Olayı veya Gerdanlık Olayı, Aişe'nin 15 yaşında iken bir sefer dönüşü esnasında kocası İslam peygamberi Muhammed'i genç bir Müslüman asker olan Safvan bin Muattal ile aldattığı iddiası ve sonrasındaki gelişmeler. Olaylar Hicret'in beşinci yılının (627) Şaban ayında, Yahudi Müstalikoğulları kabilesine (Beni Müstalik) düzenlenen bir askeri seferden (Müreysi Gazası) dönüşte gerçekleşti. Müslüman toplumunda büyük üzüntülere neden olan ve çatışmaların eşiğine getiren gelişmeler sonucu, iddiaları yayanlar kırbaçla cezalandırıldı ve Muhammed tarafından bir dizi yeni ayetin vahyolduğu halka bildirildi
Sefer dönüşü yaşananlar:
Sefer dönüşü ordu geceyi geçirmek üzere Medine yakınlarında konakladı. Aişe tuvalet ihtiyacını gidermek için ordugahtan uzaklaştı. Döndüğünde, gerdanlığını kaybettiğini farketti.
Aişe kimseye haber vermeden ordugahtan tekrar ayrılarak şafak vakti gerdanlığı aramaya gitti. Gerdanlığı buldu ancak geri döndüğünde muhafızları dahil tüm kervan onun devesi üzerindeki tahtırevanında olduğunu sanarak yola çıkmışlardı. Boş tahtırevanı deveye askerler yüklemişlerdi ancak Aişe'nin içinde olmadığını farketmemişlerdi. Aişe'ye göre bunun nedeni o esnada kendisinin küçük yaşta (15) ve zayıf olmasıydı.[10][11]
Aişe geri döneceklerini umarak konaklama yerinde beklemeye başladı ve oturduğu yerde uyuyakaldı. Ordunun artçı muhafızlarından Safvan bin Muattal güzergahı üzerinde Aişe'ye rastladı. İstirca edip ("Biz Allah`ın kullarıyız ve Allah`a döneceğiz" deyip) başka bir söz söylemeden Aişe'yi kendi devesine bindirdi ve kendisi de yürüyerek kervanı bir sonraki molasında yakaladılar.[12] Aişe'nin kervanda olmayıp genç bir askerle birlikte gelmesi dedikodulara yol açtı.
İddialar bir süre boyunca Muhammed, Aişe ve Ebu Bekir ailesinin diğer fertlerinin kulağına gitmedi. Bu arada Aişe rahatsızlandı ve evde istirahat etmeye başladı. Muhammed iddiaları duyunca Aişe'ye soğuk davranmaya başladı ancak Aişe bu soğukluğun nedenini bilmiyordu. Aişe olayı duyduğunda babasının evinde kalmaya başladı. Ebu Bekir'in tüm ev halkı -kendisi dahil- olanlar nedeniyle ağlıyorlardı.[13][14] Ömer'den aktarılan bir rivayete göre Aişe babası'na ?Allah?ın Resulü beni evinden dışarı attı,? dedi.[15][16] Muhammed izin verene kadar, Ebu Bekir Aişe'nin koca evine dönmesine izin vermedi
Aişe ve Safvan'ın aklanmaları
Muhammed iddiaları duyunca Ömer, Osman, Ali, Üsame bin Zeyd ve Müreysi Gazası'nda özgür bırakarak yeni evlendiği Cüveyriye ile konuşarak fikirlerini sordu. Osman ve Zeyd Aişe'nin masum olduğuna şahitlik ettiler. Ömer, Muhammed ile Aişe'nin nikahını Allah'ın kıydığını, Allah'ın onu temiz olmayan bir kadınla evlendirmeyeceğini söyledi. Ali "Ey Allah`ın Resulü, Allah sana darlık vermez. Sana kadın çoktur. Sen cariyene (Cüveyriye'ye) sor, (onun halini o daha iyi bilir), sana gerçeği haber verir," dedi. Cüveyriye ise Aişe'nin hamur yoğururken uyuyakalıp hamuru keçilere yedirmek haricinde hatalı hiçbir hareketini görmediğini söyledi. Bir rivayete göre olaydan sonra Safvan hasur olduğunu (kadınlara ilgi duymadığını ya da erkeklik gücü olmadığını) belirtti.[17][18] Bu beyan Aişe'nin masum olduğu iddiasını güçlendirdi.
