Editörler : Lanet
«848586878889909192939495»

**sude**
Başbakan Müsteşarı
19 Eylül 2016 21:42

Bir rüzgarın yeliyle savrulurken hayat denen karmaşada, yine yeniden bir karmaşanın içerisinde olmak için çabalamalar niye ki.

Rahat mı bizi rahatsız ediyor yoksa, rahatsızlık içinde yaşamak rahat olmaktan daha mı iyi?

Anlarımızın ayrı telden çaldığı bir günden ya da yaşamdan yine bir şeyler beklerken buluyorum kendimi. Ondan sonra beklemek acı vermekten başka işe yaramıyor, yaralarını kanatmaktan başka çare olmuyor. Yaralara tuz basılması gerektiğini unutuyorum her seferinde, bir hatırlasam acıdan pişmiş halleriyle bir daha karşıma çıkmaya yüzleri olmayacak ya.

Neyse...

Bu gecede dertli dertli çalsın kemancı..

06 Ekim 2016 11:18

Kitaplarda karakteri sen belirlersin. Tipini, sesini, bakışlarını, gülüşünü.

Şimdi gelip bana "Filmler kitaplardan daha güzel" demeyin.

06 Ekim 2016 17:50

Yine seni özledim,

Bekledim cam kenarında

Gelmeyeceğini bile bile

Güneş batıyor ufuktan

Hasretin gönlüme doğuyor

Özlüyorum seni işte

Bile isteye, acıya sarılıyorum

Sen, sen diye


sabah melikesi
Başbakan Müsteşarı
19 Ekim 2016 15:23

Boş Ders Şarkısı

http://youtu.be/AJf8J9KkFZo


juu ni gatsu
Aday Memur
24 Ekim 2016 16:31

Küçüçüğüm, o masum halinde sen Büyüksün; küçük olan benim..

Minicik kalbin tertemiz, kararmasın; benim dünyama yakınlaştıkça o tertemiz dünyan.

Gözlerimde buğu, dışarıda yağmur; bulut ve ben, derdimiz mi ortak, beraber mi ağlıyoruz..

27 Ekim 2016 09:20

Anlamıyorum insanları, belki de hata bende.

Beş dakika öncesi ile beş dakika sonrası tutmayan insanlara denk geliyorsam, suçlu ben olmalıyım.


juu ni gatsu
Aday Memur
06 Ocak 2017 09:31

...Âşık olmak hoştur; amma Bedel ödemek başkadır, başka...

Leyla?yı sevmek hoştur; amma Mecnun olmak başkadır, başka

11 Ocak 2017 18:01

Bir ikindi saat dörtte ayrıldık,

yalnız bir haftalığına? Ah, ah,

bir türlü sona ermedi o hafta


juu ni gatsu
Aday Memur
17 Ocak 2017 10:43

Hayatta en zor olan bir insanı tanımak,

Kabul etmek huylarını,

Değişmeden bir olmak,

Sevgi anlaşmak değildir,

Nedensiz de sevilir,

Bazen küçük bir an için,

Ömür bile verilir,,

...

Oysa sana çıkıyor.

Bildiğim bütün yollar...


juu ni gatsu
Aday Memur
20 Ocak 2017 09:33

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?

Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

...

Solması için gülü dalından mı koparmalı?

Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?


