Üniversite sınavına.Kazan Eğitim Fakültesi.Bitir güzelce.Atan... Kendi kafanızdan yol yordam üretmesin kimse...