Muhammed Aişe'yi babasının evinde ziyaret etti. Aişe'nin annesi Ümmü Ruman, Muhammed'i saygıyla işaret ederek Aişe'ye ayağa kalkmasını söyledi. Aişe, "Yalnızca Allah'a şükretmek için ayağa kalkarım; (Muhammed'e hitaben) sana değil," dedi.[19] Aişe bir günah işledi ise tövbe etmesini isteyen Muhammed'e şöyle dedi: "Eğer yemin etsem inanmazsın ve eğer anlatsam günahsızlığımı kabul etmezsin."[20] Aynı ziyaret esnasında Muhammed oturduğu minderde kendisine vahiy gelirken büründüğü ruh hali içerisine girdi ve Nur Suresi 11 ila 20. ayetlerin indirildiğini bildirdi:
« O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır. (Nur: 11)[21] »
Nur Suresi, Aişe'nin masumiyetini destekliyor, iftirayı duyup sessiz kalanları eleştiriyor, iftirayı yayanların cezalandırılacağını bildiriyor ve zina suçunun ispatlanması için dört şahit şartını hatırlatıyordu.[21]
« ...Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leriniz hakkında iyi zan besleyip de, ?Bu apaçık bir iftiradır? deseydiniz ya! Onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Madem ki şahit getirmediler; işte onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir... (Nur: 12-13) »
İfk olayı, sonuçları açısından İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. İfk olayının ardından ilgili ayetlerin bildirilmesi ve sorumluların cezalandırılmasına kadar geçen bir aylık sürede Muhammed Aişe'nin masum olup olmadığı konusunda sahabeden önemli kimselerin fikirlerini aldı. Danıştığı kimselerin hemen hepsi Aişe'nin masum olduğunu düşündüklerini belirttiler ancak Ali, Aişe'nin suçlu veya suçsuz olduğunu iddia etmemekle birlikte Muhammed'e Aişe'nin cariyesi Cüveyriye ile görüşmesini tavsiye etti. Ayrıca Aişe'den aktarılan bir rivayete göre Muhammed'e "Sana kadın çoktur," dedi.
İfk olayındaki tutumu nedeniyle Aişe'nin Ali'ye darıldığı, bu nedenle Ali'nin hilafetini desteklemediği düşünülür.[27] Osman'ın öldürülmesinden sonra Aişe suçluları yakalamakta yavaş davrandığı gerekçesiyle Ali'yi suçlamış, gelişmeler Ali ile Aişe arasında Cemel Vakasının yaşanması ve İlk Fitne dönemi ile son bulmuştur
.
.
.
.
.
Olayı veya Gerdanlık Olayı, Aişe'nin 15 yaşında iken bir sefer dönüşü esnasında kocası İslam peygamberi Muhammed'i genç bir Müslüman asker olan Safvan bin Muattal ile aldattığı iddiası ve sonrasındaki gelişmeler. Olaylar Hicret'in beşinci yılının (627) Şaban ayında, Yahudi Müstalikoğulları kabilesine (Beni Müstalik) düzenlenen bir askeri seferden (Müreysi Gazası) dönüşte gerçekleşti. Müslüman toplumunda büyük üzüntülere neden olan ve çatışmaların eşiğine getiren gelişmeler sonucu, iddiaları yayanlar kırbaçla cezalandırıldı ve Muhammed tarafından bir dizi yeni ayetin vahyolduğu halka bildirildi
Sefer dönüşü yaşananlar:
Sefer dönüşü ordu geceyi geçirmek üzere Medine yakınlarında konakladı. Aişe tuvalet ihtiyacını gidermek için ordugahtan uzaklaştı. Döndüğünde, gerdanlığını kaybettiğini farketti.
Aişe kimseye haber vermeden ordugahtan tekrar ayrılarak şafak vakti gerdanlığı aramaya gitti. Gerdanlığı buldu ancak geri döndüğünde muhafızları dahil tüm kervan onun devesi üzerindeki tahtırevanında olduğunu sanarak yola çıkmışlardı. Boş tahtırevanı deveye askerler yüklemişlerdi ancak Aişe'nin içinde olmadığını farketmemişlerdi. Aişe'ye göre bunun nedeni o esnada kendisinin küçük yaşta (15) ve zayıf olmasıydı.[10][11]
Aişe geri döneceklerini umarak konaklama yerinde beklemeye başladı ve oturduğu yerde uyuyakaldı. Ordunun artçı muhafızlarından Safvan bin Muattal güzergahı üzerinde Aişe'ye rastladı. İstirca edip ("Biz Allah`ın kullarıyız ve Allah`a döneceğiz" deyip) başka bir söz söylemeden Aişe'yi kendi devesine bindirdi ve kendisi de yürüyerek kervanı bir sonraki molasında yakaladılar.[12] Aişe'nin kervanda olmayıp genç bir askerle birlikte gelmesi dedikodulara yol açtı.