poisonprince
Memur
22 Ocak 2017 13:48

Hayırrrrr diye bağırdı ilkin en korktuğu şeyi yaşamasına sadece saniyeler kalmıştı. Kendini hissettiğinden beri en korktuğu şey idi bu ve en çok korkulan şeylerin itinayla başa gelmesi gibi bu da başına geliyordu. Hani zaman sıkışır da saniyelere sonsuz anlar sığdırılır ya geriye sardı olanı. Siyah bir kediyi izliyordu çöpten bulduklarını hararetle yiyen, sonra bir kedi daha geldi mırıldandılar ve anlamadığı dili keyifle dinledi. Sonra biri üzerine bastı geçti kaç gündür buradaydı ve ilk defa biri üzerine basmıştı. Umursamadı tabi ki her zaman ki gibi sadece bir göz kırpma saniyesinde 86 kiloyu hissetti o kadar. Derken bir el kavradı ne olduğunu anlayamadan bir hışımla, anlamsız seslerle birlikte uçtuğunu hissetti ve gördüğü şey önlenemezdi. On belki onbir yaşında bir çocuğun kafasına doğru saatte 32km hız ile ilerlemekteydi ve çarpma momentumunu düşününce hiç istemediği olayı yani bir insanın canını yakmayı yaşayacaktı. Gözlerini kapattı ve o sonsuz zaman da tak diye bir ses duyup yere düştü bir kaç kez yuvarladıktan sonra bir çöp tenekesinin tekerine çarpıp durdu. Kulaklarında derin bir çınlama, bir uğultu nefessizlik... Hayır dedi hayırrr ben sadece yerinde duran bir taştım evet belki ağırdım, belki acı vermeyi sevenlere hoş gelebilirdim ama ben sadece yerinde duran incitmekten korkan bir taştım, derin ruhumun içinde kirletilmek olmazken şimdi bir elin bir başı kırmasına sebep oldum. Taştım diye acı verecek değildim... Kirletilmiş hissetti nefesi durgunlaştı ve gözlerini kıstı, belki bir gün lazım,olur diye sakladığı yağmur damlasını göz yaşı olarak döktü...


poisonprince
Memur
22 Ocak 2017 13:51

Daha dun gibi hatırlıyordu bu eve girişini o kadar zaman geçmişti ama o gün çok net aklındaydı. Özenerek,sevinerek alınmıştı hani itinayla kutusuna konulmuştu ilk evinin heyecanı sarmıştı ilk defa evet ilk defa kendisi olacaktı, büyüleyecek haz verecekti o kadar narin o kadar güzel desenleri vardı ki içinde ne olursa olsun içenlere mutluluk ve huzur vermesi beklenen bir bardaktı kendisi. Evet dedi hep hayaliydi bir ilk isteği kahve dolsundu içine ilk kahve içirmek istiyordu sanki 40yıllık hatra ihtiyacı varmış gibi. Çok heyecanlıydı... Ama umutların, heyecanların, geleceğe dair yapılan bütün planlarım kader tarafından onaylanması gerekti ve iğrenç bezgin suratsız bir memura benzeyen bu kaderin bir bardağın hayallerine harcayacak zamanı sabrı ve hoşgörüsü yoktu. Görür görmez aa bir bardakmış deyip buruşturarak çoktan çöpe atmıştı bile ama o bunu bilmiyordu o insanın içini eriten umutları hala kulpunda saklıydı. Eve getirdi sahibi özenle sildi ve vitrine koydu. Evet sadece vitrine koydu. İlk başlarda anlam veremedi sanırım ilk burada bekliyor tüm bardaklarda benim gibi diye düşündü. Olur mu yaa ben ben dedi kahvelerin çayların hiç olmaz sa suların en zevkle içildiği bir bardağım diye haykırdı sesi sadece vitrin camında yankılandı o kadar. Günler günleri hepsi birleşerek haftaları onlarda utanmadan ayları aylarda yılları kovaldı. Ara ara silindi sadece hep aynı yerde sabit kulpu sağa doğru orta rafın sağ köşesinde bekledi hep. Gelenler ona baktı aaa çok güzelmiş dediler sahibi sadece aaa evet evlenirken almıştım dedi. Evlenirken hha evlenirken.... Çocukları da büyüdü sahibin onlarda evlendi acaba onlarda birer kupa alıp vitrinlerine hapsetmişler miydi ki? İsyanlarla dolsa da kendini yerden yere vurmak istese de kaderin çöpe attığı o hayallerin yazılı kağıdın da bir sonu vardı. Ve işte o küçük el usulca o vitrine yaklaştı ilk defa başka bir eli hissetti ve ilk defa bu kadar ama bu kadar özgür olabildi. Bir müddet kulaklarında uğultu sardı her zerresini. Evet birisi benden bir şey içecek ömrü hayatım boyunca evet ilk defa ben olacağım diye haykırdı. Ama kader işte o elinde durduğu çocuğun önüne de bir oyuncak koymuştu ki basıp duşsundu. Ve elinde tuttuğu o bardak tek hamlede yılların birikimi ve isyanıyla bin parçaya bölünsündü. Şaşmadı o yüksekten düşerken başka bir canlı onun kadar huzurlu olamazdı. Yaşayamadığı bütün duygular artık gereksizdi ve bu gereksizliğin hafifliğinde kendini bir saniyeliğine bile olsa mutlu hissetti. Eşsiz güzellikte, hiç bir işe yaramayıp ömrünü tamamlayan o bardak bin parçasıyla birlikte elektrik süpürgesinin karanlığında kendini bulmuştu....


