Aradım Yaz Dediniz , Feryal TİLMAÇ
168 sayfa , İthaki..
Her bölümde 7 olmak üzere iki bölümde ön dört öyküden oluşan bu eser, zihnimde epey süre dolanıp duracak.Olmayacak Şey isimli ilk bölüm Atilla İLHAN'ın;
"demlendikçe yalnızlığı aydınlanıyor muammer bey
olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması"
dizeleri yer alıyor.
Öykülerle alakalı olarak da bu dizeleri harmanlayarak anlıyor insanı ve özellikle kadınlarımızı yazarımız. Kadınların iç çekişleri, karşılaştıkları anormal durumlar, toplumdaki itilmişliği, var olma ve kendini kabul ettirme çabası , yalnızlaşması çarpıcı bir şekilde ve ilginç kurgularla ortaya koyulur. Feryal Tilmaç olmayacak olanı,bir insanın bir insanı anlayabileceğini olduruyor.
İkinci bölüm Ey Kızkardeş adını taşıyor ve Nilgün MARMARA'nın;
"Yaslı yüreğin gözyaşı yasası
Nasıl da kaçımılmaz kızkardeş!
Sabah artı acısıyla örtünce karanlığın
Sonsuz olanağını
Ses bilmeyen için ne kadar uzak!"
dizeleriyle başlıyor.
Kadınların çoğunun gözyaşı dökmeye mahkum edildiği hemen her öyküde dile getiriliyor. Bilinç akışı, geriye dönüş tekniği, iç monolog, mizahi anlatım gibi farklı teknikler; metinlerarası ilişkiler; yer yer noktalama ve yazım kurallarını reddetme gibi unsurlar postmodernizmin yansımaları olarak karşımıza çıkıyor.
Her öykü ayrı bir evrende sürüklenmemizi sağlıyor.
"Çocukluğuyla hesaplaşmadan büyüyebilir mi insan?"
" Yalnızlığım,katlanmak zorunda olduğum beraberliğimsin, yalnızlığım, canımsın, kanımsın, sen benim vaz geçilmezimsin." (s.140, Can'la Başla)
"Tamamlanmış hissediyordum. Yani neredeyse!" (s.147, Amigos Para Siempre)
"Ben eskiden ne güzel unuturdum herkesi. Unuttuğu mu bile unuturdum." (s.139, Can'la Başla)
"Aylar var ki.. Hiçini içine gömüp günlük gazetelere uzanıyorsun." ( s.80, Melek)
"Bir an önce bitse! Hepimiz kendi hayatlarımıza dağılsak." (s.119, İncir Çekirdeği)
"Erguvanlar morlarını toplamış gitmiş, Boğaz mavisini." (s. 17, Sis Pus)
"Benim sorularını arayan cevaplarım var asıl." (s.28, Masal)
"En tuhaf erkekleri bile sevme kabiliyeti vardır kadınların." ( s.40, Kadınlar Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatları Sever)
" Zaman aramakla geçecek. Aradığını bilmeyen bulduğunda anlamayacak." (s.112 , Lodostop)
"Çok istiyorsan ara.Ararsan aynı kısır döngüye kapıalcaksın unutma. Bundan sonra sadece okumak var. Yaşasın kitaplar, kahrolsun romantik aşk." ( s.136, Can'la Başla)
"Balkabağımı beş kelimeyle altın kaplamalı bir kraliyet arabasına dönüştürüyor, ruhumun farecilerini arabacılara, güvercinlerini muhafızlara ya da tam tersi. Bay tarafsız dünyanın en yakışıklı prensi, bulana kadar bir sürü salak kurbağayı öpmek zorunda kaldığım." ( Bay Tarafsız)
Aradım Yaz Dediniz , Feryal TİLMAÇ
168 sayfa , İthaki..
Her bölümde 7 olmak üzere iki bölümde ön dört öyküden oluşan bu eser, zihnimde epey süre dolanıp duracak.Olmayacak Şey isimli ilk bölüm Atilla İLHAN'ın;
"demlendikçe yalnızlığı aydınlanıyor muammer bey
olmayacak şey bir insanın bir insanı anlaması"
dizeleri yer alıyor.
Öykülerle alakalı olarak da bu dizeleri harmanlayarak anlıyor insanı ve özellikle kadınlarımızı yazarımız. Kadınların iç çekişleri, karşılaştıkları anormal durumlar, toplumdaki itilmişliği, var olma ve kendini kabul ettirme çabası , yalnızlaşması çarpıcı bir şekilde ve ilginç kurgularla ortaya koyulur. Feryal Tilmaç olmayacak olanı,bir insanın bir insanı anlayabileceğini olduruyor.
İkinci bölüm Ey Kızkardeş adını taşıyor ve Nilgün MARMARA'nın;
"Yaslı yüreğin gözyaşı yasası
Nasıl da kaçımılmaz kızkardeş!
Sabah artı acısıyla örtünce karanlığın
Sonsuz olanağını
Ses bilmeyen için ne kadar uzak!"
dizeleriyle başlıyor.
Kadınların çoğunun gözyaşı dökmeye mahkum edildiği hemen her öyküde dile getiriliyor. Bilinç akışı, geriye dönüş tekniği, iç monolog, mizahi anlatım gibi farklı teknikler; metinlerarası ilişkiler; yer yer noktalama ve yazım kurallarını reddetme gibi unsurlar postmodernizmin yansımaları olarak karşımıza çıkıyor.
Her öykü ayrı bir evrende sürüklenmemizi sağlıyor.
"Çocukluğuyla hesaplaşmadan büyüyebilir mi insan?"
" Yalnızlığım,katlanmak zorunda olduğum beraberliğimsin, yalnızlığım, canımsın, kanımsın, sen benim vaz geçilmezimsin." (s.140, Can'la Başla)
"Tamamlanmış hissediyordum. Yani neredeyse!" (s.147, Amigos Para Siempre)
"Ben eskiden ne güzel unuturdum herkesi. Unuttuğu mu bile unuturdum." (s.139, Can'la Başla)
"Aylar var ki.. Hiçini içine gömüp günlük gazetelere uzanıyorsun." ( s.80, Melek)
"Bir an önce bitse! Hepimiz kendi hayatlarımıza dağılsak." (s.119, İncir Çekirdeği)
"Erguvanlar morlarını toplamış gitmiş, Boğaz mavisini." (s. 17, Sis Pus)
"Benim sorularını arayan cevaplarım var asıl." (s.28, Masal)
"En tuhaf erkekleri bile sevme kabiliyeti vardır kadınların." ( s.40, Kadınlar Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatları Sever)
" Zaman aramakla geçecek. Aradığını bilmeyen bulduğunda anlamayacak." (s.112 , Lodostop)
"Çok istiyorsan ara.Ararsan aynı kısır döngüye kapıalcaksın unutma. Bundan sonra sadece okumak var. Yaşasın kitaplar, kahrolsun romantik aşk." ( s.136, Can'la Başla)
"Balkabağımı beş kelimeyle altın kaplamalı bir kraliyet arabasına dönüştürüyor, ruhumun farecilerini arabacılara, güvercinlerini muhafızlara ya da tam tersi. Bay tarafsız dünyanın en yakışıklı prensi, bulana kadar bir sürü salak kurbağayı öpmek zorunda kaldığım." ( Bay Tarafsız)