İddialar bir süre boyunca Muhammed, Aişe ve Ebu Bekir ailesinin diğer fertlerinin kulağına gitmedi. Bu arada Aişe rahatsızlandı ve evde istirahat etmeye başladı. Muhammed iddiaları duyunca Aişe'ye soğuk davranmaya başladı ancak Aişe bu soğukluğun nedenini bilmiyordu. Aişe olayı duyduğunda babasının evinde kalmaya başladı. Ebu Bekir'in tüm ev halkı -kendisi dahil- olanlar nedeniyle ağlıyorlardı.[13][14] Ömer'den aktarılan bir rivayete göre Aişe babası'na ?Allah?ın Resulü beni evinden dışarı attı,? dedi.[15][16] Muhammed izin verene kadar, Ebu Bekir Aişe'nin koca evine dönmesine izin vermedi
Aişe ve Safvan'ın aklanmaları
Muhammed iddiaları duyunca Ömer, Osman, Ali, Üsame bin Zeyd ve Müreysi Gazası'nda özgür bırakarak yeni evlendiği Cüveyriye ile konuşarak fikirlerini sordu. Osman ve Zeyd Aişe'nin masum olduğuna şahitlik ettiler. Ömer, Muhammed ile Aişe'nin nikahını Allah'ın kıydığını, Allah'ın onu temiz olmayan bir kadınla evlendirmeyeceğini söyledi. Ali "Ey Allah`ın Resulü, Allah sana darlık vermez. Sana kadın çoktur. Sen cariyene (Cüveyriye'ye) sor, (onun halini o daha iyi bilir), sana gerçeği haber verir," dedi. Cüveyriye ise Aişe'nin hamur yoğururken uyuyakalıp hamuru keçilere yedirmek haricinde hatalı hiçbir hareketini görmediğini söyledi. Bir rivayete göre olaydan sonra Safvan hasur olduğunu (kadınlara ilgi duymadığını ya da erkeklik gücü olmadığını) belirtti.[17][18] Bu beyan Aişe'nin masum olduğu iddiasını güçlendirdi.
Muhammed Aişe'yi babasının evinde ziyaret etti. Aişe'nin annesi Ümmü Ruman, Muhammed'i saygıyla işaret ederek Aişe'ye ayağa kalkmasını söyledi. Aişe, "Yalnızca Allah'a şükretmek için ayağa kalkarım; (Muhammed'e hitaben) sana değil," dedi.[19] Aişe bir günah işledi ise tövbe etmesini isteyen Muhammed'e şöyle dedi: "Eğer yemin etsem inanmazsın ve eğer anlatsam günahsızlığımı kabul etmezsin."[20] Aynı ziyaret esnasında Muhammed oturduğu minderde kendisine vahiy gelirken büründüğü ruh hali içerisine girdi ve Nur Suresi 11 ila 20. ayetlerin indirildiğini bildirdi:
« O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır. (Nur: 11)[21] »
Nur Suresi, Aişe'nin masumiyetini destekliyor, iftirayı duyup sessiz kalanları eleştiriyor, iftirayı yayanların cezalandırılacağını bildiriyor ve zina suçunun ispatlanması için dört şahit şartını hatırlatıyordu.[21]
« ...Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leriniz hakkında iyi zan besleyip de, ?Bu apaçık bir iftiradır? deseydiniz ya! Onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! Madem ki şahit getirmediler; işte onlar Allah yanında yalancıların ta kendileridir... (Nur: 12-13) »
İfk olayı, sonuçları açısından İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. İfk olayının ardından ilgili ayetlerin bildirilmesi ve sorumluların cezalandırılmasına kadar geçen bir aylık sürede Muhammed Aişe'nin masum olup olmadığı konusunda sahabeden önemli kimselerin fikirlerini aldı. Danıştığı kimselerin hemen hepsi Aişe'nin masum olduğunu düşündüklerini belirttiler ancak Ali, Aişe'nin suçlu veya suçsuz olduğunu iddia etmemekle birlikte Muhammed'e Aişe'nin cariyesi Cüveyriye ile görüşmesini tavsiye etti. Ayrıca Aişe'den aktarılan bir rivayete göre Muhammed'e "Sana kadın çoktur," dedi.
İfk olayındaki tutumu nedeniyle Aişe'nin Ali'ye darıldığı, bu nedenle Ali'nin hilafetini desteklemediği düşünülür.[27] Osman'ın öldürülmesinden sonra Aişe suçluları yakalamakta yavaş davrandığı gerekçesiyle Ali'yi suçlamış, gelişmeler Ali ile Aişe arasında Cemel Vakasının yaşanması ve İlk Fitne dönemi ile son bulmuştur
.
.
.
.
.