juu ni gatsu
Aday Memur
25 Ocak 2017 17:09

Aşk sevene yük olmaz

Biz böyle bilir böyle yaşarız...

Ne yapsa inadına hoş görüyor


Freiheitt
Aday Memur
26 Ocak 2017 01:58

Öncelikle kendimi tanıtayım

benim adım by. YALANCI.

Seninki?

umarım benim gibi kendin söylersin

aa demezsen ki

deme mezar taşın olsun diyemediğin.

...

Bizi kim bilir? Bizi kim tartar?

Mümkünse bilmesinler,tartmasınlar!.

Bizimle olmayanlar bizi başbaşa bıraksınlar

kimse ilişmesin kimse iyiliği eline alıp gelmesin

var ya o sizin iyilik diye yüreğime sokacaklarınız

aldım.Buyrun lütfen gerisini siz.

Uzak durmayı becerip

gerçekten sadece insan olmayı beceren o kadar az varlık var ki

adına yeni bi isim vermek gerekir mi ?!

üzülsemmi sevinsemmi

ben kendi derdimdeyim

uzak olsunlar umarım

inşallah.

Ha bu arada yıl 2017 oldu

Bilmeni isterim yaşlanıyorsun

haberin var elbet

tıpkı benim gibi sende yaşlanıyorsun.

...

ne olacak ?

ve ...BOŞVERDİM.

Öl, lütfen ölsene

öl yahu ölme

yedim yürekle kafayı aynı anda deme bişi

inş. ölürüm

sen yada ben

öyle bitecek serüven

ölürsem, ölebilirsen!.

Yada yaradan alırsa birimizi.

Ben gönüllüyüm sen ölme emi

ikimizin yerine

Senin daha yaşacakların var hep öyleydi.

---


Freiheitt
Aday Memur
27 Ocak 2017 01:07

Ölüm ölüm

yaşam yaşam

saygı, sevgi

sevgi , saygı

deyip duruyorlar lanet olsun demiyeceğim

sadece benim yerime geçip adıma yaşasınlar

ne diyecekler bende merak ediyorum.

Ben mi?

Demiyeceğim.

Asla konuşmayacağım.


Freiheitt
Aday Memur
27 Ocak 2017 01:49

Şarkılarla, sözlerle

içimden geçen onca şeyle sevişseydim

şimdi bu halde olmazdım.

Hep savaşmayı seçen tarafıma o sözüm

o baskın olan

yaktın, yıktın beni

canlı canlı yaktın beni ey aklım.


l H a s r e t l
Yasaklı
29 Ocak 2017 14:55

Bazı insanları kırmak gerekir..

İçinde ne olduğunu görmek için..


l H a s r e t l
Yasaklı
29 Ocak 2017 14:58

Bazen halimize melekler bile imrenir..

Bazen ise şeytan bile iğrenir..!


l H a s r e t l
Yasaklı
29 Ocak 2017 15:00

Öyle güzel yalanlar duydumki..

Yemedim ama yanında yattım..


l H a s r e t l
Yasaklı
29 Ocak 2017 15:03

Kendinden bihaber insanlardan sonsuz kere iğreniyorum..!

Toplam 1936 mesaj
«848586878889909192939495»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi